SİZDEN GELENLER |
||
![]() |
![]() |
![]() |
İNSANLAR HATA YAPAR
Adam yeni aldığı arabasına bakmak için evinden dışarı çıktığında, üç
yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle, arabanın
kaportasını mahvettiğini görmüş. |
YAŞAMAK fırsattır , yararlanmayı bil. |
|
Iki arkadas barda... |
||
MUTLULUGUN SAKLANDIGI YER |
||
YORULDUM... Sevmek yada bir insana seni seviyorum demek öyle ağırki.... Kaldırabileceğine taşıyabileceğine inanıyorsun ama gün geliyorki yavaş yavaş çöktüğünü bir yerlerde bittiğini hissediyorsun...! Bazen yeter diyorum; içimden atmak istiyorum seni, düşünmek istemiyorum, hayalini kurmak istemiyorum, her anımı seninle yaşamak istemiyorum yoruldum artık... Yoruldum; her an sensiz olmak korkusunu yaşamaktan, gecenin sessizliğinde kaybolmaktan, her kavgamızın sonunda sancılar içinde kıvranmaktan kısacası KENDİ İÇİMDE SENİNLE SAVAŞMAKTAN YORULDUM... Ama yapamıyorum işte; sökemiyorum kalbimi yerinden, atamıyorum içimdeki seni, Düşüncelerime engel olamıyorum, yok edemiyorum, bitiremiyorum çünkü seviyorum...Sen benim gerçeğimsin yaşadığım en güzel ve en acı gerçek bu gerçeği değiştirememki...İçimdeki seni yok edememki Yoruldum, HER DEFASINDA BUNLARLA YÜZLEŞMEKTEN yoruldum... Gül Tükez KATIRCI | ||
YALNIZLIĞIN KARANLIĞINDA OLSA DA HAYAT, HAYATIMIZIN
GİZLİ ÇEKİMİ YAPILIYOR!... Şimdi yalnızsın ekranın arkasında ve kendini hep yalnız sanıyorsun… Karanlığın gölgesinde ruhundaki sessizliği dinliyorsun ve belki de ruhunda ki karanlığı… Kendi ormanındasın ve kendi ormanında yavaş, bir o kadar sinsi adımlar atıyorsun dolunaylı bir gecede. Yalnızca sen varsın, karanlık ağaçların arasından süzülüyorsun, bir gölge gibi seni takip ediyor ruhun, karanlığın derinliğinden gelen sesleri duyuyorsun. Öyle bir ses ki bu tüm vücudun titriyor yerden kesilircesine, belli etmek istemiyorsun korkunu, kaçmaya başlıyorsun yavaşça, koşmak istemiyorsun artık, yüzleşmeyi geciktirircesine yürüyorsun sinsice, kusmaya başlıyorsun içindeki her karanlığı, seni aydınlıktan uzak tutan karanlığı boşaltıyorsun. Korkunu, düşünceni ve içindeki tüm pisliğini atıyorsun, burası senin ormanın, senin çıkmazın, asla kaçamadığın boşluğun, senin karanlığın burası gerçek özgürlüğün!, tüm sırların burada. Kendi çöplüğündesin şimdi, çıkar içindekileri… Burayı seviyorsun, bir o kadarda korkuyorsun. Kendinle yüzleştiğin yer burası, her şeyin bu ormanda gizli, kimsenin bilmediği kaçmaya çalıştığın günahların burada gizli, asla kaçamıyorsun bu ormandan nereye gidersen git, seninle gelecektir kendi karanlık ormanın, karanlığın aklının bir köşesine tamamıyla yerleşmiş bir şekilde zamanla seni sorgulamaya ve yüzleşmeye çağıracak. Buraya alışman zaman alacak, önceleri korkacaksın kendinden, içindeki pisliklerden, yalnız kendi ruhunla olduğun ormandan bile gizlemek isteyeceksin önceleri ama içinde biriken pislik biriktikçe dayanılmaz olmaya başlayacak senin için yaşam, hiçbir şey sana güzel görünmemeye başlayacak artık. Kaçmaya başladığın zaman kendinden, acı çekmek hayatının bir parçası olduğu zaman, kendinle kalacaksın zamanla. İşte burada kaçınılmaz ormanına girmek istersin çünkü onu yaratan sensin aklının bir yerinde kendince düzenlenmiş ormanındır orası. Orası senin yaşam kaynağın, arınma yerindir. Kendi günahlarını gördüğün temizlendiğin yer bu orman, senin aynaya her bakışında gördüğün iç yüzün, tek sığınağın, kendi karanlığın, buradan kaçamazsın!!!!!!!!! Şimdi yalnızsın ekranın arkasında ve kendini hep yalnız sanıyorsun değil mi? Sanıyorsun ki ekranın arkasında beni kimse görmez, istediğim şekle ve kılığa bürünürüm. Ruhumun bütün kirlerini özgürce! artık ortaya dökebilirim sanıyorsun değil mi? Nasıl olsa kimse beni görmüyor diyerek kendi düşünce mahzeninde yarattığın ormanın Kralı! sensin. Nasıl olsa sanal maskesi zırhına bürünerek her haltı rahatlıkla ve kolaylıkla yaparım sanıyorsun, değil mi? Peki, hangi zaman ve mekanda olursak olalım bu ekranın arkası da olsa yalnız ve yapayalnızken bile gerçekte yalnız olmadığını, beni, seni onu, bizleri, sizleri ve onları görüp gözeten Yüce bir varlığın (ALLAH C.C.) her düşünce ve davranışlarımızı gördüğü ve bir gün (AHİRET - MAHŞER) önümüze konulmak üzere İlahi objektifler -kameralar altında hayat filmimizin gizli çekimin yapıldığını biliyor musun? Hala iddia edebilir misin ekranın arkasında yalnız olduğunu? Hiç kimse seni görmese de her zaman ve mekanda Allah’ın seni gördüğü gerçeğini inkar edebilir misin? O halde bu gerçek ışığında aynaya bir kez daha bak ve yüzleş ayna ile. Ve bu kez aynada gördüğün yüz gerçek yüzün olsun…. Seni bekleyen sonu görüyor musun aynada… Yalnızca senin sonun. Seni bekleyen şeye bakabiliyor musun aralıksız? Gözlerinde parlıyor yaşamın sınırında sana sunulan ölüm. Ve ölüm ötesi hayat… Haydi şimdi özgürsün kendi ormanında ve yalnızlığın bir kez daha karanlığındasın… | ||
BÜYÜKLÜKTEN İSTİFA MEKTUBU Bu belge ile resmi olarak yetişkinlikten
istifa ettiğimi bildiririm. Tekrar 8 yaşın tüm sorumluluklarını kabul etmeye
hazırım.
Yağmur sonrası çamurlu sularda tahta parçası yüzdürmek, kayalarda yürümek
istiyorum.
Çikolatanın paradan daha iyi olduğunu çünkü daha tatlı ve yenilebilir
olduğunu düşünmek istiyorum.
Sıcak bir yaz gününde bir meşe ağacının gölgesinde oturup arkadaşlarımla
limonata satmak istiyorum.
Hayatın daha basit olduğu zamana dönmek istiyorum. | ||
HATA NEDİR ? • Eger bir berber bir hata yaparsa, bu yeni bir tarzdir... | ||
BEKLEMEK !!! Hayatımıza geldiği gibi giden insanlar vardır... Geldiği gün bizi sevince;gittiği gün ise hüzne boğar... İçimiz kararır,hayata küseriz Fırtına öncesi sessizlik gibidir aslında yaşadığımız... Bir gölün yüzeyi gibi sakinizdir.Hatta dingin ve umarsız... Sonra yavaş yavaş dağılır bulutlar,gün ışığı tekrar içimizi ısıtmaya ve buz tutmuş yüreklerimize işlemeye başlar... Bu bir şanstır seven ve sevilen için, Bir kısmet belkide bir daha bulunamayacak; El ele tutuşmanın coşkusunu tekrar yaşama şansı Belki;belki de bir hayal...Kurmanın bile insanı mutlu ettiği,eskiyi yaşayıp acı çekmeyi göze alabildiği,acı çekmenin bile güzel geldiği.... HEPİMİZ HAYALLERİMİZ KADAR VAROLURUZ; VE HEPİMİZ SÖYLEDİĞİMİZ KADAR DEĞİL HİSSETTİĞİMİZ KADAR SEVERİZ... Ve bir gün anlarsınız ki sevgilerde gurur olmaz,gururun olduğu yerde zaten sevgi barınamaz... | ||
Eger 2008 yilinda yasiyorsaniz : 1. Mikrodalga firina kazara sifrenizi girersiniz... 2. Yillardir gercek kartlarla solitaire oynamamissinizdir... 3. 3 kisilik ailenize ulasmak icin elinizde 15 farkli telefon numarasi vardir... 4. Yan masanizda oturan kisiye e-mail atarsiniz... 5. Aileniz ve yakin dostlarinizla gorusememe nedeniniz email adresleri olmamasidir... 6. Uzun calisma temposunun ardindan eve gittiginizde telefonu hala isteyken cevapladiginiz gibi aciyorsunuzdur... 7. Evden bir yeri ararken, dis hatta cikis yapmak icin "9" u tuslarsiniz... 8. Ayni masada 4 senedir calismaniza ragmen, 3 farkli sirket icin calismissinizdir... 10. Sirketinizin kuculme kararini gece haberlerinden ogrenirsiniz... 11. Patronunuzun sizin yaptiginiz isleri yapabilme becerisi yoktur... 12.Televizyonda izlediginiz her reklamin altinda web adresi vardir... 13. Cep telefonunuzu almadan evden cikmak, ki 15 yil once hic bir etkisi yoktu, artik sizin icin bir panik nedenidir ve apar topar eve cep telefonunuzu almak icin geri donersiniz... 14. Sabah uyandiginizda kahvalti yapmadan internete girersiniz... 15.Bu yazilanlari onayliyor ve guluyorsunuzdur... 16. Daha kotusu bu e-maili kimlere ileteceginiz kafanizda hemen canlanmistir... 17. Listede 9 numaranin olmadigini fark edemeyecek kadar mesgulsunuzdur... 18. Yukari bakip 9 numaranin olup olmadigini kontrol etmissinizdir. Ve simdi KENDINIZE GULUYORSUNUZDUR ! | ||
SON GUN Saclarina aklar dustugu zaman Anlarsin sevmenin,sevilmenin ne demek oldugunu. Aynaya bakarda anlarsin solduğunu,Seni sevdigimi belki o gün anlarsin Tek tek birakip giderse dostlarin seni Yanlizligin,caresiz kalmanin acisini tadarsin Bir gün , birmezar gorursen üstünde benim adım ..işte ozaman Seni nasil sevdigimi ancak o son gun anlarsin... | ||
YAŞAMAK fırsattır , yararlanmayı bil. | ||
KARADENİZLİ BİR BABANIN OĞLUNA YAZDIĞI MEKTUPTAN Uy sevgili usagum, Allah'in selami tabiidur.Mektubumu çok yavas yazayrum, Çünkim bilirum ki, okuman zayuftur, çabuk okuyamazsun. Benden sana sual edersen, Allahuma pin sükür iyiyum, yeni pir is buldum. Emrimde 1500'e yakin adam var, hepside sessuz sedasuz, kendi hallerinde. Ne is puldugumu soraysan söyleyecegum patlama, mezarluk pekçisi oldum.
Geçtigimiz hafta puraya iki tefa yagmur yagdu. Piri
pazartesinden persembeye öbüride persembeden pazara.
Bacin Emine bir usak doguracak, daha erkek midir kiz midir
pelli degil, haçan o yüzden saga dayi mi oldin, teyzemi oldin
söyleyemeyrum.
Saga kötü bir havadisim var. Emicen Idris havasuzluktan boguldi
öldi. Pilirsin rahmetlinin 9 tane usagu vardi, daha fazla usak olmasin
diye bir ilaç bulmus, prezervatif midur, nedur, bakmis ki üstünde,sikica
kafana geçur, diye yazulu, öyle etmis, havasizliktan getmis.
Yaa iste böyle usagim. Memleçetten saga pol pol havadis. Yeni havadis olursa yine yazarum. Baki hüdaya emanet ol. Baban NOT: Mektupa para koyacaktim, ama geç akluma geldi, zarfi kapatmisum. | ||
HOROSKOP TESTİ EĞER DÜRÜST DAVRANIRSANIZ BU SİZE DOĞRUYU SÖYLEYECEKTİR-ŞAŞIRTICI ŞEKİLDE DOĞRU. CEVAPLARINIZI BİR KAĞIDA YAZIN. HİLE YAPMAYIN MANASIZ OLUR. CEVAPLAR BU SAYFANIN SONUNDA,BAŞLIYORUZ 1. KARŞI CİNSTEN BİRİSİNİN İSMİNİ YAZIN 2. EN FAVORİ RENGİNİZ KIRMIZI,SİYAH,MAVİ,YEŞİL,SARI'DAN HANGİSİDİR ? 3. İSMİNİZİN BAŞHARFİ 4. DOĞDUĞUNUZ AY 5. BEYAZ VE SİYAHTAN HANGİ RENGİ DAHA ÇOK SEVERSİNİZ ? 6. AYNI CİNSTEN BİRİSİNİN İSMİ 7. EN FAVORİ SAYINIZ 8. KALİFORNİYA'YI MI FLORİDA!YI MI DAHA ÇOK BEĞENİRSİNİZ 9. GÖLÜ MÜ OKYANUSU MU DAHA ÇOK BEĞENİRSİNİZ 10. BİR ARZUNUZU YAZIN ( REALİSTİK OLSUN) TAMAMSA AŞAĞIYA GEÇİN ( HİLE YOK) CEVAPLAR : 1. BU ŞAHISI ÇOK SEVİYORSUNUZ/AŞIKSINIZ. 2. EĞER SEÇİMİNİZ KIRMIZI .. : HAYATINIZ AŞK DOLU VE HAZIRSINIZ SİYAH......: TUTUCU VE SALDIRGANSINIZ YEŞİL......:DİNGİN RUHUNUZ VAR MAVİ.......: DOĞALSINIZ VE SEVDİKLERİNİZDEN ÖPÜCÜK VE ŞEVKAT GÖRMEK İSTERSİNİZ SARI.......:NEŞELİ BİRİSİSİNİZ VE MORALİ BOZUK OLANLARA DESTEK OLURSUNUZ 3. EĞER İSMİNİZİN BAŞHARFİ A-K :HAYATINIZDA BİR SÜRÜ AŞK VE ARKADAŞLIK VAR L-R :YAŞAMDAN AZAMİ KEYFİ ALMAYA ÇALIŞIRSINIZ VE AŞK HAYATINIZ YAKINDA YEŞERECEK S-Z :BAŞKALARINA YARDIMI SEVERSİNİZ VE GELECEK AŞK YAŞAMINIZ GÜZEL OLACAK 4. EĞER DOGUM AYINIZ OCAK- MART...... : BU YIL SİZİN İÇİN ÇOK İYİ OLACAK VE SİZ HİÇ UMMADIĞINIZ BİRİSİNE AŞIK OLACAKSINIZ NİSAN-HAZİRAN : HAYATINIZ BOYUNCA SÜRECEK ÇOK SAĞLAM BİR SEVGİ-AŞK İLİŞKİNİZ OLACAK TEMMUZ-EYLÜL.: ÇOK İYİ BİR YIL GEÇİRECEKSİNİZ VE YAŞAMINIZ ÇOK İYİ YAPACAK ÖNEMLİ BİR DENEYİM YAŞAYACAKSINIZ EKİM-ARALIK.......: AŞKINIZ ÇOK BÜYÜK OLMAYACAK AMA RUHUNUZA HİTAP EDECEK KİŞİYİ BULACAKSINIZ. 5. EĞER SEÇİMİNİZ SİYAH...:YAŞAMINIZ BAŞKA BİR YÖNE DÖNECEK, ÖNCE ZOR GÖZÜKECEK AMA ZAMANLA EN İYİSİ OLACAK, VE SİZ BU DEĞİŞİKLİK İÇİN MEMNUN OLACAKSINIZ BEYAZ..: SİZE ÇOK İNANAN VE SİZİN İÇİN HERŞEYİ YAPACAK BİR ARKADAŞINIZ OLACAK, AMA SİZ BUNUN FARKINDA OLMAYABİLİRSİNİZ. 6. BU ŞAHIS SİZİN EN İYİ DOSTUNUZ 7. BU SAYI SİZİN YAŞAMINIZDA SAHİP OLACAĞINIZ YAKIN DOSTLARINIZIN SAYISIDIR 8. EĞER SEÇİMİNİZ KALİFORNİYA:MACERAYI SEVİYORSUNUZ FLORİDA........:SIRTÜSTÜ YATMAYI SEVEN BİRİSİSİNİZ 9. EĞER SEÇİMİNİZ GÖL..........: DOSTLARINIZA VE SEVGİLİNİZE VEFALI- BAĞLISINIZ VE SEÇİCİSİNİZ OKYANUS: DOĞALSINIZ VE İNSANLARI MUTLU ETMEK İSTERSİNİZ | ||
GAFİL AVLANMA !! Ateşli bir köy
çocuğu şehrin en büyük marketinde işe başvurur.Dünyanın bu en büyük
alışveriş merkezinde herşey ama herşey satılmaktadır. | ||
Nasıl biri ? Seni sen oldugun icin degil, seni senin tarafinda oldugum zaman seviyorum,Hic kimse senin gozyaslarini hak edemez, hak eden seni aglatmaz,Sadece biri seni arzu ettigin gibi sevmiyor diye, seni butun benligi ile sevmiyor anlamina gelmez. Gercek arkadas senin elini tutan ve kalbine dokunandir.Bir kisiyi ozlemenin en kotu sekli o kisi tarafindan birakilmak ve bir daha onunla olamayacaginı bilmektir.Hicbir zaman gulmeyi birakma, uzgunken bile gul belki biri gulusunle sana asik olabilir. Bu dunyada sadece bir insan olabilirsin ama birisi icin dunyasin.Seninle zaman gecirmeyi umursamayanla, sende zaman harcama.Belki Tanri senin dogru insanla karsilasmadan once yanlislarla karsilasmani istiyor ki, bu oldugunda sukur edeceksin Bitti diye sakın aglama, oldu diye gul.Her zaman seni incitecek insanlar olacak, guvenmeye devam etmen gerekir, sadece dikkatli ol.Daha iyi bir kisi olabilmek icin, yeni birisi ile bulusmadan once kendini tanidigindan emin ol ve umit et ki o kisi de seni tanisin Cok fazla ugrasma, en iyi seyler beklenmedik zamanda olur Birlikte yasayabilecegin biri ile degil onsuz yapamayacagin biriyle ol ! Geldigi zaman bosluk dolduranlardan degil gittigi zaman yeri doldurulamayacagini dusundugun olsun. Yagmurlu bir gunde sana kosar gelirsem ıslak saclarim duzelt..... Basimi omzuna yasla nemli dudaklarimi dudaklarina ansizin degdir. masum ve uzgun bir cocuk gibi konusursam anla sana muhtacim ver ellerini ellerime yalanda olsa "Seni Seviyorum" de.... Kiymetimi bilmen icin gitmem mi gere ! sevdigini anla artik bensiz yapamayacagini buyudun bebek ! masal degil ki bu ask ogrenmen gerek ! gitmesi kolay olur zor olan gercekden sevgiyi bulmak.... senden gunesi istemedim topla demedim yildizlari gokkusagindan tac istemedim sadece " sev " dedim. Karanlik gecede onemli degildir yildizlari gormek, gunduzleri yildizlari gorebilmek marifet,asik olmak onemli degil, bir omur boyu sevebilmek marifet bir mesaj bekliyorum "Canim" diye baslayan "Seni seviyorum" diye biten bir mesaj bekliyorum dun gelmesi gereken bugun hala gelmeyen,bir daha da gelmeyecegini bildigim........ | ||
YOLCULAR !!
1) Ankarada, cok sicak bir gunde, dolmustaki bir kokona yelpazesiyle
sofeer bey klimayi acar misiniz cok sicak olduu demisti.
pala biyikli $öfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapiyi acip
acip kapatmaya asladi, ki ondan sonra dolmusca yarildik zaten. | ||
İstiklâl Marşı,
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin Milli marşı. Marşın sözlerini Mehmet Akif
Ersoy yazmış, bestesini Zeki Üngör yapmıştır. Aşağıdaki marşlar ise espiri mahiyeti içeren yazılardır. Gerçek istiklal marşımız için tıklayın ! |
||
Bir Türk vatandaşının günlüğü
Mesai tamamlanır. | ||
FUTBOL=CİNSELLİK ÇÜNKÜ.. -İkisinde de pozisyon zenginliği esastır. İkisin de de sakatlık riski vardır. -İkisinde de çamurlu ortam sevilmez. İkisinin de paralı yapılanında menejerlik sistemi vardır. -İkisinde de motivasyon neticeyi etkiler. İkisinde de ısınma hareketleri gerekir. -İkisinde de çocuklar problem olur. İkisinde de belli bir yaştan sonra jübile yapmak gerekir. -İkisi de şifreli kanaldan yayınlanır. İkisinin de profesyoneli köşe olur. -İkisini de duş paklar. İkisi de nadiren ertelenir. -İkisinde de skor önemlidir. İkisinde de deplasman korkusu yaşanır. -İkisinde de ofsayt'a düşülür, ve ikisinde de frikik vardır. -İkisinin de magandası çekilmez. -İkisinde de İlk kez milli olunur. İkisinin de icrası için tesis gereklidir. Teşekkürler....İ.K. | ||
FEMİNİSTLERİN YEMEK TARİFİ Kocaların çoğu,pişirilme sürecinde yanlış işlem gördüklerinden yumuşaklıklarını ve iyi niteliklerini kaybederek bozulurlar. Gerçek odur ki,bazı Kadınlar onları sıcak suda haşlayarak, bazıları ilgisizlikleriyle dondurarak,bazıları da basıp, ezip tursusunu kurarak ve yine kimileri de savurganca harcayarak bozulmalarına neden olurlar. Özenilerek hazırlanan her kocanın iyi ve yumuşak olacağı söylenemez. Ancak, iyi pişirilenin gerçekten tadına doyum olmaz. Koca seçiminde, ne lüferin alımındaki gümüş pırıltısı,ne barbunyanın altın yaldız görünümü geçerlidir. Bunun için çarşı pazar dolaşmaya da gerek yoktur. Genellikle en iyileri kapınızın önüne gelenlerdir. Beğeninin kişisel olduğunu düşünerek,koca seçimini yalnızca kendiniz yapınız. Kendiniz sabırla pişiremeyecekseniz, almaktan vazgeçiniz. Kocayı pişirmek için en iyisi porselen bir kap ise de, elinizde kişiliğine uygun bir ısıya ayarlanarak ateşe oturtulur. Köpürerek taşması halinde kaygılanılmamalıdır. Toprak çanaktan başkası yoksa özenle kullanıldığında o da ayni isi görebilir. Kocalar da karides ve ıstakoz gibi canlı pişirilirler. Bazen pişerken tencerenin dışına taşıp yanabilir ya da kenarları sertleşerek kabuk tutabilirler. Onları tencerelerinde tutmak için; görev duygusu adli zayıf iplikten çok huzuradli sağlam sicimle siki sıkıya bağlanmalıdır. Sevgi, sıcaklık ve neşeden oluşan sürekli bir ateş yakılır. Pek çoğu iyice pişinceye kadar sik sik köpürebilir. Özellikle sirke ve karabiber yerine satıcıların öpücükadi altında sattıkları sekerden biraz konulabilir. Tadına bakarken hoşgörü, iyimserlik ve neşe benzeri baharatlardan birer tutam katmanız önerilir. Ancak, bunlar diğer baharatlar gibi azar azar ve dikkatlice kullanılmalıdır. Yumuşaklığını kontrol ederken sertleşmesinden kaçınılmalıdır. Fazla yayılmasını ve kabin dibine oturarak ise yaramaz hale gelmesini önlemek için arada bir hafifçe karıştırılmalıdır. Kıvama geldiğini anlamamak olanaksızdır. Böyle pişirildiği zaman sizin için çok uygun ve sindirilmesi kolay olacaktır. Dikkatsizlik nedeniyle ev ateşini soğutmazsanız, bozulmadan istediğiniz süre dayanır. Bu yolda hazırlanmış koca, mutlu bir ömür boyunca tadını korur. Teşekkürler....Nihan. | ||
Bu bir pazar günü. Atatürk -yerini tam hatırlamıyorum ama Bursa olabilir- bir ağacın fazla büyümesi ve ahşap evi tehdit etmesi nedeniyle kesileceğini duyar. Ancak ağacın korunması ve evin yerinin değiştirilmesi talimatını verir. Ve koca ev kızaklar üzerinde yer değiştirilerek hem ağaç hem de ev kurtarılır. Resimlerde gördüğünüz beyaz kazaklı çocuktur, O yaşlı tanıdığım.Kendisinin de bir kaç yıl önce vefat ettiğini duyduğum, emekli bir subay. Resimleri babası çekmiş. NE GÜZEL DEĞİL MI RESİMLERDE NE İTİŞ KAKIŞ BODYGUARDLAR, NE DE NE HİSSEDİYORSUNUZ EFENİM ACI VAR MI ACI DİYEN BASIN GÖREVLİLERİ VAR! FARK BU SANIRIM. Teşekkürler :Kemal BIÇAKÇI | ||
BİZ CİNİZ CİN !!! Hep övünürüz ya.. Biz çok zekiyiz.. Amerikalilar, Fransizlar bizim kadar zeki olsalardi, kimbilir neler yaparlardi? Dogrudur.. Onlarin ne akli, ne zekasi, bizde olup bitenleri anlamaya yeter.. Bir ünlü isadaminin cinligini anlatmislardi geçen yillarda.. Bogazdaki bir meyhanede iyice içmis.. Sonra otomobilinin direksiyonuna geçip, evin yolunu tutmus.. Tam Beylerbeyi'ne gelince, bir de bakmis ki, trafik polisleri alkol kontrolu yapiyor.. Araçlari durdurmuslar.. Hemen araç kuyrugunun sonuna girmis.. soför mahallinden çikip, aracin arka koltuguna oturmus.. Beklemeye baslamis.. Öndeki araçlarin sürücüleri, alkol kontrolundan geçmis.. Trafik polisi, bu isadaminin aracina gelmis.. Arkada oturan alkollu isadamina sormus polis.. - Beyefendi.. Bu aracin soförü nerede?. isadami, - Bilmiyorum. Biraz evvel çikti, gitti.. Araci böyle birakti, demis. Polis sinirlenmis. - Olur mu böyle sey?. Araç yolu tikiyor.. Siz geçin direksiyona.. isadami sakin sakin cevap vermis.. - Memur bey.. Ben araci kullanamam. Çünkü alkollüyüm. içkili araç kullanmak yasak.. Polis yalvarmaya baslamis.. - Beyefendi.. Bir seferlik ziyani yok.. Lûtfen geçin direksiyona.. Trafigi tikamayin.. Bunun üzerine bizimki, nazlanarak direksiyona geçmis ve alkol muayenesine yakalanip, ceza almadan, trafik engelini asmis.. Bizim zekamiz böyle.. Teşekkürler :Kemal BIÇAKÇI | ||
KAZLARIN UÇUŞU ? Göç eden yaban kazlarının havada süzülürken V şeklinde bir formasyonla uçtuklarını görmüşsünüzdür.. Bilim adamları kazların neden bu şekilde uçtuklarını araştırmışlar araştırma sonucunda şu verilere ulaşmışlar; 1-) V şeklinde uçulduğunda, uçan her kuş kanat çırptığında, arkasındaki kuş için onu kaldıran bir hava akımı yaratıyormuş. Böylece V şeklinde bir formasyonda uçan kaz grubu, birbirlerinin kanat çırpışlar sonucu ortaya çıkan hava akımını kullanarak uçuş menzillerini % 70 oranında uzatıyorlarmış. Yani tek başına gidebilecekleri maksimum yolu grup halinde neredeyse ikiye katlıyorlarmış. Kıssadan Hisse: Belli bir hedefi olan ve buna ulaşmak için bir araya gelen insanlar, hedeflerine daha kolay ve çabuk erişirler. 2-) Bir kaz, V grubundan çıktığı anda uçmakta güçlük çekiyor. Çünkü diğer kuşların yarattığı hava akımının dışında kalmış oluyor. Bunun sonucunda, genellikle gruba geri dönüyor ve yoluna grupla devam ediyor. Kıssadan Hisse: Eğer kafamız bir kaz kadar çalışıyorsa, bizimle aynı yöne gidenlerle bilgi alışverişini ve işbirliğini sürekli kılarız. 3-) V grubunun başında giden kaz hiç bir hava akımından yararlanamıyor. Bu yüzden diğerlerine oranla daha çabuk yoruluyor. Bu durumda en arkaya geçiyor ve bu defa hemen arkasındaki kaz lider konumuna geçiyor. Bu değişim sürekli yapılıyor; böylece her kaz grubun her noktasında yer almış oluyor. Kıssadan Hisse: Yaptığınız her işi, yeri ve zamanı geldiğinde başkasına bırakmak gerekiyor. 4-) Uçuş hızı yavaşladığında gerideki kuşlar, daha hızlı gitmek üzere öndekileri bağırarak uyarıyorlar. Kıssadan Hisse: İlerlemek ve yol almak için bazen başkalarının uyarılarına gereksinim duyarız. Bundan alınmamalıyız; tam aksine, böyle uyarıları sevinç ve takdirle karşılamalıyız. 5-) Gruptaki bir kuş hastalanırsa ya da bir avcı tarafından vurulup uçamayacak duruma gelirse; düşen kuşa yardım etmek üzere gruptan iki kaz ayrılıyor ve korumak üzere hasta/yaralı kazın yanına gidiyor. Tekrar uçabilene (ya da eğer ölürse, ölümüne kadar) onunla beraber yaralı kuşu asla terk etmiyorlar. Daha sonra kendilerine başka bir kaz grubu buluyorlar. Hiçbir kaz grubu, kendilerine bu şekilde katılmak isteyen kazları reddetmiyor. Kıssadan Hisse: Adam olmak sadece insanlara özgü değil.... Teşekkürler..Gülcan | ||
MUZLU KEK TARİFİ MALZEMELER: 4 Gülen göz, 4 kucaklayan kol, 2 düzgün bacak, 2 süt kabi, bir kenari kürk kapli üçgen bir çanak, 1 muz, 2 ceviz HAZIRLANISI: Gülen gözlerin içine bakarak düzgün bacaklari yavas yavas ayirin. - Içinde malzemeyi karistiracaginiz kenari kürk kapli çanak, iyice yaglanincaya kadar süt kaplarini hafif hafif sikip minciklayin. - Çanagi orta parmaginizla sik sik kontrol edip kivami gelince muzu ilave edin. - Kivama ulasincaya kadar ileri geri karistirin üstünü cevizlerle kapatip derin bir Oh....! çekin. - Muz yumusamaya basladigi zaman kekiniz hazirdir. - Kariştirma aletini yikamayi unutmayin. Çanagi ister yalayin, ister yikayin. NOT: Kek kabarirsa şehri hemen terk edin. Teşekkürler.......!!!Mimoza !! | ||
NEDEN !!! *Yüzmek zayiflatiyorsa balinalar neyi yanlis yapiyorlar? | ||
ERKEKLER AĞLAMAZ !!! | ||
SEN HİÇ !!! Sen hiç duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Üzüldün mü, yanaklarından süzüldü mü hiç bir başkasının gözyaşları... Yabancı hıçkırıklar gelip düğümlendi mi göğsünde... Düşündün mü geceleri... senin olmayan rüyalar gördün mü... senin olmayan birini sevdin mi? Gökyüzüne baktın mi , yıldızlar düştü mü güneş doğdu mu her gecenin sonunda? Uyandın mi başka birinin sabahına? Hiç sevdin mi sen, Duydun mu başka bir yüreği kendi göğsünde atar gibi... Gülümseyişini hissettin mi belli belirsiz senin dudaklarındaymışçasına yakın... Sıcak... Hiç sevdin mi senin olmayan birini? Senin olmayan bir şehirde, bir gecede, bir bedende SENİN OLMAYAN BİRİ yaşadın mi hiç? Sen hiç gerçekten sevdin mi senin olmayan birini ....Teşekkürler Serry | ||
3 KIZKARDEŞ !! Bir kadinin uc tane kiz
cocugu vardir. Tesadufen ucune de ayni zamanda talip cikar. Tek bir dugunle
ucu de evlenir ve yuvadan ucuuup giderler. (Pirrrr diyerekten) Kizlarin
hepsi de farkli sehirlere gitmislerdir... Anneleri, el bebek gul bebek
buyuttugu kizlarinin evlilik yasamlarini; ancak ozellikle ask hayatlarini
merak etmektedir. Ancak kizlari yatak olaylarini acik acik anlatmaktan
cekindikleri icin bir yontem gelistirirler: Kizlar annelerine, o gunku
Hurriyet gazetesinde cikan gazete ilanlarina atifta bulunarak, ask Evliligin birinci haftasinda buyuk kizdan mesaj gelir. Mesajda "RUFFLES" yazaktadir. Kadin merakla Hurriyet gazetesini alir ve ilana bakar: "RUFFLES. HEM EGLENCELI, HEM DE DOYURUCU" Kadin cok mutlu olur ve yeniden mesaj beklemeye baslar. Bir sure sonra ortanca kizindan bir e-mail mesaji gelir: Mesajda "MAXWELL COFFEE" yazmaktadir. Hemen gazeteyi eline alir ve ilani bulur: "MAXWELL... HER DAMLADA BUYUK ZEVK" Kadin yine cok mutlu olur ve bu kez kucuk kizindan mesaj beklemeye baslar. Uzun sure mesaj gelmez; kadin tedirgin olur, ama beklemeye devam eder. Bekleyen dervis misali, en sonunda kucuk kizindan da bekledigi mesaj gelir: "BRITISH AIRWAYS" Kadin merak ve heyecanla Hurriyet gazetesini eline alir ve ilani okuduktan sonra dusup bayilir: "BRITISH AIRWAYS SUPERSONIC UCAKLARLA.. HAFTADA 7 GUN.... GUNDE 3 SEFER..USTELIK HER TARAFA.. | ||
MAAŞINA ZAM TALEBİ ::)) | ||
DÜNDEN HIZLIMISIN ? Her sabah bir ceylan uyanır Afrika'da Kafasında tek bir düşünce vardır. En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşabilmek, Yoksa aslana yem olacaktır. Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da. Kafasında tek bir düşünce vardır. En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek, Yoksa açlıktan ölecektir. İster aslan olun, İster ceylan olun hiç önemi yok. Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmanız gerektiğini, Hem de bir önceki günden daha hızlı koşuyor olmanız gerektiğini bilin. Yasam adli koşuyu ne kadar güzel anlatmış Afrika atasözü, Bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekmektedir. Çünkü eğer aslansanız, Ve en yavaş koşan ceylanı bir önceki gün yakalamışsanız Ve bugün bir ceylan yakalamak niyetindeyseniz, Artık bilmelisiniz ki en yavaş ceylan sizden daha hızlıdır, O halde düne göre hızınızı arttırmanız gerekmektedir. Yok eğer ceylansanız Ve henüz aslana yem olmamışsanız Hızınızı düne göre mutlaka arttırmalısınız, Çünkü sıra size gelmiş olabilir. Yani... Hayat koşusunda, devam edebilmenin tek koşulu var... Dünden daha hızlı olabilmek... Bakin bakalım simdi kendi kendinize... Ondan ,şundan ,bundan değil "Dünden" hızlı misiniz?Teşekkürler Serpil | ||
İŞEME SANATI ÜZERİNE Bunun yaninda bir de
dogal iseme sesi vardir
(bayanlarda). Bu
ikisi birlestiginde umumi
tuvaletlerde yahut
misafirlikte sorrrrrr sesini
çikartmamak icin çabalamalar
baslar. Dikkatlice kulak
kabarttigimizda
şırrr diye ufak bir ses
duyariz. Bunu şırıl sesi
takip eder.
şırr.....şırıl...şışırıll
takriben 15 saniye kadar
sürer. Eger hala isemenin
dogal oldugunu farkedememis
bir kisiyseniz, bu durumda
isemeye baslamadan
önce pozisyonunuzu alip,
sifonunuzu çekip, sifon
gürültüsü bitmeden
yangindan mal kaçirircasina
şorul şorul iseyerek
kurtulabilirsiniz. Hele ki uzun müddet çisinizi tuttuysaniz iki ince bacak üzerinde dakikalarca S seklinde isemek bir kabusa dönüsebilir.Bu kit zekalilara önerim ise tuvalet kagidiyla klozeti kaplayip, o sekilde rahatlamalari ve kendilerinden sonrakileri spastik sekillerde isemek zorunda birakmamalaridir. Erkekler tuvaletinde gürültü sorunu daha az yasanir. Erkekler zaten birbirlerinin yaninda osurmak,geyirmek, burun karistirmak hatta kiliç yapmak (beraber iseyerek çis çarpistirmak) gibi igrençlikleri yüzyillardir büyük rahatlikla yaparlar. Pisuvarlarda yanyana iseyen erkeklerdeki ortak özellik nedense hepsinin tavana bakmasidir. Bunun sebebi yanindaki kisinin heybetiyle aniden karsilasip kendine olan güven duygusunun eksilme korkusu olabilir. Pisuvarlar ilginç yaratiklardir. Içinde naftalinler bulunur.Normal bir erkek icin en büyük zevk sidigin siddeti ile bu naftalinleri saga sola attirip, çesitli oyunlar oynamaktir. Hele ki sizden önce iseyen biri pisuvara bir izmarit atma büyüklügünü göstermisse naftalinlerle filan hiç ugrasmazsiniz. Sigarayi bir düsman gemisi belleyip, bir iseme seansinda parçalayip, kagidi bi tarafa, tütünü bi tarafa gelecek sekilde mat ettiginiz takdirde sizden mutlusu olamaz. Ne kadar sallarsan salla, dona düser son damla lafi artik bir ayrinti olmaktan çikmis, hatta boku dahi çikartilmistir. Fakat sallama metodlari üzerine düsünülebilir. Bir kisim; eliyle bizzat tutup sallamayi tercih ederken (en kalabalik grup budur),bir kismi ise orta parmakla, yukaridan sert fiske darbeleriyle çalisir. Hiçbir seyi tutmayip sadece kendilerini sallayan bir grup da olsun isterdi gönül. Komik olurdu, yazardik... | ||
ERZURUMLUNUN AŞK İLANI !!... KÜLTÜRLÜ ASK YASIYAH | ||
Birsey ögrendim |
Yalan söylemiyah hep dogru diyah Gönderen: Zübeyde D. Ozer | |
DİYETİN GİZLİ AMACI İktiza ettiğinde 240 kiloluk top mermisini tek başına namluya süren bir
Türk babayiğidini pazar arabası ile pazara çıkmaya muhtaç duruma
düşürülmesinden daha soykırım ne olabilir arkadaşlar. Annemin anlattığı vita
yağı dönemleri ve hatta dedemin anlattığı iç ve kuyruk yağı dönemlerinde kalp
hastalığı varmıydı?Vardıysa neredeydi?sorarım size.Kollestrol çokluğu bir
hastalık değil sadece ölçüyü kaçırdığınızın bir göstergesi olup 2 şişe soda
ile oranı düşürülmesi mümkün bir basit durumdur. Feminizim ve eşitlik adı altında değerli Türk kızlarının aklı çelinmekte yemek yapmayı bilmeyen, yeni nesli abuk sabuk yiyeceklerle yetiştirecek, beceriksiz,uyumsuz,damak zevki gelişmemiş sunta kılıklı diet bisküviyi yiyecek sanan,et yemeyen, geleneksel mutfağına bağlı kebap perver kişileri hanzo yada kro gibi gören,sinirli ve bir deri bir kemik bir gürüha dönüştürmekte az önce belirttiğim gibi Gelecek Türk neslinden korkan dış mihrakların bir oyunudur. Bir yeni çağ yalanıda Çin mutfağıdır. Aslında Çin mutfağı yada Çin yemeği
diye bir şey yoktur onların olayı bahçede buldukları her türlü malzemeyi bir
demir leğene doldurup (Wog) diğer Çinliler mevzuya uyanmadan acele pişirip
(herşey az pişmiş) karnın doyurmaktan ibarettir.Bu kardeşlerin sayısı
milyarlar ile ifade edildiğinden bizdeki gibi ortadaki tencereye kaşık
sallama durumlarında masadakilerin yarısı aç kalmakta ve dolayısı ile tok
açın halinden anlamamakta fakat kung-fu marifeti ile bir araba sopa
yemekteydiler. Kahrolsun doymamış yağ oranları! Kahrolsun şekersiz yiyecek
içecekler!Her daim yaşasın geleneksel Türk ve Osmanlı mutfağı der;bol salçalı
yağlı ve hamur işli öğünler dilerim. Yaşamınız fırından çıkmış bol fıstıklı
ve peynirli künefe tadında geçsin. | ||
Bir Bayanın kararsız anı ! -Esmer
neslihan(akıllı ve mantıklı olan,sarışın neslihanı frenleyen kadın)"iyi oldu
dersini verdik işte.nasılda yelkenleri suya indirmiş" | ||
VEZİRDEN NASİHAT !!!! | ||
Bezm-ü Hamam edelim,
sürtüşürem ben sana
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-ü can Lal'ü arab içürem ve slatp geçirem Parmana yüzüzü, harem-ü zor drahan Eğil eğil sokayım iki tutam azmıdır Lale ile sümbülü, kahkülüne nevcihan Öyle bir sokayım ki kalmasın darda hiç Dümann barna, hançerimi nagihan Sen salınıp gider iken ben arkadan sokayım Art eteği beline çamur olmasın aman |
Kulaklarından tutam dibine
kadar sokayım Şahdıyandan çimeyi olmasın yala revan Önüne diz çökerek ılık ılık akıtam Bir gümüş ibrik ile destine ab-u revan Sen istersen her zaman ben ağzına vereyim Yeterki bu kulundan lokum iste her zaman Herkese vermektesin birde bana versene Kese ile altını olsun kulun şadman Sen her sabah gelesin şu fakire veresin Esselam-ü Aleyküm ve Aleyküm selam | |
GÜZİN ABLADAN ÇOK ÖZEL |
||
1-) Bahar aylarında çıkarım |
6-) Kızın aklı başındaysa 8-)
Omuzdaki bacaksa | |
YİNE VURDU HASRETİN... ahh... yine vurdu hasretin yine vurdu sevdan başıma yine deliriyorum,yine yanıyor içim dünlerden beter ben ah bu kahrolası ben,dayanamıyorum yokluğuna... kan kırmızı mısralar dökülüyor kağıtlarıma katran karası sensizliği boyuyorlar durmadan konuştuğum yalan güldüğüm yalan yaşamak haram neydi seni bunca korkutan nasıl gittin,nasıl kıydın nasıl vazgeçtin zamandan ahh..yine vurdu hasretin yine vurdu sevdan başıma yine seni görüyorum her aynada yine konuşmaya başladım hatıralarla tam geçiyor yavaş yavaş derken tam avunmaya başlarken yalan masallarla kurşun gibi saplanıyorsun aklıma dayanamıyorum dayanamıyorum yokluğuna yine yerle bir oluyor sığınaklarım yine tuz buz sırça saraylarım hani,hani ben sultanındım hani candım nasıl tarumardı ki bu yerine enkaz bıraktın ağlayan o Leyla'da tükendi içimde dondu kaldı gözyaşlarım her sabah ezan vakitlerinde ayrı bir azap doğuyor yatağımda zakkumlar büyütüyorum olanca zehriyle her gün ortasında her gece bir dua kanıyor dudaklarımda kan kırmızı mısralar dökülüyor kağıtlarıma katran karası sensizliği boyuyorum yüreğimin zindanlarına yine deliriyorum yine yanıyor içim dünlerden beter ben ah bu kahrolası ben dayanamıyorum yokluğuna... Ceyda Görk-14 eylül 2006 04.41 |
Ömrüm Hazanı Yaşarken Ne Güzel
| |
HAYAT YOLU Ardışık sayılar kümesinde
kaybolmuş körpecik gençliğim Helak olmuş hasret dolu duygularla yıllarca özlediğim Taradıkça etrafımı,seziyorum varlığını;sende tutsak
duygular | ||
SEN GİTTİN YA ! sen gittin ya ben küsüm
gecelere Gönderen:Arzu AKYALÇIN
|
BEN KÜÇÜKTÜM Ben küçüktüm;umutlarla
dolu gözlerim,gözlerimdeyse hayallerim oyun oynamak için, eğlenmek için hava bi etken değildi ki.. ama neden | |
SEN ve BEN Ayrılık,ayrılık Ardından Sensiz bir sonsuzluk Gönderen:Ayşe
|
||
HASRET Ayrılık denizinde sensizlik dalgalarıyla boğuşurken Gönderen:Ayşe |
Sevda Masalı Bülbül olsam bulurdum konacak gül dalını Sümbül olsam kabullenir eğer idim boynumu Gülüm yok zaten bülbülde değilim ya Kabullenmem ne mümkün yokluğunu Gözlerinde nem olsam Yok olmak pahasına hep gülmeni isterdim Güllere benzemeni gülmeni gülmeni Ama gözlerin nemli buğulu camlar gibi Kirpiklerine çiğ düşmüş Yakıp kavuran güneşe inat Yağmur damlaları indiren bir bulut gibi Dinmiyor gözyaşların Oysa ben baharı hep gözlerinde görmeyi hayal ederdim. Yoksa güle benzetiyorlar diyemi gülmezsin Bilirim sen ençok kır çiçeklerini seversin Bülbülün divane olduğu gül olmaktansa Kırlarda özgürce açan kır çiçeği olmayı yeğlersin Aslında sen benim için Özgürlüğün sembolü Ulaşılması imkansız değil ama zor Tek başına belki bülbülü yok ama sevdalı Nazlı çiçeğim MENEKŞEMSİN Birtanem. Gönderen:Ayşe | |
GÜZEL SÖZLER "Insan dogulanda aglayir,
etrafdakiler gulur - hayat tarzini oyle sec ki, ölurken her kes aglarken sen
gulesin." Gönderen: G. Ashurova |
BİLİYORMUSUN 1. Iranin bayraginda 22 <ALLAHU
EKBER> sozu var?? İLK 'LER 1. Ilk hayvanat bahcesi Misirda 3500 yil bundan once kralice Xatshepsuta
ait olmush. Gönderen: G. Ashurova |
|
Kendimi ariyorum Hayatla dalga geçiyordum ben , huzurluydum. Yani en azindan başimi yastigima koydugumda uyurdum. Her Sabah saat caldiginda uyanir önce yüzümü yikar bir kahve yapip sigarami yakardim. Bugün ne giyinsemin telasi alirdi sonra beni. Ara sira arkadaşlarla bulusup bir yerlere giderdik birşeyler içer güler eglenirdik Herkezin sevgilisydim çünkü ben, herkes severdi beni. Herşey tikirindaydi ev iş araba, ha unutmadan hep aklima koydugumu alir yada yapardim. Kimse bana hayir diyemezdi. Ilgi odagi olmayi çok severdim, bunuda iyi başarirdim. Bir sloganim vardi” beni sevmeyen Ölsün. Hic yorulmazdim, üzülmeyede karsiydim aslinda. çok kizdigimda kendimi tatmin etmek için bir sürü ise yaramaz seyler alirdim, hirsim geçmediyse sacimin modelinide deyistiridim. Beni fazla gergin görmezdi aslinda kimse, buna hakim yoktu. Nasil olsunki hersey yolunda degilmiydi. Bazende arabaya binip müzigi son sez açardim. Iste orda bazen bagirarak sarki soyler bazende sesli aglardim. Gaza bastikca içimdekileri atar gibi olurdum. Aslinda yokluk nedir bilmedim evet, birtek sigarasiz kaldigim anlari hatirliyorum. Aklina gelecek bütün yollara basvururdum. Gece yarisi yollara bile düsmüsümdür. Sonunda onuda bulurdum, yakar ilk firtta rahatlardim yine. Içkiyi fazla sevmezdim. Maksat muhabbet olsun diye içmisimdir hep. şuan öyle özlüyorumki o eski beni. Insan kendini kayip eder ya öyle birsey. Huysuz bir sey oluyorum bazen. Sanki simdi hayat öcünü aliyor benden. Arkadaslar hic gelmiyor aklima, bir yere cikmakta istemiyorum aslinda. Sigara sarmiyor artik beni her firsatta alcol aliyorum. Niyetim sarhos olmak degil, çünkü zaten ayik deyilim. Ne biliyim herhalde orda bile kendimi ariyorum. Ama hepsi bos, bulamiyorum kayip olmus beni. Sen gördünmü onu. Gönderen:F.Sagir |