Gözlerinize ve Beyninize inanamayacaksınız!

Gözlerinize Güvenir ve İyi Görür müsünüz ? Sakın Yanılmayın Bu İllüzyonları incelemeden geçmeyin..Resimlere bakınca Şaşıracaksınız
30 Saniye boyunca gözlerinizi kırpmadan resmin ortasındaki 4 küçük noktaya bakın!..30 Saniye sonra kafanızı geriye yaslayıp gözlerinizi sımsıkı kapatın!. Gözlerinizi kapattıktan sonra kafanızın içinde parlak renkli bir daire oluşacak! Bu dairenin içine gözlerinizi kesinlikle açmadan konsantre olup bakın! Gözlerinize ve Beyninize inanamayacaksınız!....
 

Beynimizin nelere kadir olduğunu gosteren guzel bir ornek!

ortadaki noktaya 40 sn. sureyle gözünüzü ayirmadan bakin.

Daha sonra hemen ellerinizi yada mesela klavyenizi filan kontrol edin, bakalım bi değişiklik var mi ?

Gerçekten eğlenceli ama fazlasi bağımlılık yapabilir!

Harika bir Hipnotize Programı daha Bunda da ayni ama bu bir yazıya yada resme bakınca daha etkili oluyor! Bilgisayarınıza indirmek için ....
4squares.pps Tam anlamı ile göz yanılması olmasa da, illüzyon' un temeli olan bilinç yönlendirme ile ilgili çarpıcı bir bulmaca.çözmede dünya rekoru 7 saniye:(
  Son derece kafa bulandırıcı bir numara daha ... Aslında temelleri bayağı eski bir Çin oyununa dayanan bir oyunun yeni bir versiyonu, İlk gördüğünüz resimde 13 kişi varken, güzel bir numara ile bir kişi kayboluyor ... Biraz kafa yorun bakalım ...

Hipnotize Nedir ?

Hipnoz, yapay hareketlerle meydana getirilen bir ruh halidir. Başlıca karakteri, sadece, bu hal sırasında arzu edilen herhangi bir telkinin yerine getirilmesidir. Bu fikir yavaş yavaş hazırlanıp ortaya çıkmıştır. Dupau, Durand (de Gros), Joly gibi araştırıcılar, deneklerin uykudaki görünen irade azlığını, taklit ve baş eğmeyi ve kendilerinde oluşturulmuş fikirlere göre hareket eden denekleri tanımladılar. Diğer taraftan, kelime anlamının uyku olması sebebiyle hipnoz, genelde uyku ile özdeşleştirilmiştir. Aslında uyku, şuurumuzun nasıl değişik bir hali ise hipnoz da şuurumuzun daha değişik başka bir halidir.

Uyanık halde, herkesin bildiği ve farkında olduğumuzu sandığımız bir şuur hali yaşamaktayız. Uykuda geçirdiğimiz zaman içinde ise pek farkına varmamakla beraber değişik şuur hali yaşadığımızı hissederiz. En azından rüyalarını hatırlayanlar, rüyaların, gerçek olarak kabul ettiğimiz kavramlardan hiç de farklı olmadığını kolaylıkla kavrayabilirler. Uyanık yaşam ile rüya arasında gerçeklik açısından hiçbir fark yoktur. Hipnoz, uyku hali olmadığı gibi bir uyanıklık hali de değildir. Ancak, her iki hali de kapsayan komple bir kavramdır.

Hipnozun Şartları

1- Yetenek ve durum: Uyutulmak istenen kişinin sinir sistemi ve düşünme yetisinin özel bir haline, deneğin ani yetenek ve durumuna bağlıdır. Ani yetenek ve durumlara ters olan nevrastenikler, ruhsal çöküntüye uğramışlar, sararlılar, hipnotize edilemezler.

2- Yorgunluk: Ruhsal gerilimin düşmesi ile beliren bu hal, dikkatin devamlılığından doğar. Parlak noktalara baktırmak, derin dalma halleri, monoton sesler gibi uzun bir dinleme, dikkat çabasını sağlar. Dikkatin bir noktada toplanması ve devamlı oluşu ani zihin yorgunluklarını doğurur.

3- Heyecan: Heyecan çok defa büyük bir karışıklığı meydana getiren aksaklıklardan doğmuş doğal uyurgezer hallerinin çoğuna karışır. Başı şiddetle geriye çevirmek, enseye tokat atmak, başı sertçe sağa sola döndürmek suretiyle sersemletmek, bilinen heyecanlandırma ve zihinsel dengeyi bozma yollarıdır.

4- Eğilimlerin gelişmesi: Hipnozun meydana gelmesi için çökme anında, hipnotizmle terslik oluşturmayacak olan, her şeyi konuşmakta rahat bırakan ve kendisini hipnotize eden kişiyi dinleyen ve onunla konuşmaya izin veren eğilimlerin olması gereklidir. Önceden hipnotize edilmiş deneğin sonraki hipnozlarının kolay olması, bu durumun gelişmesiyle sıkı sıkıya bağlıdır.

5- Çökme: Hipnotik halin en gerçek nedeni çökmedir, bu ise normal kişisel şuurun, yani uyanıklıkta göz önüne aldığımız ama bu deneklerde kararsız dengeler halinde çökebilen ve heyecanla yorgunluğun etkisi altında kaybolan özel zihin halinin durması demektir.

Hipnozda önemli üç yöntem vardır: Bakış, Söz ve Düşünce

Bakış: Hipnotik etkilerin çok önemli bir yardımcısı ve birçok ünlü hipnozcunun deneklerinde uykuyu oluşturabilmek için kullandıkları bir yöntemdir. Bakışın gerçek amacı, gözlerden çıkan manyetik etkileri düzenli, sürekli ve uzun süre devam ettirmektir.

Söz: Hipnotizede gerçekten bir güçtür. Hipnoz yapan kişi, bu yolla deneğin beynine sokmak istediği fikirleri yollar. Bu bir fikir ya da hareket olabilir. Telkinde göz önünde tutulacak iki şey vardır; "sözlerin seçilmesi ve konuşma tarzı".

Düşünce: Hipnotik deneylerde bakış, söz kadar önemli olan düşünce, arzu edilen bir olayın olması için o yöne doğru yönelmesi ve ısrarla o nokta üzerinde tutulması anlaşılmalıdır. İnsanın zihin gücünün devamlı olarak bir fikir ya da davranış üzerinde durması, yoğunlaşması ve bunu şiddetle arzu etmesi, diğer zihinlere etki ettiği, bugün deneylerle açıklanmış ve müspet sonuçlar elde edilmiştir.

Etkili bir düşünce gücü için ilk şart, konsantrasyondur. Konsantrasyon yoluyla meydana getirilen güç o kadar kuvvetli ve o kadar şaşılacak olaylar ve etkiler meydana getirir ki, bugün bile insanlık bunları keramet veya birtakım mucizeler diye adlandırır. Hint fakirleri, İslam aleminin derviş ve şeyhleri, Tibet'in lamaları güçlerini konsantrasyondan ve psişik güçlerin yardımlarından almaktadır. Telepati, psikokinezi gibi psişik fenomenlerin, kendi kendine telkin ve hipnoz gibi kişisel çalışmaların dayandığı temel, konsantrasyon olayıdır.

Hipnoz halinde yaşanan fenomenler ne kadar gerçektir?

Hiçbir gerçek yoktur ki, tam karşıtı da en az onun kadar gerçek olmasın. Bu açıdan bakıldığında her şey gerçektir. Gerçekler arasındaki fark insanların bakış açılarıdır. Önemli olan hangi pencereden ve nasıl baktığınızdır. Görüntüler, duygular, hisler bakış açılarına göre değişikler arz eder. İnsanlar aynı ortamlarda, aynı şartlara sahip etkilerde bile algılarına göre değişik tepkiler verir. Mesela, aynı şiddette verilen bir acı her insanda aynı şiddette hissedildiği halde, kişinin algılama farklılığından dolayı tepkisi farklıdır. Kimi insan hiç sesini çıkarmaz, kimi sadece inler, kimi bağırır. İşte burada, acı aynı olmasına rağmen tepkiler farklı olduğundan izleyenler kendi algılarına göre farklı acılar yaşandığı ve hepsinin farklı şekilde acı çektiği kanısına varırlar.

Aslında, acıyı yaşayan kişiler de acının aynı olduğunu bilseler dahi kendi algıları çerçevesinde o acıyı daha az veya daha çok yaşadıkları kanısındadırlar. Her halükarda ortadaki acı herkes tarafından farklı algılanmaktadır. Ancak bu durum acının tek olduğu gerçeğini değiştirmez.

Hipnoz fenomenlerinin gerçekliğini daha iyi anlayabilmek için bu kavrama bir örnek: Karşımızda hipnoz olabilecek on kişi olduğunu varsayalım. 1. Kişiyi uyutuyoruz. Uyandıktan sonra sağ eline bir ateş değdireceğimizi söylüyoruz ve uyandırıyoruz. Denek tamamen uyandıktan, uyanıklık haline geçtikten sonra sağ eline herhangi bir şey değdiriyoruz.

O anda denek, gerçek bir ateş değmiş gibi acıyla kıvranacaktır. Deneğin yaşadıkları, hissettikleri gerçek bir ateşle sol elini yaktığımızda yaşayacakları ve hissedecekleri ile kesinlikle aynı olacaktır. Onun için sol elinin gerçek dediğimiz ateşle yakılması veya sağ elinin hayali olarak yakılması arasında gerçeklik bakımından hiçbir fark olmayacaktır. Seyreden 9 kişi için ise algılamaları farklı olduğundan durum daha farklı değerlendirilecek ve hayali olarak kabul edilecektir. Ancak 9 kişide uyutulup 1. kişinin yaşayacağı deney onlara da aynı şekilde telkin edilirse, hepsi birden 1. kişinin elinin yandığını görürler. Herkes elin yandığını gördüğüne göre el gerçekten yanmış mıdır, yoksa yanma olayı sadece bir hayal midir? Sözü geçen 10 kişi için olayın gerçek olduğundan kesinlikle emin olabilirsiniz. Hatta yanma olayı o derece etkili olabilir ki, yanan sol eldeki kızarıklık, yandığı düşünülen sağ elde de oluşabilir.

Bu durum için şöyle söyleyebiliriz; İlk gurup için gerçek olan algılar, ikinci gurup için sadece bir hayaldir. Ancak ikinci gurubun hayal kabul ettiği bütün o algılar, ilk gurup için tartışmaya bile mahal vermeyecek kadar gerçektir.

Bu aşamada son olarak bir Çin atasözünü yazalım; Rüyamda kendimi kelebek olarak gördüm. Acaba ben, rüyasında, kendini kelebek olarak gören bir insan mıyım, yoksa insan olarak gören bir kelebek miyim?

ÖRNEK BİR HIPNOTIK ENDÜKSIYON (HİPNOZ İÇİN DENEYİN)

Derin ve uzun uzun nefes alıp veriniz, nefes alin ve verin: simdi gözlerinizi kapayın ve gevşeyin.Kaslariniza ve gözlerinize dikkat edin. Onları gevşetin.... Bunu yapıyor musunuz? Güzel. Eğer onlari gerçekten gevşetmeyi denerseniz, bunun çok zor olmadığını göreceksiniz. Gözlerinizi açamadığınızı göreceksiniz. Deneyin. Bunu denemek bile zor. Adeta birbirlerine tutkalla yapıştırılmışlar gibi. Çok güzel!
Simdi gözlerinizi açabilirsiniz: iyi. Ben söylediğimde gözlerinizi bir kere açın ve kapayın. On kere gözlerinizi açıp kapadığınızda gevşemiş olacaksınız. Başlayın. Açın ve kapayın. Tüm vücudunuza tepeden tırnağa (başınızdan ayak uçlarınıza kadar) gevşemenin yayıldığını hissedin. Çok iyi.

Simdi bir kere daha gözlerinizi açın ve kapayın ve onları kapatın. Simdi tam iki kati bir gevşemenin içine gireceksiniz. Güzel.
Eğer benim söylediklerimi dinlerseniz,ben senin elini kaldırıp bıraktığımda, elin kucağına düştüğü anda ,sanki ıslak bir elbise gibi ağır mi ağır olacak. Çok çok güzel.

Simdi bedensel olarak tam bir gevşemenin içine gireceksin. Bedensel gevşeme iki safhada oluyor: kaslarda ve zihinde gevşeme tarzında. Simdi bunları nasıl başarabileceğini göstereceğim.

Ben söylediğim zaman, daha önce değil; senden yüzden aşağıya doğru birer birer saymanı isteyeceğim.
Biliyorum sen sayabileceksin. Zihinsel olarak tam anlamıyla gevşemeni istiyorum. Her bir sayıyı sayarken kısa aralar vererek gevşemenin vücudunun tümüne basınızdan ayak uçlarınıza kadar yayılmasını hisset.
Bu gevşeme dalgasını vücudunda yayıldığını hissederken, bir sonraki sayıyı söyle ve her bir sayıda gevşemenin iki kat arttığını hisset. Eğer bunu düzgün bir sekilde yaparsan, ilginç bir şey olacak :sen her bir sayıyı söylediğinde, söylediğin rakamlar zihninden kaybolup gidecek. Bu rakamlarla zihninin boşalmasına ve gevşemesine kumanda et. Simdi sesli bir şekilde ve yavaşça sayıyorsun. Yüzden geriye doğru.

Hasta: 100
Dr: Çok güzel.
Hasta:99
Dr: Simdi onları kaybetmeyi,zihninden silmeyi dene.
Hasta: 98
Dr:Simdi onu zihninden uzaklaştır ve takip eden sayi gelsin. Haydi.
Hasta:97
Dr:Ve simdi onların tümü gitti. Güzel. Herhangi bir sayının zihninde kalıp kalmadığına bak. Ben kolunu kaldırıp kucağına bıraktığımda tüm zihnindeki sayılar kaybolacak.

Hafif trans: Kaslar gevşer, el yükselir ve parasteziler (+).
Orta Trans:
ağrı duyusu azalır. Tam veya kısmi amnezi (+).
Derin Trans: Hallusinasyonlar, derin anestezi, PHT (+).
Zaman distorsiyonu,her seviyede olur ancak derin transda daha belirgin(+).