M E H D İ 

İslamın doğuşundan başlayarak, günümüze kadar uzanan Mehdilik iddiası, son zamanlarda da çeşitli platformlarda yerini almış bulunmaktadır.Bu nedenle Mehdi konusunda bilgisi olmayan ve hatta Mehdi'nin kim olduğunu bilmeyen kardeşlerimize malumat vermek, onlara izan ve feraset edinme de yardımcı olmak için yaptığım bu çalışmayı, ilgilenenlere arzetmekle beraber,Mehdi olmadığı halde kendini Mehdi ilan eden, dolayısı ile, nefsini, müfteri sıfatı ile helak eden, ve bundan sonra da edecek olan kimselere !!!.

Hazreti Mehdi'nin çıkma alametleri özet olarak şunlardır.

Fitnelerin Çoğalması
Fitnenin Her Tarafa Yayılması
Haramların Helal Sayılması
Ahlaki Çöküş
İnsanların Liderlerini Öldürmesi
Kişinin Kardeşini Öldürmesi
Cinayetlerin Çoğalması
Depremlerin Çoğalması
Harab Olmuş Yerlerin İmarı,İmar edilmiş Yerlerin Tahribi
Büyük Şehirlerin Yok Olması
Savaşların Ve Afetlerin artması
Savaşlar Ve Anarşi
Allahın Açıkça İnkar Edilmesi
Mısır'ın Düşmesi
Şam Ve Mısır Meliklerinin Öldürürlmesi
Yoksulluğun Artması
Fakirlerin Ve Açlığın Artması

MEHDİ'NİN GELMESİNDEN ÜMİT KESİLMESİ
Masum İnsanların Katledilmesi
Katliamların Yaygınlaşması
Fitnenin Tozlu Dumalı Karanlık Olması
Müslümanların Baskı Altına Alınması

SİSTEMLERİN DEĞİŞMESİ
Büyük Olayların Ve Hayret Verici Şeylerin Meydana Gelmesi
Doğu Tarafından Bir Ateşin Görülmesi
Kabe'nin Basılması Ve Kabe'de Kan Akıtılması
Kuyruklu Yıldızın Doğması
Güneşten Bir Alametin Belirmesi
Ramazan Ayında, Ay Ve Güneş Tutulmaları
Fırat Nehrinin Suyunun Kesilmesi
Afganistan'ın İşgal Edilmesi
İran Irak Savaşı

Şimdi bu konu üzerinde detaylı hazırlanan bu çalışmaya girmeden önce, değerli okurlarımızın şu can alıcı sorusuna  cevap verelim. Mehdi veya herhangi bir konuda, herkes değişik birşey söylüyor. Biz hangisine inanalım, kim doğru söylüyor? Bu konuda hiç tereddüt etmeden ''Peygamber doğru söyler'' hakikatini bileceğiz. Öyleyse Allah Resül'ünün hadisleri ölçü olacaktır. Peki ya bu hadislerde doğru değil mevzu hadisler ise? İşte bu noktada da biz hadisleri Kutübi Sitte ve Mütevatir hadisler olarak kaynaklı vereceğiz. Bunun haricinde yüzlerce doğru hadis olduğu halde, sadece tartışma çıkarmamak adına bu ölçüye sadık kalacağız. Bu konuyu canı gönülden merak eden anlamak isteyen önce vicdanen değerlendirmeye hazır olmalı, önyargı saplantısından kurtulmalıdır. Kur'an Hadis sünnet ve icma hakikatinin ne idiğünü bilmezse, cahili olduğu mevzuların düşmanı kesilmemeli, ''insan bilmediğini inkar eder'' hakikatinin kurbanı olmamalıdır.

İlk Önce Mehdi hakkında Sadık Gümüşten bir dipnot mahiyetindeki kısa özet..

'' Hazret-i Mehdi ahir zamanda dünyaya gelecektir. Adı Muhammed, babasının adı Abdullahtır. Resülullah ''sallallahü aleyhi ve sellem'' efendimizin soyundan olacaktır. İsa aleyhisselamla buluşacak, mezhepleri kaldıracak, yalnız onun mezhebi kalacak, her yeri alacak, her yerde adalet olacak, Ashab-ı Kehf, uyanıp mağaradan çıkarak, Mehdi' nin askeri olacaktır.Bazı saf kimseler, büyük zan ettikleri kimselere Mehdi demektedir. Mehdi' nin alametlerini Resülullah ''sallallahü aleyhi ve sellem'' efendimiz bildirmiştir. İbni Hacer-i Mekki' nin ''Alamet-ül Mehdi'' kitabında ve Süyuti' nin '' Cüz-ün minel ehadis velasaril varideti fi alametil mehdi'' kitabında bunlardan ikiyüze yakın alamet yazılıdır. '' El Fütühat-ül İslamiyye'' ikinci cüz ikiyüzdoksanyedinci sayfasında diyor ki,( Beklenilen Mehdi Hazreti Fatıma' nın soyundan olacaktır. Mekke'de zuhur edecektir. O zaman müslümanlar halifesiz olacaktır. İstemediği halde zorla halife yapılacaktır.Zuhur edeceği zaman yaşı ve ömrü kesin belli değildir.) Mehdi çıkacağı zaman yeryüzünde halife bulunmayacağı ve Mehdiliklerini ilan
edenlerin, Mehdi olmadıkları buradan anlaşılmaktadır. İmamı Rabbani hazretleri birinci cildin ikiyüzellibeşinci mektubunda, Mehdi' nin, Medine'deki sapık din adamalarını öldüreceğini yazmaktadır. 62,63,398,484,485,488,919,920,1122.''

M.Sıddık Gümüş. Seadet-i Ebediyye. Sayfa 1134 89. baskı.

Şimdi Aynı eserden bir paragraf daha okuyalım. Sayfa 62 sonuncu paragraf ve 89. baskı diye hatırlatıyorum...

Halbuki bir çok Hadis-i Şeriflerde buyuruldu ki ( Mehdi' nin başı hizasında bir bulut olacaktır.Buluttan bir melek, ''Bu Mehdi'dir, sözünü dinleyiniz'' diyecektir. Bir Hadis-i Şerifte buyuruldu ki, '' İsmini duyduğunuz kimselerden, yeryüzüne [yani o zaman bilinen memleketlerin çoğuna] dört kişi malik oldu.İkisi mü'min ikisi kafir idi. Mü'min olan iki kişi, Zülkarneyn ile Süleyman ''aleyhisselam'' idi. Kafir olan ikisi de, Nemrud İle BuHtunnasar idi. Beşinci olarak, yeryüzüne, benim evladımdan biri yani Mehdi de malik olacaktır.)

Aynı eserin 63. sayfa ve birinci paragrafında ise, ''Bir Hadis-i Şerifte buyuruldu ki ( Kıyamet kopmadan önce, Allahü Teala, benim evladımdan birini yaratır ki, ismi benim ismim gibi, babasının ismi, benim babamın ismi gibi olur ve dünyayı adaletle doldurur. Ondan önce dünya zülm ile dolu iken, onun zamanında adl ile dolar)'' denmektedir.

Seadeti Ebediyye, aynı paragrafın devamında, bir başka Hadis-i Şerif- daha naklediyor.

''( Ashab-ı Kehf, Hazreti Mehdi' nin yardımcıları olacaktır ve İsa ''aleyhisselam'' bunun zamanında gökten inecektir. İsa ''aleyhisselam'' Deccal ile harb ederken, Hazreti Mehdi, onunla beraber olacaktır.Bunun hükümdarlığı zamanında, her zamankinin aksine olarak ve hesabların tersine olarak, Ramazan-ı Şerifin ondördüncü günü güneş tutulacaktır ve birinci gecesinde ay tutulacaktır)''

Üstteki nakil bilgilerde merhum M Sıddık Gümüş, beyanlarının altına bizzat kaynak yerine, bu nakil bilgilerin alındığı eser isimlerini başta koymuş olduğundan, yeniden kaynak belirtmemiş olsa gerektir. Ancak ben de burada naklen aldığım üstteki bilgilerin yani hadis-i şeriflerin, nereden geldiğine dair kaynakları koymak istiyorum. İstiyorum çünkü, bu ince çizgiyi, yani Süyuti gibi bir değerli alimin adının geçtiği yerde susulması gerektiğini, ancak eseri okuyanlar ve okuduğunu layıkıyla anlayanlar bilir.

Şimdi Genel bir çerçeve olarak Allah Resülü' '' sallallahü aleyhi ve sellem'' in kendi mübarek dilinden Mehdi hakkında bahis buyurduğu incileri okuyalım...

MEHDİ KİMDİR? GELECEK Mİ?

AŞAĞIDAKİ HADİSLER KÜTÜB-İ SİTTE VE KÜTÜB-İ SİTTEYİ OLUŞTURAN MÜTEVATİR HADİS KİTAPLARINDAN ALINMIŞTIR.BUNLAR, SAHİH-İ BUHARİ, SAHİH-İ MÜSLİM, SÜNEN-İ TİRMİZİ, SÜNEN-İ EBU DAVUD,SÜNEN-İ İBN-İ MACE, GİBİ ESERLERDİR!

İŞTE CEVABI

1- Resululah (sav) buyurdular ki: "Mehdi benim zürriyetimden, kızım Fatıma'nın evladlarındandır." Hadis No : 4994 Ravi: Ümmü Seleme Kütüb-i Sitte :
Kaynak: Ebu Davud, Mehdi 1, (4284)

2- Ali (ra), oğlu Hasan (ra)'a baktı ve: "Bu oğlum, Resulullah (ra)'ın tesmiye buyurduğu üzere Seyyid'dir. Bunun sulbünden peygamberinizin adını taşıyan biri çıkacak. Ahlakı yönüyle peygamberinize benzeyecek; yaratılışı yönüyle ona benzemeyecek" dedi ve sonra da yeryüzünü adaletle dolduracağına dair gelen kıssayı anlattı.  Hadis No : 4995 Ravi: Ebu İshak Kütüb-i Sitte :Kaynak: Ebu Davud, Mehdi 1, (4290)

3- Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ümmetimin sonunda bir halife gelecek, malı sayarak değil, avuçlayarak dağıtacak." Hadisi (Hz. Cabir'den rivayet eden) Ebu Nadre ve Ebu'l A'la'ya: "Bunun Ömer İbnu Abdilaziz olmasına ne dersiniz?" diye sorulmuştu. Onlar: "Hayır, (değildir)!" dediler.
Hadis No : 4778 Ravi: Cabir Kütüb-i Sitte :  Kaynak: Müslim, Fiten 67, (2913)

4- Resulullah (sav) buyurdular ki: "Bir halifenin ölümü anında (ehl-i hal ve akd arasında) ihtilaf olacak. (O zaman) Medine ahalisinden bir adam (Mehdi) kaçarak Mekke'ye gidecek. Mekke halkından bir kısmı ona gelecek ve (fitne çıkar korkusuyla) istemediği halde onu (evinden) çıkaracaklar. Rükn ile Makam arasında ona biat edecekler. Onları (ortadan kaldırmak için) Şam'dan bir ordu gönderilecek. Ordu Mekke-Medine arasındaki el-Beyda'da yere batırılacak. İnsanlar bu (kerameti) görünce Şam'ın ebdalı ve Irak ahalisinin velileri ona gelip biat ederler. Sonra Kureyş'ten dayıları Kelb kabilesinden olan bir adam zuhur eder ve (Mehdi ve adamlarına) karşı bir ordu gönderir. Ama onlar bu orduya galebe çalarlar. Bu ordu, Kelbi'nin (ihtirasıyla çıkarılmış) bir ordudur. Bu Kelbi'nin ganimetine iştirak edemeyen zarara uğramıştır. (Mehdi, malı taksim eder. Halk arasında peygamberlerinin sünnetini (ihya eder ve onun) ile amel eder. İslam yeryüzünde yerleşir. Yedi yıl hayatta kalır. -Bazı raviler dokuz yıl demiştir.- Sonra ölür ve Müslümanlar cenaze namazını kılarlar."
Hadis No : 4757 Ravi: Ümmü Seleme Kütüb-i Sitte : Kaynak: Ebu Davud, Melahim 1, (4286, 4288, 4289)

5- Ebu Hureyre (RA)den rivayete göre Resulullah (SAV): "İbni Meryem gökten sizin yanınıza indiği zaman devlet reisiniz kendinizden, namazda imamınız olduğu (İsa da imamınıza iktida ettiği) halde bakalım nasıl olursunuz?" buyurmuştur. Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1406, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 9, s. 182

6- Yine Ebu Hureyre (RA)den Resulullah (SAV) şöyle buyurdu dediği rivayet edilmiştir:Hayatım yed inde olan Allah'a yemin ederim ki, muhakkak yakında İbn-i Meryem, Muhammed ümmeti arasında (Muhammedi) bir hakim-i adil olarak (gökten yere) inecektir. (O) salibi (Nasarayı) kıracak, hınzır katl edecek, (zımmilerden) cizyeyi kaldıracak, mal çoğalacak hatta kimse mal kabul etmez olacak.  Sahih-i Buhari Muhtasarı Tecrid-i Sarih Tercemesi ve Şerhi, Hadis No: 1018,Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara 1986, c. 6, s. 532

7- Ebu Hureyre (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV) buyurdu ki: "Hayatım yed'inde olan Allah'a yemin ederim ki, Meryem oğlu (İsa Aleyhisselam)'ın adil bir hakim olarak sizin içinize inmesi muhakkak yakındır. O, salibi (haçı) kıracak, domuzu ödürecek, cizyeyi kaldıracaktır. (O zaman) mal o kadar çoğalıp taşacak ki, hiç kimse mal kabul etmez olacaktır.
Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 206

8- Ebu Hureyre (RA) dedi ki: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: "Allah' a yemin ediyorum, Meryem oğlu, adil bir hakim olarak muhakkak inecek, haçı muhakkak kıracak, domuzu muhakkak öldürecek, cizye vergisini muhakkak kaldıracaktır. (O zaman) genç dişi develer muhakkak terkolunacak, onlara rağbet edilmeyecek, bütün düşmanlıklar, buğzlaşmalar ve hasedleşmeler muhakkak zail olup gidecektir. O, muhakkak mala çağıracak (yahut insanlar mala çağrılacaklar) fakat malı hiçbir kimse kabul etmeyecektir." Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1967, c. 1, s. 207

9- Ebu Hureyre (RA) dedi ki: Resulullah (SAV): "İmamınız (devlet reisiniz) kendinizden olduğu halde Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği (imamınıza iktida ettiği) zaman acaba nasıl olursunuz?" buyurdu. Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c.1, s. 208

10- Ebu Hureyre (RA) den: Resulullah (SAV): "Meryem oğlu (İsa aleyhisselam) içinize indiği ve sizden (birini) imam yaptığı zaman haliniz nasıl olacaktır?" buyurdu.
Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 208

11- Nihayet Meryem oğlu İsa iner ve Müslümanların emiri ona: Gel, bize namaz kıldır, der. Bunun üzerine İsa: Hayır, Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak sizin bir kısmınız diğer bir kısım üzerine emirlersizin, der". Sahih-i Müslim ve Tercemesi, Mütercim: Mehmed Sofuoğlu, İrfan Yayınevi, İstanbul 1972, c. 1, s. 209

12- Ebu Said-i Hudri (RA)'den rivayet edildiğine göre; Peygamber (SAV) şöyle buyurmuştur: Ümmetim içinde el-Mehdi olacaktır. (Aranızda kalması) kısa tutulursa (kalacağı
süre) yedi (yıl)dır. Kısa tutulmazsa (kalacağı süre) dokuz yıldır. Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki o güne dek onun mislini kesinlikle bulmamıştır. Yer, yemişini (gıda ürünlerini) verecek ve insanlardan hiç birşey saklamıyacak (vermemezlik etmeyecek) tir. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır.Adam kalkıp: Ya Mehdi! Bana (mal) ver, diyecek. Mehdi de: Al, diyecektir."Sünen-i İbni Mace, "Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi", Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, s. 347

13- Ebu Ümame el-Bahili (RA)'den; şöyle demiştir: Ümmü Şerik bint-i Ebi'l-Aker:Ya Resullullah! Peki o gün Araplar nerede olacak? Diye sordu: Araplar o gün azdır ve büyük çoğunluğu Beytü'l-Makdis (Kudüs)te bulunacaktır. İmamları da salih bir adam (olacak)dır. Sonra imamları (Mescid-i Aksa'da) öne geçip onlara sabah namazını kıldıracağı sırada sabahleyin onların üzerine İsa bin Meryem (a.s.) inecektir. Bunun üzerine İsa (a.s.) 'ın öne geçip cemaate namaz kıldırması için imam geri geri yürümeye başlayacak. Fakat İsa (a.s.) elini omuzları arasına koyarak: Öne geç de namaz kıldır. Çünkü kamet senin için getirildi, diyecektir. Bunun üzerine imamları onlara namaz kıldıracak... ...Resulullah (SAV) (konuşmasına devamla) buyurdu ki: İsa bin Meryem (a.s.) benim ümmetim içinde (Muhammedi), adaletli bir hakim ve (yönetimde) adil bir imam olacak, haçı kırıp ezecek ve domuzu öldürecektir. (Zimmilerden) Cizyeyi kaldıracak ve zekatı terkedecektir. Artık ne koyun, keçi, sığır sürüsü ne de deve sürüsü üzerine zekat memuru çalıştırılmayacaktır. Düşmanlık ve kinde kaldıracaktır. Zehirli olan her hayvanın zehri de sökülüp alınacaktır. Hatta küçük oğlan çocuğu, elini yılanın ağzına sokacak da yılan ona zarar vermeyecektir. Küçük kız çocuğu da arslanı kaçmaya zorlayacak da arslan ona zarar vermeyecektir. Kurt, koyun-keçi sürüsü içinde sürünün köpeği gibi olacaktır. Kap su ile dolduğu gibi yeryüzü barışla dolacaktır. Din birliği de olacak, artık Allah'tan başkasına tapılmayacaktır. Savaş da ağırlıklarını (silah ve malzemelerini) bırakacak. Sünen-i İbni Mace, Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab:33 s. 331-335

14- Abdullah (bin Mes'ud) (RA)'den; Şöyle demiştir:(Resulullah): ...Bu (Emir) insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın (katılsın), buyurdu." Sünen-i İbni Mace Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10,
Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 347

15- Abdullah bin el-Haris bin Cezi' ez-Zübeydi (RA)'den rivayet edildiğine göre;Resulullah (SAV):Doğudan bir takım insanlar çıkacak ve Mehdi için ortam hazırlıyacaklar, buyurdu.O, Mehdi'nin hükümdarlığını kasdeder.Sünen-i İbni Mace Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10,Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 350

16- Enes bin Malik (RA)'den; şöyle demiştir: Ben, Resulullah (SAV)'den işittim, buyurdu ki:Biz Abdulmüttalib'in çocukları cennet halkının büyükleriyiz. Ben, Hamza, Ali,Ca'fer, Hasan Hüseyin ve Mehdi."Sünen-i İbni Mace Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10,Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 349

17- Said bin el-Müseyyeb (RA)'den; şöyle demiştir:Biz (mü'minlerin anası) Ümmü Seleme (RA)'nın yanında idik. Bir ara Mehdi hakkında müzakere yaptık. Bunun üzerine Ümmü Seleme (RA): Ben, Resulullah (SAV)'den işittim, buyurdu ki:Mehdi (kızım) Fatıma'nın veled (nesl)indendir."Sünen-i İbni Mace Kitabü-l'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10,Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34; s. 349

18- Ali (RA)'den rivayet edildiğine göre; Resulullah (SAV) şöyle buyurdu,demiştir:El-Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt'tendir. Allah onu bir gecede islah eder (yani tevbesini kabul eder veya feyizler ve hikmetlerle donatır.)" Sünen-i İbni Mace Kitabü-l 'fiten Tercemesi ve Şerhi- Kahraman Neşriyat, cilt 10, Mütercim: Haydar Hatipoğlu, Bab: 34, s. 348

19- Ümmü seleme (RA) şöyle demiştir: Resulullah (SAV)'i şöyle buyururken işittim: "Mehdi benim ailemden, Fatıma'nın oğullarındandır." Abdullah b. Cafer şöyle demiştir: Ebu Melih'i, Ali b. Nüfeyl'i överken ve onun iyiliğini söylerken diledim.Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şamil yayıncılık, K. el-Mehdi (35),s. 402

20- Ebu Said El Hudri (RA)'dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: "Mehdi ben(im neslim) dendir. O açık alınlı ve ince burunludur. Dünyayı zulümle
dolduğu gibi adaletle dolduracak ve yedi sene hüküm sürecektir." Ahmed, b. Hanbel II-291, III-17) (Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14,Şamil yayıncılık, K. el-Mehdi (35), s. 404
 
21- Ali (b. Ebi Tabil) (RA)'dan; Resulullah (SAV)'in şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir. Dünyanın ömründen sadece birgün kalsa bile, Allah (c.c.) benim ehl-i beytimden bir adam gönderecektir. O dünyayı, (daha önce) zulümle olduğu gibi, Adaletle dolduracaktır.Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şamil yayıncılık, K. el-Mehdi (35),s. 402

22- Bize Müsedded haber verdi. Onlara Ömer b. Abid haber vermiş. Bize Ebu Bekir,yani İbn-i Ayaş haber verdi. (H) (bu işaret değişik senetleri belirtmek için konulur), bize Müsedded haber verdi, bize Sufyan'dan Yahya haber verdi (H). Bize Ahmed b. İbrahim haber verdi. Bize Ubeydullah b. Musaa haber verdi. Bize Zaide haber verdi. (H) Bize Ahmed b. İbrahim haber verdi, bana Ubeydullah b. Musa Fıtri'dan haber verdi, dedi (Rivayetlerdeki) mana aynıdır. Bunların hepsi Asım'dan, Asım, Zir'den o da Abdullah b. Mes'ud (RA) vasıtasıyla Resullulah (SAV)'den rivayet etmiştir: Resulullah (SAV) şöyle buyurmuştur: "Dünyada sadece bir gün kalsa, -Zaide, hadisinde şöyle dedi- Allah o günü uzatır da - sonra bütün raviler ittifak ettiler- O günde Benden veya ehli beytimden,adı adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir."  Fıtr hadisinde şu ilave vardır: O şahıs "dünyayı, zülümle dolduğu gibi, adaletle dolduracaktır". Süfyan hadisinde şöyle dedi, "Araplara, adı adıma uyan ehl-i beytimden biri hakim olmadıkça dünya son bulmayacak, -veya gitmiyecektir". Süneni Ebu Davud Terceme ve şerhi cilt. 14, Şamil yayıncılık, K. el-Mehdi (35),s. 400

23- Abdullah (RA) dan rivayet edilmiştir: dedi ki: Resulullah (SAV) şöyle buyurdu: "Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi Arablara malik oluncaya kadar dünya sona ermeyecektir."Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2331, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu,Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 91
 
24- Abdullah (RA)den rivayet edilmiştir: Resulullah (SAV) buyurdu ki:  "Ehl-i beytimden ismi ismime mutabık olan bir kişi başa geçecektir." Asım diyor ki: Ebu Salih, Ebu Hüreyre'nin şöyle dediğini bize bildirdi: "Dünyanın ancak bir günlük ömrü kalmış olsa, onun başa geçmesi için Cenab-ı Allah o günü behemehal uzatır."Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2332, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu,Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 92
 
25- Ebu Hureyre (RA) den rivayet edilmiştir; Resulullah (SAV) buyurdu ki: "Benliğime hakim olan zata yemin ederim ki, Meryem'in oğlunun adaletli bir hakem olarak size inmesi pek yakındır. O, Haç'ı kıracak, domuzu öldürecek, cizyeyi kaldıracak; mal (o nisbette) çoğalacak ki, kimse onu kabul etmeyecektir." Sünen-i Tırmizi Tercemesi, Hadis No: 2334, Mütercim: Osman Zeki Mollamahmutoğlu,Yunus Emre Yayınları, c. 4, s. 93

Şimdi yukarıda bazı hadislerde ve bilgilerde, yani, Seadet-i Ebediyye'nin gerek hadis, gerek nakil beyanlarında Hz İsa ''aleyhisselam'' dan bahsedildi.Bu konuda ilmi zayıf, sözüm ona yakasına prof yaftası asmış, çoğu kimselerin televizyonlarda ucuz ahkam kestiklerini sık sık görmekteyim. Bu kimseler Hadis ve icma ilmi ve bilgisinden mahrum olsalar gerektir ki, Hz İsa ''aleyhisselam'' gelecek mi ? gelmeyecek mi? sorusu net olarak bilindiği halde, her ne alamet ise, buna karşı çıkılmakta ve bu, '' Hıristiyanlık reklamıdır '' denmektedir.Şimdi Allah Resülü '' Sallallahü Aleyhi Ve Sellem'' efendimizden bu konuya kesin noktayı koyalım. Üstteki Hadislerin bir çoğunda Hz. İsa A.S 'ın geleceği hakkında haberler vardı.Mütevatir ve Kütüb-i Sitte kaynaklı aşağıdaki hadislerden, bahsettiğimiz kesin noktaya ulaşalım.

HZ İSA ''ALEYHİSSELAM'' GELECEK Mİ?

1- Resulullah (sav) buyurdular ki: "Nefsim kudret elinde olan Zat-ı Zülcelal'e yemin ederim! Meryem oğlu İsa'nın, aranıza (bu şeriatle hükmedecek) adaletli bir hakim olarak ineceği, istavrozları kırıp, hınzırları öldüreceği, cizyeyi (Ehl-iKitap'tan) kaldıracağı vakit yakındır. O zaman, mal öylesine artar ki, kimse onu kabul etmez; tek bir secde, dünya ve içindekilerin tamamından daha hayırlı olur." Sonra Ebu Hureyre der ki: "Dilerseniz şu ayeti okuyun. (Mealen): "Kitap ehlinden hiçbir kimse yoktur ki, ölümünden önce O'nun (İsa'nın) hak peygamber olduğuna iman etmesin. Kıyamet gününde ise İsa onlar aleyhine şahitlik edecektir" (Nisa 159). Hadis No : 4991 Ravi: Ebu Hureyre Kütüb-i Sitte :  Kaynak: Buhari, Büyu 102, Mezalim 31, Enbiya 49; Müslim, İman 242, (155); Ebu Davud, Melahim 14, (4324); Tir

2- Resulullah (sav) buyurdular ki: "Ümmetimden bir grup, hak için muzaffer şekilde mücadeleye kıyamet gününe kadar devam edecektir. O zaman İsa İbnu Meryem de iner. Bu Müslümanların reisi: "Gel bize namaz kıldır!" der. Fakat Hz. İsa aleyhisselam: "Hayır!" der, "Allah'ın bu ümmete bir ikramı olarak siz birbirinize emirsiniz!"  Hadis No : 4992 Ravi: Cabir Kütüb-i Sitte : Kaynak: Müslim, İman 247

3- Resulullah (sav) buyurdular ki: "Rumlar, A'mak ve Dabık nam mahallere inmedikçek kıyamet kopmaz. Onlara karşı Medine'den bir ordu çıkar. Bunlar o gün arz ehlinin en hayırlılarıdır. Bu ordunun askerleri savaşmak üzere saf saf düzen alınca, Rumlar: "Bizden esir edilenlerle aramızdan çekilin de onları öldürelim!"derler. Müslümanlar da: "Hayır! Vallahi sizinle, kardeşlerimizin arasından çekilmeyiz" derler. Bunun üzerine (Müslümanlar) onlarla harb eder. Bunlardan üçte biri inhizama uğrar. Allah ebediyen bunların tevbesini kabul etmez. Üçte biri katledilir, bunlar Allah indinde şehitlerin en faziletlileridir. Üçte biri de muzaffer olur. Bunlar ebediyen fitneye düşmezler. Bunlar İstanbul'u da fethederler. (Fetihten sonra) bunlar, kılıçlarını zeytin ağacına asmış ganimet taksim ederken, şeytan aralarında şöyle bir nida atar: "Mesih Deccal, ailelerinizde sizin yerinizi aldı!" Bunun üzerine, çıkarlar. Ancak bu haber batıldır. Şam'a geldiklerinde (Deccal) çıkar. Bunlar savaş için hazırlık yapıp safları tanzim ederken, namaz için ikamet okunur. Derken İsa İbnu Meryem iner ve onlara gitmek ister. Allah'ın düşmanı, Hz. İsa'yı görünce, tıpkı tuzun suda erimesi gibi, erir de erir. Eğer bırakacak olsa, (kendi kendine) helak oluncaya kadar eriyecekti. Ancak Allah onu kudret eliyle öldürür; öyle ki onlara, harbesindeki kanını gösterir." Hadis No : 5005 Ravi: Ebu Hureyre Kütüb-i Sitte : Kaynak: Müslim, Fiten 34, (2897)

Değerli okuyanlar. Yukarıdaki Hadis-i Şerifte İstanbul'un fethine dair zikredilen haber 1453 teki fetih olmayıp, bizzat Mehdi' nin icra edeceği bir fetih olduğu aşikardır.Yine bir başka konu olarak, belki sizi de çok düşündüren şu sorunun cevabını da Allah Resülü '' sallallahü aleyhi ve sellem'' efendimizden duyalım. Soru şöyle. Bu soruyu artık herkes birbirine soruyor ama cevabı pek bilmiyoruz sanırım.

Dünyada müslümanlar kendini koruyacak sayıda iken neden koruyamıyorlar ve Mehdinin geleceği zamanda da, daha kalabalık olmayacaklar mı? Bunca müslüman devlet neden kendini koruyamaz ve sonunda Mehdi gelerek, dünyaya yeni düzen kurmakla görevlendirilir?

NEDEN MÜSLÜMANLAR PASİF DURUMDA, SIRRI NEDİR ? İŞTE CEVABI :

Resulullah (sav) buyurdular ki: "Size çullanmak üzere, yabancı kavimlerin, tıpkı sofraya çağrışan yiyiciler gibi, birbirlerini çağıracakları zaman yakındır." Orada bulunanlardan biri: "O gün sayıca azlığımızdan mı?" diye sordu: "Hayır," buyurdular. "Bilakis o gün siz çoksunuz. Lakin sizler bir selin getirip yığdığı çer-çöpler gibi hiçbir ağırlığı olmayan çer-çöpler durumunda olacaksınız. Allah, düşmanlarınızın kalbinden size karşı korku duygusunu çıkaracak ve sizin kalplerinize zaafı atacak!" "Zaaf da nedir ey Allah'ın Resulü?" denildi. "Dünya sevgisi ve ölüm korkusu!" buyurdular. Hadis No : 4758 Ravi: Sevban Kütüb-i Sitte :  Kaynak: Ebu Davud, Melahim 5, (4297)

Değerli okurlar. Şimdi size, Alem-i İslamın göz bebeği, ilmi ilahinin şehri, Allah Resülü ''sallallahü aleyhi ve sellem'' ve onun kapısı Hz Ali (R.A) dan sonra, ilmin en büyük en yüce varisi olan, Şeyh-ül Ekber El Muhyiddin-i Arabi El Endülusi' nin, Hz Mehdi hakkında, söylediklerine bir göz atalım ve ondan sonra ise, Hz Mehdi' yi safha safha inceleyelim.

Aşağdaki bilgiler Mezkur alimin, Futuhat-ül Mekkiye kitabının, 66. babındandır. Tercüme ise, Medineli Alleme Muhammed B. Resül el Hüseyni el Berzenci' nin ''Kıyamet alametleri'' eserinde mevcut olup, bu eserden tercüme ise, Ezher Üniversitesi mezunu, Naim Erdoğan tarafından yapılmıştır. Şeyh-ül Ekber El Muhyiddin-i Arabi El Endülusi, Hazreti Mehdi konusunda aynen şöye demektedir.

'' Allah'ın bir Halifesi daha vardır ki, yeryüzü haksızlıklar ve zülümle dolduğu zaman zuhur edecektir.Yeryüzünü adalet ve sükunetle dolduracaktır.Peygamber ''sallallahü aleyhi ve sellem'' in yolundan gidecektir. O, hiç yanılmayacaktır.Çünkü onun görmediği yerde, doğrultan bir meleği vardır! Hastayı sırtında taşıyacak, zayıfa yardım edecek, misafir perver olacak, Hakkı ayakta tutanlara yerdım edecek, dediğini yapacak, bildiğini söyleyecek, Allah ona o kadar güç verecek ki, bir gece içinde zülmü ve ehlini ortadan kaldıracak, dini ve islamı ikame edecek, İslamı ihya edecek... Asrında, cahil,bahil ve korkak olan bir adam, hemen alim cömert ve cesur olacak...Allaha seyfile (kılıçla) davet edecek... Kendisine karşı geleni öldürecek, kafa tutanı perişan edecek... Dini, Resülullah ''sallallahü aleyhi ve sellem'' zamanındaki gibi aynen tatbik edecek... Yeryüzünden mezhepleri kaldıracak, Halis ve hakiki dinden başka hiç bir mezhep kalmayacak... Düşmanları ehli ictihad alimlerinin mukallitleri olacak...''

( Dikkat, bu noktada şu denmek isteniyor. Mesela kişiler '' ben ehli sünnetim, İmamı Azam'a, imamı Şafi'ye, İmam-ı Hanbel ve İmam-ı Malik'e uyuyorum ''dediği halde, diyende bu emareler bulunmayacak ve dolayısıyle bu imamları taklit edenler olacak, Hakikatte onlara uymayan taklit edenler olacak.Bu yüzden yaşamadıkları hatta unuttukları ictihadın avukatı kesilecekler. Mukallitten kasıt ben bunu anlıyorum... M İ Yakar)

Şeyh-ül Ekber El Muhyiddin-i Arabi El Endülusi, devam eden sözünde, ''Çünkü  onlar, Mehdi'nin, İmamlarının mezheplerinin tersine hüküm ettiğini gördüklerinde, bundan hoşlanmayacaklar.Fakat karşı da gelmeyecekler, kılıncından korktukları için ister istemez hakimiyetine boyun eğecekler.O'nun açık düşmanları fukaha olacak, çünkü halk arasında bir imtiyazları kalmayacak, hatta ahkam hususunda ilimleri de azalacak.Mehdi'nin gelişi ile, alimlerin hükümlerdeki anlaşmazlıkları da giderilecek... Şayet elinde kılınç olmasaydı,
alimler onun ölümüne fetva verirlerdi. Lakin Allah onu kılınç ve cömertliği ile hakim kılacak. O'nu en çok Küfe'deki alimler sevecekler. Çünkü onlar O.'nun hakiki Mehdi olduğunu en iyi anlayacaklar ve veziri olacaklar her bakımdan yardımına koşacaklar.Mehdi gücünü Allahtan alacaktır, O, kuş ve bütün diğer hayvanların dillerini bilen ve işiten halife olacaktır..'' diye Hz Mehdi'yi bu şekilde nakletmiştir. Aynı eserinde bir de şöyle şiiri vardır.

'' Dikkat edin. Velilerin sonu şehiddir. Varlıklar imamın gözüdür.O, Ali Ahmed neslinden gelecek olan Seyyid Mehdi'dir. Kötülükleri bertaraf edecek keskin bir kılınçtır!''

Üstte,Şeyh-ül Ekber El Muhyiddin-i Arabi El Endülusi'den naklettiğim ifadeler,Muhammed B Resül El Hüseyni'nin ''Kıyamet Alametleri'' eserinin, 8 baskı, 188. sayfasında mevcuttur.Mütercimi Naim Erdoğandır. İnternet alıntısı olmayıp, bizzat görerek kendim yazdım ve görüpte yazdığıma Allahı şahit tutuyorum.

Şimdi bütün bunlardan sonra, Hazreti Mehdi hakkında kısa kısa izahlar getirelim. Oldukça özet ve açıklayıcı bilgiler olsun istediğimden, işin hikaye kısmından imtina ediyorum. Bunları nasıl olsa diğer kaynaklarda okuyacaksınız. Benim buradaki temel amacım, kıssa bildirmekten ziyade, Hazreti Mehdi' nin, özellikleri ve vasifları ile, bilinmesini sağlamaya yönelik açıklama yapmaktır. Çünkü her birimiz Hz Mehdi' yi bütün etrafı ile tanımazsak, işte böyle bazıları ortaya çıkar ve'' ben Mehdiyim'' diye yüzümüze yalan fışkırırken, elimizde,
yüzümüzü silecek bir mendil bulunmaz. Allah korusun!

HAZRET-İ MEHDİ TANIMI VE VASIFLARI.

İSMİ-  Mehdi' nin ismi MUHAMMED olacaktır.Bazı rivayetlerde AHMED olarak geçse de MUHAMMED olacağı cumhur alimlerce bildirilmiştir.

LAKABI-  Lakabı MEHDİ olacaktır.

KÜNYESİ- Ebu Abdullah olacaktır.

SOYU- Hazreti Mehdi, Peygamber ''sallalahü aleyhi ve sellem'' efendimizin soyundan olup, Hazreti Fatıma nesebinden gelecektir.

DOĞUM YERİ- Hazreti Mehdi Medine'de doğacaktır. Bu Kurtubi'nin tezkiresinde yazılıdır. Magrib ülkelerinden kaçıp, denizi geçeceği anlatılmıştır.

BİAT EDİLMESİ- Hazreti Mehdi' ye Mekke'de biat edilecektir.Zamanı ise, Haceri Esvedle makamı İbrahim arasında, Aşura gecesinde diye nakledilmektedir.O gece kendisine biat edeceklerin sayısı, 313 olup Bedir Ehlinin sayısına denk olacaktır.Biattan önce uzun bir hutbe okuyacaktır.Kendisine biat eden bu 313 kişi gece abid, gündüz yenilmez birer kahraman ve yiğitler olacaklar ve onun çevresinde pervane gibi döneceklerdir.

HİLYESİ- ZAHİRİ YAPISI- VÜCUDU-  O, açık alınlı, küçük burunlu, iri gözlü, dişleri parlak ve seyrek bir kişidir.Sağ yanağında, inciyi andıran, bir yıldız gibi yüzünü aydınlatan işaret vardır. Sakalı sık, omuzunda Efendimiz ''sallallahü aleyhi ve sellem'' in nişanı olacaktır. Uylukları uzundur, rengi arabi rengidir.Ağır ağır konuşacaktır. Yavaş ve ağır konuştuğu zaman, sağ elini sol dizine vurur.Kırk yaşında olacaktır. Bazı rivayetlerde 30 ila 40 yaş arasında olacaktır.Allaha karşı son derece boyun eğicidir. Üzerinde iki pamuk abası bulunacaktır.Ahlakı Peygamberimiz ''sallallahü aleyhi ve sellem'' efendimize benzeyecektir. Esmerdir, orta boyludur, kaşı kavislidir.

MUCİZELERİ-  Başı hizasında bir bulut gezer.Bu buluttan bir ses'' İşte bu Mehdidir, onu dinleyin'' diye seslenir.Kuşların ve bütün hayvanatın dilini bilir, duyar, konuşur.Zülkarney ve Süleyman ''aleyhisselam'' gibi bütün dünyaya hakim olur.Devrinde bir tellal çıkarır ve ''kimin ne ihtiyacı var'' diye seslenilir . Bu sese herkes'' ihtiyacımız yok'' cevabını verir.İşte yeryüzü bu kadar bollukla dolar. Göklerden bereketli bol yağmurlar yağar. Onun zamanında yeryüzü tam adalete bürünür. O'ndan ağaçlar, kuşlar, yapraklar denizler, ve herşey razı olur.Artık kan dökülme, mazlum canına kıyılma, haksızlığa uğrama yoktur.O geldiğinde, göklerden şöyle bir ses duyulur. ''Eyy insanlar,artık allah cebbarları, münafık ve yardımcılarını sizden uzaklaştırdı, Ümmeti Muhammed'in '' sallallahü aleyhi ve sellem'' en hayırlısını başınıza getirdi.Mekke'de ona katılın. Mekke'de ona yetişin! O Mehdi'dir. İsmi'de Muhammed Bin Abdullahtır''

Mehdi'nin en büyük mucizelerinden biri de 3000 melekle yardım görmesidir. Ona göklerden acil zamanlarda 3000 melek iner.Meleklerin başında Cebrail ''aleyhisselam'' sonunda ise Mikail '' aleyhisselam '' bulunur. Onun zamanında kurtla koyun bir arada otlar, oturur. Çocuklar, yılanlarla akreplerle oynar.İnsanlar bir ölçek buğday ektiklerinde,yediyüz ölçek buğday alırlar.O'nun devrinde, zina, içki, tefecilik, veba, yoktur.Bir kadın yanında beş tane kadınla yalnız olarak hacca gider gelir de kimseler ilişemez.

O, ilk zuhur ettiğinde, elinde Peygamberimizin ''sallallahü aleyhi ve sellem'' gömleği, kılıncı, sancağı bulunacaktır.Mehdinin geldiğinin en büyük alametlerinden biri bu sancaktır.. Çünkü bu sancak, Allah Resülü'nün ''sallallahü aleyhi ve sellem''vefatından bu güne kadar hiç açılmamıştır.. HAZRETİ MEHDİ' NİN ZUHURUNA KADAR DA AÇILMAYACAKTIR.'' BEN MEHDİYİM '' DİYENİN ELİNDE BU SANCAK OLMALIDIR... Sancağında, '' EL BİAT'Ü LİLLAH- Allah için biat- ibaresi yazılı olacaktır. Başında bir sarık bulunacak, bu sarığın içinden bir adam çıkıp Mehdi'yi göstererek, ''İşte Allahın halifesi Mehdi.. Ona uyunuz'' diye haykıracaktır...

Kuru bir kamış ağacını, kuru bir yere dikecek ve anında ağaç yeşillenip yaprak verecektir. Ondan mücize isteyecekler, O'da havada uçan bir kuş'a işaret edecek ve kuş onun
eline düşecektir.

Hazreti İsa ile buluşacak ve Hazreti İsa, onun arkasında namaz kılacaktır.

Hazreti İsa'yı Mehdi ile buluşturmak istemeyen bugünün cahilleri, hırıstiyanlık propagandası dedikleri bu ilmi bilgide, Hazreti İsa'nın kilise'de değil mescitte ve Mehdi arkasında namaz kılacağını hatırında tutmalı, bugünkü hırıstiyanlıkla nasıl bağdaştığına ferasetle bakmalıdır. Hem Hazreti İsa'nın ve Mehdi'nin gelip gelmeyeceğini tayin etmek Allah'ın taktiri ve ilmidir. Onun Peygamberi ''sallallahü aleyhi ve sellem'' gelecegini bildirdikten sonra, iman sahiplerine inkar yakışmaz...

ŞİMDİ ASIL MERAK EDİLEN SORU MEHDİ'NİN NASIL TANINACAĞI- Bu konuda ise size İslam kaynaklarından nakil bilgiler vereceğim. Üstte bir nebze bu mevzuya değinsem de yeterli görmediğimden Hz Mehdi'nin tanınması hususunda bize ulaşan sahih bilgiler şöyledir.

1-) Bir adam (Mehdi) semadan ismiyle mutlaka çağırılacak ve delil onu inkar etmeyecek, zelil ona mani olmayacaktır.Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 52

2-) Onun ismiyle semadan nida olunacak ve hiç kimse onun Mehdiliğini inkar etmeyecektir. El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 47

3-) Semadan (gökten) zuhur eden bir el ve "Emiriniz Mehdi'dir" şeklinde bir nida duyuluncaya kadar tefrika ve ihtilaflar devam edecektir. El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 55

4-) Semadan bir el uzanacak ve insanlar ona bakacak ve göreceklerdir. El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 55

5-) O günün alameti semadan uzatılmış ve insanların kendisine bakıp durduğu bir eldir.  Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 69

6-) Semadan (gökten) bir ses onu ismiyle çağıracak ve doğuda, batıda hatta uykuda olan bile bu sesi duyacak ve uyanacaktır. El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 56

7-) Semadan bir münadi "Hak Al-i Muhammed'dedir." şeklinde bağırdığı zaman Mehdi zuhur eder, herkes sadece O'ndan konuşur. O'nun sevgisini içer ve O'ndan başka
bir şeyden bahsetmezler. Kitab-ü l Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33/ El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 40/ Kıyamet Alametleri, s. 200

8-) Bu ses bütün yeryüzüne yayılacaktır, her kavim kendi dilinden duyacaktır. Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 51/Kıyamet Alametleri, s.201

9-) Semadan, arz ehline şamil olan bir ses ki, herkes bunu kendi lisanında işitir.  Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 37

HAZRETİ MEHDİ'NİN TANINMASINA İLİŞKİN ALAMETLERİN DİĞERLERİNİ, '' TANIMI VE VASIFLARI'' BAŞLIĞINDAN İTİBAREN İZAH ETTİK.DİĞER ÇOK MERAK EDİLEN SORU HANGİ TARİHTE GELİR. BU KONUDA KESİN BİLGİ VAR MI?

Hazreti Mehdi'nin geleceği tarihe ilişkin tahminler vardır, ancak kesin olarak ne zaman geleceğini Allahtan başka kimse bilmez!.Yapılan araştırmaların sonucuna göre Hz Mehdi'nin en geç 30- 40 yıl içinde zuhur edeceği kuvvetli ihtimal olarak kabul edilmektedir. Ancak bu hemen yarın olabileceği gibi 40 yılın bitiminde de olabilir.Bunun doğrusunu yalnızca Allah bilir. Kesin zamanı tayin etme mümkün olmamakla birlikte kuvvetli görüş ileri sürenler vardır. Ancak şu tarih kesindir denmesi mümkün değildir. Bütün araştırmalarımızın sonucundan anladığımız odur ki Mehdi'nin zuhuru yakındır. 30 ila 40 yaşları arasında zuhur edeceğine göre, şu anda doğmuş olabileceği ihtimali de kuvvetlidir. Çünkü Hadislerde Ümmetin ömrünün 1500 yılı geçmeyeceği bildirilmektedir. şu ana kadar 1427 yıl geçmiştir. Mehdinin zamanı ise en uzun 40 yıl olarak bildirildiğine göre, her halde Mehdinin çıkışı en fazla 30 40 yıl içinde olacaktır.Günümüz alimleri ve araştırmacılarının büyük çoğunluğu 2011-2012 gibi değerlendirmeler yapsalarda bunun delillere dayanır bir tarafını ben bulamadım. Ancak yaşanan çok hızlı değişme ve gelişmeler onların açıklamalarına da destek vermektedir.

Bunun haricinde bir çok araştırmacının beyanlarına da bakarsak, Hz Mehdi ve Hz İsa A.S şu an için gelmişlerdir. Her ikisi de saklanmakta ve kendilerine tayin edilen zaman geldiğinde de ortaya çıkacaklardır. Bu görüş ve düşünüş tarzı bana göre delilsizdir. Bunu ne ölçüye göre iddia ederler mantıklı bir açıklaması mevcut değildir. Evet Mehdi gelecektir. Ancak geldi bekliyor saklanıyor ifadesi geldiğini saklandığını ispat gerektirir. Bunu yapamadıklarına göre asılsız bir iddiadır.

Hüseyin Hilmi Işık Seadeti Ebediyye'de diyor ki, ''İmam-ı Rabbani "rahmet-ullahi aleyh", ikinci cildin altmışsekizinci mektubunda buyuruyor ki, hadisi-i şerifde (Yeryüzünü küfr kaplamadıkça ve heryerde küfr ve kafirlik yapılmadıkca, hazret-i Mehdi gelmez) buyuruldu. Bundan anlaşılıyor ki, Hazret-i Mehdi çıkmadan evvel,küfr ve kafirlik her tarafa yayılacak, İslam ve müslimanlar garib olacakdır.(H.Hilmi Işık, Saadeti Ebediye s. 350)Yani Küfür ve kafirlik dünyada her tarafa yayılmadan Mehdi Zuhur etmeyecektir.Şu an için küfür ve kafirlik bütün her tarafta hükmünü geçirir durumda değildir.Dolaylı ve doğrudan bir çok memeleketleri nufuzu altına almıştır ama daha zikredilen manada yaygınlık kazanmamıştır.En doğrusunu muhakkak Allah bilir.

Bediüzzaman Said Nürsi Hazretlerine göre Mehdi'nin zuhuru hakkında tahmini bir bilgi vardır. Zaten doğru olanda ancak bu olsa gerektir. Yani tahmin etmekten öteye giden bilgiler yanlış bilgilerdir. Buna göre Mehdi, hicri 1400 ila 1500 yılları arasında gelecektir. Üstad Hazreti Mehdiden sonra yaşanacak zamanı da tahminen 1545 1600 olarak yorumlamıştır. Ancak bu tahmindir. Yani kıyametin başlama zamanı bu tarihlerde olabilir anlamına gelmektedir.
 
Konuyu özetlersek, mütevatir hadislerde ümmetin ömrü 1500 yılı geçmeyecektir.Bu ümmetin ömrü bin (1000) seneyi geçecek, fakat bin beş yüz (1500) seneyi aşmayacaktır. Kıyamet Alametleri, s. 299, Celaleddin Suyuti'-El-Keşfu Fi Mücazeveti Hazin el-Ümmeti El Elfe Ellezi Dellet Aleyh el-Asar.

Şimdi 2007 miladi 1427 hicri yılındayız. Ümmetin ömrünün bitmesine yaklaşık olarak 1500-1427= 73 yıl bulunmaktadır. Öyleyse bu 73 yıl içinde Mehdi hem gelecek hem görevlerini icra edecek hem altınçağ yaşanacak ve mehdi vefat edecek sonra bu altınçağ kapanarak yeryüzü yeniden eski azgınlığına ve küfrüne dönecektir. İşte bütün bunlar tahmini olarak 73 yıl içinde cereyan edecektir.

Şimdi Mehdi Hazretlerinin yeryüzünde kalış süresi tevatür hadislerde 7ila 9 yıldır. Ölümünden sonra ise yeryüzünde kaç yıl islam hüküm sürer bu kesin bilinmiyor. Ancak varid olan haberlerde Hz Mehdi'den sonra çok geçmeden hemen yeryüzünün yeniden kafirleşeceği bildirilmektedir. Mehdi Hazretleri şu an doğmuş olsa 40 yaşında zuhur edeceğine göre 40 yıl sonra geleceğini varsaysak 73-40=33 1500 yıllık ümmet ümrünün 33 yılı kalmıştır diyebiliriz. 9 yıl mehdi'nin hüküm süreceği düşünülürse 33-9= 24 Hazreti Mehdinin Vefatından sonra 24 yıl daha altınçağ sürer mi sürmez mi Allah bilir. Sonuç olarak bu konuda elimizde bulunan en önemli bilgi şudur. ÜMMETİN ÖMRÜ 1500 YILI GEÇMEYECEKTİR. ÜMMETİN ÖMRÜ TÜKENDİKTEN 100 YIL SONRA DA KIYAMET KOPACAKTIR.

Resulullah (s.a.v.) buyurdu: Kıyamet, yeryüzünde Allah'a ibadet edilmeyen bir yüz sene geçmedikçe kopmaz.  Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiiyy-il Ahir Zaman , 9 Hazreti Mehdi konusunda, bundan başka varid olmuş bir çok haberler vardır. Ancak ben bu noktada bırakıyor ve en doğruyu muhakkak Allah bilir diyorum.

Yazının içinde ismi geçen eserlerin haricinde, İmam-ı Şaran-i' nin Ölüm Kıyamet ve Diriliş eserinden de istifade edildi. Birinci baskı ekim 1998...  (Yazının içinde büyük hata bulduğunuza hükmederseniz mansurilhanyakar@gmail.com' dan, veya yazının yayınlandığı yerlerden beni haberdar ediniz)

Yazar: Mansur İlhan Yakar...