İLAÇLAR
Hastalıkların günümüz
imkanlarıyla çözümlenemediği zamanlarda, halk hakimleri ve kocakarı ilaçlarıyla
deva olunmaya çalışılırdı. Geçmiş kültürlerden gelmekte olan bu tedavileri bu
işlere uzmanlaşmış kendilerini kabul ettirmiş kişilerce yapılrdı. Hatta
gerektiği anda cerrahi müdahaleye kadar gidebilenlerde çıkrdı. Biyolojik ve
doğal yöntemler uygulandığı gibi boş inanış ve büyü yolunada gidildiği olurdu.
Bazı tedavi yöntemleri bazı köylerde seyrekde olsa tedavi ettirile gelmektedir.
Şimdi gelelim İlaç ve tedavilere:
Göbek Düşmelerinde :Üç
yol vardı. 1) Kupa vurulurdu. 2) Karın açık sırt üstü yatılırken hastanın göbek
çukuru, küçük parmakla uygulanan basınçla döndürülürdü. 3) Su dolu bardağa konan
bir ğneylebatıl bir uygulama yapılırdı.
Koça (Siğil) : İki yol
vardı. 1) Siğilin köküne sokulan iğnenin dibi ısıtılırdı. Böylce ısıtılan
iğnenin ucuyla dağlanırdı. 2) Bir iplik ile batıl bir uygulama yapılırdı.
Yanıklarda : Üç yol
vardı.1) Tükürülürdü. 2) Bal, zeytinyağı ve eritilmiş mumdan yapıaln bir karışım
sürülürdü. 3) Zeytinyağı ile kireçten veya kirecin suyundan yapılan bir karışım
sürülürdü.
Kötek (Darbe) ve Ağrılarda
: 1) Tartılmamış et sarılırdı. 2) Mısır ununun yağla kavrulup, tuz
eklenmesiyle yağlı hamur denilen bir karışım hazırlanır ve sıcak iken bir lahana
yaprağına konarak sarılırdı. 3) Zeytin, zeytinyağı, soğan ve tuzdan yapılan bir
karışım sarılırdı.
Dil Doğurduğunda :
Batıl bir tedavi yöntemi uygulanırdı. "Dili doğuran", anasına, "Ana dilim
doğurdu" dediğinde, anası da, " Tukur da at oni" diyerek karşılık verdiğinde,
dili doğuranda "Tu" diye tükürdüğünde ve bunu üç defada tekrarlarsa dili
iyileşir.
Çuban (Çıban) : Dört
yol vardı. 1) Çıbanı temizlemek için soğan ve maydonozun kavrulmasından elde
edilen bir karışım sürülürdü. 2) Ateşte pişirilmiş soğan sürülürdü. 3) Reçine
sürülürdü. 4) Sülük oturtulurdu.
Kulak Ağrılarında : Beş
yol vardı. 1) Çocuk emziren kadının sütünden kulağa damlatılrdı. 2) Közde
pişirilmiş sarmusak konulurdu. 3) Pırsa suyu damlatılırdı. 4) Yağlı hamur
sarılırdı. 5) Kiremit ısıtılıp sarılırdı.
Karın Ağrılarında :
Dört yol vardı. 1) Baldan veya şekerden yapılan şerbet içirilirdi. 2) Karın
ısıtılırdı 3) Isıtılmış tuğla ayakların altına konulurdu. 4) Karın üstü
yatılırdı.
İltihaplı Yaralarda :
İki yol vardı. 1) Yörede damar yaprağı denen bir tür bitki sarılırdı.2) Reçine
sürülürdü.
Vücutta Şşlerde : Toplanan kırk bir çeşit ot pişirilir ve
sarılırdı.
Bağırsak Kurtlarında :
Hastaya çiğ kabak çiviti yedirilirdi.
Kabakulaklarda : Kara
kabak pişirilip bölgeye sarılırdı.
Baş Yarılmalarında :
Şeker konurdu.
Baş Ağrılarında : İki
yol vardı. 1) bir bezle sıkılırdı. 2) Sirke sürülürdü.
Kesiklere : Tütün ve
Kartuli bastırılırdı.
Bademcik ve Boğaz
Ağrılarında : 1) Karamış yaprağı ısıtılır va sarılırdı. 2) Yörede havaciya
denilen bir bitki tereyağı ile ısıtılıp içilirdi.
Zehirlenmelerde :
Sarmısaklı yoğurt içirilirdi.
Arı Sokmalarında :
Bölgeye soğuk cisimler değdirilirdi.
Uçuklarda : Ucu yana
odun veya ucu kızarılmış bir bıçakla batıl bir yöntem uygulanırdı.
Çipa (Göbek Kordonu)
Kesilmelerinde : İki yol vardı. 1) Güveli tahta tozu kullanılırdı. 2) Kapı
eşiği altında bulunan kuru toprak konulurdu.
İnek Zehirlenmelerinde :
Üç yol vardı. 1) Sarmısaklı yoğurt içirilirdi. 2) Sirke içirilirdi. 3)
Kulağı kertilir kan akıtılırdı.
KAYNAKÇALAR:
1) Her YönüyleGüneysu RİZE, Hakan Şeker TAVUKÇUOĞLU,1996
2) Rize Kültür Derlemeleri, Rize Halk Eğitim Müdürlüğü
Yayınları, 1999