Damat Kaynana
Türküsü
Damat |
|
|
|
Cebumdeki harçluğum
Endi iki kuruşe
İki güne bir ekmek
O da değmeyi dişe |
Hızarı taktum kola
Bugün yürüdüm işe
Bir içmağa durince
Yetmeyi on beş şişe |
|
|
Kaynana |
|
|
|
Ettun yeni elbise
Taktun beyaz yakayi
O ki evden yürüdün
Değiştun fiyakayı |
Mütahit giden adam
Niçun hizar takayı
Elettuğun yağ, peynir
Geçti on beş okkayi |
İçtun on beş şişeyi
Yirmaktan mı akayı
Haçanki rakı içtun
Vur yere tabakayi |
Eyi çalış eniştem
Şevki evi yıkayi
Çalış eniştem, çalış
Üç can sana bakayi. |

TEKERLEMELER |
|
|
Yattum Allah
Yattum Allah, kaldur beni
Nur göline, daldır beni
Soldan döndüm sağuma
Sığındum Allah'uma
Ezan sesi kulağuma
Kur'an sesi kulağuma
Melekler şahit olsun
Dinume, imanuma
Eldumse Lailaheillallah
Kalktumsa Elhamdülillah
Altun, inci kapisi
Altun, inci kapisi
Onda gelur hurilerun hepisi
Yattum soluma
Kalktum sağuma
Nur Eyle
Yarabbi, ya nur eyle
Ummetuni kuş eyle
Haçan kebre geluruk
İmanı yoldaş eyle
Ayı gördüm
Ayı gördüm Allah, Eşhedülillah
Bu ne güzel aydur, Elhamdülillah
Ay gördüm, nur gördüm
Peygamberumuzun nuruni gördüm
Günahuni affettum, sevabuma şükrettum.
Elifbası Kur'an'dur, cümlemizun işidur
Bu dovayı okuyan
Sonra cennet kuşidur
|
Rizeli Oflu
Kırk Rizeli yapa yalnız
Dokuz Of'lu hep beraber
Çala pala, çala pala
Yüksekleri bıraktılar
Semerleri kurtardılar
İlan ilan afiye
İlan gitti kafiye
Kelpetilan kel dişi
Bağladum ilan dişi
İlanun okumağı
Fino Fino
Fino, fino, gel fino
Gezda kon,, cefi koni
Candan puli tadası
Mıslı haci turası
Hahalama, hatalama
Kata kata köftesi
Güneliye tarlası
Çıban okumağı
Temre okumağı
Akşam ektum tarla
Temre kül tohumu
Sabahtan kalktum
Baktum
Ne tarla, ne temre
Ne kül, ne tohum.
|

GELENEKSEL GİYİM
|
Erkek Kıyafetleri Kıyafetler eskiden yünden dokunmaktaydı ama son zamanlarda satın alına kumaştan dikilmiştir. Ceket ve zıpka denilen üstü bol, dizinden aşağısı dar pantolon giyilir. Gömlek üzerine yelekte giyilebilir. Ayağa çapula veye çarıkta giyilebilir. Kudi ve kukula denilen başlıkları vardır. Bu başlıklarda uzunca bir bağ da olabilir. Kemerinde süslü fişekliği, barut kabı, tütün ve para kesesi ile silahlığında karakulak (yatağın) bıçağı bulunur. Omuzunda tüfeği asılıdır.
Kadın Kıyafetleri
Yöre kadını örtünmenin yanında giydiği önlük, kuşak, peştamal ile bölgesel şartlarda rahat çalışabilecek en uygun kıyafeti bulmuştur. Arkadan saran kalın kuşak, gün boyu ıslak zeminde çalıştığından onu oturduğu yerin zararından korumakta, uzun çorapları ıslandığında her gün değişimi kolaylaştırmakta, önlükleri peştemali ise günlük işlerden kıyafetlerden kirlenmesini, yıpranmasını önlemektedir.
Çember : Kenarları işlemeli, sade,
renkli veya motifli başörtü.
Yaşmak : Kenarları işlemeli ve renkli
başörtü. Genellikle çe mber üzerine takılarak
kullanılır.
Yazma : Yaşmağın büyüğüne denir.
Atkı : Genellikle kadınların kullandığı
büyük başörtü.
Peştemal : Daha çok evli ve yaşlı
bayanların kullanıldığı, bel örtüsü olarak da
kullanılan ince çubuklu desenli başörtü.
Makaslı Peştemal : Püsküllü ve delikli
peştemal. Daha çok genç kızlar ve genç kadınlar
kullanır.
Kara Peştemal : Genellikle yaşlıların
kullandığı, kenarları kırmızı kara peştemal.
Çeşan : Başa veya bele takılan, geniş
çubuk desenli bir tür peştemal, dolaylık da
denir.
Tepeluk : Gelinlerin giydiği ufak
paralarla süslenmiş fes.
Fistan : Oldukça bol ve uzun dikilen,
altlı üstlü bütün giysi.
Entari : Fistana entaride denir.
Gozli Çarşaf : Altlı üstlü bele
bağlanarak kullanılan beyaz çizgi desenli
siyah çarşaf.
Etekluk : Uzun eteklere denir.
Üç Etek :Genellikle kadife bezden
yapılan altlı üstlü bütün etek. Üst ceket
kısmına Kutni denirdi.
Geceluk : Kollu gecelik.Yun
Çorap : Beş cağla dokunan, uzun veya
yarım biçimde çorap.
Şal Kuşağı : Yünden dokuma, daha çok
kadınların ve yaşlı erkeklerin kullandığı
kuşak.
Don : Belden dize kadar çok geniş ve
bacak kısımları lastikle tutturulan bir tür
kısa şalvar.
Tor kuşağı : Özel bir iplikten
dokunan kemer.
Patik : Ev içersinde terlik yerine
kullanılan kısa yün çorap.
Kongoş Çarık : İneklerin diz
derilerinden hemen herkesin yapabildiği
basit çarık.
Çarık : Hasılsız deriden yapılan
basit çarık.
Hasıllı Çarık : Hasıllı deriden ancak
ustaların yapabildiği çarık.
Kontra : Genellikle zengin kadınların
giyebildiği topuksuz ayakkabı.
Tad :Deriden veya yünden dokunarak
yapılan çarık biçimli, bağcıklı çocuk
ayakkabısı
Mes : Yaşlıların çorap üzerine
giydikleri, ayakkabı içine soktukları
deriden yapılmış bir tür çorap.
Cizme :Deriden veya lastikten yapılan
boğzlı bir tür ayakkabı.
Hamal Lastik :Daha çok iş yapılırken
kullanılan lastik.
Lastik : Son dönemlerde giyilen,
cizlavit de denilen en yaygın olan
lastik ayakkabı.
Nalım : Takunya da denilen ahşaptan
yapılmış kaba terlik.
Hedik : Ahşap malzemeyle yapılan,
ızgara biçimli kar ayakkabısı
Bu eşyaları tamamlayan kadın süs eşyaları da
önemlidir.
Hemayil :Üçgen veya dörtgen biçimli
gümüş zincirli kap.
Beşli : Kurdeleyle bağlanarak yakaya
takılan altın süs eşyası.
Kupli : Kurdeleyle boğaza takılan bir
reşat altın değerindeki altın süslü.
Yuzuk : Yüzük
Kupe : Küpe
Kaleçi : Daha çok çocukların
kullandığı süs eşyası, boncuk.
|
ERKEK KIYAFETLERİ
Başluk : Başa sarmak için dar ve uzun bir
bez parçasından yapılır. Kukula da denir.
Herkesin kendine has bir yöntemle bağlar,
çoğunlukla her iki yana kulaklıklar bırakılırdı.
Renk çoğunlukla haki olur ve elbiseye
uydurulurdu.
Fes : Yün iplikle cağla (şişle) dokunup
başa takılırdı.
Taka : Başa takmak için kumaştan yapılan
başlık
Mendil : El, yüz temizliğinde olduğu gibi
cep süsü eşyası ve başlık olarak da
kullanılırdı. Mendilin iki ucu düğümlenip başa
takılacak hale getirilirdi.
Yağluk : İki ucu düğümlenerek başlık
olarak kullanılan bez parçası.
Abaniye : İpekten , sarımtırak dallı
nakışlarla işlenmiş, abani denilen bir bezin fes
üzerine sarılmasıyla elde edilen sarık.
Saruk : Daha çok din adamlarının giydiği
beyaz başlık
Mintan : Açık olan kısmı boğaza kadar
düğmeli yakasız gömlek.
İç Gömlek : Mintan altına giyilen bugünkü
atlet görevini gören giysi
Fanila : Atlet, kollu çamaşır.
Yelek : Bugünkü yeleklere benzeyen, fakat
yelekten daha bol olan giysi
Çoha : yeleğe benzeyen, vücudu saran
geniş ve kollu giysi
Zıpka : Alt kısımları, dar üst kısımları
geniş altlı üstlü bütün giysi. Zıpkanın uçkur
denilen kısmı düğmeliydi. Bele bir kuşakla
bağlanırdı. Genelde siyah bezden yapılır ve
mintanla giyilirdi.
İşdoni : Paçalı kilot
Kanaviça Pantul : Şalvar biçimli, bele
bir kuşakla bağlanan iri keten dokuma bezden
yapılan pantolon. Genellikle çocukların giydiği
bu pantolonu büyükler de giyerdi. Daha çok bir
iş pantolonu kabul edilirdi.
Kilot Pantul : Paçaları dize kadar dar,
üst kısmı sağdan ve soldan bele kadar geniş olan
pantolon. Dar olan kısım düğmelerle açılır ve
kapatılırdı. Bele bir kemerle bağlanırdı.
Golf Pantul : Paçası dize kadar dar, üst
kısmı bol olan pantolon. Dize kadar dar olan
kısım düğümlenirdi. 1940'lı yıllarda moda olan
bir giysiydi.
Yun Çorap : Beş cağla dokunan, uzun veya
yarım biçimde çorap.
Şal Kuşağı : Yünden dokuma, daha çok
kadınların ve yaşlı erkeklerin kullandığı kuşak.
Kongoş Çarık : İneklerin diz derilerinden
hemen herkesin yapabildiği basit çarık.
Çarık : Hasılsız deriden yapılan basit
çarık.
Hasıllı Çarık : Hasıllı deriden ancak
ustaların yapabildiği çarık.
Çapula : Hasıllı deriden yapılan
kaliteli, çarık üstü bir ayakkabı. Çapula özel
ustalarınyapabildiği ve zenginlerin giyebildiği
bir ayakkabı çeşidiydi.
Yemeni : Hasıllanmış siyah deriden
altları kösele olarak yapılan, ancak zengin ve
ağaların giyebildiğibir ayakkabı türü
Tad : Deriden veya yünden dokunarak
yapılan çarık biçimli, bağcıklı çocuk ayakkabısı
Mes : Yaşlıların çorap üzerine
giydikleri, ayakkabı içine soktukları deriden
yapılmış bir tür çorap.
Cizme : Deriden veya lastikten yapılan
boğzlı bir tür ayakkabı.
Hamal Lastik : Daha çok iş yapılırken
kullanılan lastik.
Nalım : Takunya da denilen ahşaptan
yapılmış kaba terlik.
Hedik : Ahşap malzemeyle yapılan, ızgara
biçimli kar ayakkabısı.
Bu erkek kiyafetlerini tamamlayan süsü eşyaları
da önemlidir.
Hemayil : Üçgen veya dörtgen biçimli
gümüş zincirli kap.
Köstek : Genellikle yelek üzerine asılan
üç sıra gümüş saat zinciri.
Picak :Daha çok morunmak için kın
içersinde saklanan kesici alet. Genellikle iki
tane taşınırdı. Birinin ucu sivri, diğerinin ise
yuvarlak olurdu.
Tapanca : Daha çok korunmak için
taşınırdı.
|
|