HİNDİSTAN SEYAHATİ (2017)
2017
Kalküta/Hindistan resimleri için tıklayın !
Resimleri Büyütmek için üzerlerine tıklayın !!
Hindistan'ın doğusundaki Huglî nehrinin Bengal körfezine
dökülürken genişlemeye başladığı yerde denizden 100 km. kadar içende
kurulmuş ve zamanla etrafındaki diğer yerleşim merkezleriyle birleşerek
büyük bir şehir halini almıştır. 25.000.000 nüfusuyla (2017), çevre ülkelerden
gelen kaçak nüfüs ile bu sayının 35 milyon olduğu söylenmektedir. Hindistan'ın
ve dünyanın en büyük şehirlerinden, en işlek limanlarından
bindir.
Batı Bengal eyaletinin başkentidir.Hooghly nehrinin doğu kıyısında, Ganj deltasındadır.
Doğu Hindistan bölgesinin ticari başkentidir. Şehir merkezinde 5 milyon ve
banliyölerle birlikte ise, 15 milyon nüfusa sahiptir. Bu nüfus oranı ile
Hindistan ülkesinin en kalabalık üçüncü ve dünyanın en kalabalık 13’ncü
şehridir. Nüfus yoğunluğu açısından ise, dünyanın 8’nci büyük şehridir.Şehirdeki
uluslararası havaalanı, şehir merkezine 20 km. uzaklıktaki “Netaji Subhash
Chandra Bose” havaalanıdır. Havaalanı ile şehir merkezi arasındaki ulaşım,
taksilerle sağlanıyor. Taksiler için, yaklaşık 150-250 Rp ödemek gerekiyor.
BARGAB ENGINEERING WORKS ZIYARETİ
Harman Makineleri , Taş ayıklama sistemleri gibi Siyah çay
teknolojisinde söz sahibi olan Hindistanlı firma ziyaretinden bir görüntü,
Evet, şehir; 5 bölüme ayrılıyor. Bunlar:
Güney Bölümü:Burada, genellikle eğitim kurumları
ve lüks alışveriş merkezleri bulunuyor. Şehir, güney yönünde
büyüyor.
Esplanade Bölümü:Burası, şehrin sömürge
bölgesidir. Halen birçok iş merkezi burada bulunmaktadır ve bu
yüzden şehrin kalbi olarak da bilinir.
Maidan:Burası, büyük bir park alanıdır. Şehrin
en büyük parkıdır. Uzunluğu 3 km. genişliği 1 km. dir. Şehrin
akciğeridir. Ayrıca: Victoria Memorial’da burada bulunuyor.
Ayrıca, Hindistan ordusunun Doğu Bölgesi Komutanlığı karargahı
buradadır. Burada, renkli kulüpler de bulunmaktadır. Burada, çok
sayıda oyun alanı ve kriket alanı olan Eden Gardens bulunuyor.
Kuzey Bölümü:Şehrin bu büyük bölümünde,
havaalanı, tren istasyonu, metro iletişim hattı bulunuyor. Bu
bölümün en kuzeyinde, büyük bir sanayi bölgesi var. Burada: jüt,
kağıt, pamuk, mühimmat ve kimyasal fabrikaları bulunuyor.
Doğu Bölümü:Ülkenin en büyük alışveriş merkezi
olan Bidhan Nagar burada bulunuyor. Ayrıca, birçok beş yıldızlı
otel, tema parkları ve lüks konutlar, teknoparklar yine burada
konumlandırılmıştır.
Kalküta'nin çekirdeği, 1690 yılında İngiliz Doğu Hindistan
Şirketi'nin temsilcisi Job Charnock'm Ganj nehrinin kollarından
Huglî'nin doğu kıyısındaki Kalikâtâ köyünün yanına bir acente açmasıyla
teşekkül etmiştir. Önceleri sadece şirketin merkezi olarak bilinen ve eski
köyün adıyla anılan bu yer, birkaç yıl sonra inşaatı tamamlanan
kaleden dolayı resmen Fort Wİlliam adını almışsa da yerli halk buraya Kalikâtâ demeye devam etmiş, bu ad İngilizce'ye Calcutta imlâsıyla girmiştir.
1786 yılında Bengal Nevvâbı Sirâcüddevle. Fort VViiliam'ı zaptederek adını
Alinagar'a çevirdi. Ancak ertesi yıl İngilizler kaleyi geri aldıkları gibi
bütün Bengal'in idarî ve malî yönetimini ele geçirdiler ve nevvâbın üzerine
bir sömürge valisi getirdiler. 1772'de Bengal valiliğine tayin edilen
Warren Hastings. İngiliz Parlamentosu'-nun kararıyla Hindistan genel valisi
unvanını aldı ve ilk iş olarak yönetim merkezini Mürşidâbâd'dan Fort
VVİlliam Kalküta'ya nakletti. Böylece burası gelişen İngiliz Hindistan
İmparatorluğu'nun baş şehri oldu ve 1912'de Yeni Delhi merkez oluncaya kadar
bu durumunu korudu. 1781'de buraya yeni bir kale yapıldı. Kale düzensiz bir
sekizgen planındaydı ve etrafındaki geniş bir bölge garnizonun ateş tâlimleri için boş mekân olarak bırakılmıştı; bu bölge "Meydan" (Maidan)
ismiyle bilinmiştir. 1787'de Meydan'ın biraz uzağına Hint-gotik tarzında
Saint Jchn Kilisesi inşa edildi (181 5'te büyütülerek katedral haline
getirildi]. Kuzey tarafından meydana bakan Anglosakson-Hint mimarisindeki
Hükümet Konağı inşaatı 1799'da başladı ve üç yılda tamamlandı.
1813'te
batı tarafına eski Yunan mimarisi tarzında belediye sarayı yapıldı. Bu
yıllarda bazı Hintli ve Arap gemi kaptanlarıyla tüccarlar Nahuda Camii'ni, Tîpû
Sultan'ın en küçük oğlu Gulâm Muham-med de kendi adını taşıyan camiyi
yaptırdı. Hükümet merkezinin Yeni Delhi'ye taşınmasından sonra genel
valinin yazlık ikametine tahsis edilen Belvedere (manzarası güzel yer) adlı
büyükbina, 1953yılı Ocakayından itibaren Hindistan Millî Kütüphanesi olarak
hizmete açıldı. Farsça ve Arapça 2000 yazmadan oluşan Bihâr koleksiyonu,
10.000.000 basılı kitabı bulunan kütüphaneyi İslâm araştırmaları için
önemli bir merkez durumuna getirmiştir.
Kolkata, Hindistan’ın diğer büyük kentlerinden çok farklı bir
karaktere sahip. İngiliz koloni dönemi izlerini en çok taşıyan, hala her
köşesinde hissettiren bir şehir burası. Böyle olması doğal çünkü Kolkata, ya da
bizim daha çok bildiğimiz adıyla Kalküta, 1911 yılına dek, İngiliz
Hindistanı’nın başkentliğini yapmış, ticaretin ve eğitimin merkezi olmuş. HOOGLY
nehrinin kıyılarında uzayıp giden rıhtımları, iskeleleri, mal indirip yükleyen
mavnalarla, gemilerle doluymuş. Hindistan’ın zenginliklerini tüccarlara
ulaştırabilmek amacıyla, ilk tren yolu bu bölgeye döşenmiş. Ülkenin en önemli
üniversiteleri 19. yüzyılın ilk yarısında bu şehirde kurulmuş. Nitekim 1817
yılında Hindu Koleji adıyla kurulan Kolkata Presidency University, tüm
Hindistan’ın en eski yüksekokuludur.
Kalküta’da turistik açıdan önemli olan yerlerden biri, beyaz
mermerden yapılmış Victoria Abidesi. Bu görkemli bina, hem İngiliz hem de Babür
kültürü izlerini taşıyor ve 1906 ile 1921 tarihleri arasında, Kraliçe
Victoria’ya övgü olarak inşa edilmiş. Şehrin diğer görülmesi gereken mekanları
ise; güzel Darkshineswar Kali Tapınağı, Belur Math, Hindistan Müzesi ve Kalighat
Kali Tapınağı şeklinde. Şehrin en ünlü simgesi olan
Howrah Köprüsü'ne de göz atabilirsiniz.Şehir merkezinin güney ucundadır.Yapının
içindeki büyük salon: 56 metre yükseklik ve 69 x 103 metre ölçülerindedir.
Çevrede ise: 64 dönümlük çiçek bahçeleri bulunmaktadır. Günümüzde müze olarak
kullanılan yapı içinde: Hindistan ülkesindeki İngiliz varlığı ve diğer
sergilerle ilgili geniş bir koleksiyon bulunuyor. Özellikle
portreler ve Prens Albert ve hayatını resmeden tablolar var. 1947 yılında bağımsızlık kazanıldıktan
sonra, yapıya, bazı eklemeler yapıldı. Bu eklemeler, Hint bağımsızlık hareketine
katılanların portreleri ve kişisel eşyalarıdır. Bunlar, müze içinde, ulusal
galeride sergileniyorlar.
Bahçe: her gün, saat 05.30 ile 19.00 arasında ziyarete açıktır. Müze ise,
10.00-17.00 arasında açık bulunduruluyor. Pazartesi ve milli bayram günleri
hariç, burada ses ve ışık gösterileri düzenleniyor. Bu gösteriler: 10-20 Rp.
Arasında ücretlidir. Müzeye giriş ücreti ise, 150 Rp. Dir.
Victoria Anıtı, şehrin tarihine ışık tutan belge ve
sergileriyle ilk ziyaret yerlerinden biridir. Taj Mahal’den esinlenerek 1906’da
inşa edilmiş bu yapı, şehrin simgelerinden kabul edilir. Kentin kalbinde yer
alıyor. Etrafında MAIDAN denen, halkın buluştuğu, kriket ve futbol oynadığı,
yoga yaptığı kocaman yeşil alan var. Orayı da görmüş olursunuz.
Asya’nın en büyük müzesi olan Hindistan Müzesi (INDIAN MUSEUM),
doğa tarihinden sanata kadar uzanan bir yelpazede, dünyanın en büyük
koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Batıdaki Smithsonian ve British
Museum gibi köklü kurumlara rakip olabilecek nitelikte bir müze. Hakkıyla
gezebilmek için birkaç gün gerekebilir.Kolkata’nın en eski restoranlarından PARK
caddesindeki MOULİN ROUGE’a uğramanızı öneririm. Hint, Çin ve Avrupa
mutfaklarından oluşan zengin bir menüsü var