MÜHENDİSİ, MİMARI, ŞEHİR PLANCISI SOKAKTA !

Meclis gündeminde bekleyen "Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Tasarısı" ile üreten,imar eden mimar/mühendis ve şehir plancılarının,bizlerin mesleğine Hükümet göz dikti.

Bu yasayla,yurtdışında denkliği ülkemizde kabul görmeyen bir yüksek öğrenim kurumundan mezun olan herhangi bir yabancı teknik eleman,denetimsiz şekilde ve dilediği yerde ülkemizde çalışabilecektir.

Hükümetin yapmak istediği yasa değişikliği Anayasa'ya,YÖK yasasına,TMMOB yasasına aykırıdır.Bu tasarı derhal geri çekilmelidir.

 TMMOB 14 EKİM'DE ANKARA'DA.

TMMOB, ülke varlıklarının özel sermaye istismarından kurtarılması, bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkının tanınması, kadına yönelik şiddet ve cinsiyet ayrımcılığının önlenmesi, kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için 14 Ekim'de Ankara'da bir miting düzenledi. Mitinge ilimizden 2 otobüs ile ve 80 kişi ile katıldık.

Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam Mümkün"dür sloganıyla yola çıkan TMMOB yönetimi, tüm mühendis, mimar ve şehir plancılarını çağırıdı. Mitingde yaklaşık 15.000 mühendis, mimar, şehir plancısı yada öğrenci katıldı.Yağmur yağmasına rağmen bu katılımın olması ciddiye alınmalıdır.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı'nın basın açıklaması şöyle:

"MÜHENDİSİ, MİMARI, ŞEHİR PLANCISINI SOKAĞA DÖKENLER UTANMALIDIR"

Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarından kurtarılarak, toplumsal gönencimizin arttırılmasına yönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve kamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusal kaynaklara dayalı ve istihdamı arttırıcı sanayileşme ve kalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerin durdurulması, özelleştirilen halka ait varlıkların kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden güçlendirilmesi için,

Son yıllarda özellikle dışa bağımlılığın arttığı enerji sektöründe, nükleer enerji santralleri ve benzer maceralardan vazgeçilmesi ve ulusal kaynaklara dayalı, planlı bir politika izlenmesi için,

Hizmet Ticareti Genel Anlaşması ile neredeyse bütün geleneksel kamu hizmeti alanlarının piyasalaştırılarak yabancı sermayenin istilasına açılmasına karşı çıkmak için,

Eğitimde öğrencileri müşteri olarak gören zihniyetin egemen olmasını sağlamaya yönelik girişimlere ve eğitim hizmetlerini bütünüyle bir pazar haline getirme çalışmalarına karşı durmak için,

Bütün çalışanlara grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma hakkının tanınması için,

Tutuklu ve hükümlülerin tecridine dayalı hücre (F) tipi cezaevi uygulamalarına son verilmesi, cezaevlerinde insani yaşam koşullarının hâkim kılınması için,

Başta düşünce ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere tüm demokratik hak ve özgürlüklerin, sözün özü demokrasinin önündeki engellerin kaldırılması için,

Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmenin çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi için,

Kentsel mekânın, toplumsal yarar ve kullanım değeri ilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğal-kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içerisinde yaşatılması için,

Kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek için ve tüm emekçi kadınların mücadelelerinin yanında olmak-birlikte mücadele etmek için,

Tarım arazilerinin yok olmasına, kirlenmesine, genetik tohum ve gıdaların ülkemize sokulmasına, çiftçimizi üretimden, tarlasından koparan işsiz, yoksul bırakan politikalara karşı durmak için,

Su ve suya bağlı hizmetlerde çevre ve insan esas alınarak suyun mülkiyeti ve hizmetlerinin kamuda kalmasının sağlanması için,

Ülkemizde başta "Kürt sorunu" olmak üzere tüm sorunların demokratik yöntemlerle çözümü ve barış içinde bir arada yaşamı savunmak için,

AB müzakere sürecinin ülke çıkarları, çalışanlar, demokratik hak ve özgürlükler yönünden bir mücadele süreci olarak değerlendirilmesi için,

Kıyı ve orman yağmasına karşı çıkmak için,

"Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır" şiarını her zaman her alanda daha güçlü haykırmak için,

Hasankeyf'te uzun bir tarihi süreci yansıtan bir birikimin dağıtılmasına, Bergama'da, Eşme'de, Belek'te sermayenin halkın karsı çıkısına rağmen hukuk dışı yönelimlerine, Fırtına Vadisi'nde, Munzur'da, Sinop'ta, Aloinoi'de doğanın tahribine zemin hazırlayanlara, deprem ve taşkınları kader olarak kabul edip, hızlandırılmış tren kazalarına neden olanlara dur demek için,

Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karsı mazlum halkların yanında olduğumuzu ifade etmek için, Savaşa karşı barışı savunmak için,

TMMOB yasasına gereksiz ve yanlış yapılan müdahaleleri engellemek için,

Ücretli çalışan üyelerimiz ile emekli üyelerimizin sorunlarını ülke gündemine taşımak; işsiz üyelerimize sahip çıkmak için,

"Geleceğe uzak olan üzüntüye yakındır" lafzından yola çıkarak "gendik geleceğimizdir" şiarını her zaman her alanda daha güdü haykırmak ve yasama geçirmek için,

Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yasamak için,

Emeğe, insanımıza, üyemize, yasama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkmak için,

Ülkemizdeki ve dünyadaki emek güçleriyle dayanışma içinde, bağımsızlıkçı, eşitlik ve özgürlükçü bir Türkiye ve Dünya için,

Kapitalizmin ve emperyalizmin askeri, ekonomik, politik ve kültürel tüm örgütlerinden bağımsız, "Bir Başka Dünya, Bir Başka Türkiye, Bir Başka Yaşam Mümkün"dür.