Temel Borsa Bilgileri
Borsa Nedir? Nelerden Etkilenir?Borsa Nedir?
Sermaye Borsaları (Security Exchanges), değerli evrakların (menkul kıymetlerin)
ticaretinin yapıldığı kurumsal piyasalardır. Bir piyasadır, çünkü menkul kıymetlerin
ticaretinin yapıldığı yerlerdir. Kurumsaldır, çünkü kendine özgü kuralları ve
standartları varır. Borsa Nelerden Etkilenir?
İMKB endeksleri ve işlem gören hisse senetlerinin fiyatları, diğer dünya borsalarında
olduğu gibi başlıca üç etmenden etkilenirler; dünya ekonomisinin durumu ve gidişatı,
yerel (Türkiye'nin) ekonominin durumu ve gidişatı ve sektör/firmanın durumu ve performansı. Mali Tablolar Nelerdir?Mali tablolar teriminden sözedilen tablolar, türk vergi kanunu, türk ticaret kanunu, sermaye piyasası kanunu vb. kanunlar tarafından bazı şirketler için zorunlu olarak tutulan, bir şirketin dönemsel faaliyetleri sonucu hazırlamak ve yayınlamak (halka açık şirketler, aracı kurumlar vb.) zorunda oldukları ve ilgili şirketin performansını gösteren, standartlaştırılmış muhasebe kayıtlarıdır. Başlıcaları bilanço, gelir-gider tablosu, satılan malın maliyeti, kar dağıtım, fon ve nakit akım, tablolarıdır. Bilanço
Bilanço, bir şirketin dönemsel faaliyetleri sonucu, dönem sonunda hazırladıkları
(31 Mart, 30 Haziran, 30 Eylül ve 31 Aralık) ve yayınladıkları, şirketin bir
portresini çizen, muhasebe dilinde "t tablosu" olarak adlandırılan düzendeki
tablolardır. Bilançolarda iki kısım vardır; aktifler (sol taraf) ve pasifler
(sağ taraf). Aktifler kısmında şirketin sahip olduğu varlıklar, pasiflerde ise
yabancı kaynakları ve özkaynakları vardır. Aktif ve pasiflerdeki herhangi bir madde
kalem olarak adlandırılır.
Gelir-Gider Tablosu
Gelir-gider tablosu, bir şirketin herhangi bir dönemdeki faaliyetlerinde, cirosundan
yola çıkarak, gelir ve giderlerini ekleyip veya çıkarmak yoluyla net karının hesaplandığı,
standartlaştırılmış ve SPK mevzuatlarına göre hazırlanan bir tablodur. Gelir-gider
tablosu bize şirketin ilgili dönemde ki faaliyetlerinin neticesini öğrenmemizi sağlar.
DipnotlarDipnotlar, bilanço ve gelir-gider tablolarında gösterilemeyen bilgilerin, denetçiler tarafından, bu tabloların sonunda ek olarak standartlaştırılmış özel notlar şeklinde verilen halidir. Dipnotların önemli olmasının nedeni, bilanço ve gelir-gider tablolarında belirtilemeyen fakat bu tabloları daha anlaşılır kılan bilgiler sunmasından ileri gelmektedir. Başlıca dipnot kalemleri :
Fon Akım ve Nakit Akım TablolarıBu tablolar, şirketin fon ve nakit tutarlarının akışını ayrıntılı olarak düzenleyen standart tablolardır. Şirketin iki dönem arasındaki yönetimsel ve finansman politikaların mali tablolara yansımasını daha rahat anlaşılmasını sağlarlar. Dönemsel Açıklamaların Önemi Nedir?
Şirketler SPK mevzuatı gereği üçer aylık dönemler itibarıyla mali tablolarını oluşturmak
ve yayınlamak (halka açık olanlar için) zorundadırlar. Altı aylık ve yıllık (oniki aylık)
mali tablolarının denetimden geçme zorunluluğu olduğu için bunları denetim (mali
müşavirlik) firmaları denetlerler, üç ve dokuz aylıkların böyle bir zorunlulukları
yoktur ve bunlar genellikle şirketler tarafından hazırlanırlar. Kaç Çeşit Sermaye Sistemi VardırTürkiye'de mevzuat gereği şirketler iki çeşit sermaye sisteminden birini seçebiliyorlar. Bunlar kayıtlı ve esas sermaye sistemleridir. Kullanılacak sisteme şirketlerin genel kurulları karar verir ve bu karar SPK tarafından incelenip onaylandıktan sonra yürürlülüğe girer. Kayıtlı Sermaye Sistemi Nedir?
Kayıtlı sermaye sistemi, şirket yönetim kurullarına sermaye arttırımlarında belli
bir serbesiyet verir. Şöyle ki, genel kurullarından arttırabilecekleri sermaye için
bir maksimum limit (sermaye tavanı) isteyen yönetim kurulu, bu tavanı aşmamak kaydıyla,
en az beş yıl içerisinde de o tavana ulaşmak kaydı ile, istediği zamanda, ister bir
kerede ister bir kaç sermaye artırımı yoluyla, tavan miktarına kadar sermayelerini
yükseltebiliyorlar. Böylece daha serbest ve hızlı hareket edebilen şirket ve yönetim
kurulu, sermaye gereksinimi duyduğunda en kısa zamanda bu ihtiyacını giderebilme
imkanına kavuşuyor. Esas Sermaye Sistemi Nedir?
Esas sermaye sisteminde bir sermaye tavanı yoktur. Şirketin ödenmiş sermayesi
ancak ve ancak genel kurulun alacağı zaman ve arttırım miktarı kararına göre
zamanında bir kerede yapılır. Eğer yeni sermayeye ihtiyaç duyulursa, o zaman
yapılacak tek şey genel kurulu toplamak ve oradan bu kararın çıkmasını sağlamak. Sermaye Artırımı ve Temettü |
R: | Rüçhan Hakkı Kullanım Fiyatı, |
n1: | Bedelli Sermaye Artırım Oranı, |
n2: | Bedelsiz Sermaye Artırım Oranı, |
TEM: | Hisse Başına Nakit Temettü Tutarı, |
Bedelli Sermaye artırımı, şirketlerin dış kaynaklardan temin etmiş oldukları yeni
kaynaklar karşılığında yani bir bedel karşılığında hisse senedi dağıttıkları sermaye
artırım türüdür. Ortakların Bedelli Sermaye artırımına katılma hakları da Rüçhan Hakkı
olarak adlandırılmaktadır.
Şirketleri Bedelli Sermaye artırımı yapmaya iten başlıca iki neden bulunmaktadır.
Bunlardan ilki, şirketin faaliyet hacminin büyümesine paralel olarak sermaye ihtiyacının
olması. İkincisi ise, yeni yatrırımlar neticesinde şirketlerin fon ihtiyacı içinde olması
ve ihtiyaç duyulan fonların bir kısmının sermaye artırımı yoluyla temin edilmeye
çalışılması.
Bedelli Sermaye artırımı şirkete ek bir finansman kaynağı sağlamaktadır. Bu kaynak
genellikle mevcut ortaklardan temin edilmekle beraber bazı durumlarda da mevcut
ortakların Rüçhan Hakları kısıtlanarak, yeni ortaklara bu imkan primli olarak
kullandırılmaktadır. Böylece yeni ortaklar edinebilen şirketleri bu yola iten başlıca
neden daha fazla fon temin etme ihtiyacıdır. Bu yolla şirketler normalde 1.000 TRL
nominal değere sahip yeni senetleri mevcut ortaklarına yine 1.000 TRL'den kullandırarak,
bir senet karşılığında böylece 1.000 TRL fon temin edecekken, yeni ortaklara daha yukarı
bir fiyattan senetleri satarak daha fazla fon temin etme olanağını elde etmektedirler.
Yukarıda bahsedildiği gibi şirketler Bedelli Sermaye artırımında genelde 1.000 TRL'lik
nominal değere sahip yeni senetleri yine 1.000 TRL karşılığında mevcut ortaklarına
kullandırmakla beraber, bazı zamanlar daha fazla fon ihtiyacı içinde olan şirketler daha
yüksek bir fiyattan Rüçhan Hakkını mevcut ortaklarına kullandırma yoluna gitmektedir.
Bedelli Sermaye artırımı esnasında şirketler gerek mevcut ortaklarına, gerekse yeni
ortaklarına primli fiyattan kullandırdıkları senetlerin primli kısmı Bilanço'da
Özsermayenin Emisyon Primi kalemine kaydedilmektedir.
Örnek:
ABC A.Ş. yapmış olduğu Bedelli Sermaye'de mevcut veya yeni ortaklarına 1.000 TRL
nominal değere sahip beher hisse senedini 3.000 TRL fiyattan kullandırmıştır.
Bu durumda şirketin yapacağı muhasebe işlemi şu şekilde yapılacaktır; ihraç edilen
her yeni senet için Ödenmiş Sermaye'ye 1.000 TRl, aradaki 2.000 TRL'lik fark ise
Emisyon Primi kalemine kaydedilecektir. Bu işlemin muhasebe prensipleri ile gösterimi
şu şekilde olacaktır;
Bedelli Sermaye artırımında ortaklardan fon talep edildiğinden yukarıda bahsedilmiş idi.
Bu fon ortakların özkaynaklarından karşılamak durumunda oldukları gibi, sermaye artırım
ile aynı zamanlarda yapılan Temettü ödemelerinden (eğer şirket temettü dağıtırsa) elde
edilen kaynaklar ile bir kısmının veya tamamının karşılanması da olası bulunmaktadır.
Bu durum temettü'den yapılan Bedelsiz Sermaye artırımına benzemektedir ve İMKB'ye kote
şirketlerin çokça kullanılan bir methoddur. Esasında temettüden dolayı direk olarak
yapılabilinen Bedelsiz Sermaye artırımı imkanı da bu usülden hasıl olmuştur.
Kasa 3.000 TRL
Ödenmiş Sermaye 1.000 TRL
Emisyon Primi 2.000 TRL
Bedelli Sermaye artırımı şirketlerin Piyasa Değerlerini etkilemektedir. Bunu aşağıdaki
örnek ile daha iyi görebilme imkanına sahip olacağız.
Örnek:
Bedelsiz Sermaye artırımına örnek olarak kullandığımız XYZ A.Ş.'nin aynı cari piyasa
verilerinde bu sefer %50 Bedelli Sermaye yaptığını düşünelim. Şirket Rüçhan Haklarını
3.000 TRL'den kullandırıyor olsun.
Şirket %50 Bedelli Sermaye artırımına gitmektedir, bu durumuda 100 milyar TRL'lik eski
ödenmiş sermayesine (bire yarım oranında, çünkü %50) 50 milyar TRL'lik yeni sermaye
eklenmektedir, böylece şirketin yeni sermayesi 150 milyar TRL olmaktadır. Fakat Şirketin
kasasına 150 milyar (50 milyon yeni hisse senedi*3.000 TRL hiise başına rüçhan hakkı
bedeli) girmektedir. Hisse Senedi sayısıda ödenmiş sermayeye paralel bir şekilde
artacaktır ve 150 milyon adet olacaktır.
Sermaye artırımları esanasında hisse senetlerinin yeni fiyatlarını hesaplayan formülü
kullanarak, şirketimizin hisse senetlerinin eski 5.000 TRL'ye göre yeni fiyatlarını ve
buna bağlı olarakta piyasa değerlerini bulabiliriz. Şirketimizin Temettü dağıtmadığını
ve Bedelsiz Sermaye Artırımı yapmadığını bilmekteyiz, hisse senetlerin yeni fiyatı
aşağıdaki şekilde olacaktır;
Kasa 150 milyar TRL
Ödenmiş Sermaye 50 milyar TRL
Emisyon Primi 100 milyar TRL
Şirketin hisse senetlerinin yeni fiyatı 4.333 TRL olarak hesaplanmakla beraber bu
fiyatı en yakın fiyat aralığına yuvarlar isek 4.350 TRL değerini buluruz ve hisse
senedi sermaye artırımı sonrası ilk seansta bu fiyattan işlem görmeye başlayacaktır.
Bu yeni fiyat üzerinden şirketin Piyasa Değerini hesaplayacak olursak (4.350 TRL*150
milyon adet senet) yeni 652.5 milyar TRL'lik piyasa değeri buluruz. Yapılan Sermaye
artırımı işlemi şirketin piyasa değerini 152.5 milyar TRL arttırmış bulunmaktadır
ve dikkat edilirse bu tutar (küsürat düzeltmesini de dikkate alınmalı) şirketin
kasasına giren tutara eşit olmaktadır.
Temettü, şirketlerin bir yıllık faaliyet dönemleri sonucunda elde ettikleri Net
Dönem Karı üzerinden (yasal karşılıklar ayrıldıktan sonra) dağıttıkları ve ortakların
şirkette sermayelerinin bulunması karşılığında elde ettikleri getiridir.
Temettüler iki şekilde dağıtılmaktadırlar; ilki, nakit olarak ortaklara ödenen
temettüler, ikincisi ise Bedelsiz Sermaye artırımına dahil edilerek karşılığında
yeni senet dağıtılan temettüler.
Farklı özelliklere sahip senet türlerini iki ana grupta toplamak mümkündür: imtiyazlı senetler ve adi (normal) hisse senetleri. Bunlar içerdikleri özelliklere göre sınıflandırmışlardır. İmtiyazlı hisse senedi türü, başta Amerika olmak üzere gelişmiş ülkelerde yaygın olarak kullanılmakla birlikte, ülkemizin mevzuatları bu tür hisse senetlerine izin vermemekte ve şirketlerimiz ve yatırımcılarımız bu tür bir enstrümandan yararlanamamaktadırlar.
Hisse Senetleri, Anonim ortaklıklar tarafından çıkarılan ve belirli ortaklık
sermayesine katılma payını temsil eden, yasa ve sermaye piyasası kural ve şartlarına
uygun olarak düzenlenmiş kıymetli evraklardır.
Hisse Senetleri, şirket sermayesinin belirli bir kısmını temsil eder, sahibine her
türlü ortaklık haklarından yararlanma imkanı verir. Bu haklar;
İmtiyazlı senetler, adi hisse senedi ile tahvil karışımı bir özellik taşıyan bir
hisse senedi türüdür. Hisse senedidir, çünkü adi hisse senetlerinin taşıdığı ortaklık
hakkı (ör. oy hakkı) yanında adi hisse senetlerden farklı ve öncelikli olarak temettü
hakkı vardır. Bu ikinci özelliği de tahvillere benzer. Şöyle ki, imtiyazlı senetler
temettüden öncelikli ve sabit bir tutarda yararlanır. İmtiyazlı senetlerin temettü
ödemeleri yapıldıktan sonra, ancak arta kalan dağıtılabilir kar üzerinden, adi hisse
senetleri için bir temettü ödemesi yapılabilinir.
Türkiye'deki halihazırdaki mevzuatlar uyarınca imtiyazlı senet olarak adlandırılan
tür senetler şirketler tarafından ihraç edilememektedirler. Bu tür bir enstrümandan
yararlanamayan türk şirketleri, normal adi senetlerin yanında değişik özellikler
taşıyan ve imtiyazlı senetlere kısmen benzetmeye çalıştıkları farklı grup adi senetler
oluşturmaya çalışmaktadırlar. İMKB'ye kote birçok şirket bu tür farklı grup senetlere
sahip olmalarına rağmen (bu farklı gruplar genellikle halka arz edilmedikleri dolayısı
ile İMKB'ye kote olmadıklarından pek tanınmamıştır, örneğin, Anadolu Gıda) en bilinenleri
İş Bankası, Adana Çimento ve Kardemir'dir. Örnek olarak Adana Çimento'yu ele alacak
olursak, bu şirketin üç farklı grup senedi bulunmaktadır; A, B ve C olarak adlandırılan
bu senet sahipleri farklı tutarlarda temettü geliri elde etmektedirler; A grubu senet
sahipleri dağıtılacak toplam temettünün %54'ünü hak kazanırlarken, B grubu %36'sını
ve C grubu'da %10'unu hak kazanmaktadırlar.
Adi senet türü İMKB'de karşımıza çıkan ve genelde bilinen senet türüdür. Yalın bir
tür olmasına rağmen kanunlarımızın verdiği bazı olanaklar sayesinde bu tür senetlerimiz
kendi içinde değişik özelliklere sahip gruplara bölünebiliyorlar. Bu şekilde bir
gruplandırma, imtiyazlı senetten farklı bir şekilde olmaktadır. Herhangi bir öncelik
veya sabit temettü ödeme şeklinden çok, temettü dağıtım oranında farklılık ve/veya oy
hakkındaki farklılık şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Türkiyede nominal değer (par value) olarak değişikler ( 500 TRL, 1.000 TRL, 5.000 TRL en
yaygın olarak kullanılanlarıdır) olmasına rağmen, İMKB getirmiş olduğu standartlarda
nominal değeri 1.000 TRL olarak kabul ediyor ve farklı olanları bölme/çarpma işlemleri
yolula 1.000 TRL'lik nominal değere indirgemektedir. Örneğin 5.000 TRL nominal değere
sahip bir senedi bu yolla beş adet 1.000 TRL nominal değere sahip senet olarak kabul
edilmektedir.
Örnek 1: Yatırımcılar tarafından en çok bilinen örnekler İş
Bankası ve Adana Çimento örnekleridir. Bilindiği gibi İş Bankası'nda dört değişik grup
hisse senedi (Kurucu, A, B ve C) olmakla birlikte Adana Çimento'da üç değişik grup senet
(A, B ve C) vardır. Bunların ödenmiş sermayede bir payları vardır ve toplamları da
şirketin toplam sermayesini vermektedir. Bu senetlerin farklı oy oranları (her gruptaki
senedin 1 oy'dan farklı oy hakkı olabilir) ve/veya dağıtılacak temettüden alacakları pay
farklıdır.
Örnek 2: XXX isimli bir şirketin toplam 500 milyar TRL'lik sermayesi ve üç değişik
grup (A, B ve C) hisse senedi olsun. Dönem sonunda 300 milyar TRL kar ettiğini ve tüm
miktarı temettü olarak ortaklarına dağıttığını düşünelim. Acaba hisse başına temettü
geliri ne kadar olacaktır. ( 1 Hisse = 1.000 TRL'lik sermaye tutarı olduğunu
unutmayalım)
HİSSE GRUBU | HİSSE ADEDİ (*1.000) | TEMETTÜDEN ALDIKLARI |
NET TEMETTÜ ÖDEMESİ (*1.000 TRL) |
HİSSE BAŞINA TEMETTÜ |
---|---|---|---|---|
A GRUBU | 100.000 | % 40 | 120.000 TRL | 1.200 TRL |
B GRUBU | 200.000 | % 40 | 120.000 TRL | 600 TRL |
C GRUBU | 200.000 | % 20 | 60.000 TRL | 300 TRL |
TOPLAM | 500.000 | % 100 | 300.000 TRL |
NOT: | ***Grup Hisse Oranı = | Gruptaki Hisse Adedi/ Toplam Hisse Adedi |
***Grup Oy Hakkı = | Gruptaki Hisse Adedi * Oy Hakkı | |
***Grup Oy Oranı = | Grup Oy Hakkı/ Top. Oy Hakkı |
HİSSE GRUBU | HİSSE ADEDİ | GRUP HİSSE ORANI | OY HAKKI | GRUP OY HAKKI | GRUP OY ORANI |
---|---|---|---|---|---|
A GRUBU | 100.000 | % 20 | 10 OY | 1.000.000 | % 55.50 |
B GRUBU | 100.000 | % 20 | 5 OY | 500.000 | % 27.80 |
C GRUBU | 300.000 | % 60 | 1 OY | 300.000 | % 16.70 |
TOPLAM | 500.000 | % 100 | 1.800.000 | % 100.00 |
Hisse senedine yatırm yapmayı düşünen bir yatırımcının hisse senetleriyle ilgili
terimleri bilmesinde yarar vardır. Burada bu terimlerden üçünü açıklamaya çalışacağız.
Nominal değer (par value), bir hisse senedi başına sermayeden düşen payı belirtir.
İMKB, borsaya kote olmuş tüm senetlerin nominal değerlerini 1.000 TRL olarak kabul
etmiştir. Fakat, kote olmayan şirketlerin genelinde de nominal değer 1.000 TRL olarak
kullanılmasına rağmen 500 TRL veya 5.000 TRL gibi nominal değerlerde kullanılmaktadır.
Sorun, farklı nominal değerlere sahip senetlerin halka açılmasının akibetinde borsaya kote
olmalarında çıkmaktadır. Bu durumlarda borsa yönetimi bunları hisse başına 1.000TRL'ye
eşitlemektedir. Yani 5.000 TRL nominal değere sahip bir senedi, İMKB, 1.000 TRL'lik beş
adet senet olarak görmektedir.
Nominal değerlerin borsada 1.000 TRL olarak eşitlenmesi bizim borsamıza özgü bir
tasarruftur. Başka dünya borsalarında değişik nominal değerlere sahip senetler işlem
görebilmektedir. Örneğin New York Borsası'nda 1 USD'lık nominal değere sahip senetler
olduğu gibi 5 USD'lık senetlerde işlem görmektedir.
Şirketlerin sermayelerindeki her 1.000 TRL nominal değerdeki paylar o şirketin birer
senedini oluşturmaktadırlar. 1.000 adet hisse senedi bir araya gelerek de birer lotu
oluşturmaktadırlar. Böylece 1 Lot senet miktarı, şirketin 1.000.000 TRL'lik sermayesini
temsil etmektedir ve İMKB'de işlemlere konu birimi teşkil etmektedir. Lot'un altındaki
küsüratlı miktardaki senet miktarları normal seans esnasında alım-satıma konu olabilmekle
beraber fiyat kotasyonları verilememektedir.
Buradaki ayrımın mantığı aynen alacak senetlerinde veya çeklerde olduğu gibidir.
Bir hisse senedi de nama veya hamiline yazılı olabilir.
Nama yazılı olan senetler sahiplerinin isimlerine kaydedilmiş olduğu için, bu türde
alım-satım borsa da değil, aynen borsaye kote olmayan şirketlerin senetlerin, ticaret
kanunundaki kurallarına göre olmaktadır; eğer bu tür senet sahipleri ellerindeki
senetleri borsa aracılığı ile satmak istemeleri durumunda, senetlerini hamiline
çevirmeleri ve İMKB'ye kote ettirmeleri gerekmektedir.
Hamiline yazılı senetlerin üzerinde herhangi bir kimlik yoktur, bu senetlerin sahibi ya
bunu ibraz edendir yada takasbank dökümünde kimin üzerine gözüküyorsa onundur. Borsada
işlem gören senetlerin hepsi hamiline yazılıdır, fakat bir şirketin hamiline yazılı
senetlerin hepsinin borsaya kote olması gerekmez. Hamiline yazılı bir senedin borsada
işlem görebilmesi için kayıt altına girmesi gerekmektedir.
Kurucu hisse senetleri, şirket kurucularına yada şirket açısından önem arzeden şahıslara genellikle bedelsiz olarak verilen, oy hakkından yoksun ve sadece temettü hakkı olan bir adi senet türüdür.
Borsanın, hisse senetlerinin ticaretinin yapıldığı bir piyasa olduğu belirtilmişti.
Her piyasada olduğu gibi, bu piyasanın da kendine özgü kuralları vardır.
Bizim borsamız, İMKB, diğer borsalarda olduğu gibi hangi şirketlerin senetleri ve ne
miktarda (kaç adet) işlem görebileceğinin kayıtlarını tutmaktadır. İlk halka arzlarda,
şirket yönetimleri, ne kadar hissenin borsaya kote (kayıt altına) edilmesinin
düşünüldüğünü bildirir ve İMKB'den izin ister. İleride oluşabilecek değişimler için
İMKB'den izin almadan yani kote ettirilmemiş senetlerin ticareti olanaklı değildir.
Kısacası, bir senet için kote olmak demek, o senedin İMKB tarafından tanındığını ve
alım/satımının yapılmasına izin verildiği anlamına gelmektedir.
Halka arz nasıl olur sorusundan önce neden şirketlerin halka arz ettiklerini anlamak
yerinde olacaktır. Şirketlerin faaliyetlerini yürütebilmesi için kaynaklara ihtiyacı
vardır. Bu kaynaklar yabancı kaynak (borç yoluyla elde edilen kaynak) veya özkaynak
(ortaklardan sermaye yoluyla veya faaliyetler sonucu kar yoluyla sağlanan) olabilir. İki
kaynak türününde şirkete bir maliyeti vardır. Bu maliyet yabancı kaynaklarda faiz maliyeti
iken, özkaynakta ise ödenmesi gereken ve ortaklar tarafından belli bir taban limitte
beklenen temettü geliridir. Şirket yönetimi hangi kaynak ucuza geliyorsa, o kaynaktan
faydalanma yoluna gidecektir. Eğer özkaynak yoluyla fonlama yani senet ihraç ederek
toplanacak fonların maliyeti daha ucuz ise, şirketler halka arza başvurma yoluna
gidebilirler.
Ayrıca, şirket ortakları halka açılmayı bir tanıtım ve reklam vasıtası olarak görebilir
ve halka açılmaya karar verebilir. Sonuçta, borsa yoluyla şirketin değeride oluşabileceği
için, bu bir performans ölçüsü olarak da kullanılabilir.
Unutulmaması gereken bir husus ise vergi mevzuatımız halka açık şirketlere bir indirim
sağlamasıdır.
Aile şirketleri veya bir kaç ortağın bulunduğu şirketler, yukarıdaki sebeplerden biri
veya birkaçını özönüne tutup halka açılmayı düşünüyorsa, kullanabileceği birkaç metod
vardır ve genellikle bir danışman aracı kuruluş kullanıldığından, aracı kuruluşun
hazırlayacağı öneriler arasından, şirket yönetimi en uygununu seçecektir. Çok fazla halka
açılma metodu olduğundan biz burada belli başlı bir kaçını kısaca anlatmakla yetineceğiz.
Sabit Fiyatla Talep Toplama Yöntemi, bu metodda şirket ortakları yapılmış olan
önfizibilite çalışmaları ışığında belli bir fiyat ve arz edilecek hisse miktarı
belirlerler. Bu ilgili yatırımcı grubuna sunulur ve isteyen kişilerden talepleri toplanır.
En sonunda hisselerin karşılığını yatırmış olan yatırımcılara hisse senetleri dağıtılır.
Bu metodda aracı kurum sadece yatırımcılar ile şirket arasında elçilik görevi görebileceği
gibi, bu halka arzı kendisi de üstlenebilir (underwriting). Underwriting anlaşması
çerçevesinde arzı kendisi üstlenen bir aracı kuruluş, hisselerin tamamını satmayı taahüt
eder. Eğer satamadığı senet olursa, bu durumda satılamayan kısmı kendisi almakla
mükelleftir.
Halka açılacak senetler, sermaye arttırımında ortakların rüçhan haklarının kısıtlanması
yoluyla (şirket yapmayı düşündüğü bedelli sermaye artırımına mevcut ortakların kullanım
haklarını kısıtlar ve primli fiyattan bu tutarlar halka arz edilir) olabileceği gibi,
ortakların payından satılması yoluyla da olabilir.
Fiyat Teklifi Alınması Yöntemi, bu metodda şirket belli bir taban limitin altında olmamak
koşuluyla senetler için teklif edilen fiyatlar alınır ve nihai karara göre hisseler
satılır.
Bir başka metod ise, gelişmiş ülkelerde sıkça kullanılan, senede dönüştürülebilinen
tahvil ihraç etme yoluyla (convertible bonds) olabilir. Burada, şirket yatırımcılara
tahvil ihraç eder ve bu tahvilde, tahvil sahibine önceden belirlenen bir fiyattan hisse
senedi alma hakkı verilir. Eğer tahvil sahibi (bondholder) ileride oluşacak konjektürde
fiyatı uygun bulursa tahvilini hisse senediyle değiştirir.
Aracı kurumlar kuruluş amaçları itibariyle, hisse senedi ticaretinde yatırımcı ile piyasa
(karşı taraf) arasında aracılık işlemleri ve yatırımcıyı bilgilendirme fonksiyonları
ifa ederler. Bu aracılık işlemleri için, en büyük gelir kaynaklarını oluşturan, işlem
başına komisyon alırlar.
Aracı kurumların bir başka görevleri ve gelir kaynakları ise halka arz konsorsiyumlarında
yer alırlar ve yeni hisse senetlerin ihraclarında aracılık görevi görürler.
Bir şirketin halka arzı için, çeşitli aracı kurumlar bir araya gelip konsorsiyum kurarlar. İsteyen aracı kurum bu konsorsiyuma katılır ve belli bir miktarının halka arzını üstlenir. Bu konsorsiyumda, halka açılacak şirkete danışmanlık yapan, konsorsiyumu düzenleyen yani bir halka arzda lider rolünü oynayan aracı kuruluşa Lider Aracı Kuruluş denir. Burada kısaca bahsedilen lider aracı kuruluşun esasında görevleri ve sorumluluğu daha fazladır.
Şirketler belli bir faaliyette bulunmak üzere bazı şahısların bir araya gelip kurdukları,
tüzel kişiliği olan ve ülke mevzuatlarına uymakla mükellef bir kuruluştur. Bu şirketleri
kurmak için bir araya gelen kişilere girişimci, tüzel kişilik oluştuktan ve girişimciler
bu şirketin sermayelerine iştirak ettikten sonra ortak durumuna gelirler.
Ortaklar, sermayedeki paylarına göre küçük ortak veya büyük ortak olarak adlandırılırlar.
Büyük ortakların genellikle şirkette %50'den fazla oy oranları vardır. Günümüzde halka
açılmalar yaygınlaştıkça, şirketlerin çok fazla miktarda küçük ortakları oluşmaya başladı.
İMKB'de hisse senedi sahipleri aynı zamanda sahip oldukları şirketlerin hisse senetlerinden
doğan bir hak olarak, o şirketlerin birer ortaklarıdır.
Ortaklar kurumsal ortak (fonlar, holdingler, emeklilik fonları vb.) olabilecekleri gibi
şahıslar da olabilirler.
Bir kişinin, bir grup girişimcinin veya bir ailenin birçok alanda faaliyet gösteren
şirketleri olabilir. Fazla büyük olmanın bir sonucu ise bu şirketlerin yönetimlerinin
zorlaşması ve ortak bir misyon etrafında idare edilme güçlüğüdür. Böyle bir durumda
şirket sahipleri, bu şirketleri belli bir çatı altında toplama ihtiyacı içinde olabilirler.
Bu ise ya bir holding kurma veya bir şirketler grubu oluşturmaktan geçer.
Holding şirketleri, üretim ve satış türü faaliyetlerde bulunmayan ve belli bir faaliyet
alanları olan şirketlere iştirak eden ve genellikle böyle şirketlerin büyük ortağı
durumunda olan anonim şirketlerdir. Holding şirketlerinin kuruluş ve varoluş nedenleri
birden çok şirkete iştirak etmek ve bu şirketleri yönlendirmek/kontrol etmek olduğundan
sermaye şirketleri sınıfında bulunmaktadırlar. Holding şirketlerin sahipleri genellikle
bir çok şirketin sahipleri olup, bu paylarını holdinglere devrederler ve bu yolla o
şirketlerin yönetimlerini tek elde toplarlar.
Şirketler Grubu, yine aynı mantıktan yola çıkan şirket sahibi veya sahipleri, bunu bir
başka şirket aracılıyla değil, direkt kendileri, bu şirketleri biraraya getirerek
yönetmek isterler. Basit anlamda, şirketler grubu, aynı kişi veya kişilerin sahip
olduğu şirketlerin bir araya getirilmesidir. Şirketler grubunda genellikle şirket sayısı
fazla değildir, buna karşın holdinglerde en az yedidir (kanuni gereklilik).
İnsanlar gelirlerinin harcamalar kısmından arta kalanlarını, ileriki bir tarihte kullanmak üzere saklamak ve gelir getiren bir enstrumanda değerlendirmek istiyecektir. Yatırım aracı olarak tanımladığımız, ileride bize artı olarak bir gelir getirme fırsatı sunan enstrumanlara yatırım yapan kişilere yatırımcı denir. İMKB'de hisse senedi sahipleri (stockholder, shareholder) birer yatırımcıdır. Çünkü ileride belli bir gelir elde etme umuduyla yatırım yapan şahıslardır.
İştirak, bir şirketin başka bir şirkette sermayesinde ortaklığı söz konusu olması durumunda, sermayelerinde payları oldukları şirketlere denir.
Yukarıdaki tanımdan hareketle iştirak çeşitlerini ikiye ayırabiliriz: ana şirketin, ortak olduğu şirkette %50'den fazla oy hakkına sahip ise ortak olunan şirket bir bağlı ortaklıktır. Eğer çoğunluk ana şirkette değil ise basit anlamda iştirak (bağımsız ortaklık) denir.
Bir şirket, gereksiniminin üzerindeki fonları, iki nedenden dolayı başka bir şirketin sermayesine ortak olma yoluyla ekler. İlki, iyi bir getiri beklentisiyle, klasik bir yatırımcı mantığı ile bu yatırımını yapabilir. İkinci olarak, bunu anafaaliyetleri ile ilişkili olarak yapabilir. Örneğin, ürünlerinin pazarlamasını yapan şirketlere, hammadde üreten bir şirkete, başka bir şirketle ortak olarak benzer bir alanda üretim yapmak üzere vb. şeklinde olabilir.
İMKB'de işlem gören senetlerin muhafazası ile görevli olan İMKB Takas ve Saklama Bankası A.Ş., böylece işlemlerin düzgün olarak işlenmesi ve düzenli olarak tutulmasına faydası olmaktadır. Kote olan senetlerin büyük bir kısmı burada muhafaza edildiği için ayrıca fiziki bir dolaşıma, hatta şirketlerin senet basma külfetinden kurtarmaktadır; şöyleki, İMKB'deki işlemler elektronik ortamda yapıldığından burada fiziki bir dolaşım olmamaktadır, bu durum da gereksiz sayıda senet basılması külfetinden şirketleri kurtarmaktadır.
BORSA SÖZLÜĞÜ
Glossary | |
---|---|
Menkul Kıymet | Taşınabilir nitelikte ekonomik kıymet ifade eden ve paraya çevrilmesi yada parayla ifade edilmesi mümkün olan kıymetli evraktır. |
Borsa | Belirli ticaret merkezlerinde belirli tarihlerde alıcı ve satıcının bir araya gelerek menkul değerlerin fiyatlarını saptadıkları yer. |
Döviz Borsası | Foreign Exchange. Döviz arz edenlerle döviz talep edenlerin karşılaştıkları, ulusal paraların birbirlerine çevrildikleri standartlaştırılmış piyasalar. |
Emtia Borsaları | Commodity Exchange. Ticarete konu olabilen malların alım ve satımının gerçekleştirildiği standartlaştırılmış piyasalar. |
Tezgah Üstü Piyasa | OTC; Over The Counter. Değerli evrakların ticaretinin yapıldığı standardize edilmemiş piyasalardır. |
Hedging | Çitleme. Nakit piyasada bulunan bir pozisyondan oluşan risklerden diğer piyasalarda (futures, options vs.) pozisyon alarak korunmadır. |
Atıl Kapasite | Bir üretim biriminde, mevcut olan fakat kullanılamayan kapasite. |
Know-How | Bir işletme tarafından, o işletmenin üretim yöntemlerinin yada teknolojisinin, aynı dalda çalışan, yada aynı işi yapmaya çalışan bir başka firmaya satılması veya kiralanması. |
Çıkarılmış Sermaye | Kayıtlı sermaye sistemine tabi ortaklıkların satışı yapılmış (ihraç edilmiş) hisse senetlerini temsil eden sermayelerdir. |
Ödenmiş Sermaye | Esas sermaye sistemine tabi ortaklıklarda, ortaklarca taahhüt edilen sermayenin nakden ödenmiş kısmıdır. |
Nominal Değer | Menkul değerlerin üzerinde yazılı olan değerdir. |
Lot | Hisse senetleri piyasasında işlem birimidir. İMKB Hisse Senetleri Piyasası'nda, 1 Lot 1.000 adet hisse senedini veya 1.000.000 TRL nominal değerli hisse senedini ifade eder. |
Underwritting | Taahhütlü Aracılık Yüklenimi. Aracı Kuruluşun bir şirketin hisse senetlerinin halka arzı esnasında senetlerin ihracını garanti vererek üstlenir ve satılamayan senetleri kendisi satın alır. |
Convertible Bonds | Hisse senedine dönüştürülebilir tahvil. |
Bondholder | Tahvil Sahibi. |
Konsorsiyum | İki veya daha fazla işletmenin belirli bir projenin uygulanması konusunda yapmış oldukları işbirliği. |
OTC (over the counter) | Tezgah üstü piyasalar. Tezgah üstü piyasalarda, sermaye piyasasına aracılık eden kurumlar, kendi aralarında bir borsanın belirleyici kural ve tüzüklerine uyma zorunluğu duymadan işlem (alım/satım) yaparlar. Bugün en gelişmiş piyasalardan biri olan Amerika Birleşik Devletlerinde bazı küçük işlem hacmine sahip firmalar, borsa haricinde OTC olarak işlem görürler. |
KULAĞINIZDA KÜPE OLSUN