|
İyiki Doğdun | |
DJ DADAŞŞIM |
Radyomuzun sevilen DJ Si Dadaşım ...O bir Erzurumlu...Başkentte yaşıyor....Bazen hareketli..Bazen duygusal..Bazen sorunlu..Bazen Neşeli..Bazen Kederli....Bazen Dalgın (Bir Rivayete göre yayınd aekranda uyuduğu gözlenmiştir :-) , Bazen Uykucu.... Bunları sıralamak mümkün..uzayıp gider bu tanımlamalar..Çünkü kendisi çok farklı bir kişi,likte ve her özelliği anında taşıyabiliyor...
Şu an kullaklarımda çınlıyor yayında En Kral Admin DJ kinifir..DJ Zeyno ..Dominant Abla....söylediğini duyar gibiyim... .. Gerçektende Dadaşım ilk geldiğinde belki bu kadar birbirimize alışacağımızı düşünmemiştik ama , artık ailemizin bir parçası... NeleryokkiFM ailesinde iyiki varsın Dadaşım....
Acaba; Tonton bir dede olduğumda bizi unuturmu bilemem ama. Biz Dadaş'ı seviyoruz. .Zaman zaman atışsakta, tartışsakta , ..o bizim için çok değerli...
Doğum günün kutlu olsun Dadaşım !
Gerçektende insanlar kodlarla konuşuyor birbirleriyle sevinci, istenci, hüznü vs.. anlatmak için, bir şeyler göstermek için sürekli kodlar var etrafımızda. Bir yandan umursamaz olmaya çalışıp bir yandan da bütün vakitlere dair hesaplaşmalar yaşıyoruz. Bazen sorulsun istiyoruz beklediğimiz sorular, sorulmayınca da kendi kendimize çözüm yolları arıyoruz anlatabilmek için. Dinle'nmek istiyoruz, dinlesinler istiyoruz. Çok dinlemek değil, az dinleyip çok anlatmak istiyoruz..
Bir kaç şeye birden sahip olmayı istiyoruz. Elde
edince yeni bir hedef belirliyoruz. Kazanılanın
sevincini yaşamayı gölgede bırakıyor yeni hedeflerin
hırsı..Az gülüyor çok mızmızlanıyoruz.
Erteliyoruz.. Çok erteliyoruz ve sonra da vazgeçiyoruz.. Benzetmeye çalışıyoruz okuduğumuz kitaplardaki hayatları kendi hayatlarımıza. Hep Kahramanı seçiyoruz, zorla zorla kahramanı benzetmeye çalışıyoruz kendimize..
Kendimize kurallar koyuyoruz doyasıya yaşamak yerine. Sonra yıldığımız kurallarla birlikte bizden de gidiyor birkaç satır. Geçmişi siliyoruz. Olduğu, yaşandığı gibi kabul etmek yerine. Kendimizi unutmaya alıştırıyoruz.
Sevmemeyi
öğreniyoruz kendimize savunma masalları anlatarak.
Sonra sevmeyi de unutuyoruz. Hatırlamayı sildiğimiz,
unutmayı sevdiğimiz ve öğrendiğimiz içinde
dertlenmeye başlıyoruz daha sonra. Kendimize
çizdiğimiz 'ben' çizgilerini geçmek istiyoruz,
geçemeyince yine kendimize kızıyoruz.
Özlemek için özlenmeyi bekliyoruz, sevmek için
sevilmeyi..
Unutulmak korkusundan Önce biz unutmak istiyoruz. Ve
'susacağım' diyoruz sıkışınca iki ince dal arasında
Doğum günün kutlu olsun! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın... :-)