Kramp Kasların ani ve ağrılı gerilmesidir. bedensel egzersiz
veya uyku sırasnıda kaslara kramp girebilir. Kramp en sık baldık
kaslarında olur. Sıkı çorap lastikleri veya dar ayakkabılar kramplara
yol açabilir. Yaz aylarında spor yapanlarda aşırı terlemeyle fazla tuz
kaybı nedeniyle kas krampları görülebilir. Bu nedenle sıcak havalarda
spor yapanlar düzenli sıvı ve tuz almaya dikkat etmelidir. Dolaşım yetersizliği nedeniyle dokulara yeterli kan
gitmemesidir. Kan kaybı, kalbin pompalama yetersizliği, ani damar
değişimler (genişleme/daralma) gibi nedenlere bağlıdır. Şoktaki hastanın
tansiyonu düşüktür, kalp hızlı, nabız hafiftir. Solunum hızlanmıştır,
cilt nemli ve soluktur. Burun, el ve ayaklarda morarma ve soğuma
olabilir. Şokun son döneminde bilinç bulanıklığı ve ardından ölüm
görülür. Şoktaki hasta düz yatırılarak bacakları 30 derece yukarı
kaldırın ama nefes darlığı varsa bacakları yükseltmeyin. Hasta yalnız
bırakılmamalı, sıcak tutulmalı, dolaşımı kolaylaştırmak ve solunuma
yardımcı olmak için dar giysileri gevşetin. Susuzluktan yakınna
hastaların dudaklarını su ile ıslatın ancak içecek şeyler vermeyin.
Soluma hızı, nabız ve yanıt verme düzeyi, mümkünse tansiyonu sık
aralıklarla kontrol edin. Hastada kusma olasılığı belirir veya bilinç
kapanırsa yana döndürerek güvenli konuma getirin. Kalb ve solunum
durmasında suni solunum ve kalb masajına başlayın. Şoktaki hastayı vakit
geçirmeden hastaneye kaldırın. Güvenli konumu koruyarak ve başı biraz
daha aşağıda tutarak sedye ile taşıyın. Tansiyon düşmesi kısa süreli baş dönmeleriyle kendine belli eder. Aniden yataktan kalkıldığında veya ani bir hareket yapıldığında baş dönmesi olur. Kan dolaşımı tekrar normale dönünceye kadar hasta bir yere oturtulmalıdır. Tansiyon düşüklüğünden yakınanlar ani hareketlerden kaçınmalıdır. Çok fazla sıkmayan karın korseleri yararlı olabilir. Yemek aralarını çok uzatmamak gerekir. Doktora danışılarak kan basıncını geçici olarak arttıran ve dolaşımı düzenleyen ilaçlar kullanılır. Kahvenin tansiyon yükseltici etkisinden de yararlanılabilir. Başkaca bir zararı yoksa yazın aşırı terleme nedeniyle tuz kaybına bağlı tansiyon düşmelerinde tuzlu ayran içilmesi, tuz ve sıvı alımının arttırılması yararlı olabilir. Tansiyon YükselmesiYüksek tansiyonun tanımı, sistolik basıncın 160 mm civa (veya üzerinde olması) ve diyastolik basıncın 95 mm civa''dan yüksek olmasıdır. Bu düzeyler arasındaki basınçlar ile normal değerler arasındaki değerler (140 mm civa''nın üzerinde olan bir sistolik basınç ve 90 mm civa''nın üzerinde olan bir diyastolik basınç) "sınırda yüksek tansiyon" olarak kabul edilir. Başta dolgunluk hissi, başın arka tarafından ağrı, kulak çınlaması, görme bulanıklığı, bulantı gibi belirtiler bulunabilir veya hiçbir belirti de olmayabilir. Yüksek tansiyonunuz varsa günlük kan basıncı ölçümü hayatınızın bir parçasıdır. Kan basıncının ölçümünde kullanılan mekanik, civalı ve elektronik tipte aletler vardır. Kullanımları pratik olmakla birlikte bu aletleri kullanırken bazı noktalar dikkate etmek gerekir. Mesaneniz doluysa ya da kısa bir süre önce kahve veya sigara içmişseniz kan basıncınız yüksek çıkabilir. Kan basıncı ölçümünden önce 5 dakika sakin bir şekilde oturmak gerekir. Ölçüm sırasında kolunuz bir masa veya sandalyenin kolu üzerinde ve kalp hizasında olmalıdır. Sağ kolunu kullananlarda tansiyon sol koldan, sol kolunu kullananlarda ise sağ koldan ölçülmelidir. Aletin manşonu (şişen bölümü) üstkola takılır, manşonun alt kenarı dirsekten 2.5 cm kadar yukarıda olmalı ve kola iyi oturmalıdır. Aletle birlikte kullanılan ve nabız seslerini dinlemeye yarayan stetoskopun tamburu, kolun içyüzünde bükülmüş dirseğin üzerinde manşonun hemen altına yerleştirildikten sonra aletin manşonu şişirilir ve göstergeye bakılarak ibre hızlı olarak, beklenen sistolik basınç değerine 30 mmHg yukarısan kadar yükseltilir. Balonun ucundaki vida açılarak basınç saniyedi 2-3
mmHg düşecek şekilde yavaş yavaş söndürülür. Basınç düşerken nabız
sesleri dinlenir ve seslerin ilk duyulduğu nokta sistolik basıncı,
atımların son duyulduğu nokta ise diyastolik basıncı gösterir. Ölçümü
doğrulamak için bu işlem bir kez daha tekrarlanır. Yüksek tansiyonu olan
bir kişiye için ilk tavsiye, yaşam tarzını değiştirmesi olacaktır.
Tedavinin ilk adımı fazla kiloların verilmesi, yemekle alınan tuz
miktarının kısıtlanması, varsa alkol ve kahve tüketiminin kısıtlanması
ve fiziksel egzersizin arttırılmasıdır. Bu önlemlerle tansiyon 3-6 ay
içinde normale inmemişse ilaç tedavisi gerekebilir. Tuz, yüksek
tansiyonda önemli bir faktördür çünkü fazla tuz, dolaşımdaki sıvı
miktarını, dolayısıyla kalbin yükünü arttırır. Günlük ihtiyacın
karşılanması için yarım çay kaşığı tuz yeterlidir. Oysa ortalama olarak
yemeklere günde 3-4 çay kaşığı tuz alınmaktadır. Bu bakımdan tuzlu
besinlerden kaçınmanın yanı sıra yemeklere sofrada tuz konulmamalı,
tuzsuz ekmek yenilmelidir. Hazır gıdaların peynirlerin, pastırma, sucuk
salam gibi besinlerin, ketçap ve benzeri sosların içinde bol miktarda
tuz olduğu hatırlanmalıdır. Tansiyon normal olsa bile tuz kısıtlaması,
yüksek tansiyondan koruyacaktır. Tuz kısıtlaması basit ve kolay bir
önlemdir. Kilo verilmesi kalbin yükünü hafifletir ve ilaç kullanılmadan
tansiyonun düşürülmesini sağlayabilir. Bedensel egzersiz yapılması, yani
hareket ve yürüyüş hem kilo verilmesi hem de kalbin çalışmasını
düzenleyerek yüksek tansiyonu düşürümeye katkıda buluncaktır. Ancak bir
egzersiz programına başlamadan önce doktorunuza danışmanız gerekir. Her yaşta görülebilen ama daha çok çocuklarda ortaya
çıkan, yaş ilerledikçe azalan bir hastalıktır. Nedeni, bazı kişilerde
içkulakta dengeden sorumlu yarım daire kanallarının harekete karşı aşırı
hassas olmasıdır. Bu hassasiyet yaş ilerledikçe azalır. Taşıt tutmasına
eğilimi olanlarda bulantı, kusma gibi belirtilerden önce terleme, baş
ağrısı ve halsizlik görülebilir. Genellikle yolculuğa çıkmadan önceki
gece veya yolculuk sabahı bulantı giderici veya taşıt tutmasını önleyici
ilaçlar alınabilir. Yolculuk sırasında baş koltuğa dayanarak koltuk
yatırılmalır. Yolculuk sırasında okumaktan kaçınılmalıdır. Taşıt
tutanlar aracın az hareket eden (deni
z araçlarının orta, uçağın
kanatlarına yakın) bölümlerine oturtulmalıdır. Sürekli ufuk çizgisine
veya araç içindeki sabit bir noktaya bakmak yararlı olabilir. Taşıt
tutması olanlar yolculuk öncesinde ağır yemeklerden ve alkol almaktan
kaçınmalıdır. |
YANIKLAR |
Giysileri tutuşmuş olan bir kimsenin paniğe kapılarak
koşmasını önleyin. Kaza kapalı bir yerde olmuşsa yanan kişinin dışarı
çıkması önlenmelidir çünkü hava akımı ve kişinin hareketleri yanmayı arttracaktır.
Yanan kişi hemen yere yatırılmalı, su ile ıslatılmalı veya
üzerine halı, battaniye, perde gibi alevleri oksijensiz bırakacak bir
örtü atılmalıdır. Alevleri bastırmak için naylon veya kolay tutuşan
kumaşlar kullanılmamalıdır. Kazazede yerde yuvarlanmamalıdır, bu daha
önce yanmamış yerlerin de yanmasına yol açar. Cilt ve cilt altı
dokularının alev, buhar, sıcak su gibi etkenlerle tahrip olmasıdır.
Yanık derinliği üç derece ile ifade edilir: 1. derece yanık: yüzeysel yanıktır.kızarıklık ve ağrı vardır. İz bırakmadan 1 haftada iyileşir. 2. Derece yanık: cilt ve cilt altı dokularda yanmıştır. Benekli kırmızı renkli kabarcık oluşumu vardır. Derideki sinir uçları da zarar görmüştür. Enfeksiyon gelişmezse 2-3 hafta da iyileşir.3. derece yanık: Deri tamamen yanmıştır. Alttaki kas tabakasına kadar uzanır. Tehlikeli yanıklar: Vücudun %30 dan fazlasının yanması, solunum sistemini içine alan yanıklar, vücudun %10 dan fazlasında 3. derece yanık olması, yüz, el, genital bölge yanıkları, göz yanıkları, derin asit ve elektrik yanıkları, boyunda halka şeklinde yanıklar.Yanık yüzeye hiçbirşey örtülmez. Soğuk su ağrıyı azaltır. Kabarcıklar patlatılmaz yanık alanındaki kolye yüzük bilezik vs. çıkartılmalıdır. Elbiseler kesilerek çıkartılmalı sıyrılmamalıdır. Kimyasal Yanıklar: Etken hızla uzaklaştırılmalı 10-20 dk bol su altında tutulmalıdır. Daha sonra yumuşak sabunla yıkanır. Sönmemiş kireç su ile karşılaştığında yakıcı etki gösterir. Tozlar fırça ile alındıktan sonra bol su ile yıkanır.Elektirik yanığından şüphelenilen her hasta durumu normal olsada hastanede değerlendirilmelidir.
• Yanmış deriyi 10 dakika süreyle basınçsız akan soğuk suyun altına
tutun. Ağrı dinmezse daha uzun süre soğuk suya daldırın.
|
Zehirlenmeler Zehirlenmeler dikkatsizlik, kaza veya intihar
amacıyla meydana gelen günlük yaşamda sık görülen, ilkyardım ve acil
tedavi gerektiren durumlardır. Vücuda giren zehirler çeşitli organ
sistemlerinde etki gösterirler. Dolaşıma karışan bazı zehirler beyin ve
sinir sistemi üzerinde etkili olarak solunum, kalp atışları, böbrekler,
karaciğer gibi yaşamsal önemi olan birçok organda bozukluklara neden
olurlar. |
YARALAR: Deriye gelen darbeler soncu kapalı doku zedelenmeleri olabilir. Bu durumda ağrı ve şişlik meydana gelebilir. Bazen morarma ve şişlik içinde kan birikebilir. Şiş olan bölgeye sıkı bandaj uygulanır soğuk uygulanır. Yalnız bandaj kan dolaşımını engelleyecek derecede sıkı olmamalıdır. Açık yaralarda tetanos riski unutulmamalıdır bu neden tetanos aşısı yapılmalıdır. |
SARGI VE ATELLER: Sargıların çok sıkı ve gevşek sarılmaması gerekir. El ve ayak parmakları dışarıda kalacak şekilde sarılmalıdır. Parmaklarda uyuşma karıncalanma morarma olduğu görülürse sargı sıkı sarılmış demektir. Sargılar mikropsuz olmalıdır.Ateller ise herhangi bir vücut bölgesini hareketsiz olarak bırakmak için kullanılan desteklerdir. Kırık bacağa sağlam bacağı kırık kola gövdeyi destek yapmakta mümkündür. Mümkünse şişme ateller kullanılmalı bunlar kırığı her yönden desteklerler. Tekrar tekrar kullanılabilirler. Kırık çıkık ve incilmelerde ilkyardım: kemik üzerine darbe gelen yada zorlanma olan bölgelerde ağrı, şişme, kabarıklık, olağan dışı görünüm, biçim bozukluğu, eklem olmayan yerde eklem görünümü, kol veya bacağın boyunda kısalma, yarada kırık uçlarının görülmesi. O bölgede kırık olduğunu gösterir.Kırık olup olmadığını belirlemeden hasta yerinden oynatılmamalıdır. Eğer hasta kırık bölgesi hareketsiz hale getirilmeden kıpırdatılmaya çalışılırsa kırık uçları kemiğe yakın veya paralel uzana damar ve sinirlere zarar verebilir. Hasta taşınmadan önce kırık atele alınmalıdır. Kırığın ilerisindeki nabız kontrol edilmelidir. Atel kırığa yakın yerdeki eklemide hareketsiz hale getirmelidir. Açık kırıklarda kanama kontrol altına alınır. Kırık bölgesinde kopmuş kemik parçaları varsa dokunulmaz, kırık uçları uçuca getirilmeye çalışılmaz. Hastaneye nakledilirken ağızdan yiyecek verilmemelidir. Çünkü hasta ameliyat olacaksa bu nedenle gecikebilir. Çıkıklar: Hareketle artan ağrı olur. Yapısal şekil bozukluğu olur. Hassasiyet vardır. Şilik erken dönemde olmayabilir. Hareket kısıtlılığı olabilir. Anatomik yapıyı iyi bilen kişiler tarafından oturtulması gerekir. Burkulmalarda eklem sabitleştirilir ve hastaneye iletilir. Boyun Kırığı : Kafası üzerine düşen kafasına darbe gelen herkeste boyun kırığı akla gelmelidir. Ani frenlerde kamçı hareketi sonrasında boyun kırığı oluşabilir. Hastanın boynu boyunlukla desteklenmelidir. Hasta yerinden oynatılmamalı bu konuda eğitim görmüş personelce taşınmalıdır. Zehirlenmeler: Kusturulur. Alınan maddenin sulandırılması için bol miktarda su veya süt verilir. Bilinç kaybı varsı havale geçiriyorsa yakıcı madde içti ise petrol ürünü içmiş ise kusturulmaz. Gaz zehirlenmelerinde hasta hemen açık havaya çıkarılmalı oksijen verilmelidir. Böcek, Yılan Sokmaları: Yara bol su ile yıkanır. Hasta sakinleştirilir. Yara bölgesindeki şişliğin 5 er cm altından ve üstünden turnike uygulanır. Turnike venöz dolaşımı engelleyecek arteryel dolaşımı engellemeyecek şekilde sıkılmalıdır. Hastanın yürümesine izin verilmez. Isırılan extremite atele alınmalıdır. Isırılan alanda diş izleri arasında yarım santim derinliğinde kesi yapılır. Zorunlu olmadıkça ağız kullanılmadan kanama sağlanır. İlkyardımın ABC si yönünden izlenir. Yılan serumu uygulanmak üzree hastaneye iletilir. Soğuk ve Donma: Yüzeyel soğuk çarpması: deri mumsu bir görünüm alır. Dokunmakla serttir. Ellerde küntlük hissedilir. Şişlik ve kabarcık olabilir. Hasta sıcak biryere alınır üşüyen bölge vücut ısısıyla ısıtılır. Doğrudan ısı kaynağı ile ısıtılmamalıdır. Ovmaktan masajdan kaçınılmalıdır.Derin soğuk çarpması kısmi donma: dokunmakla his alınmaz. Travmadan kaçınılmalıdır. 37.7-40,5 C arasında ısıtılır. Kabarcıkların patlatılması tehlikelidir. |
Diğer bir
İlk Yardım
Rehberi için tıklayın !