DOĞALGAZ FATURALARINIZI AZALTMANIN YOLLARI…

DOĞALGAZ FATURALARINIZI AZALTMANIN YOLLARI…

Makine Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Metin Bıçakçı, doğalgaz kullanılan evlerdeki tasarruf önlemleri ile ilgili bilgiler verdi.

Kokusuz, temiz ve çevreci bir yakıt türü olmasının yanısıra ekonomik olan doğalgazın verimli kullanılması için vatandaşları yapılması gerekenler konusunda uyaran Bıçakçı, “Binanızın ısı yalıtımını yaptırarak ısı kaybını önleyebilir, verimli ısıtma cihazları, uygun tesisat ve tasarruf ekipmanları kullanarak iklim şartlarına bağlı olarak yüzde 60′a varan oranlarda doğalgaz tasarrufu sağlayabilirsiniz” dedi.

Isı yalıtımının uzman, konusunda deneyimli ve yetkili firmalara standartlara uygun malzeme kullanılarak yaptırılması gerektiğine işaret eden Bıçakçı, özellikle eski binalarda yalıtım malzemesinin dubel ile tutturulması ve işçiliğe önem verilmesi gerektiğini belirtti.

Bıçakçı, “Isı yalıtımını dış mekanda yaparak kiriş ve kolonların da izole edilmesi sağlanmalıdır. İçeriden yapılan yalıtımlarda bütün olarak yalıtım yapılamadığından ısı köprüsü oluşur. Bu durum binamız için tehlikelidir. Demir ve betonun ömrünü azaltır. Isı yalıtımı kışın soğuktan koruduğu gibi yazın da sıcaktan koruyacaktır. Konforumuzun artması yanında yaklaşık yüzde 40 civarında enerji tasarrufu sağlarız” dedi.

Cihaz seçiminde yaygın servis, yedek parça ve verimliliğe dikkat edilmesi gerektiğini dile getiren Bıçakçı, bireysel ısıtma sisteminde seçilecek kombinin dairelerde yoğuşmalı olarak tercih edilmesi ile minimum yüzde 10 tasarruf edilebileceğine değinerek şunları söyledi:

“Yoğuşmalı kombi kullanımı ile bir yandan yakıt tasarrufu sağlarken diğer yandan da çevreyi daha fazla kirletmemiş oluruz. Konumu ne olursa olsun her türlü mekana yoğuşmalı kombiyi tavsiye ediyoruz. ‘Evimiz küçük veya petek sayımız az; yoğuşmalı kombi gerekmez’ söylemi doğru bir yaklaşım değildir. Yoğuşmalı cihazlardaki verimin nedenini basite indirgeyerek açıklarsak; kalorifer dönüş suyunu bacadan geçirerek ön ısıtma yaptığımızı düşünebiliriz. Ortaya çıkan suyun sebebi ise doymuş su buharının kendisinden daha soğuk bir ortama girdiğinde suya dönüşmesidir. Kombilerimizin bakımını, konusunda uzman, yetkili servislere yaptırarak, radyatörleri en azından iki yılda bir kez temizlettirerek tasarruf sağlayabiliriz. Bilhassa kullanım suyu eşanjöründeki kireçlenme ısı transferini azaltır, eşanjörü temizleterek bu duruma engel olabiliriz.”

1°C FARK, % 5-6 ORANINDA TASARRUF SAĞLIYOR

Verimli kullanımda oda sıcaklığının 19 derece olduğunu ve 1 derecelik farkın yakıt tüketiminde % 5 ila 6 oranında tasarruf sağladığına işaret eden Makine Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Metin Bıçakçı, “Termostatınızı, bir günden fazla evden uzak kalacaksanız, kapatınız. Sıcaklığın içeride kalması için geceleri perdelerinizin örtülü olması büyük enerji tasarrufu sağlar. Pencerelerinizden güneş çekildiği zaman perdelerinizi kapatınız. Soğuk havalarda sıcaklığı içeride tutmak için duvar veya pencere klimalarının dış havayla temas eden bölgelerini engelleyiniz. Tüm ısı kayıplarının yüzde 15′i yeniden ısıtılmak zorunda olan hava hareketlerinden dolayı gerçekleşir. Fakat bacalı veya bacasız tipte doğalgaz cihazlarının bulunduğu ortamlarda bulunması zorunlu olan 100 santimetrekare net geçişli havalandırma menfezini kesinlikle kapatmayınız. Radyatörleri mobilya ve benzeri eşyalar veya perdeler ile engellemeyiniz, kapatmayınız. Radyatörler örtülürse % 15 yakıt tüketimi artar. Bacalı cihazları dolapların içerisine yerleştirmeyiniz. Bu durum cihazların ortamdan yanma havası almasını engeller ve yanma verimi düşer” uyarısını yaptı.

Tasarruf için bireysel sistemlerde oda termostadı ile termostatik vana gibi ekipmanların, merkezi sistemlerde kalorimetre, pay ölçer gibi ısı ölçüm cihazları ve termostatik vana kullanılması gerektiğini ifade eden Bıçakçı, “Merkezi sistemlerde kaloriimetre ve payölçer 5627 sayılı Enerji Verimliliği Kununun 7. maddesi gereği 2 Mayıs 2012 tarihi itibari ile zorunlu hale gelmiştir. Isı ölçüm cihazları ile adaletli ödeme ve ısı tasarrufu sağlanır. Merkezi sistem binalarda, tesisat mobil sistem ise kalorimetre, çok kolonlu sistem ise ısı payölçer cihazları mutlaka kullanılmalıdır” diye konuştu.

Doğalgaz tüketim cihazı ve yeni bir su ısıtıcısı satın alırken verimi yüksek olanın tercih edilmesi gerektiğini kaydeden Bıçakçı, “Pişirme ocağını ısınma amaçlı kullanmayınız. Bulunduğunuz ortamın konfor şartlarına uygun olarak ısınma cihazını ayarlayınız. Sıcak su termostatınızı isteğinize bağlı olarak 45-55 °C arasında ayarlayınız. Aşırı sıcak su sadece fazla enerji tüketmez, aynı zamanda insan cildi için yanık tehlikesi oluşturur. Bu nedenle de sağlıksızdır. Su ısıtma kontrol vanasını ‘pilot’ konumuna getiriniz, eğer evden bir hafta veya daha fazla uzak kalacaksanız kapatınız. Elle bulaşık yıkarken soğuk su ile durulama yapınız, bulaşık makinesinde yıkama yapıyorsanız makineyi tam dolu olarak çalıştırınız. Sıva üstünden döşenmiş sıcak su borularının yalıtımını yapınız” şeklinde tavsiyelerde bulundu.

Haber: haberci53.com, zümrüt rize, nabız, rize haber

BEDAVA UNVAN DAĞITILMMALI

Bilindiği üzere; Teknik öğretmenler, teknisyenler ve teknikerler, mühendislerin çalışma yaşamı içerisinde birlikte faaliyet yürüttükleri iş arkadaşlarıdır.
Mühendislik fakültelerinin eğitim kalitesi elbette tartışılabilir. Ancak ülkemizde mühendislerin yaşadığı işsizlik sorunu, yalnızca eğitim sorunuyla açıklanamaz. Ülkenin kalkınma ve gelişim planları ve buna uygun istihdam politikasının oluşturulmamış olması içinde bulunduğumuz alanda görev yapan tüm meslek grupları açısından büyük bir açmaz oluşturmaktadır. Bu nedenle istihdam edilemeyen mühendisler yetiştirilmekte, yine bu nedenle istihdam edilemeyen teknik öğretmenler mezun edilmektedir. Dolayısıyla sorunumuz temel olarak ortaktır.

TMMOB‘nin mühendislik eğitiminde oluşabilecek sıkıntıları dile getirmesi, tabela değiştirerek veya göstermelik sınavlarla dahil olunan tamamlama programlarıyla mühendis yetiştirilemeyeceğini belirtmesi kamu kurumu niteliğinde meslek örgütü olmasının getirdiği bir zorunluluktur.

Ancak gelinen noktada YÖK 06 Haziran 2013 tarihli Genel Kurul kararını sır gibi saklamakta, şeffaf yönetim anlayışını hiçe saymakta ve Resmi Bilgi Edinme sayfalarını ve epostalarını kapatmaktadır. YÖK tarafından, teknik öğretmenlere mühendislik unvanı almalarını sağlayacak sınav duyurusu yapıldı. Bu duyuru kapsamında sayılarının 72 bin olduğu söylenen teknik öğretmenlere mühendis unvanı almak için başvuru hakkı veriliyor.

Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi‘nin (ÖSYM) 7 Haziran 2013 tarihli “Teknik Öğretmenler İçin Mühendislik Tamamlama Programları Giriş Sınavı (2013-Mühendislik Tamamlama): Başvuru İşlemleri ve Örnek Sorular” başlıklı duyurusunda örnek sorulara da yer verildi. Bu sorular incelendiğinde, değil mühendislik, değil üniversite sınavları, ortaokul öğrencilerine bile haksızlık edecek kadar basit, seviye belirleme sınavlarının da altında kalacak kolaylıkta sorularla mühendislik unvanının dağıtılacağı görülmektedir. Ayrıca farklı mühendislik disiplinlerine yönelik ayrı sınav yapılmaması, tüm mühendisliklerin aynı “torba sınav” içinde değerlendirilmeye kalkılması da bilimsel açıdan itirazımızı haklı kılan diğer bir nedendir.

Mevcut koşullarda 1992 yılından beri yürürlükte olan “Teknik Öğretmenler İçin Düzenlenecek Mühendislik Programlarının Uygulama Esas ve Usulleri Yönetmeliği” kapsamında Üniversitelerarası Kurul tarafından ilgili mühendislik fakültelerine hazırlatılan yeterlilik sınavından 100 üzerinden en az 50 alanların puanlarına göre kontenjan dahilinde 2 yarı dönemlik tamamlama mühendislik programına girmeleri öngörülmektedir. Ancak bu sınavları bugüne kadar kazanabilen aday sayısı yüzler basamağıyla sınırlı sayılarla ifade edilirken, bugün ortaokul seviyesinde sorularla 72 bin teknik öğretmene unvan dağıtılmaya kalkılmaktadır. Bu uygulama açıkça eğitimde eşitsizlik ve adaletsizliktir.

“Bedava unvan” dağıtımı uygulaması bilime ve mühendislere, hatta bırakın üniversiteye hazırlanan öğrencileri, SBS‘ye girmiş ortaokul öğrencilerine de büyük bir haksızlıktır. Bu haksızlığı teknik öğretmenlerin içine itildikleri işsizlik sorunuyla kabul edilebilir hale getirmek de mümkün değildir. Ülkemizde işsizlik çok ciddi bir sorundur.

Yine mevcut yönetmeliğe göre 2 yarı dönemi kapsayacak olan tamamlama eğitiminin teknik eğitim fakültelerinde verilmesi gerekmektedir. Bu fakültelerin kapatıldıkları sanırız unutulmuş. Dolayısıyla ortada bu eğitimi verecek kurum dahi bulunmamaktadır.

Bugüne kadar üniversite mezunlarının “sınıf öğretmeni” olmasına ya da belli bir temel bilim alanında eğitim görmüş olanların kendi dallarında branş öğretmeni olmasına; tamamlayıcı olarak “pedagojik eğitim” görmeleri koşuluyla olanak tanınmıştır. Bu tür uygulamalar bile eleştirilmekle birlikte “öğretmen açığı” nedeniyle kamu nezdinde kabul görmüştür. Ancak ülkemizde mühendislik mesleğinde açık söz konusu değilken böylesi bir uygulamaya başvurulmaktadır. Üstelik işvereninden iş adamına, bürokratından uzmanına kadar herkesin ülkenin kalkınması için mesleki eğitimin öneminden söz ettiği bir ortamda mesleki eğitimi yok etmekle kalmayıp, mühendislik mesleğinin de içini boşaltmaya dönük bir uygulama yürürlüğe konulmak istenmektedir.

Bilimsel, teknik, akademik göstergeler, mesleki ve teknik eğitim fakültelerinde uygulanan programın, mühendislik unvanı elde etmek için yeterli olmadığını ortaya koymaktadır. Teknik öğretmenlerin unvanlarının değiştirilmesiyle mühendis olunamayacağı bilimsel bir gerçektir. Mühendislik özel bir eğitimi gerektirir ve yama niteliğindeki programlarla yapılamaz. Mühendislik, tasarım, plan ve program gibi temel unsurlar aracılığıyla üretim ile hizmet sürecinin bütününe yöneliktir. Teknik öğretmenlik ise tasarım, plan ve program boyutlarını içermez ve üretim veya hizmet sürecinin belirli an veya parçaları üzerinde yoğunlaşır. Kısaca mühendislik ile teknik öğretmenlik, üretim sürecinin bütününde birlikte iş yapmakla birlikte farklı formasyonlara sahiptir.

Bu gerçeklerden hareketle; mühendisler, mühendislik öğrencileri ve meslek örgütlerinin seslerine kulak verilmesini istiyor, YÖK‘ün duyurusunu yaptığı, ÖSYM tarafından yapılacak olan “Teknik Öğretmenler İçin Mühendislik Tamamlama Programları Giriş Sınavı”nın iptal edilmesi için sizlerin de bulunduğunuz yerden itiraz etmenizi, yetiştirdiğiniz mühendisler adına talep ediyoruz.

Haber: rizehaber.org,ajansrize,nabız

DENETİMSİZ TELEFERİKLER CAN ALIYOR !

TELEFERİKLERDE MUTLAKA OLMASI GEREKENLER

 1-) Teleferik motoru bir kabin içerisinde olacak ve motorun hareketli kısımları koruyucu sperliklerle muhafaza altına alınacak.

 2-) Teleferik motorunun bulunduğu kabinin kapısı teleferik kullanılmadığı zaman kilitli tutulacaktır.

 3-) Teleferik motorunun bulunduğu kabinin anahtarı sorumlu kişiden başka kimsede bulunmayacaktır.

 4-) Teleferik, sorumlu kişiden başka kimse tarafından kullanılmayacak, kullanıldığı takdirde bütün yasal sorumluluk teleferikten sorumlu kişiye ait olacaktır.

 5-) Teleferik motorunun bulunduğu kabin içerisinde aydınlatma, havalandırma, elektrik panosu, motorun fren tertibatı, uygun standartlarda olacaktır.

 6-) Teleferik aktarıcı halatların, makaraların, sargı tambur ve freninin, aktarma direklerinin kontrolü, sorumluluğu tamamen teleferikten sorumlu kişiye ait olacaktır. 

7-) Teleferiklerde yük dışında, kesinlikle canlı ( hayvan, insan) taşınmayacaktır.

 8-) Teleferiklerde yük taşınması esnasında bütün emniyet tedbirleri alınacak, can güvenliğine dikkat edilecektir. Elektik tesisatı ve hareketli kısımlar izole edilecek ve tüm tedbirler alınmış olacaktır.

 9-) Teleferik yük taşıma platformu üzerine yük dengeli bir şekilde konulacak , yükün düşmemesi için tedbir alınacaktır.

 10-) Herhangi bir arıza olması durumunda arızaya yetkili kişiler dışında asla müdahale edilmeyecektir.

 11-) Enerji tasarrufu dikkate alınarak teleferiğin gereksiz çalıştırılması önüne geçilecek ve uygun elektrik motoru seçilecektir.

 12-) Karakollar (baş ve diplerde buluna platformun ilk hareket ettiği ve son geldiği noktada koruyucu düzen) zemine uygun bağlanmalı ve yük platformların çarpmasında absorbe edecek malzemelerle (lastik vb) desteklenmelidir. 

13-) Teleferik her yıl Makine Mühendisleri odasına Kontrol ettirilecek ve yük taşımaya uygunluk raporu alınacaktır.

 14-) Kullanılan Halatlar standardına uygun  “İş güvenliği Tüzüğü 231.maddeye” olacaktır. Halatlarda kırık teller, çap azalması kontrol edilmelidir. (6 kırık ve  1 mm üzeri çap azalmasında değiştirilmelidir.)

 15-) Teleferik Periyodik kontrol raporunda görülen eksiklikleri (varsa) gidermeden kullanmamalı ve bu sorumlusu tarafından taahhüt altına alınmalıdır.

Haber: Zaman Gazetesi, Zümrüt, aksam.com.tr,Hürriyet, Kaçkar TV, Çay TV

ÇAYKUR MÜHENDİSLERİ BTKS 2013 'TE

Bilindiği üzere;  Bir sistemin işlevini sürdürmesini, mümkün olan en yüksek verimle çalışmasını temin etmek için gerekli iyileştirmeleri sağlamak amacıyla gerçekleştirilen hizmetlerin bütünü olarak tanımlanan bakım, sistemlerde beklenmeyen arızalar ortaya çıkmadan gerekli kestirimci ve koruyucu faaliyetleri düşük maliyetlerle yürütmeyi de kapsamaktadır. Günümüzde küreselleşmenin getirdiği rekabet ortamı, işletmelerin eldeki varlıklarını ekonomik biçimde korumasını ve devam ettirebilmesini zorunlu hale getirmiştir. Sistemlerde oluşan arızalar ve aksaklıklar nedeniyle büyük maddi kayıplar, çevresel felaketler ve hatta can kayıpları oluşabilmektedir. İşletmelerin sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından bakım büyük önem kazanmış olup, bu alanda eğitilerek belgelendirilmiş bakımdan sorumlu personele her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyulmaktadır.

Elektrik motorları, pompalar, kompresörler, türbinler vb. makine ve ekipmanların ömür boyu maliyetlerine bakıldığında en büyük kalemi enerji tüketiminin oluşturduğunu görürüz. Bu nedenle altıncısı düzenlenecek olan Bakım Teknolojileri Kongresi ve Sergisinin ana teması "Bakım ve Enerji" olarak belirlenmiştir.

Kalite ve verimlilik günümüzün ticari ve endüstriyel süreçlerinde başarıya ulaşmanın anahtar sözcükleridir. Bir sistemin verimliliğinin sağlanması ve sürdürülebilirliğinin gerçekleştirilebilmesi için birçok Bakım Yönetim sistemi kullanılmaktadır. Bu Yönetim Sistemleri güvenilirlik için tasarım, uygun kalite talimatlarının oluşturulması ve hata verileri ile hata analizleri konularını kapsamaktadır.

Makine Mühendisleri odası tarafından 30 Mayıs-1 Haziran 2013 tarihleri arasında Sakarya Üniversitesi Kültür ve Kongre merkezinde yapılacak olan VI. Bakım teknolojileri kongresi ve sergisi düzenlenecektir. Kongrede bakım güvenilirliği çatısı altında Bakım/Enerji Yönetim Sistemleri, Bakım Teknolojileri ve Uygulamaları, Bakım Mühendisliği ve Enerji Verimliliği konuları ile işletmelerde bakım mühendisinin önemi ve yeri de ele alınıp tartışılacaktır.

             Kongreye Çay İşletmeleri Genel müdürlüğü ve Fabrikalarımızdan 20 makine mühendisi ile birlikte, kongre Düzenleme kurulu üyesi ve Makine Mühendisleri Rize İl temsilciliği Başkanı Metin BIÇAKÇI katılacak. ÇAYKUR’a yeni alınan Makine mühendislerinin ağırlıklı katılacağı bu kongrede 7 Salonda 3 gün boyunca 14 oturumda yapılacak olan kongrede Ülkemizde önde gelen firmalarında katıldığı birde sergi düzenlenecek. Kongre boyunca oturumların yanı sıra; Rulmanlar, Temel Sızdırmazlık prensipleri, Bakım onarım Kimyasalları, Yağlar ve Yağlama Emniyeti, Buhar ve kondens hatlarında enerji tasarrufu, Lazerli ölçümler, Kimyasal Temizleme teknolojileri, Titreşim ölçüm ve analizi ve Bakım onarımda İş Güvenliği konularında da kurslar düzenlenecektir.

              Teşekkülümüzde çalışan mühendislerimizin bu tür kongre ve sergilere katılımları gerek kendilerini bakım onarım konusunda yetiştirmeleri ve gerekse kuruluşumuza yaptıkları işlerde daha verimli olmaları açısından önem arz etmektedir.  Kongre neticesinde elde edilen kazanımlar fabrikalarımızda hayata geçirilecek sonuçta öncelikle Kuruluşumuz için faydalı olacaktır. Meslektaşlarımızın bu kongreye katılımlarının sağlanmasında başta Genel Müdürümüze, Genel Müdür Yardımcılarımız ile ilgili Daire Başkanlarımıza teşekkürlerimizi sunarız.

Haber: Ajans53

ASANSÖRLERDE TEHLİKE SESLERİ

 
Makine Mühendisleri Odası, Çayeli, Pazar, Ardeşen, Fındıklı ve Kalkandere İlçe Belediyeleri ile imzaladığı protokol sonrasında sayıları 900`e ulaşan asansörlerde denetim çalışması başlattı. 4 mühendisten oluşan ekip bir yıllık çalışma sonucunda 200`e yakın asansörü inceledi. Can ve mal güvenliği açısından emniyetli görülen asansörlere yeşil, uygun görülmeyen asansörlere ise kırmızı etiket takıldı. Standart dışı asansörlerin bulunduğu bina sakinlerine eksikliklerin tamamlanması için 2 ay süre tanındı. Denetlenen asansörlerin yüzde 97`sinin can ve mal güvenliği açısından emniyetli olmadığı saptandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Makine Mühendisleri Odası Rize Şube Başkanı Makine Yüksek Mühendisi Metin Bıçakçı şunları söyledi: "Asansörler çalışıyor ama her an tehlike yaratacak durumda.

Asansörlerde 50`ye yakın konuda inceleme yapıyoruz. Eksiklik varsa 2 ay süre veriyoruz, `Yaptırın, bize dönün` diyoruz. Belirtilen süre sonunda eksiklikleri kontrol ediyoruz. Giderilmişse kırmızı etiketi kaldırıp yeşil etiket takarak kullanılmasını sağlıyoruz. Eğer can ve mal güvenliği açısından tehlike devam ediyorsa kullanılmaması için kırmızı etiket koyuyoruz. Ama kullanılıp kullanılmadığını denetleme lüksümüz yok. Sadece kullanılmasının yasak olduğunu hem söylüyoruz hem de kırmızı kartla uyarımızı yapıyoruz.

Can ve mal güvenliği açısından uygunluk taşıyan asansörlere verdimiz yeşil etiket ne yazık ki yok denecek kadar az." RİZE`DE 2 BİNE YAKIN ASANSÖR TEHLİKELİ! Rize Belediyesi ile protokol imzalayamadıkları için kent merkezinde asansör denetimine başlayamadıklarını ifade eden Bıçakçı, "Rize`de 2500 ila 3 bin asansör olduğunu tahmin ediyoruz. Bu asansörlerin yüzde 90`ının can ve mal taşımaya elverişli olmadığını düşünürsek 2 bin civarında asansörde her an kazalar yaşanabilir" dedi 

Haber : ajans53, zümrüt Rize, nabız gazetesi vb., pazar53, karadeniz vira, ajansrize, internet gazeteleri, akşam gazetesi