KOLESTROL NEDİR ?

Kan yağları esas olarak 2 çeşittir:
  1. Kolesterol
  2. Trigliserid

KOLESTROL

Kolesterol yaşam için gerekli olan mum kıvamında yağımsı bir maddedir. Kolesterol beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere tüm vücutta yaygın olarak bulunur. Vücut kolesterolü kullanarak hormon (kortizon, seks hormonu....), D vitamini ve yağları sindiren safra asitlerini üretir. Bu işlemler için kanda çok az miktarda kolesterol bulunması yeterlidir. Eğer kanda fazla miktarda kolesterol varsa bu kan damarlarında birikir ve kan damarlarının sertleşmesine, daralmasına (arteriyoskleroz) yol açar. Arteriyosklerozda damar duvarında biriken tek madde kolesterol değildir; akyuvarlar, kan pıhtısı, kalsiyum... gibi maddeler de birikir. Toplumda arteriyoskleroz için damar sertliği, damar kireçlenmesi gibi ifadeler de kullanılmaktadır.Damarlar tüm vücutta yaygın olarak bulunur ve kalp, beyin, böbrek... gibi organlara kan taşıyarak bu organların görev yapmasını sağlar. Kolesterol hangi organın damarında birikirse o organa ait hastalıklar ortaya çıkar. Örneğin; kalbi besleyen atardamarlarda (koroner arterler) kolesterol birikimi olursa göğüs ağrısı, kalp krizi gibi sorunlar oluşur. Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.

İyi kolesterol-Kötü kolesterol
Kolesterol, yağımsı bir maddedir. Normal koşullarda, yağ suyun içinde çözünmez. Kolesterol de su özelliklerini taşıyan kanda normal koşullarda çözünmez. Kolesterol, kanda çözünmesi ve taşınması için karaciğerde bir protein ile birleştirilir (paket edilir). Bu kolesterol ile protein birleşimine lipoprotein adı verilir. Değişik tipte lipoproteinler vardır:

1.LDL (low density lipoprotein, düşük yoğunluklu lipoprotein): Kötü huylu kolesteroldür.

2.HDL (high density lipoprotein, yüksek yoğunluklu lipoprotein): İyi huylu kolesteroldür.

HDL ve LDL kolesterolden başka lipoproteinler de vardır.
Yağ metabolizması bozukluğu olan hastaların yaptırdığı diğer bir kan incelemesi de trigliserid ölçümüdür. Trigliserid de kolesterol gibi kanda çözünen bir yağdır. Kan trigliserid düzeyi ile arteriyoskleroz arasındaki ilişki kolesterol kadar belirgin değildir.

Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir.Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır.

Kolesterol niye yükselir?
Kanda kolesterol düzeyini etkileyen çok sayıda faktör vardır. Bu faktörlerin bazıları önlenebilir niteliktedir. Bunlardan bazıları:
1.Kalıtımsal Faktörler
2.Gıdalar
3.Şişmanlık
4.Stres

gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir.Düzenli egzersiz iyi huylu kolesterolü yükseltir ve kötü huylu kolesterolü azaltır.60-65 yaşa kadar yaşla birlikte kolesterol düzeyi artar. Kadınlarda menopozdan sonra kolesterol düzeyi artar.

Kolesterol yükselmesine yol açan hastalıklar
Bazı hastalıklarda kolesterol düzeyi yükselir. Bu hastalıkları ikiye ayırarak incelemek mümkündür:
1.Kalıtsal yağ metabolizması hastalıkları
A.Hipotiroidi: Tiroid bezinin yetersiz çalışması.
B.Karaciğer hastalıkları
C.Nefrit: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları
D.Şeker hastalığı
E.Şişmanlık
F.Bazı ilaçlar
2.Diğer hastalıklar

Kolesterolün önemi nedir?
Kalp ve damar hastalıkları Türkiye'de ve diğer ülkelerde ölüm ve kalıcı sakatlıklara yol açan yaygın sorunlardır. Türkiye’de 6 milyon kişide kan kolesterol düzeyi sınırda yüksek (200-239 mg/dl) ve 2 milyon kişide yüksektir (240 mg/dl). Gelişmiş ülkelerde ölüm nedenleri arasında kalp ve damar hastalıkları ilk sıradadır ve yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, şişmanlık gibi sorunların düzeltilmesi ile bu ölümler önlenebilir veya geciktirilebilir. Bu nedenle Dünya Sağlık Örgütü kalp ve damar hastalıklarını 1 numaralı insanlık düşmanı ilan etmiştir.Kalp ve damar hastalıklarını kolaylaştıran faktörlere kardiyovasküler risk faktörleri adı verilir. Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risktir ve kolesterol yüksekliği bir kardiyovasküler risk faktörüdür. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.

Kardiyovasküler Risk Faktörleri
Kolesterolü yüksek hastalarda, kardiyovasküler risk faktörlerinin değerlendirilmesi ve mümkünse değiştirilmesi, tedavinin temel noktalarından birisidir. Kolesterolü yüksek hastalarda, kolesterol yüksekliği dışındaki kardiyovasküler risk faktörlerine de sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörlerinin düzeltilmesi ile kardiyovasküler kalıcı hasar ve ölüm riski kesin olarak azaltılır. Aşağıda kardiyovasküler risk faktörleri özetlenmiştir:
Hipertansiyon
Lipid (yağ) metabolizması bozukluğu, Kolesterol yüksekliği
Sigara Diyabetes mellitus (şeker hastalığı)
Şişmanlık
Fiziksel aktivite azlığı ve sedanter yaşam
Yüksek hematokrit (kanda çok fazla hücre bulunması)
Artmış trombojenik faktörler (kanı pıhtılaştıran faktörler )
İleri yaş
Erkek cinsiyet
Aile öyküsü
Tip A kişilik yapısı (mükemmeliyetçi, obsesif hırslı ve gergin kişilik)
Östrojen eksikliği
Alkol yoksunluğu (alkol bağımlılığı)
Fibrinojen yüksekliği
Ürik asit yüksekliği
Lipoprotein (a)
Belirgin beyin, kalp, böbrek veya damar hastalığı

Hipertansiyon, her yaş, cins, ırk için önemli bir kardiyovasküler risk faktörüdür ve hem büyük hem küçük tansiyonun yükseldikçe kardiyovasküler risk artmaktadır. Hipertansiyon tedavisi ile kardiyovasküler risk azalmaktadır.

Lipid (yağ) metabolizması bozuklukları, majör ve düzeltilebilir kardiyovasküler risk faktörlerinden birisidir. Yapılan tüm büyük çalışmalarda serum kolesterol düzeyi ile kardiyovasküler risk arasındaki ilişki gösterilmiştir. HDL-kolesterolün düşüklüğü de bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Diyetin kolesterol içeriği ile kardiyovasküler risk arasında da doğrudan ilişki vardır.

Şişmanlık ile koroner arter hastalığı arasındaki ilişki birçok çalışmada gösterilmiştir. Ancak şişman hastalarda, hipertansiyon, fiziksel aktivite azlığı, diyabetes mellitus (şeker hastalığı) ve lipid metabolizması gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerine da daha sık rastlanır ve bu kardiyovasküler risk faktörler, şişmanlığın bağımsız etkisini maskeleyebilir.

Günümüzde şişmanlık tanım ve sınıflandırmasında beden kitle indeksi kullanılmaktadır.Beden kitle indeksi=Beden ağırlığı(kg)/Boy(m)2 formülü ile hesaplanır.Örneğin vücut ağırlığı 85 kg, boyu 1.74 m olan bir insanda;Beden kitle indeksi=85/1.74x1.74=28’dir.Beden kitle indeksine göre kilo durumu aşağıda özetlenmiştir.<18.5 Zayıf18.5-24.9 Normal (sağlıklı)25-29.9 Fazla kilolu (gürbüz)30-39.9 Şişman>40 Tehlikeli şişmanYukarıdaki örnekteki kişi gürbüzdür.

Yetersiz egzersiz kardiyovasküler riski arttırır. Öte yandan sedanter yaşam, kan şekeri, kolesterol ve kan basıncı kontrolunu zorlaştırır. Düzenli egzersiz yapanlarda, koroner arter hastalığı riski de azalır.

Diyabetes mellitus (şeker hastalığı) iyi bilinen bir kardiyovasküler risk faktörüdür. Ayrıca diyabetik hastalarda lipid (yağ) metabolizmasi bozuklukları, hipertansiyon, şişmanlık gibi diğer kardiyovasküler risk faktörleri de sıktır.

Sigara, koroner arter hastalığı sıklığını arttırdığı gibi diğer kardiyovasküler risk faktörlerinin etkisini de arttırır. Sigara içimi, Türkiye'deki en önemli sağlık problemlerinden birisidir ve ne yazık ki kullanımı giderek yaygınlaşmaktadır. Sigaranın bırakılması ile koroner arter hastalığı riski azalır ve bu azalma 12 ay sonra en belirgin hale gelir.

Tip A kişiliğine sahip kişiler, mükemmeliyetçi, obsesif, hırslı ve gergin bir özellik sergilerler.

Yüksek kolesterol nedir?
Kanda kolesterol ve LDL-kolesterolün yüksek olması hasta için risk taşır. HDL-kolesterolün düşük olması da bir risktir. Bu riske sahip hastalarda kalp krizi, felç, damar tıkanması, böbrek yetmezliği gibi hastalıkların ortaya çıkma olasılığı daha fazladır.
 

20 yaşın üzerinde  Kan kolesterol düzeyi
200 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
200-239 mg/dl arası sınırda yüksek’tir
240 mg/dl'nin üstü ise yüksektir. 
Kan LDL-kolesterol düzeyi
130 mg/dl'nin altı istenilen düzeydir.
130-159 mg/dl arası sınırda yüksek’tir.
160 mg/dl'nin üstü ise yüksektir. 
Kan HDL-kolesterol düzeyi
35 mg/dl'nin altı düşüktür.

Kanda kolesterol 200 mg/dl veya LDL-kolesterol 130 mg/dl veya HDL-kolesterol 35 mg/dl ise RİSK FAZLADIR. 

HDL-kolesterol yükseldikçe risk azalır. Ortalama HDL-kolesterol düzeyi kadında 55 mg/dl ve erkekte 45 mg/dl’dir yani kadınlar bu yönden daha şanslıdır. 

Kan trigliserid ölçümüne göre sınıflandırma 

200 mg/dl Normal 
200-400 mg/dl Sınırda yüksek 
400-1000 mg/dl Yüksek
1000 mg/dl Çok yüksek 

Kanda kolesterolün yüksek olması bir yağ metabolizması bozukluğudur. Yağ metabolizması bozukluğundan şüphe edilen bir hastada yapılması gereken kan alınarak öncelikle kolesterol, LDL-kolesterol, HDL kolesterol ve trigliserid düzeyi ölçülmesidir. Tedaviye karar vermeden önce bu değerler en az 2 kere ölçülmelidir. Tedavi düzenlenirken öncelikle LDL-kolesterol düzeyleri temel alınmalıdır. 


Yüksek kolesterolün vücuda verdiği zararlar
Kanda aşırı miktarda bulunan kolesterol yavaş yavaş (yıllar içinde) damar duvarında birikir. Bu birikim sonucu o damarda daralma, tıkanma ortaya çıkar. Bu durum bir su borusunda pisliklerin birikmesine benzetilebilir. Kolesterol hangi damarda birikmişse o damarla ilişkili sorunlar ve hastalıklar ortaya çıkar.Kolesterol yüksekliğinde belirti ve bulgular çoğu zaman ani kolesterol yükselmesine bağlı değildir, uzun süreli kolesterol yüksekliğinin damar duvarında kolesterol birikmesine yol açmasının sonucudur. Yani kolesterolünüz şu andaki değerinin 2-3 katına yükselse ve 3-4 saat yüksek kalsa size bir zararı olmaz. Asıl sorun sizde daha önce uzun süreli kolesterol yüksekliği olmasıdır.Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi bu damarlarda tıkanma ve daralmanın sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi sorunlara neden olur. Bunların sonucu hasta koroner by pass ameliyatı (cerrahi olarak darlığın ortadan kaldırılması) veya anjiyoplasti (balonla daralmış koroner arterin genişletilmesi) işlemine ihtiyaç duyabilir.Beyini besleyen boyun damarlarında kolesterol birikimi olması felçlere, konuşma bozukluklarına, dengesiz yürümeye, bilinç kaybına yol açar.Böbrek damarlarında kolesterol birikimi yüksek tansiyon ve böbrek yetmezliğine yol açabilir.Ana atardamarda (aort) kolesterol birikimi de tehlikelidir. Buradan kopan kolesterol birikintileri daha küçük damarları tıkayarak çok değişik sorunlara yol açabilirler: Bağırsağı besleyen damarları tıkayarak bağırsak ölümüne, göz damarlarını tıkayarak körlüğe, bacak damarlarını tıkayarak gangrene... yol açabilirler.
Kolesterol yüksekliğine bağlı sorunlar ortaya çıktığı zaman hasta geç kalmış olabilir; bu nedenle kolesterol yüksekliğini önlemek, yükselmişse düşürmek çok önemlidir.

Kolesterol-yüksek tansiyon ilişkisi
Kolesterol ve yüksek tansiyon arasında doğrudan bir ilişki yoktur. Yani kolesterol yüksekliği yüksek tansiyona, yüksek tansiyon kolesterol yüksekliğine yol açmaz. Ancak ikisinin hedefi ve zarar verdiği organ aynıdır: Kan damarları. Yüksek tansiyon kan damarındaki basıncı yükselterek aşınma, yırtılmalara neden olur. Bu durum su borusu içindeki basıncın artmasına bağlı sorunlara benzetilebilir. Yüksek kolesterol de damar duvarında kolesterol birikimine yol açarak damarlarda daralma, tıkanmalara yol açar. Yüksek tansiyon ve kolesterol yüksekliği kan damarına diğerinin verdiği zararın şiddetini arttırır ve ortaya çıkmasını çabuklaştırır. Bu nedenle hem kolesterol yüksekliği hem de yüksek tansiyon tedavi edilmelidir.

Besinlerle alınan yağlar

Biliyoruz ki besinlerle alınan yağlar, kan yağlarını etkilemektedir. Besinlerle alınan yağlar 3 çeşittir:

1. Doymuş yağ: tereyağı, hindistancevizi yağı, hayvan eti yağları (koyun, kuzu, sığır, domuz eti, ördek vs), yağlı sütten yapılmış süt ürünlerinde,

2. Çoklu doymamış yağ: ayçiçeği ve mısırözü yağı gibi sıvı yağlarda,

3. Tekli doymamış yağ: zeytinyağı, fındık, ceviz, avokado'da bulunur.

Çoklu doymamış ve tekli doymamış yağların kalp damar sağlığını koruyucu etkileri vardır. Doymamış yağlar HDL (iyi) kolesterol düzeylerini yükseltirler, LDL kolesterolü ve trigliseridleri ise düşürürler. Bunların içinde LDL kolesterolü yükselten yağlar doymuş yağlardır. Doymuş yağlar oda ısısında katı durumdadır.

Margarinler: Bundan başka doymamış yağların hidrojenizasyon işlemine tabi tutulmasıyla katı nebati yağlar (margarinler) elde edilir (trans fat). Bu yağlar fast food, patates cipsi ve hazır dondurulmuş gıdalarda bolca kullanılır. Bu yağlar da oda ısısında katıdır ve kalp damar sağlığı açısından son derece zararlıdır, kötü kolesterol ve trigliserid düzeylerini yükseltirler.

Sonuç itibarıyla katı yağların her türlüsünden uzak durmamız gerekiyor. Günlük toplam kalorinin en fazla %30'u yağlardan alınmalıdır. Bu miktar erkekler için günde 55-70 gr, kadınlar için 50-60 gr demektir.

Trigliserid

Bunlar vücudun enerji depolarını oluşturur. Yağın doğada bulunduğu şekildir. Tıpkı kolesterol gibi bir kısmı vücutta yapılır. Bir kısmı ise besinlerle alınır. Kolesterol kadar olmamakla birlikte kandaki oranının yüksek oluşu, kalp hastalığı riskini artırmaktadır.

Neden kiminin kan yağları yüksek, kiminin düşük?

Kolesterol ve trigliserid düzeyleri her zaman yenilen yiyeceklerin etkisiyle yükselmez. Kandaki düzeyleri "doğuştan gelen ve çevresel faktörlerin" bir birleşimi olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla kişinin genetik yapısı da önem kazanmaktadır. Yağların emilmesi, karaciğerde işlenmesi, yapılması, hücreler tarafından alınması, çeşitli faktörlerin etkisi altındadır. Bu faktörler kan düzeylerinin de farklı olmasına yol açar. Toplumlar için de durum aynıdır. Diyetlerinde fazla yağ bulunan toplumların ortalama kan kolesterol düzeyi, yağ tüketimi düşük olanlara göre daha yüksektir. Kişinin yapısal özelliklerinin de önemli olmasından dolayı, katı yağlar hiç alınmasa bile kolesterol düzeyi yüksek çıkabilir. Bundan dolayı diyetin tek başına yeterli olmadığı durumlarda doktorunuz gerekirse ilaç verecektir.

NELER YİYELİM NELERDEN KAÇINALIM

Vldl kolesterol nedir?

 Kolesterol iyi kolesterol ve kötü kolesterol olarak ikiye ayırmıştık. Vldl kolesterolda kötü kolesterol grubuna dahildir. "Very Low Density Lipoprotein" kelimelerinin baş harflerinden oluşan Vldl Türkçe'de "Çok düşük özgül ağırlığa sahip lipoprotein" olarak açıklanabilir. Vldl kötü kolesterol Ldl'nin en zararlı olan alt grubudur. Kan sıvısı içindeki görevi, barsaktan emilen yağların yağ depolarına naklini yaparak depolanmasına aracılık eder ve bu arada görev yaptığı kan damarlar içinde bulunan kendilerine özel almaçlara(LDL reseptörleri) bağlanarak kolesterolün damar içinde birikimine yani damar sertliği ve damar daralmasına sebep olurlar. Ldl ve Vldl besinlerle alınmaz, vücut tarafından üretilir. Kalp sağlığı açısından düşük olması gerekirvldl kolesterol

Vldl kolesterol normal değerleri nedir?

Vldl kolesterol normal değerleri 5 ila 40 mg/dl arasında olmalıdır bu miktarın üzeri tehlikeli olarak bilinir.

Ldl kolesterol normal değerleri nedir?

< 130 mg/dl (Normal)

130-159 mg/dl (Sınırda Yüksek)

>160 mg/dl (Yüksek)

Trigliserit normal değerleri nedir?

< 200 mg/dl (Normal)

200-400 mg/dl (Sınırda Yüksek)

400-1000 mg/dl (Yüksek)

>1000 mg/dl (Çok Yüksek)

Total kolesterol nedir?

Ldl, Hdl, Vldl ve Idl kolesterol dediğimiz lipoprotein tiplerinin toplamından oluşuşan kolesterol'e total kolesterol denir.

Vldl kolestrol yükselmesine yol açan etkenler nelerdir?

1- Kalıtımsal faktörler

2- Yediğimiz gıdalar

3- Şişmanlık

4- stres gibi faktörler kolesterolü ve kötü huylu kolesterolü yükseltir.

Vldl kolestrol yükselmesine yol açan hastalıklar nelerdir?

1- Kalıtsal yağ metabolizması hastalıkları

2- Hipotiroidi hastalığı

3- Karaciğer hastalıkları

4- Nefrit hastalıkları

5- Şeker hastalığı

Vldl kolestrol'ü kontrol altında tutmak için yenmesi gerekilen yiyecekler nelerdir?

1- Kepekli gıdalar tüketin.

2- Az yağlı süt, yoğurt ve peynirleri tercih edin.

3-  içeriği yüksek olan sebzeler, meyveler, kurubaklagilleri hergün tüketin.

4- Düzenli fiziksel aktivite yapın.

Vldl kolestrol'ü kontrol altında tutmak için yenmemesi gerekilen yiyecekler nelerdir?

1- Tereyağı, margarin, kaymak, kuyruk yağı, iç yağı,

2- Kızartılmış, kavrulmuş besinler,

3- Yağlı et, sakatat, sucuk, salam, sosis, pastırma,

4- Yağlı peynirler,

5- Alkollü içecekler ,

6- Çikolata, bisküvi, cips, şekerlemeler yenmemelidir.

Vldl kolestrol tedavisi nasıl yapılmaktadır?

Vldl kolestrol tedavisi ilaçlı tedavi ve ilaçsız tedavi olmak üzere iki şekilde yapılmaktadır.

İlaçsız tedavide hayatmızıdan bazı şeyleri çıkarmamız gerekiyor. beslenme alışkanlığı değiştirilmeli, sigara bırakılmalı, şişmansak zayıflamak için çaba göstermeliyiz. Şeker hastalığınız varsa şekeriniz kontrol altına alınmalıdır. Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Alkol alımı sınırlandırılmalıdır.

Vldl kolestrolü düşüren yiyecekler nelerdir?

1- Elma,

2- Havuç,

3- Mısır,

4- Badem,

5- Sarımsak,

6- Süt,

7- Çay,

8- Portakal,

9- Mandalina.

Kolesterol yüksekliğinde Arttırın;

Zeytinyağı,

Meyve-Sebzeler,

Kuru baklagiller,

Tam buğday ekmeği, bulgur, karabuğday, kinoa, yulaf,

Soya ve soya ürünleri

Kolekstrol yüksekliğinde Azaltın;

Katı yağlar

Şarküteri ürünleri

Yağlı ve yağda kızartılmış etler

Kremalı ürünler

Paketli-işlenmiş gıdalar

Tam Yağlı peynir, süt, yogurt

Kolesterol kontrol altına almak için;

Posa tüketimi artırmalı,

Doymuş yağ uzak durulmalı,

Düzenli fiziksel aktivite yapılmalı,

İdeal vücut ağırlığında olmalı,

Kaynak: 
http://vldlkolesterol.nedir.com