R İ Z E
Rize Rize Yaylaları

Rize Tanıtım Videosu için Tıklayın
Eski Rize Resimleri için Tıklayın !!
Şirin ilçelerimiz ve Tarihi Yerler !!
Rize Köyleri , Nüfusları
Üniversiteye Bağlı Yerleşkeler

Rize'nin Tarihçesi Yerleşim&Geleneksel Mimari
Rize Bedduaları, Duaları ve Kocakarı ilaçları Nüfus ve Önemli Günler
Türküler, Maniler, Geleneksel Giyim Turizm ve Görülecek Yerler
Rize'de Eğitim Rize'ye gelip Yapmadan Dönme Resimlerle Rize
Rizeye Ulaşım, Konaklama  ve Haritalar Hava Durumu Rize Canlı Kameralar

KISACA RİZE

Anadolu'nun topografyasına ve bitki örtüsüne bakarak Rize'yi tahmin etmek olanağı yoktur. Rize Anadolu'ya oranla daha engebeli sarp ve haşindir.

Bitki örtüsü yer karası görülmeyecek kadar gürdür. Kıyı şeridi ve iç kesimler değişik tonuyla adeta yeşile boğulmuştur. Rize flora olarak da dünyada ün yapmıştır. 20 civarında endike bitki Rize'de yetişmektedir. Kıyı şeridi yanında iç kesim, o arada dağ ve yaylalar apayrı bir görüntü ile bu tabloyu tamamlamakta geleneksel köy ve yayla ev mimarisi doğayı etkileyici bir zenginlik katmaktadır.

Rize'yi gezip görenler umduklarından daha zengin ve her yönüyle büyüleyici doğa ile karşılaşırlar. Rize'ye gelen dağcılar Doğu Karadeniz'in yüksek zirvesi "KAÇ KAR' lara çıkabilmekte, dünyanın en ünlü balını "ANZER"de tadabilmekte "AYDER" kaplıcalarından yararlanabilmektedir.

Kısaca tüm bu özellikleri ve güzellikleri görebilmek için duyan ilgi herkese "RiZE GEZiSi'ni öneriyoruz.

RİZE’NİN KRONOLOJİSİ

 İ.Ö 700-180 Koloniler Dönemi İ.Ö 180-65 Pontos Krallığı Dönemi İ.S 10-395 Romalılar Dönemi 395 Bizans Dönemi’nin Başlaması 646 Arapların Rize’nin Bazı Kesimlerini Vergiye bağlaması 737 Rize’nin kısa bir süre için Araplar’ın eline geçmesi 1075 Türkmen beylerının kısa süren işgalinden sonra Bizanslılar’ın Rize ve yöresini geri almaları 1079 Yöreye saldırı düzenleyen Türkmen beylerinin Bizanslılar’ca kılıçtan geçirrilmesi.

1098 Danişmentliler’in yörede kısa süren egemenlikleri ,1143 Bizans İmparatoru I. Manvel Komnenas’un Kostantin Gobras’ı Doğu Karadeniz yöresinden atması ve buraya vali olarak Mihail Gabras’ı ataması. 1204 Trabzon Rum Pantus İmparatorluğunun Kurulması ve Rize’nin bu imparatorluk sınırları içinde kalması.

1456 Trabzon Rumlarının Osmanlılar’a vergi vermeye başlaması, 1461 Rize’nin bir bölümünün Osmanlılar’ca alınması, 1509 Şehzade Selim’in Rize’nin fethini tamamlaması, 1571 Pazar’ın Abazarlar’ca basılıp yağmalanması, 1622 Çayeli’nin korsanlarca basılıp yağmalanması ve halkın tutsak edilmesi.

1817 Tuzcuoğlu Memiş Ağa’nın ayaklanması. 1818-1821 Memiş Ağa’nın damadı, Kalcıoğlu Osman Bey ile Oğlu Ahmet ağa’nın isyanları. 1832-1834 Tuzcuoğullarından Tahir, Abdulkadir ve Abdülaziz’in isyanları 1834 Tuzcuoğullarının Rumeli’de isyanı.

1878 Rize’nin Lazistan Sancağına merkez olması. 5 Mart 1916 Atina’nın (Pazar) Ruslar’ca işgal edilmesi. 9 Mart 1916 Rize’nin Ruslar’ca işgali 2 Mart 1918 Rize’nin kurtuluşu.

 

 

 

 

 

T A R İ H Ç E

1.Haçlı Seferinde (1096-1099) tüm Karadeniz kıyıları gibi Rize'de önce Bizans, daha sonra da Trabzon Rum Pontus imparatorluğu'na katıldı.1461'de Fatih Sultan Mehmet tarafından Trabzon ile birlikte Osmanlı sınırları içine alındı.Bu yıllarda, Rize'nin Trabzon eyaleti Batum Gonya sancağı içinde yer aldığı biliniyor.19 yy'ın ikinci yarısında Trabzon eyaletinin bir sancak merkezi olan batum, Rusya2ya bırakılınca Rize sancak merkezi oldu.1. Dünya Savaşı'nda ruslar tarafından işgaledilen Rize, 2 Mart 1918'de işgalden kurtuldu ve 1924'de il merkezi oldu.

Türkiye'nin kuzeydoğusunda eşsiz tabiat güzelliklerine sahip ilde, yeşil örtülü vadiler, karlı dağlardan çağlayarak Karadeniz'e akan dereler, dört mevsim değişik renkte ormanlar, çiçeklerle çevrili yayla yolları, çay bahçeleri, mısır tarlaları; Rize'nin tabiat güzelliklerini oluşturur.

ilin Adının Kaynağı

Rize'nin tarihi öncesi hakkında bilgilerimiz sınırlıdır. Yöreye hakim olan orman dokusu nedeniyle Rize'nin tarih çağları ile ilgili bilgilere ışık tutacak arkeolojik bulgular da bu güne kadar ortaya çıkarılamamıştır. Rize'nin tarihi ancak komşu illerin ve bölgelerin tarihleri ile bağlantılı olarak ele alınabilmiştir.Pontus Krallığı döneminde 'SANNİKA' Roma İmparatorluğu döneminde 'Pontus Polemoniacus olarak anılan Rize'nin bugünkü adının nereden geldiği yönünde farklı rivayetler vardır.Bir görüşe göre Yunanca'da pirinç anlamına gelen 'Rhizos' ya da Rumca da dağ eteği anlamına gelen 'Rhiza' sözcüklerini değişime uğrayarak rize olduğu şeklindedir. Rize adının, M.Ö. 7. yüzyılda başlayan kolonizasyon döneminde, yörede bol pirinç yetiştirilmesinden ötürü kent yakınlarından geçen çaya verilen “Rhizios” veya sonraki dönemlerde verilen “Rhizaion” dan geldiği söylenmektedir.Bir görüşe görüş ise Osmanlıca'da kırıntı,döküntü anlamına gelen 'Rize' kelimesinin aynen kullanımıyla ilin adını aldığıdır. İlk çağlarda Pontus krallığı'nın egemenliğine giren Rize yöresi, 11.yy'a kadar islami akınların etkisi dışında kaldı.11.yy'da Büyük Selçuklular'ın yükselme döneminde Melikşah'ın (1072-1092) hakimiyeti altına girdi.
Rize ilinin adı ile ilgili olarak değişik görüşler ileri sürülmüştür; Yunanca pirinç anlamına gelen Rhisos Rumca'da "RIZA" olarak dağ eteği anlamında kullanılmıştır. Osmanlıca'da ise "RİZE" ufak kırıntı döküntü anlamındadır. Ayrıca Erzincan'ın Sakalar dönemindeki "Eriza" olan adının başındaki "e" sesinin düşmesi ile adaş olarak Rize için de kullanıldığı ifade edilmektedir.

ilk Tarihi İzler

Rize ili ve çevresinin bilinen ilk hakim ahalisi bitişken dilli ve Asya kökenli kavimlerdir. Bunlar Rize ve çevresinde tarım ve hayvancılıkla geçinen yerleşik topluluklarıdır. Bu topluluklardan "KULKU-KULKHA"ların adına Erzurum yöresini kendi ülkesinin topraklarına katan URARTU kralı II. SARDUR (M.Ö. 765-735) 'un Çıldır gölünün güneyinde Taşköprü köyünün üstündeki kayalıklara kazdırdığı çivi yazılı kitabede rastlanmıştır.

M.Ö. 2000'lerde Kafkas dağları ile Karadeniz'in kuzeyinde yaşayan Kimmerler'in Ülkesi M.Ö. 720 yıllarında Sakalar tarafından işgal edildi. Kimmerler'in Azak denizi ile Kafkaslar arasında yaşayan kolu Sakalar'ın baskısı ile M.Ö. 714 yıllarında yurtlarını bırakarak Aras ve Çoruh nehri boylarınca yayıldılar. Kimmerler'in bu ilk göçleri en eski destani Gürcistan tarihi olan "Kartlis-Çkhovrebe"da kartli (Gürcistan) ve komşularını esarete aldıkları ilk seferi diye anılmaktadır.

Daha sonraları Kızılırmak ve Adana Bölgesine kadar hakim olan Kimmerler'den Trabzon-Bayburt arasındaki Kemer dağı Rize Çayeli İlçesi çıkışındaki Kemer köyü Kızılırmak boyundaki Gemerek ile Kars'ın doğusunda yer alan Ümrü gibi coğrafya adları günümüze kadar gelmiştir. Aşağı Tuna ve Karpatlara kadar Doğu Avrupa'ya hakim olan Sakalar M.Ö. 680 yılında kendilerine itaat etmeyen son Kimmerler'i de yenerek Azerbaycan ve Gürcistan'a yayıldılar. Saka Kralı MADOVA'nın M.Ö. 626'da Medler'ce hile ile öldürülmesi üzerine Heredot'un andığı "Asya'da 28 yıl süren Sakaların hakimiyetleri" sona erdi.

Saka göçleri sırasında Aşağı Çoruh ve Rize-Batum arasına "Kalaç" adlı bir Türk boyu yerleşmiştir. Bu boyun yerleştiği bölgeye M.S. 150 yıllarında yazılan PTOLEMEUS'un coğrafyasında Kalarzen Gürcü kaynaklarda ise Klarc-et (=Klarç yurdu) denmektedir. BAtom -Rize arasında güneyden Karadeniz'e esen sıcak rüzgarlar hala "Kalaş yeli" olarak anılmaktadır. Ayrıca Rize yöresindeki Türkmen/Oğuz topluluğu içinde yer alan Askur Boyunun Rize'nin doğusundaki Askoroz çayı diye bilinen çaya adını vermiş olması gerektir. Yine Sakaların Horosan kolunun gelen Arşaklar ve Balkarlar Bayburt çevresi Çoruh vadisi boyunca yerleşmişlerdir. Bu yüzden Bayburt ve İspir'in kuzeyindeki sıra dağlara günümüze kadar ve hece kaymasıyla "Balkal" ve buradan güneye doğru esen yağmur getiren rüzgara da "Balkal yeli" denile gelmektedir. Rize'de Hemşinlilerin en güzel yaylaları Baykal dağlarındadır.

Koloni Dönemi

M.Ö. 670 yılında Ege'de yaşayan Milletoslu denizciler Marmara ve Karadeniz kıyılarında Plinius'un tarihine göre 10 kadar empeion (Pazar yeri) adı verilen ticari nitelikle liman şehirleri kurmuşlardır. Bu arada Rize'nin de Kolonize edilmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Tarihi akış içerisinde M.Ö. 7 YY sonlarında Kimmer akınlarının Anadolu'yu kargaşaya sürüklemesinden faydalanan Medler'in yöreyi istila girişimleri M.Ö. 550'de Med krallığını yıkan Pers kralı II. Kiros'un aynı şekilde ki istila hareketleri yöredeki savaşçı kavimlerin karşı koymaları nedeni ile Rize çevresinde başarılı olamamışlardır.

Büyük İskender'in Pers kralı III. Darius'u kesin bir yenilgiye uğratması ile eline geçirdiği Anadolu Hakimiyeti M.Ö. 323 senesine kadar sürmüştür. Büyük İskender'in ölümü ile İmparatorluğun devamı niteliğinde olan Pontos Koppodkida Bithynia gibi krallıklar kurulmuştur. Ancak Trabzon Rize gibi bir takım serbest şehirler bu krallıklara bağlı olmadan varlıklarını sürdürmüşlerdir.

Pontos Ve Selçuklular Dönemi

İskenderin ölümünden sonra Komutanları ve Satraplar arasında çıkar egemenlik savaşlarında bağımsızlığını ilan eden Mitridates Kitistes Karadeniz kıyısında Sinop dolaylarına doğru genişleyen Pontos krallığını kurdu. Pontos kralı Farnakes M.Ö. 180'de Rize'yi İşgal ederek krallığı topraklarına kattı.

M.Ö. 5. Yüzyılda Karadeniz'in kuzeyini gezen Herodot sakaların "Alazon" (+Alazlar) boyundan söz eder. M.S. 23-79 yılları arasında yaşayan Romalı PİLİNUS aynı yörede "Laz'lar" (Laz'oi) adlı bir kavim yaşadığını bildirir. 131 yılında Karadeniz kıyılarını gemi ile dolaşan Romalı ARRİANOS Karadeniz'in doğusunda hakim olan Lazlardan bahseder. Rize M.S. 10-395 yılları arasında Roma 395 yılından itibaren de Bizans hakimiyeti altında yer almıştır.

Sakaların Kars Iğdır kesimine yakın Gökçegöl ile Alagez dağı arasında yaşayan bir boyu olan Amadunuler 626 yılında İranlıların baskısından kurtulmak için Boy Beyleri Hamam'ın öncülüğünde Çoruh ırmağını aşıp Rize'nin Dampur adlı ıssız yerini şenlendirerek ve bu yöreye HAMAM-A ŞEN (Hamamın şenliği) adını vererek yerleşip yurt tuttular. Bu yöreye bu gün Hemşin denmektedir. 646 yılında yöre Araplar tarafından vergiye bağlanmış olup 737 yılında da kısa bir süre Araplar'ın eline geçmiştir.

XI. Yüzyıldan itibaren Rize'ye Türkmenlerin akınları yoğunlaşır. 1071 Malazgirt zaferi ile birlikte Bizans'tan feth edilen bölgelerde Türk emirlikleri kurulurken Erzurum-Saltukluları da Çoruh nehri boyları ile birlikte Rize bölgesini hudutları içine aldılar. Alpaslanoğlu Sultan Melikşahın emirlerinden Ebu Yakup ile Emir İsa Böri adındaki Komutanlar 24 Haziran 1080 Posof-Kol zaferi ile Apkaz-Gürcistan krallığını yenerek Giresun'un batısına kadar olan Doğu Karadeniz bölgesinde Bizans'ın Hakimiyetine son verdiler. Böylelikle Büyük Selçukluların yükselme devrinde tüm Anadolu ile birlikte Rize de Selçukluların hakimiyetine girmiştir.

Bu gelişmelerden sonra 100 bin nüfuslu Çepni'ler ile Kürtünler Doğu Karadeniz kıyılarına ve Rize'nin İkizdere kesimine yerleştirildiler. 1098 yılında Danışmenlilerin yöreye kısa bir dönem hakimiyetleri söz konusudur. Ancak Haçlı seferleri yüzünden canlanan Bizanslar 1098'de Trabzon ve Rize kesimini Emirüssevahil Sülübey'den aldılar. Çoruh vadisinde yerleşmiş olan Kıpçak boyundan Kubasar ailesi ve taraftarları 1195 tarihinde doğudan yeni-Kıpçakların gelişinden rahatsız olarak Bizans idaresindeki Rize ve Trabzon bölgesine gelip yerleşmişlerdir. İkizdere ve Sürmene'deki 60 aileden çok Kumbasar oymağı bunların torunlarıdır. IV. Haçlı seferinde Frenklerin İstanbul'u işgali üzerine baskıdan kaçan KOMMENLER soyu 1204 yılında Rize'yi de içine alan TRABZON PONTOS RUM imparatorluğunu kurmuşlardır.

Osmanlılar Dönemi

Trabzon Rumları 1456 yılından itibaren Osmanlı devletine vergi vermeye başlamış 1461 yılında Trabzon'u feth eden Fatih Sultan Mehmet 1470 yılında Ali Paşa ismindeki Komutan tarafından Rize ve çevresi Türk egemenliği altına alınmıştır. Böylece Anadolu Türk birliğine katılan Rize bölgesine 1461 yılı ve sonrasında Çoruh Amasya Samsun ve Tokat'tan; 1466 yılında yıkılan Karamanoğlu Beyliği bir daha canlanmasın diye Konya yöresinden; 1501 yılında Şil Şah İsmail'in yıktığı Sünni Akkoyunlulardan Tebriz ve öteki bölgelerden kaçanlardan; 1515 yılında Dulkadırli beyliği kaldırılınca Mara-Elbistan Türkmenleri Trabzon ve Rize yöresine yerleştirildiler.

Yavuz Selim devrinde Trabzon'un doğusundaki dirliklerden bazıları ünlü Oğuz boyu Çepniler'in elinde idi. Fakat Çepnilerin Trabzon'un doğusundaki yerlere ve bilhassa Rize bölgesinde yerleşmeleri sonraki yüzyıllarda olmuştur. Gerçekten Çepniler karada ve denizde yiğitçe mücadele vererek oralarda kalabalık topluluklar halinde yurt tutmuşlardır. Bilhassa Rize şehri ve bölgesinde Çepniler yoğun bir şekilde yerleşmişlerdir. Şimdi Rize şehri ve bölgesinde sadece Türkçe konuşulmasının sebebi bu yoğun Çepni yerleşmesidir. Zamanımızda Rize bölgesindeki köylerde Çepni adlı ailelere rastlandığı gibi Çepni bu yörede "yiğit" "gözü pek" "cesur ve çetin" adam manasına geliyor.

Yavuz Sultan Selim'in sancak beyliği sırasında Annesi Gülbahar Hatun Sultan Rize'ye gelerek kendi adı ile anılan camii yaptırmıştır. 19. Yüzyılın başlarından itibaren Rize'de Tuzcuoğullarının isyanı değişik tarihlerde birkaç kez tekrarlanmıştır. 1834 yılında bu isyanlara son verilerek Tuzcuoğulları Rumeli de iskan edilmişlerdir.

Rize 1867 Vilayet Nizamnamesine göre Trabzon Vilayetinin merkez sancağının 6 kazasından biri durumundadır. 1877 yılında merkez sancağa bağlı nahiye olmuştur. 1877-1878 Osmanlı Rus savaşının ardından Lazistan sancağı kurulunca Rize hem kaza hem de bu sancağın merkezi oldu. Birinci Cihan savaşında 9 Mart 1916 tarihinde Rize Rusların işgaline uğramış 2 Mart 1918 de bağımsızlığına kavuşmuştur.

Cumhuriyet Dönemi

Cumhuriyet dönemine kadar sancak merkezi olan Rize 20 Nisan 1924 tarihinde Vilayet olmuştur. 2 Ocak 1936 tarihinde yürürlüğe giren 2885 sayılı Kanunla Erzurum'dan Yusufeli ilçesi Rize'de Pazar ilçesinden sonraki arazi parseli ilçe ve bucaklar alınmak sureti ile bugünkü Artvin ili Çoruh adı ile vilayet haline getirilmiş ve Rize ili de tek ilçesi olan Pazarla kalmıştır. Bugün ise Pazar ilçesi ile birlikte 12 ilçesi bulunmaktadır.Atatürk'ün Rize'yi ziyareti "Atatürk'ün Sonbahar Seyahatleri" adlı kitapta şöyle anlatılmaktadır

Atatürk 17 Eylül 1924'te saat 17 sıralarında Hamidiye Kravüzörü ile Rize'ye gelmiştir. Vali kumandanlar ve halk motorlar ve kayıklarla karşılamaya çıktılar büyük ve coşkun halk tabakaları karşılama için her türlü hazırlıkları yapmışlardı. Silah sesleri ve coşkun alkışlarla büyük misafir selamlandı.Çeşitli heyetler karaya ayak basmış bulunan Reisi Cumhuru büyük bir coşkunlukla karşılamışlardır.

Her tarafı bayraklarla donatılmış olan Rize bir bayram yeri haline döndü Reisicumhur hazretleri hükümet konağına ve bunu takiben belediyeye halk fıkrası ve kumandanlığa teşrif etti. Görüşmek için gelen heyetler de kurbanlar keserek kendilerine büyük sevgi gösterilerinde bulunmuşlardır. Geceleyin fener alayları düzenlenerek bu sevinç devam ettirilmiştir.

Reisicumhur ayrıca bir hoca heyetini de kabul etmiştir. Bu heyet sunmuş oldukları dilekçede kapatılmış bulunan medreselerin açılmasını arz etmişlerdir.Gazi Paşa Hazretleri memleket ve millet için nelerin tehlikeli olacağını ihtar ederek bu heyete özet olarak aşağıdaki sözleri söylemiştir.: "Mektep istemiyorsunuz halbuki millet onu istiyor bırakınız artık bu zavallı millet bu evladı memleket yetişsin medreseler açılmayacaktır millete mektep lazımdır." Gazinin bu açıklamaları "Bravo" sesleri ile alkışlanmıştır.

17 Eylül 1924 tarihinde Atatürk'ün Rize'ye teşrif ettiklerinde misafir kaldığı ev bu gün Atatürk Müzesi olarak halkın ziyaretine açıktır.

NÜFUS VE ÖNEMLİ GÜNLER

Rize'de nüfusun dağılışını belirleyen temel faktör yer şekilleridir. Yerleşmeye elverişli düz alanların az bulunması, yerleşme merkezlerinin sahil şeridinden ve akarsu vadilerinde kurulmasını zorunlu kılmıştır. Nitekim merkez ilçe de dahil olmak üzere 12 ilçenin 6 tanesi sahil şeridinde, diğer ilçelerin tamamı ve köylerin önemli bir kısmı da akarsuların taraça düzlüklerinde kurulmuştur.

Ayrıca içerilere doğru engebenin çok artması iç bölgenin tenha olmasına yol açmıştır. Bunun sonucu olarak ortalama 86 olan nüfus yoğunluğu sahil şeridinde 100'ü geçmektedir. Bir başka deyişle Rize'nin sahil şeridi Türkiye'nin en yoğun nüfuslu yerleri arasında olduğu gibi ortalama nüfus yoğunluğu bile Türkiye ortalamasının (69) çok üzerindedir.

Yüzölçümü: 3.920 km²  
Denize Uzaklığı=
0

Nüfus:324.152 (2012)  
Rakım(Deniz Seviyesinden yüksekliği):
6 mt

İl Trafik No: 53  ve Telefon Kodu: +90 464
İlçeler: Rize (merkez), Ardeşen, Çamlıhemşin, Çayeli, Derepazarı, Fındıklı, Güneysu, Hemşin, İkizdere, İyidere, Kalkandere, Pazar
Turistik yerler: Andon ve Çamlık orman içi dinlenme yerleri , Ayder , Cimil , Çat , Başhemşin , Ovit ve Palovit yaylaları , Ayder kaplıcası , Andon ve Şimşirli içmeleri , Rize , Çayeli ve Pazar (kızkulesi ) kaleleri , Kale- i Bala , İslam Paşa , Gülbahar ve Cafer Paşa camileri
Komşuları: Bayburt, Erzurum, Artvin, Trabzon

İl Kültür Müdürlüğü
Tel: (464) 213 04 26 - 213 04 28
Faks: (464) 213 04 28

Devlet Güzel Sanatlar Galerisi Müdürlüğü
Özel İdare Tesisleri Müftü Mah./RİZE
Tel: (0 464) 213 06 34
Faks: (0 464) 213 04 28

Müzeler
Rize Müzesi, Adres: Rize Tel: (464) 214 02 35
Etnografya Müzesi, Adres: Müftü Mah. Kirazlık Sok. No:2 - Rize,Tel: (464) 213 04 29

Rize İlçeleri Nüfus Listesi:
İlçe Adı: 2022 2021 2012 2010 2000 1990 1985 1980 1975 1970 1965

ARDEŞEN

Toplam:

42.542 42.542

40.181

39.660

58.499

39.761

36.308

31.996

29.721

26.463

22.864

Erkek:

21.250 21.250

19.872

19.509

30.345

19.509

17.584

14.860

14.234

12.266

10.366

Kadın:

21.292 21.292

20.309

20.151

28.154

20.252

18.724

17.136

15.487

14.197

12.498

Köy:

   

9.692

12.824

13.107

22.421

22.905

22.414

21.741

19.913

17.376

ÇAMLIHEMŞİN

Toplam:

6.929 6.929

5.901

6225

8.237

10.566

10.888

10.858

10.908

10.421

10.726

Erkek:

3.510 3.510

2.928

3044

3.859

4.928

4.929

4.884

5.073

4.700

4.602

Kadın:

3.419 3.419

2.973

3181

4.378

5.638

5.959

5.974

5.835

5.721

6.124

Köy:

   

4.628

4899

5.883

7.737

8.473

9.244

9.407

8.518

8.426

ÇAYELİ

Toplam:

43.478 43.478

41.081

41.250

51.816

51.751

58.782

58.014

54.480

51.961

45.344

Erkek:

21.842 21.842

20.253

20.292

25.519

24.091

28.730

27.704

26.676

24.666

20.974

Kadın:

21.352 21.636

20.828

20.958

26.297

27.660

30.052

30.310

27.804

27.295

24.370

Köy:

   

11.655

18.255

29.270

36.804

42.221

43.088

41.000

39.046

33.848

DEREPAZARI

Toplam:

7.057 7.057

6.969

41.250

10.239

10.381

58.782

58.014

54.480

51.961

45.344

Erkek:

3.705 3.705

3.429

20.292

5.036

4.819

28.730

27.704

26.676

24.666

20.974

Kadın:

3.352 3.352

3.540

20.958

5.203

5.562

30.052

30.310

27.804

27.295

24.370

Köy:

   

3.292

18.255

4.067

6.141

42.221

43.088

41.000

39.046

33.848

FINDIKLI

Toplam:

16.487 16.487

15.666

41.250

16.740

16.129

16.194

15.773

15.214

14.085

13.771

Erkek:

8.257 8.257

7.720

20.292

8.298

8.021

7.931

7.751

7.719

6.991

6.667

Kadın:

8.230 8.230

7.946

20.958

8.442

8.108

8.263

8.022

7.495

7.094

7.104

Köy:

   

4.887

18.255

5.697

9.107

10.092

10.310

10.206

9.965

9.843

GÜNEYSU

Toplam:

16.066 16.066

12.541

12.874

16.522

19.558

16.194

15.773

15.214

14.085

13.771

Erkek:

8.056 8.056

6.186

6.311

7.953

9.104

7.931

7.751

7.719

6.991

6.667

Kadın:

8.010 8.010

6.355

6.563

8.569

10.454

8.263

8.022

7.495

7.094

7.104

Köy:

   

7.302

4.090

11.608

16.380

10.092

10.310

10.206

9.965

9.843

HEMŞİN

Toplam:

2.482 2.482

2.022

2212

4.435

5.102

5458

6431

6130

6514

6124

Erkek:

1.243 1.243

963

1046

2.143

2.336

2321

2845

2701

2751

2481

Kadın:

1.239 1.239

1.059

1166

2.292

2.766

3137

3586

3429

3763

3643

Köy:

   

787

826

1.173

2.084

 

 

 

 

 

İKİZDERE

Toplam:

6.409 6.409

5.379

5.759

10.710

15.295

16.401

16.932

18.269

19.210

20.157

Erkek:

3.600 3.600

2.772

2.918

5.155

7.305

7.533

7.480

8.578

8.265

8.604

Kadın:

2.809 2.809

2.607

2.841

5.555

7.990

8.868

9.452

9.691

10.945

11.553

Köy:

   

2.870

4.051

8.326

11.652

13.982

14.569

15.880

16.440

17.503

İYİDERE

Toplam:

8.609 8.609

7.602

5.759

10.074

11.445

16.401

16.932

18.269

19.210

20.157

Erkek:

4.350 4.350

3.676

2.918

4.832

5.361

7.533

7.480

8.578

8.265

8.604

Kadın:

4.259 4.259

3.926

2.841

5.242

6.084

8.868

9.452

9.691

10.945

11.553

Köy:

   

2.999

4.051

4.608

5.654

13.982

14.569

15.880

16.440

17.503

KALKANDERE

Toplam:

13.511 13.511

11.062

12225

19.131

21.978

25.430

25.276

22.669

20.492

17.187

Erkek:

8.076 8.076

5.745

5933

9.193

9.983

11.493

11.816

10.894

9.435

7.676

Kadın:

5.435 5.435

5.317

6292

9.938

11.995

13.937

13.460

11.775

11.057

9.511

Köy:

   

4.062

6523

10.245

13.715

16.323

16.685

15.219

14.255

12.347

MERKEZ

Toplam:

150.414

150.414

11.062

12225

19.131

21.978

25.430

25.276

22.669

20.492

17.187

Erkek:

73.722 73.772

5.745

5933

9.193

9.983

11.493

11.816

10.894

9.435

7.676

Kadın:

76.642 76.642

5.317

6292

9.938

11.995

13.937

13.460

11.775

11.057

9.511

Köy:

   

4.062

6523

10.245

13.715

16.323

16.685

15.219

14.255

12.347

PAZAR

Toplam:

31.678 31.678

28.559

12225

32.215

37.241

47.101

47.950

44.717

43.981

37.474

Erkek:

15.769 15.769

13.850

5933

15.448

16.967

21.662

22.232

21.376

19.881

16.529

Kadın:

15.909 15.909

14.709

6292

16.767

20.274

25.439

25.718

23.341

24.100

20.945

Köy:

   

12.667

6523

17.533

26.173

35.961

37.744

35.861

36.294

31.615

 

RİZE'NİN NÜFUS DEĞİŞİMİ

Yıl Rize Nüfusu Erkek Nüfusu Kadın Nüfusu
2024      
2023 350.506 175.231 175.275
2022 344.016 172.187 171.829
2021 345.662 173.430 172.232
2020 344.359 172.469 171.890
2019 343.212 171.571 171.641
2018 348.608 174.130 174.478
2017 331.041 164.978 166.063
2016 331.048 164.727 166.321
2015 328.979 163.379 165.600
2014 329.779 163.003 166.776
2013 328.205 162.918 165.287
2012 324.152 160.351 163.801
2011 323.012 159.304 163.708
2010 319.637 157.161 162.476
2009 319.569 157.753 161.816
2008 319.410 157.650 161.760
2007 316.252 155.580 160.672

Rize Köylerinin (353 Köy) merkeze uzaklıkları ve nüfus sayım sonuçları (2000)

ŞENLİKLER & FESTİVALLER ve ÖNEMLİ GÜNLER

Rize, muazzam doğal güzellikleri, zengin kültürel mirası ve renkli festivalleriyle dikkat çeken bir şehir.İşte Rize'de düzenlenen heyecan verici festivallerden bazıları:

1-) Rize Belediyesi Hamsi Festivali:
Rize'nin geleneksel lezzeti olan hamsinin kutlandığı bu festival, lezzet dolu etkinlikleri ve renkli sokak gösterilerini bir araya getiriyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ocak Ayı 2. Haftasında

2-) Rize Kış Yüzme Şenliği:
Cesur katılımcıların soğuk sulara meydan okuduğu bu şenlik, kışın serin sularında eğlenceli bir deneyim sunuyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ocak Ayı 2. Haftasında

3-) Ayder Kar Şenlikleri:
Ayder'in büyüleyici atmosferinde gerçekleşen bu şenlik, kışın beyaz örtüsü altında eğlence, müzik ve yarışmalarla dolu. 
Bu festivalin tahmini tarihi :
Ocak Ayı 3. Haftasında.

4-) Petranboard Kayak Şenliği:
Kayak tutkunlarını bir araya getiren bu şenlik, Petran Yaylasıi'nda gerçekleşiyor. Kayak yarışmaları, serbest stil gösterileri ve diğer etkinliklerle dolu bu festival, kış sporlarını sevenleri  cezp etmeye devam ediyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ocak Ayı 1. Haftasında

5-) İkizdere Çağrankaya Yaylası Kar Yürüyüş Festivali:
Doğanın kucağında kış yürüyüşlerinin keyfini çıkarmak isteyenleri ağırlayan bu festival, tarihi ve doğal zenginlikleri bir araya getiriyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Şubat Ayı 3. Haftasında

6-) Uluslararası Tulum Ve Kemençe Festivali:
Rize'nin geleneksel müziğini yaşatmak adına düzenlenen bu festival, tulum ve kemençe sanatçılarını bir araya getiriyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Temmuz Ayı 3. Haftasında.

7.) Uluslararası Dağcılık Turizm Ve Yayla Şenliği:
Doğa severlerin buluşma noktası olan bu şenlik, dağcılığı ve yayla yaşamını kutluyor. Doğa yürüyüşleri, dağcılık atölyeleri ve etkileyici doğa fotoğrafçılığı sergileriyle dolu bu etkinlik, Rize'nin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenleri  cezp etmeye devam ediyor.
Bu festivalin tahmini tarihi : Temmuz Ayı 4. Haftasında.

8-) Doğu Karadeniz Vegan Fest:
Sağlıklı yaşam ve sürdürülebilir beslenmeyi vurgulayan bu festival, vegan yaşam tarzını benimseyenleri bir araya getiriyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Temmuz Ayı 4. Haftasında.

9-) Ekşioğlu Vakfı Ovit Yayla Festivali:
Ovit Dağı'nın eteklerinde gerçekleşen bu festival, geleneksel dans gösterileri, halk müziği konserleri ve el sanatları sergileriyle dolu. Yöresel kültürü yaşatma amacı güden etkinlik, ziyaretçilere Rize'nin zengin kültürel mirasını keşfetme fırsatı sunuyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi :  Ağustos Ayı 1. Haftasında

10-) Çayeli Uluslararası Dağcılık Turizm Ve Yayla Şenliği:
Dağcılık tutkunlarının buluşma noktası olan bu şenlik, doğa ile iç içe bir deneyim vaat eder. Dağcılık yarışmaları, kamp etkinlikleri ve doğa sporlarıyla dolu bu etkinlik, adrenalini sevenleri  cezp etmeye devam ediyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 1. Haftasında 

11-) Yeşil Altın Gümüş Deniz Festivali:
Rize'nin zengin deniz ürünleriyle kutlanan bu festival, deniz ürünü lezzetlerini keşfetmek isteyenleri bekliyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 3. Haftasında  

12-) Çayeli Kültür Ve Sanat Festivali:
Kültür ve sanatın buluşma noktası olan bu festival, tiyatro gösterileri, konserler, sergiler ve atölye çalışmalarıyla dolu. Yerel sanatçıların eserlerini tanıtmayı amaçlayan etkinlik, sanatseverleri bir araya getiriyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 3. Haftasında . 

13-) Verçenik Dağı Tırmanış Şenliği:
Dağcılık tutkunlarının heyecanla beklediği bu şenlik, zirveye tırmanma tutkusunu kutluyor. Doğa ile iç içe geçen bu etkinlik, tırmanış severlere unutulmaz bir deneyim sunuyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 4. Haftasında .

14-) Formulaz:
Otomobil tutkunlarını bir araya getiren bu etkinlik, Rize'nin eşsiz doğasında gerçekleşiyor. Motor sporları yarışları, sergi alanları ve test sürüşleriyle dolu bu festival, hız tutkunlarını  cezp etmeye devam ediyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 4. Haftasında . 

15-) Geleneksel Didingola Yayla Festivali:
Geleneksel yayla yaşamını kutlayan bu festival, halk oyunları, yöresel yemekler ve el sanatlarıyla dolu. 
Bu festivalin tahmini tarihi : Eylül Ayı 1. Haftasında . 

16-) Gastrorize Festivali:
Gastronomi tutkunlarının buluşma noktası olan bu festival, yöresel lezzetleri keşfetmek isteyenleri bekliyor. Yemek yarışmaları, tadım etkinlikleri ve şef gösterileriyle renklenen bu etkinlik, mutfak sanatına ilgi duyanları cezp etmeye devam ediyor. 
Bu festivalin tahmini tarihi :Ekim Ayı 2. Haftasında 

17-) Dünya Rizeliler Günü: Başladığı İlk Tarih : 2007
Bu festivalin tahmini tarihi : Ağustos Ayı 4. Haftasında . 

18-) Han Düzü Yayla Şenlikleri :Kutlamanın Yapıldığı Yer : Güneysu
Bu festivalin tahmini tarihi :Ağustos Ayı 4. Haftasında

KURTULUŞ GÜNLERİ

Mahalli Kutlama Günleri:
Atatürk'ün Rize'ye Gelişi,Rize 17 Eylül

KURTULUŞ GÜNLERİ

Mahalli Kutlama Adı : Rize'nin Kurtuluşu
Başladığı İlk Tarih : 1918
Kutlama Tarihi : 2 Mart

Mahalli Kutlama Adı : Çayeli'nin Kurtuluşu
Başladığı İlk Tarih : 1918
Kutlama Tarihi : 9 Mart

Mahalli Kutlama Adı : Pazar'ın Kurtuluşu
Başladığı İlk Tarih : 1918
Kutlama Tarihi : 10 Mart

Mahalli Kutlama Adı : Ardeşen'in Kurtuluşu
Başladığı İlk Tarih : 1918
Kutlama Tarihi : 10 Mart

Mahalli Kutlama Adı : Fındıklı'nın Kurtuluşu
Başladığı İlk Tarih : 1918
Kutlama Tarihi : 11 Mart

Tarihi Eserler

Rize ve ilçelerindeki tarihi eserler; kale, cami, köprü, ev, çeşme ve benzeri eserlerdir. Aşağıda, bunların tarihi ve turistik açıdan önemli olanları hakkında kısa bilgi bulacaksınız:

        Rize Kalesi: Şehir merkezinin güney batısında yer alır. İç Kale ve Aşağı Kale'den meydana gelmektedir. Yoğun yerleşim sebebiyle Aşağı Kale tamamen yok olmuş, batı tarafında bazı sur parçaları günümüze gelebilmiştir. İç Kale ise ziyarete açık olduğu gibi, dinlenme yeri olarak da tanzim edilmiştir ve iyi bir Rize manzarasına sahiptir.

        Bozuk Kale: İl merkezinin 10 km doğusunda Gündoğdu mevkiinde aynı adla anılan derenin kenarında yer alır. Denizden 30 metre yükseklikte kurulmuş küçük bir gözetleme kulesidir.

        İskender Cafer Paşa Camii: İslam Paşa Mahallesinde geniş bir hazire içinde İslam Paşa veya Kurşunlu Camii olarak da anılmaktadır. H.978/M.1570 yılında İskender Cafer Paşa tarafından yaptırılmıştır.

        Cami ahşap bir son cemaat mahalli, taş duvarlı ve kubbe ile örtülü bir harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin duvarları moloz taşlarla örülmüştür. Harimin kuzey batı köşesinden minareye çıkılmaktadır.

        Küçük Gülbahar Sultan Camii: İlk yapı 16.yüzyıla, Yavuz Sultan Selim'in eşi Gülbahar Sultan'a atfedilmiştir. Eski cami harap olunca 1956 yılında biraz kuzeye kaydırılarak yenilenmiştir.

        Rize Atatürk Müzesi (Mataracı Mehmet Efendi Evi): Müftü Mahallesi 127.sokakta yer alır. Kuzeyinde geniş bir bahçesi olan ev 20.yüzyılın başlarında yapılmıştır. İç sofalı planlı üç katlıdır. İkinci katta, kuzeydoğudaki oda Atatürk'ün kaldığı odadır. Ulu Önder Atatürk 17 Eylül 1924 yılında Rize'yi ziyaret ettiği sırada Mataracı Mehmet Efendi'nin evinde misafir edilmiş ve bu odada kalmıştır.

        Eski Rize Evleri: Şehir merkezinde çok az sayıda eski ev koruma altına alınmıştır. Bunların da iki üç adedi korunup yaşatılmaktadır. Rize evlerinin yapımında geleneksel yapı malzemeleri ve teknikleri kullanılmıştır. Yığma taş ve dolma göz tekniğinde yapılmış duvarlar, dört yana eğimli kiremitle kaplı çatılara sahiptir.

        Bu evlerin en eskilerinden biri Tuzcuoğullarının evidir. 18 yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ev üç katlı olarak yapılmış, mabeynli bir evdir. İçerisinde çok sayıda oda, tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Evin dışında bir mutfak ve konak hamamı da yer almaktadır. Eski vilayet yakınında iki eski ev Kültür Bakanlığı tarafından alınarak restore edilmiş ve Rize müzesi olarak kullanılmaktadır. Bunlar, 19.yüzyıl sonrasında yapılmış üç katlı mabeynli evlerdir.

        Rize merkezde bunlardan başka; Büyük Gülbahar Sultan Camii, Kale Camii (ilk yapılışı 1658, yenilenmiş), Orta Cami (ilk yapı 1737, bugünkü cami 1941), Müftü Mahallesi Camii(ilk cami 1785,bugünkü cami 1965, Reşadiye Camii (ilk cami 1671, bugünkü cami 1962), Camiönü Camii (ilk cami 1698, bugünkü cami 1949), Değirmendere Camii (ilk cami1786, bugünkü cami 1950), Taşçıoğlu Camii (ilk cami 1718, bugünkü cami 1979), Şeyh Camii(ilk cami 1711, bugünkü cami 1965), Merkez Uzunkaya Köyü Camii (19.yy.), Şehitler Çeşmesi (1917) ve bir kısım Kütüphaneler mevcuttur.

        Zil Kale: Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde Fırtına Deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750 metre, dere yatağından ise yaklaşık 100 metre yüksektir.

        Kale, dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta sular seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir.

        Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve başkuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır. Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu.

        Kalenin kesin yapılış tarihini belirtecek veriler yoktur, 14., 15. Yüzyıllara tarihlendirilmektedir. Bölgenin ilk çağları gibi orta çağları da karanlıktır.

        Kale-i Bala (Yukarı Kale): Çamlıhemşin ilçesine 40 km mesafede Hisarcık köyü sınırları içerisinde Fırtına Deresinin kaynaklarına hakim bir noktada kurulmuştur. Kaynaklarda geçen bir diğer adı da Varoş Kale'dir.

        Kalenin kurulduğu yer ve duvar işçiliği bakımından Zil Kale ile ilişkisi açıktır. Zil Kale ile aynı tarihlerde yapılmış olma ihtimali kuvvetlidir.

       Şenyuva Köprüsü: Eski adıyla Cinciva Köprüsü, bölgenin yaygın taş köprülerinden biridir. Tek bir kemerle Fırtına Deresi geçilmiştir. Köyün yaşlıları H.1111/M.1699 tarihli bir kitabesinin 1946 yılındaki bir selde kaybolduğunu kaydederler. Eğer bu doğru ise, yapı bölgedeki en eski köprülerden birisidir.

        Çamlıhemşindeki diğer eserler ise; Şenköy Camii 1900), Aşağı Çamlıca Köyü Camii ve Köprüköy Köprüsü(19.yy.)'dür.

        Ekşioğlu Camii: Ardeşen ilçe merkezinde, Çiftekavak mahallesinde yer alır. İlk cami Ekşioğlu Hacı Mustafa Efendi tarafından inşa edilmiş, bu yapı H.1286/M.1869 tarihinde yenilenmiştir. Daha sonra da bazı ilave ve yenilemeler yapılmıştır.

        Seslikaya Köyü Camii: Ardeşen ilçesi Seslikaya Köyü merkezinde yer alan Cami 1801 yılında yapılmış, bölgenin ahşap süslemeli camilerinin güzel bir örneğidir. Son yıllarda Camiye bir minare eklenmiştir.

        Ardeşen'de bunlardan başka Seslikaya Süleyman Dede Türbesi (1845), Tunca Köyü Camii (1909), Yukarı Durak Camii (1743), Işıklı Camii (1887) gibi eserler mevcuttur.

        Cafer Paşa Camii: Çayeli ilçesi Cafer Paşa mevkiinde, denize hakim bir teras üzerinde, eski bir mezarlığın yanında yer alır. 1467 yılında yaptırılan cami onarımlarla günümüze gelmiştir. Cami, kareye yakın dikdörtgen planlı bir harimden meydana gelmektedir ve moloz taş duvarlı olup kiremit kaplı kırma çatıya sahiptir.

        Ormancık Camii: Çayeli ilçesi Ormancık Köyünde, Mahmutlu ve Geyik Mahalleleri arasında yer alır. Bölgenin geleneksel ahşap yığma duvarlı, kırma çatılı camilerinden biridir. 1826 yılında yaptırılmıştır. Caminin eskiden medrese olarak kullanılan bir zemin katı bulunmaktadır.

        Esas cami, bir giriş bölümü ve harim kısmından meydana gelmektedir. Caminin ahşap oyma olarak oya gibi süslendiğini görüyoruz. Ahşap süslemeler kapı, minber, mihrap ve mahfil üzerinde yoğunlaşmıştır.

        Çayeli'nde bunlardan başka Buzlupınar Köyünde bir tarihi köprü bulunmaktadır.

        Fındıklı Merkez Camii: Fındıklı ilçe merkezinde bulunan cami; bir son cemaat yeri ve dikdörtgen planlı harim kısmından oluşan kırma çatılı bir yapıdır. İlk caminin 18.yüzyılda yapıldığı tahmin edilmektedir.

        Fındıklı Evleri: Fındıklı'da Çağlayan Mustafa Hacaloğlu evi, 1849'da yapılmış Hurşit Bey evi gibi tarihi evler vardır.

        Bunlardan başka Fındıklı'da Çağlayan Köprüsü ve Meyveli Köyü Camii (1871) tarihi önemi olan eserlerdir.

         Kız Kalesi: Pazar ilçe merkezinin batısında küçük bir yarımada üzerinde kurulmuştur. Kayalık bir zemin üzerinde bulunan kalenin kara ile bağlantısı kesilmiştir.

        Yaklaşık 7x7 metre ebadındaki kalenin duvarlarında muntazam taş işçiliği görülür. Giriş kapısı batıdadır ve güney surları yıkılmıştır. Kız Kalesi'ni kimin yaptığı bilinmemekte, 13-14. Yüzyıllarda Trabzon devleti zamanında yapıldığı tahmin edilmektedir. Kale, Osmanlı döneminde onarılarak kullanılmıştır.

        Güneysu'da Kıbledağ Camii (1862) ve Kiremit Köyü Aşağı Mahalle Camii (19.yy.), Hemşin'de Baltacılı Camii (1791) ve Bilen Köy Camii(ilk yapım 18.yy., bugünkü yapı 1894), İkizdere'de Çamlık Köyü Merkez Camii (19.yy.) ve Şimşirli Köyü Camii (1857), Güneyce'de Güneyce Hacı Şeyh Camii (1887) ve Güneyce Köprüsü (1901), Kalkandere'de Zıvane Köprüsü Camii (1834), Pazar'da Cihar Kale ile Yücehisar Camii (1799) önemli eserlerdir.

         Termal Turizmi

         Ayder Kaplıcası: Ayder Yaylası'nda bulunan ve suyun tabii olarak 50° C sıcaklıkta bulunduğu bir kaplıcadır. Çeşitli hastalıklara iyi geldiği söylenen kaplıca için Özel İdare tarafından tesis yaptırılmıştır.

        Andon Ilıcası: Rize'ye 20 km uzaklıkta bulunan Andon içmelerinin suyu renksiz, kokusuz ve berraktır. Günübirlik gezi ve turlar için elverişli bir yerdir. Buradaki suyun böbrek hastalarına iyi geldiği söylenmektedir.

        Cimil Ilıcası: İkizdere ilçesinin cimil yaylasındadır. Özellikle bel ağrılarına, romatizma hastalıklarına, mafsal tutukluklarına ve mide ağrısına iyi gelmektedir.

        Dağ ve Nehir Sporları

        Trekking: Kaçkar Dağları ve Verçenik Tepesi yürüyüş ve dağcılık için çok önemli imkanlar sunmaktadırlar. Bu dağlardaki flora ve fauna da kendine has özellikler gösterir.

         Rafting: Çamlıhemşin'den Ardeşen'e doğru akıp denize dökülen Fırtına Deresi rafting için önemli imkanlar sunmaktadır. Artvin ilindeki Çoruh nehri ile birlikte Fırtına Deresi, Doğu Karadeniz'in bir rafting merkezi olması için yeterli imkanları sağlamaktadırlar.

        Kano: Rize derelerinde, özellikle Fırtına Deresi ve İyidere'de karların eridiği zamanlarda kano sporu yapılmaktadır.

         Yat Turizmi

        Karadeniz'in mavisi ile kıyının harika yeşilini aynı anda sunan sahiller, tekne gezintisi ve mavi tur için çok idealdir. Rize'de inşaatına başlanan Yat Limanı bu konudaki eksikliği giderecek ve yat turizmi sevenlerin önüne yeni imkanlar açacaktır.

Yerleşim ve Geleneksel Mimari

Yerleşim Türü
Rize’de yerleşim bütün Karadeniz’de olduğu gibi dağınıktır. Maksat; arazide gidiş geliş zor olduğundan,  mümkün olduğunca mesafeyi azaltmak yani araziye yakın olmaktır. Bu nedenle  evler arazinin üstüne kurulmuştur. 

Rize dik yamaçlı vadileri,doruklara ulaşılabilir dağları, buzul gölleri,zümrüt yeşili yaylaları,tarihi kemer köprüleri ve kaleleri,çoşkun akan dereleri ile çok özel bir turizm beldesidir. kano, deltaplan, dağ,kayak,terkking gibi bir dizi hobi turizm etkinliğine uygun doğaya güvenilir ve içtenlikli bir ortama sahiptir.

Doğuda Artvin, Güneyde Erzurum ve Bayburt, Batıda Trabzon ve Kuzeyde Karadeniz ile sınırlı olan rize çok engebeli olan bir arazi yapısına sahiptir.deniz kenarlarındaki dar vadi ağızları hemen hemen hiç yoktur. Yüksek rakımlı tepeler arasındaki en yüksek nokta olan Kaçkar (3932 m) yaz kış kar tutar.Kaçkar dağının doğal yapısı bir çok kış sporu yanında trekking ve dağcılık için de topografyaya sahiptir. Dağ kayağı için Kaçkarlar doğal bir pist görünümündedir.

Rize ili toprakları Kuzey Anadolu kıyı dağlarının yüksek kesimlerinden doğarak Karadeniz'e dökülen irili ufaklı bir çok akarsu ile bölünür.En önemlileri Fındıklı deresi, Büyükdere,Pazar Deresi,Karadere,İyidere ve Fırtına Deresi'dir.Bu dereler çeşitli yerlerde,şelalerle süslenir, Alabalık cinsinin en iyileri bu derelerde yetişir.Rize'deki göller,dağların yüksek kesimlerinde buzulların aşındırması neticesinde oluşmuş buzul göllerdir.bu göller Çamlıhemşin ve İkizdere'nin sahip olduğu doğa harikalarıdır

Konut:
Ev yapımında taş ve ağaç kullanılmaktadır. Aile imkanlarına göre değişmekle birlikte genelde evler iki  katlıdır. Alt kat taş üstü ahşap ve yerli kiremitle örtülüdür. Burada nemden kurtulmak  için en iyi malzemeye yapı türü seçilmiş durumdadır. Zemin taşla örüldükten sonra üst kısım “dolma taş” da denen bir teknikle  ağaç ve taş birlikte kullanılarak örülür. Dıştan sıvasız olmakla birlikte içten sıvalı ve tahta  kaplıdır. Kullanılan ağaç bu bölgeye en dayanıklı olan kestane ağacıdır. 

Zemin kat depo veya ahır olarak  kullanılabilir. Üst kat ilk giriş ocağın bulunduğu mutfaktır. Yiyecekler burada bulunan ocakta hazırlanır, zemin  topraktır. 

Buradan diğer odalara açılan salona geçilir. Yatak veya misafir odalarına dışarıdan bir  başka giriş daha vardır. Kimi konaklarda tekrar bir üst kat ve yatak odaları vardır. Oda içleri çok güzel düzenleme ve  süslemeyle göz alıcıdır.

<< SERENDER (NAYLA)

Nayla yada serender denilen ve mısır ambarı olarak kullanılan küçük yapılar eski evlerin vazgeçilmez komşularıydılar. Her evin yanında görülen küçük, zarif, ahşap yapılar, eski mimarinin en güzel mümessilleri ve ağaç oyma bölümleri ile, en güzel ağaç oyma eserleri idiler.

Serenderlerin mimari güzelliklerini ve zarafetlerini bir tarafa bırakarak işlevlerine bakalım. Esas maksat, o dönemin ekmek hammaddesi olan mısırı kurutmak ve saklamaktı. Mısırdan başka ceviz ,fındık, hurma ve fasulye de naylalarda kurutulurdu. Bunların çürümeden kuruyabilmesi için naylalar karşıdan karşıya rüzgâr geçecek şekilde yapılmışlardır.

Ahşaptan kafes biçiminde delikli olarak yapılan naylanın bir veya iki çeperi içeriye devamlı hava girmesine sebep olur ve kurutma işlemini yerine getirir.Dört direk üzerine kurulan naylanın altı tamamen boştur. Dört adet direk üzerinde birer yuvarlak ağaç tekerlek bulunur ve onların üzerine de nayla yerleştirilmiştir. Bu ağaç tekerleklerin sebebi naylaya fare ve diğer zararlıların çıkmasını engellemek içindir.

Yine aynı sebeple sabit bir merdivenleri de yoktur. Naylaya çıkılacağı zaman portatif merdiven getirilerek, naylanın merdiven dayamak için özel olarak bırakılan çıkıntısına dayandırılır ve öylece yukarıya çıkılır.

 

RİZE'DE EĞİTİM

OKUL Öncesi Eğitim
Okul  öncesi eğitim, kreşlerle başlatılabilir. İlimizde Milli Eğitim Müdürlüğü  yönetiminde çok sayıda kreş bulunmaktadır.
İlköğretim
1997-1998  eğitim-öğretim yılına kadar ilköğretim iki kademeden oluşmakta idi. İlköğretimin birinci  kademesi  ilkokul adı altında örgütlenmişti. 5 yıllık olan bu süre zorunlu idi. 5 yılı bitirenlere ilkokul diploması  veriliyordu. İlköğretimin 3 yıllık olan ikinci kademesi zorunlu değildi. Bunlara ortaokul öğrencileri  deniyor ve bu  okulları bitirenlere ortaokul diploması veriliyordu.
Özel Eğitim:
İşitme Engelliler Okulu
1981-1982 öğretim yılında açılan Çaykent İşitme Engelliler Okulu, yatılı olup çevre illerin çocuklarına da hizmet  vermektedir. Bu okula 1987-1988 öğretim yılında orta sanat bölümü ilave edilmiştir.
Zihinsel Özürlü Çocukların Eğitimi
Önemli bir ihtiyacı karşılayan eğitilebilir çocuklar özel eğitim sınıfı ilimizde ilk defa 1992-1993 eğitim ve  öğretim  yılında açılmıştır.
1992-1993 öğretim yılında açılan öğretilebilir çocuklar okulu , 22’si erkek, 27’si kız olmak üzere 49 öğrenci ile  öğretimine devam etmektedir.
Rize’de Okur-Yazarlık Durumu
1927’de okur-yazarlık  oranı %11 iken bu oran 1997’de %85’e ulaşmıştır. Rize genelinde erkeklerin %95’i kadınların  %70’i okuma yazma bilmektedir. Okur yazarlık oranı yaş grubuna göre ele alındığında durum daha  farklıdır. 14-44 yaş grubundaki  erkeklerin %98’i kadınların %86’sı okuma yazma öğrenmişken, 44 yaşın üzerindeki nüfusa erkeklerin  %12’si ve kadınların %60’ı okuma yazma bilmemektedir.
Halk Eğitimi
Halk  eğitim merkezi müdürlükleri, gerek köylerde gerekse kasaba ve şehirlerde her zaman ve her yerde, yaş cinsiyet  ve eğitim farkı gözetmeksizin bütün vatandaşlarımıza hitap eder tarzda eğitim hizmeti vermektedir. Halk eğitim  faaliyetlerine katılanların amaçları çok ve değişik olabilir.

Recep Tayyıp Erdoğan Üniversitesi:

Kuruluş Öyküsü


Rize şehri, üniversite hayaline 2006 yılında kavuşmuş olsa da, bu şehrin üniversite geçmişi 1950’li yıllara dayanmaktadır. Çünkü Rize’de yükseköğretime yönelik ilk adım, Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak 1950 yılında kurulmuş olan iki yıllık Tekniker Okulunun açılmasıdır. Daha sonra 1975 yılında Rize Eğitim Enstitüsü ve 1976 yılında da yine Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak yaygın yükseköğretim kurumu kapsamında Rize Meslek Yüksekokulu açılmıştır.


Çayın ve yağmurun başkenti Rize ilinde 1950 yılında başlamış olan yükseköğretim serüveni, 1992 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi’ne bağlı olarak Üniversitemizin ve ilimizin ilk Fakülteleri olan Rize İlahiyat Fakültesi ile Rize Su Ürünleri Fakültesinin, 1996 yılında Fındıklı Meslek Yüksekokulunun ve 1997 yılında da Eğitim Fakültesi ile Fen Edebiyat Fakültesinin kurulmaları ile devam etmiştir. 2003 Yılında yine Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlı olarak Ardeşen Meslek Yüksekokulu ile Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu kurulmuştur.


2006 yılına gelindiğinde her ilde bir üniversite kurulması vizyonu çerçevesinde Rize şehri kendi adını taşıyan üniversitesine kavuşmuştur. 17 Mart 2006 tarihinde 5467 sayılı kanunla kurulan Rize Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesine bağlı iken kendisine devredilen İlahiyat Fakültesi, Su Ürünleri Fakültesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Eğitim Fakültesi, Sağlık Yüksekokulu, Rize Meslek Yüksekokulu, Fındıklı Meslek Yüksekokulu, Ardeşen Meslek Yüksekokulu, Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu ile yeni kurulan Tıp Fakültesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Fen Bilimleri Enstitüsü ve Sağlık Bilimleri Enstitülerinden oluşmaktaydı.


Rize Üniversitesinin ismi, Senatonun teklifi ve Bakanlar Kurulunun kararı üzerine 11 Nisan 2012 tarih ve 28261 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6287 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’la Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi olarak değiştirilmiştir.


 “Bilgi ve Değer Üreten Üniversite” sloganıyla çıktığımız yolda başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN olmak üzere hükûmetlerimizin, Yükseköğretim Kurulunun ve Üniversitemiz Geliştirme Vakfının destekleri ile gösterilen çaba ve gayretler sonuçlarını hızlı bir şekilde vermiştir. Deneyimli kadrosu, dinamik ve yetkin öğretim elemanlarıyla ulusal ve uluslararası saygınlığa sahip, yöresiyle bütünleşmiş, yeniliklere açık çağdaş bir üniversite olarak hedeflerine emin adımlarla ilerleyen Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi,  kısa bir zamanda hem eğitim-öğretim ve ar-ge altyapısı noktasında, hem öğretim elemanı kadrosunda, hem de akademik performans ve başarı açısından çok önemli gelişme kaydeden üniversitelerden biri olarak dikkatleri üzerine çekmeyi başarmıştır.


Bugün itibariyle Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi; Rize merkez ile birlikte İyidere, Derepazarı, Güneysu, Çayeli, Pazar, Ardeşen ve Fındıklı ilçelerinde birimi bulunan bir üniversitedir. Kuruluşunun 15. yılında RTEÜ;

1 Enstitü, 15 Fakülte, 3 Yüksekokul, 6 Meslek Yüksekokulu,ve Rektörlüğe bağlı 6 bölüm olmak üzere 49 akademik birimden oluşmaktadır. Bu akademik birimlerde 500’den fazla öğretim üyesi olmak üzere 1200’ün üzerinde akademik personel görev yapmakta ve 17 binin üzerinde öğrenci eğitim öğretim görmektedir.


Cumhurbaşkanlığı Stratejik Bütçe Başkanlığı ile Yükseköğretim Kurulunun birlikte yürütmüş oldukları Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması ve İhtisaslaşma Projesi kapsamında ilimizin ve bölgemizin en önemli ticari değeri olan “çay” konusunda ihtisaslaşmaya hak kazanan Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi, bölgesinden başlayarak ülkesine değer katmaya devam etmektedir.


Aynı zamanda bugün sayısı 18’ye ulaşan araştırma ve uygulama merkezleri vasıtasıyla konusunda uzman öğretim elemanları tarafından pek çok konuda daha detaylı araştırmalar yapılmakta olup 530 yatak kapasiteli Eğitim Araştırma Hastanesi ile Diş Hekimliği Fakültesi vasıtasıyla da bölgeye önemli bir sağlık hizmeti sunulmaktadır.

RİZE'DE YAPMADAN DÖNME !

Rize Kalesi'ni görmeden,

Ayder'de kaplıcaya girmeden,

Zil Kale'yi görmeden,

Fırtına Deresi'nde rafting yapmadan,

Kemer köprüleri fotoğraflamadan,

Kaçkarları ve buzul göllerini görmeden,

Çayeli ve İyidere'de denize girmeden,

Dünyaca ünlü Anzer Balını tatmadan,

İkizdere-Çamlık'ta kuş gözlemeden,

İkizdere-Ilıca'da kaplıcaya girmeden,

Laz böreği yemeden,

Hamsi Pilavı ve Hamsili Ekmek yemeden,

Rize çayı almadan, 

Çayeli'nde kuru fasülye yemeden,

Rize hamsisi ve simidini yemeden,

Botanik Çay Bahçesi'ni görmeden,

Rize pidesi ve kavurması yemeden,

Feretiko (Rize Bezi) atölyelerini gezmeden,

Çayeli Haremtepe'ki çay bahçelerine uğramadan,

Derepazarı pidesi yemeden,

Hemşin Akyamaç Tabiat Parkı'nı görmeden,

Rize Müzesi ve Atatürk Evi'ni ziyaret etmeden

YAPMADAN DÖNMEYİN...