AYIN FIKRALARI ::-))

ALET

Oldukça seçkin görünüşlü bir bayan uçakla İsviçreden dönmekteydi.Yanında oturmakta olan rahibe "Özür dilerim peder, sizden bir iyilik isteyebilir miyim?"  diye sordu. Rahip "Elbette kızım, senin için ne yapabilirim?" diye cevapladı.
Kadın açıkladı: "İşte problemim; kendime yeni bir epilasyon aleti aldım ve buna oldukça yüklü  bir para saydım. Sanırım limitlerin oldukça üzerine çıktı ve gümrükte elimden alırlar diye korkuyorum.
Acaba gümrükten geçişte bunu cübbenizin altına saklayabilir misiniz?"
Rahip "Tabi ki yapabilirim evladım ama biliyorsunuz ki ben yalan söyleyemem." diye yanıtladı Kadın "Çok temiz ve dürüst bir yüz ifadeniz var peder, eminim ki size soru filan sormazlar" dedi ve pahalı epilasyon aletini pedere verdi.
Uçak havaalanına vardı. Peder gümrükten geçeceği sırada görevli "Peder, bildireceğiniz herhangi bir yükünüz var mı?" diye sordu.
Bunun üzerine Peder
"Başımdan kuşağıma kadarki bölümde açıklayacağım herhangi birşey yok, evladım" dedi
Bu yanıtı garip bulan görevli "Peki kuşağınızın altında kalan bölümde neyiniz var?" diye sordu.
Peder yanıtladı:
"Kadınların kullanımı için dizayn edilmiş mükemmel, küçük bir alet var, ancak şimdiye kadar hiç kullanılmadı!!"
Görevli kahkahadan kırılarak:"Tamam peder geçebilirsin, sıradaki!.."

NİYE ÖPERSİNİZ ?

Fransiz erkegine sormuslar. "Kadinin elini niye opersiniz?" diye.

Fransiz cevaplamis: " Kadina saygi duyarim. Erkek ile bir butunu tamamlar

." Alman erkegine sormuslar. "Kadinin elini niye opersiniz?"
Alman cevaplamis: "Kadin kutsaldir. Hayatin devamini saglar, dogurur."

Turk erkegine sormuslar. "Kadinin elini niye opersiniz?"

Turk erkegi cevaplamis: " Bir yerden baslamak lazim! "...... 


"Sürüşüme yoLLar, güLüşüme kızLar Hasta.."

BENİM FİKRİM
Emekli olacak postaci son is gununde, gene her zamanki sira ile evlerin kapisıni çaliyor postalari birakıyor ve vedalasiyor..Birinci evdekiler bir olta takımi hediye ediyorlar ve emekliliginin tadıni çıkarmasini diliyorlar. ikinci evdekiler bir kamp cadiri hediye ediyorlar ve aynı dilekleri söylüyorlar.. üçüncü evin kapısını sarışın bir kadın açıyor, postacıyı içeri buyur ediyor, üst kata yatak odasına çıkarıyor, bir güzel sevişiyorlar, sonra aşagı mutfaga iniyorlar kadın postacıya muhteşem bir kahvaltı  hazırlıyor, kahvaltsını da eden postacı giderken sarışın postacının eline 1 dolar tutuşturuyor..  postacı şaşkın bir vaziyette, 'hanımefendi, uzun zamandır bu kadar güzel bir sex yaşamamıştım, çok teşekkür ederim, kahvaltı da muhteşemdi, ellerinize  saglık.. hepsini anladım da.. bu 1 dolar neyin nesi?'
 diyor..  sarışının cevabı; 'dün gece kocamla otururken bugun sizin son gününüz oldugunu, emekli olacagınızı söyled im ve ne yapsak ne hediye etsek dedim; kocam da, siktir, 1 dolar ver gitsin dedi.... ama kahvaltı benim fikrimdi..'
Erkekleri anlatan en güzel fıkra

Cafer komadadır... Yanında ise karısı... Cafer'in gözleri nemli, kısık sesiyle karısına doğru bakar ve konuşmaya başlar:

'İlk işten kovulduğum zaman yanımda idin... İflas ettiğim gün oradaydın... Vurulduğum zaman ilk gözümü açtığimda seni gördüm... Trafik kazası geçirdiğimde hastanede hep başucumdaydın...

Karısı takdir edilmenin mutluluğunda tabii......
'Şimdi komadayım yine başucumdasın... Sonunda anladım ama, çok geç oldu; yahu sen ne uğursuz karısın...'
Eksik Testis

Eğitimini ABD'de tamamlamış, İngiltere'de mastır yapmış biri Türkiye'ye dönüşünde Koç Holding'e iş bavurusu yapıyor. Görüşmeye çağrılıyor. Görüşme çok olumlu geçiyor. Adama işe kabul edildiğini  söylüyorlar.Yalnız adam bir Kusuru olduğunu söylüyor. "Nedir?" diye soruyorlar. - Benim testislerimden biri eksiktir.- Kusura bakmayın biz tam sağlıklı olmayanı işe alamayız diyorlar.
Bir hafta sonra Sabancı Holding'e başvuruyor. Aynen Koç Holding'teki gibi son derece olumlu görüşmenin ardından adam eksikliğini bildirince oradanda olumsuz yanıt alıyor.
Bir hafta sonra kamu kurumuna başvuruyor. Başvuruyu görünce şaşırıyorlar. "Ulan böyle nitelikleri olan adam ne Sabancı ne de Koç'a değil de kamuya gelmek istiyor" diye sevinip hemen görüşmeye çağırıyorlar.Adam görüşmeye gidiyor. Görüşmede çok beğeniliyor. Ve ertesi gün saat 09.00'da işe başlamasını söylüyorlar. Adam yine dürüst davranıp Testislerinden birinin olmadığını belirtiyor. Bunun üzerine insan kaynakları müdürü bir süre düşündükten sonra ;
- Pekala o zaman sen saat 10.00'da işbaşı yaparsın.
Adam şaşkınlıkla neden 09.00 değil de 10.00 'da işbaşı yapması gerektiğini soruyor.
- Valla biz sabah 09. 00'dan 10. 00'a kadar Daşak muhabbeti yaparız da...
DİKKAT ŞART !!!

Tip fakultesinde ilk kez kadavra basina toplanan ogrenciler, bayagi bir merak ve ilgiyle kadavrayi incelemektedirler. Profesor dersine baslar;  'Tipta iki sey doktorlar icin cok onemlidir.
Ilki insan vucudu ile ilgili hicbir sey sizin icin igrenc olmamalidir.

Ornegin, der ve parmagini cesedin kicina sokup cikartır kendi agzina goturur. 'Hadi bakalim simdi sizlerde ayni seyi yapiniz !' Ogrenciler sok icinde, hepsi duraksarlar ama  bakarlar ki profesor cok ciddi,  istemeye  istemeye hepsi sirayla kadavranin kicini parmaklayip sonrada emerler. Ogrencilerin hepsi bu isin tadina bakip berbat bir hale gelmisken, profesor konusmasini surdurur; 
'Bir tip doktoru icin ikinci en onemli nokta gozlemdir' der ve devam eder; 'Ben kadavranin kicina orta parmagimi soktum ama kendi agzima isaret parmagimi goturdum..
Simdi bir doktor icin, dikkat etmenin ne kadar onemli oldugunu da ogrenmis bulunuyorsunuz....!
NEYMIS SONUÇ OLARAK ISIMIZI DIKKATLI YAPMAZSAK............
BOK'U YERIZZZZZZZZ..

Imam ve Avukat
Evlenme hazirligi icindeki cift trafik kazasinda olup Cennet'e giderler. Damat adayi durumlarini gorevli melege anlatarak Cennet'te evlenip evlenemeyeceklerini sorar. - Bir bakayim" der gorevli melek. Aradan uc ay gectikten sonra Melek gelir ve magdur cifte sevincli haberi verir: - Hersey ayarlandi, sizi evlendirebiliriz! Damat adayi, peki der, "Biz dusunduk de; acaba evliligimiz yolunda gitmezse bosanabilir miyiz?" Gorevli melek gok gurultusunu andiran sesiyle kizgin bir cevap verir: - Siz manyak misiniz? Cennet'te nikahinizi kiydirabilmek icin tam 3 ay dolastiktan sonra bir imam bulabildim. Cenette bir avukat bulmak ne kadar surer hic tahmin edebiliyor musunuz?
BEBEK KİMİN ?

Boşanma davasında kadın, hakime talebini gerekçesi ile açıklamış: - "Sayın hakim, çocuğun bende kalmasını istiyorum. Onu dokuz ay karnımda taşıdım."
 Hakim kocaya sormuş:
 - "Karınızı duydunuz. Bir diyeceğiniz var mı?"
 Adam "Var tabii" demiş ve anlatmış:
 - "Sayın hakim. Farzedelim ki canınız bir kutu soğuk kola istedi.
Makineye  parayı attınız ve kola geldi. Şimdi bu kola makinenin midir,yoksa parayı deliğe atanın mı?"
 Hakim sekreterine dönmüş:
 - "Yaz kızım. Çocuk babada kalacaktır..."

ABUK SABUK !

Maymun kurmus çilingir sofrasini ormanin ortasina, külhanbeylik yapiyormus. O sirada zürafa ordan geçiyormus,sormus:
- "Vay maymun Kardes, nasilsin?"
- "Iyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslani dövüyorum."

Zürafa tirsmis ve uzaklasmis.Derken Zebra gecmis, o da sormus:- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gülüm hep ayni; içiyorum içiyorum aslani marizliyorum."
Zebra da uzaklasmis ordan.

Bu kez köstebek, geçerken sormus:"Maymun ya naber?"
"Iyilik koçum içyorum içyorum Allah ne verdiyse girisiyorum aslana!"
Köstebek de sivismis.

Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanin kulagina gitmis ve aslan o tarafa dogru yola koyulmus.Çikmis maymunun karsisina:- "Eee anlat bakalim maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanitlamis:- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konusuyorum!.."

ÖNEMSİZ !

Bir adam, arkadasi ile yolda giderken elindeki çakisi ile parmagini kesti. Biraz ötede saglik ocagi vardi.
Adam: Ben surada pansuman yaptirayim, dedi.İceri girince karsisina iki kapi çikti.
Birinde -Hastaliklar-, ötekinde-Yaralar- yazili idi. O -Yaralar- kapisindan girdi.Yine önünde iki kapi vardi.Birinde -Et-, ötekinde -Kemik- yaziyordu. O -Et- kapisindan girdi.Yine iki kapi çikti karsisina.
Birinde -Önemli-, ötekinde -Önemsiz- yazilari vardi.Önemsiz- kapisindan girince kendini sokakta buldu.
Arkadasi sordu: Nasil iyi baktilar mi?
Cevap: Hayir...Ama organizasyon mükemmel !

YILIN FIKRASI

Bir Amerikali, bir Ingiliz ve bir Irakli kahvede oturmus cay iciyorlar.Amerikali cayini bitirince bardagi havaya firlatmis,silahini cikarip bardaga ates edip parcalamis: - "Bizde bardaklar o kadar ucuzdur ki biz Amerika'da ayni bardakla iki kere cay icmeyiz" Ingiliz de bunun üzerine cayini bitirip bardagi havaya firlatmis ve ates ederek bardagi parçalamiş.
"Bizim Ingiliz kumsallarinda bardak yapacak cam icin o kadar cok kumsal vardir ki, ayni bardakla iki kere cay içmeyiz"
Bunun üzerine Irakli da çayini bitirmis, bardagi havaya firlatmis, silahini çekip Amerikali ve Ingilizi vurup oldürmüs:
-"Bagdat'ta bu Ingiliz ve Amerikalilardan o kadar cok var ki,biz ayni adamlarla oturup iki kere cay icmeyiz...
ÜFLE ÜFLE

Zengin, kibar orta yasli adamin biri kerhaneye gitmis. Bir kadini gözüne kestirmis ve anlasmislar. Adam kadina :
-"Yalniz hanfendi ben saksafon çaldirmayi çok severim. Raziysaniz odaniza çikalim." demis.
Kadin razi olmus ve odaya çikip baslamislar icraata.Islem esnasinda adam agirbasli bir sekilde ve periyodik olarak:
-"Em! Em!" sonra "Üfle! Üfle!.."
Is bitmis, adam kadina çikarip yüklüce bir para vermis.Kadin :
-"Yalniz beyfendi bir sey sorabilir miyim?" demis.Adam
-"Buyurun!" demis.Kadin: -"Demin "Em! Em!" demenizi anladim da o "Üfle! Üfle!" ne oluyordu?" demis.
Adam:-"Valla hanfendi o kadar güçlü emiyordunuz ki çarsaf götüme kaçiyordu."

POZİSYON

Yeni evli iki çift gerdek gecesi sevişmek için hazırlanırken kadın birden eşine - "Yapamayacağım", der.
Eşi sebebini sorduğunda
- "Bu papağan bana bakarken rahat davranamıyorum", yanıtını verir. Bunun üzerine adam papağana doğru yönelir. Papağana - "Şimdi arkanı dön. Eğer bizim tarafa dönecek olursan senin ananı mikerim" der.
Bunun üzerine papağan arkasını döner. Karı kocanın işi biter, sabah olur. Papağanın arkası hala dönüktür. Çift ise balayına gitmek için valizlerini toplamaya başlarlar. Fakat son bir parça valize sığmamaktadır. İçeride şu diyalog geçer:

- "İttir ittir..."
- "Olmuyor ittiriyorum."
- "Biraz daha zorla, girdi girecek."
- "Dayanamayacağım, gücüm kalmadı."
- "Ha gayret, sık dişini, az kaldı giriyor."
- "Yok bu böyle olmayacak.Ben en iyisi gardolabın üstüne çıkıp oradan atlayiim, belki o zaman girer."
Bunun üzerine papağan arkasını dönerek
- "Valla diil anamı, sülalemi mikseniz bu pozisyon kaçmaz..."

BENDE GELİYORUM !

Çocuk okula gelir, tabii bizimki ilkokul talebesi, ama her tarafi yara bere icinde, hoca sorar -oğlum ne oldu sana?,
-Babam dövmiştir.
Hoca sorar:
-Niye oğlum?
-Valla bilmiyom hocam aksam evde yatiyik biraz sonra babamin sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali'den ses cikmiy Veli uyudun mi, e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadim diyrem oda geliy beni döviy.

Bunun uzerine hoca, bak Sehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazimdir der. Sehmus kafa sallar eve gider, ertesi gun okulda Sehmus daha fena dovulmus olarak gelir. Bunu goren hoca merakla gider yanina ;

-Sehmus ne oldi kim yapti,der. Sehmus:
-Bubam yapmistir.
-Niye Sehmus ne oldi? Sehmus anlatir:

-Hocam aksam evde yatiyik biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi Ali' den ses cikmiy Veli uyudun mi e Veli'den de ses cikmiy Memed uyudin mi Memed'den de ses cikmiy Seyhmus uyudin mi diy, ben de uyumadim ama hic ses itmedim
Bunun uzerine anam ile bubam bir giprasmaya basladiler anlamadim ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim...

 KIZAMIK

Bey, telefonu açıp seslendi : -Alo...Doktor Bey, bizim oğlan kızamık.
-Biliyorum, dedi doktor, dün sizin eve girip gerekli şeyleri söyledim, kendisini kimseyle temas ettirmeyin ve..
-Ama doktor bey, oğlan hizmetçiyi öpmüş bir kere...
-Ya bu fena işte...Öyleyse hizmetçiyi de karantinaya almalı.
-Doktor bey, bir şey daha var, sonra hizmetçiyi bende öptüm...
-O... İşler çatallaştı, hastalık herhalde size de bulaşmış olmalı.
-Ya..sonra ben karımı öptüm...
-Ne diyorsun be? Öyleyse ben de kızamık olacağım demek..

 EŞEK

Birgün Temel eşeğiyle köyüne dönerken yolda gördügü elma bahçesindeki   elmalardan tatmak ister. Bahçeye girer ve eşeğinin üstünde kolayca eriştiği elmalarla bir güzel karnını doyurur. Tam ayrılacağı sırada bahce sahibi ikisini de görür ve yakalar. Önce bir güzel eşeği döver, ardından da köşede bekleyen Temel'i pataklar. Dayaktan sonra dayanamayan Temel sorar :
- Tamam tövdün, anladık ta sana pirşey sormak isteyrum!
- Sor bakalım.
- Neden önce beni degul de eşegi dövdün ?
- Seni önce dövseydim eşek kaçardı da ondan !...

 HAYVANLAR ALEMİNDE MELEZLİK MÜESSESESİ

Bir gün bir tavşan ormanda neşeyle yürüyormuş. Derken karşısına tanımadığı bir mahlukat çıkmış.
- Nesin sen diye sormuş
- Ben katırım. Annem eşşek, babam ise bir attır demiş.
Tavşan 'hmm... hayli enteresan' diyerek yoluna devam etmiş. Derken yine tanımadığı bir hayvana rastlamış.
- Peki sen nesin?
- Ben bir kurt köpeğiyim. Annem köpek, babam ise kurttur.
Tavşan yine enteresan diyerek ilerlemiş. Ancak bu sefer karşısına ne idüğü belirsiz bir hayvan daha çıkmış.
- Sen de kimsin?
- Ben bir devekuşuyum
- Hassittir len...

EMLAKÇI !

Adamin birisi ev ariyormus. Bir emlakcidan bir evin anahtarini almis ve eve bakmaya gitmis.Evi cok begenmis. Tam cikacakken evin penceresinden karsi evi görmüs. Bir de ne görsün, bir adam ve bir kadin cirilciplaklar.
Kadin elleriyle gögüslerini oksuyor, adamda sikine bir süt sisesi takmis, bir elinde de semsiye öyle duruyor. Adam dehset icinde evden cikip emlakciya gelir. Evi, biraz önce gördüklerinden dolayi tutamayacagini söyler.
Gördüklerini bir bir emlakciya anlatir.Emlakci gayet sakin bir sekilde;
-"Haa!, Onlardan mi bahsediyorsun. Onlar sagir ve dilsiz. Kadin elleriyle gögüslerini oksayarak,

-Gögüslerimde süt kalmadi, git cocuga süt al, diyor.adam da -Disarida yagmur yagiyor, sikerim sütünü,diyor..."

HOSTES

Kaptan pilot uçagi kaldirmis, Amerikaya uçuyorlarmis. Yolculara gereken anonsu yapmis ve fikra o ya, anonsu kapatmayi unutmus. Uçagi otomatik pilota baglamis ve sööle gerindikten sonra kendi kendine konusmaya baslamis.
-"Oohhhh bee, gidip sööle güzel bi siçayim, sonra da hostesi güsseellll bikeyim demis."
Tabi bütün yolcular duymus. Hostes durumu kurtarmak, pilota haber vermek için tam kosacakmis ki, birinin valizine takilip düsmüs.
Adamin biri hostesi yerden kaldirirken -"Acele etme bacim herif önce siçacak" demis..

ÇÖZ BENİ

Nemfoman kadın, akşam dolaşırken, birden korkunç bir sex yapma isteği gelir kendisine. Etrafta kimse yok, çıldıracak. Bir kilise görür ve içeri dalar. Kilisede kimse yok ama nöbetçi papazı görür.

Papaz :
- Kızım gecenin bu vakti ne istiyorusun ?
- Seni istiyorum seniiiiii. Al beni al !!!
- Kızım neler saçmalıyorsun burası kilise !
- Umurumda değil, benimle seviş. Hemen şimdi. Senin olacam senin !!
- Kızım saçmalama ben bir papazım ! Yapamam !

Kız soyunur ve yere uzanır. Muhteşem güzeldir de. kendini okşamaya başlar. Bizim papaz terlemeye başlar. Ne yapacağını bilemez halde, çarmıhtaki isaya döner. Yüce isa ne yapmam lazım? Bana söyle ne olur !!

isa seslenir : - Çöz beni salak. Çöz beni

VURDUK ONİ :))

Temel'in babasının cenazesine gelen bir aile dostu "nasıl oldu" diye sorar.
Temel : 30. kattan düştü.
Adam : çok feci ölmüş.
Temel : yok, manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi.
Adam : daha şiddetli çakıldı o zaman.
Temel : hayır, kasabın tentesine çarpıp ordan karşı binanın çatısına fırladı.
Adam : demek çatıya çarpıp öldü.
Temel : yok, çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti.
Adam : çarpıldı mı ?
Temel : yok canım teller yaylandı, babamı 200 metre yukarı fırlattı. bunları duyan adam dayanamaz ve temel'e bagırır ulan nasıl öldü bu adam ?
Temel : baktık durmuyo vurduk !

YARADILIŞ !!

Tanrı dağları yaratmış, şöyle bir bakıp : "Mükemmel oldu" demiş.
Ağacı yaratmış, bakmış ve : "Çok güzel oldu" demiş.
Hayvanları yaratmış : "Of, süper oldu elime sağlık" demiş.
Erkeği yaratmış : "Heyt be, budur işte" demiş.
Kadını yaratmış......biraz durmuş...
...sağına bakmış......soluna bakmış :
"Neyse bu da makyaj yapar artık naapalım" demiş :))
ŞAKA ŞAKA ÖYLE DEMEMİŞ.......
Ya ne demiş... Başka ne diyebilir ki : "BİRİ SUSTURSUN ŞUNUUUUUUUU" .......demiş....

MÜTHIS AVUKAT

Recai sehrin en gözde semtinde bir büro tutmus,içini güzelce dösemis, kapiya da 'AVUKAT RECAI SASMAZ' yazili bir tabelaasmis. Yeni bürosunda ilk sabah otururken kapi çalininca Recai sekreterine'Kapiyi aç kizim' demis. Sekreter kapiyi açip gelen adami Recai'nin odasina soktugu an daRecai eline telefonu alip konusmaya baslamis 'O is tamam beyim, zatenbenim aldigim bir davada kötü bir netice çikamaz, tabi...tabi hemenkurtaririz. Saban'i da ben kurtarmistim Mahir'i de. Siz hiç merak etmeyin Ankara'da çok tanidik var....' Konusma böylece bir kaç dakikadaha devam ettikten sonra Recai sekreterinin odaya getirdigi adama dönüp 'Ahhefendim' demis 'Kusura bakmayin sizi beklettim. Ama görüyorsunuz ki islerçok yogun.Sizin ne davaniz vardi?' Adam 'Hiiç' demis 'Benim davam filan yok, bentelefonu baglamaya gelmistim!'

ARKANSAZ :)
Temel ve Dursun bir gün ellerinde sazla Amerikaya giderler. Bayağı dolaştıktan sonra yorulurlar ve uyurlar. Sabah kalktıklarında etraflarında bir sürü kızılderili görürler, çok korkarlar.. Temel Dursun'a "Dur bunlar hayatta saz görmemiştir, bi saz çalayım da kaçsınlar" der. Temel'in sazı çalmasıyla kızılderililer hızla kaçarlar. Dursun "vaay sen bunları sadece bir sazla kaçırdın... o zaman buranın adı TEKSAZ olsun" der. Ertesi gün uyurlar; uyandıklarında gene karşılarında kızılderilileri görürler. Bu sefer Temel "dur başka bi yöntemim var" der ve güçlü bir sesle osurur. Ve adamlar kaçmaya başlarlar. Dursun da "mademki adamları osurup ta kaçırttın buranın adı LAZVEGAZ olsun" der. Ertesi gün dolaştıktan sonra tekrar uyurlar; sabah kalktıklarında etraflarında gene kızılderilileri görürler. Bu sefer Dursun "bi de ben saz çalayım de korkup kaçsınlar" der. Dursun sazı çalar ama kızılderililer korkmaz ve sazı Dursun'un ?ötüne sokarlar. Temel de "ehe...bu sazı senin ?ötüne soktular o zaman buranın adı ARKANSAZ olsun." der
ORKİD :)

Aralarında Temel'in de bulunduğu üç mahkum cezaevi yolundadır. Herbirine, hapiste geçirecekleri günler için bir eşya getirilmesine izin verilmistir. Otobüste, biri diğerine döner ve sorar:
- Eeee sen ne getirdin?
Diğer mahkum bir boya kutusu çıkarır ve bununla her şeyi boyayabileceğini söyler. İkinci mahkum bir deste iskambil kağıdı çıkarır:
- Bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kağıt oyunu oynayabilirim.

Üçüncü mahkuma merakla sorarlar:
- Sen ne getirdin ?
Temel bir kutu çıkarır ve gülerek "Bu tamponları getirdim." der.
Kafası karışan diğer iki mahkum merakla sorarlar :
- Bunlarla ne yapabilirsin ki ?
Temel sırıtır ve elindeki kutuyu göstererek şöyle der:
- Kutuda yazdığına göre, bunlarla ata binebilir, yüzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmişim.

KOLUM AĞRIYOR !!
Adamin biri isyerindeki kantinde arkadasiyla yemek yerken kolumun agrisindan ölüyorum, diye arkadasina dert yanmis. doktora gitsem iyi olacak arkadasi da yahu ne lüzum var demis. ilerde kösedeki marketin çikisinda yeni bir bilgisayarli cihaz koydular.
üç otuz paraya bir jeton aliyorsun kasadan,atiyorsun, yaninda getirdigin idrar örnegini açilan kapaktan içeri atiyorsun, on saniye sonra neticeyi ve tedavi için yapman gerekenleri ögreniyorsun demis.
gördügün gibi ucuz ve çabuk diye eklemis. adam hemen bir kaba idrarini doldurup arkadasinin dedigini yapmis ve bilgisayar hemen yazili olarak cevap vermis: kolunuzda bir cins eklem agrisi olan tenis elbo olusmus. sicak suya koyun, agir islerden kaçinin,iki hafta sonra düzelecektir demis memnun biçimde eve dönen adam, bir yandan bilgisayarin dedigini uygularken bir yandan da muzurca fikirlere kapilip bu akilli cihazin nasil aldatilabilecegini düsünmeye baslamis.
ertesi gün olunca bir miktar çesme suyuna köpeginden alinmis bir kili koymus,üstüne bir sekilde elde ettigi karisinin ve kizinin idrar örneklerini eklemis, tüm bu karisimin üzerine bir de mastürbasyon yapip dogru cihazin yanina varmis. jetonu atip kabi makinaya vermis,on saniye sonra cihazdan yazili yanit gelmis.
1. çesme suyunuz çok kireçli. bir filtre cihazi almayi düsünün
2. köpeginizde kene var. eczaneden özel bir sampuan alip köpeginizi yikayin
3. kiziniz kokain bagimlisi. bir psikiyatri klinigine yatirin
4. kariniz hamile. kiz ikizler. sizden degil. iyi bir avukat bulun.
5. kendinizi bu yolla tatmin etmeyi birakmazsaniz kolunuz iyilesmez.

SİNEK !!!

Farkli ülkelerden gelen bir turist grubu, sehir merkezinde bir cafeye gitmisler ve birer kola ismarlamislar. Kolalar gelince bardaklarinda birer karasinek oldugunu görmüsler. Ingiliz yeni bir bardakta yeni bir kola istemis. Isveçli ayni bardakta yeni bir kola istemis.
Finlandiyali sinegi bardaktan çikardiktan sonra kolayi içmis.
Rus kolayi sinekle birlikte içmis. Çinli sinegi yemis, kolayi içmemis.
Yahudi sinegi yakalayip
Çinli'ye satmis. Yunanli kolanin yarisini içtikten sonra itiraz ederek yeni bir kola istemis. Norveçli kolayi içtikten sonra bardaktaki sinegi balik yemi olarak kullanmis. Irlandali sinegi ezip kolayla karistirmis ve Ingiliz'e içirmis. Amerikali cafeye tazminat davasi açmis ve 10 milyon dolar kazanmis.

Türk ise olayi siddetle kinamis.

Bir gun taksiye binen bir musteri sofore bir sey sormak icin hafifce omuzuna dokunur. Sofor bir ciglik atip,direksiyonun kontrolunu kaybeder, bir otobuse carparmak uzere iken direksiyonu kirar, kaldirima cikip, bir vitrinin onunde arabayi durdurur arkaya donup musteriye: "hayatta bir daha bunu yapmayin!" diye bagirir. Musteri ise sakinlikle bir ufacik dokunmanin onu bu kadar korkutup sicratacagini dusunemedigini soyler. Bu arada kendini toparlamis olan sofor, musteriye donup: "haklisiniz aslinda sizin kabahatiniz yok" der. Bugun benim ilk taksi soforlugum, 25 senedir cenaze arabasi soforuydum.
KİMSE YOHMİ :)

Maho ağa, dağ, bayır gezerken bastığı yere dikkat etmez ve uçurumdan yuvarlanmaya başlar. Çizgi filmlerdeki gibi, uçurumun yarısında bir ağaç parçasına zor tutunur. Kendine gelince var gücü ile seslenir
- Ula yoharida kisme yoh miiiii?.....
sadece sesi yankılanmaktadır. Aradan biraz zaman geçer. Bir gayret daha
- Ula yoharida kisme yoh miiiii?....
Hiç ses soluk yoktur. Epey zaman geçer. Hava kararmaya, tutunduğu dal çatırdamaya başlamıştır. Zaten kolunda da mecal kalmamıştır.
Son bir gayretle ve bağırmaktan kısılmış olan sesi ile:
- Ula, ula yoharida kisme yoh miiii?.....
Derken, nereden geldiği belli olmayan, içinden mi, dışından mı bir ses duyar
- Ben varım!...
Gözleri parlamış ve azıcık can gelmiştir Maho ağaya
- Ula sen kimsin?
- Ben seni yaratan Allah'ınım.
- Bana bir çare Allahım ne olur.
Allah
- Saatlerdir orada sabırla ve isyan etmeden bekledin ey kulum. Bu sabrının mükafatı olarak senin bütün günahlarını affettim. Bırak elini ve gel cennetime!

Maho ağa azıcık düşünür - Ula başka kimse yohmiiiiiii?..

ÖLECEKMİSİN !!

Adam karisi ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasindan cikarak kadinin yanina gelir ve "Kocanizin olmemesini istiyor saniz su kagida yazdiklarimi uygulayacaksiniz" der: 1- Sabahlari guler yuzle guzel bir kahvalti hazirlayin ve ise mutlu gitmesini saglayin.

2- Ogleleri eve geldiginde guler yuzle karsilayin ve guzel bir ogle yemegi i le takdir edildigini hissettirin, boylece gunun geri kalan kismini da iyi gecirmesini yardim edin

3- Aksamlari eve geldiginde yemek ozellikle guzel olmali. Eve gelince eline bir kadeh icki verin dinlenmesini saglayin.

4- Haftada en az uc kere sevisin, eger isterse daha fazla sevisin. Ve tamamiyla tatmin oldugundan emin olun.

5- Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsaniz kacanizin saglik yonunden hicbir problemi olmayacak der doktor.

Eve geldiklerinde adam karisina sorar, - Ne dedi doktor sana?

Kadin cevaplar: "ÖLECEKMISSIN!"

Kedicik

Soğuk bir mart gecesinde genç erkek kediler dışarı çıkmak için süsleniyorlar. Tam bu sırada küçük erkek kedi birinin kolunu çekiyor.
- "Abi nereye gidiyorsunuz? bende geleyim mi?"
- "Hayır,biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz. Sen gelemezsin"
Küçük kedi 2. ve 3. günde şansını denemiş ama hep olumsuz cevap.
- "Hayır, biz dişi kedilerle sevişmeye gidiyoruz"
Küçük kedi yine bir akşam üzeri dışarıya çıkmaya hazırlanan abilerine yaklaşmış
- "Abi bende gelebilirmiyim" diye sormuş. babacan bir kedi;
- "Hadi gel, lan sende öğren" demiş.
Küçük erkek kedi ve abileri çok soğuk ve karlı bir mart gecesinde sokaklarda dolaşmaya başlamışlar ve hemen bir plan yapılmış. Bir evin çatısına çıkıp bekleyecekler ve asağıdan dişi kediler geçerken saldıracaklar. Aynen plandaki gibi çatıya çıkmışlar baslamışlar beklemeye, kar yağıyor ve hava çok soğuk, aradan geçen 2 saatten sonra yoldan gelip geçen yok. Abilerinin yanında bekleyen küçük erkek kedi iyice üşümüş ve titrek bir sesle abisinin koluna dürtmüş;
- "Abicim ben bi on dakika daha sevişir sonra giderim" demiş.
CESET !!
Adam yolda bosandığı karısına rastlamış. Birbirlerini yıllar sonra görünce heyecanlanmışlar, ayaküstü yapılan sohbetten sonra, "Birlikte romantik mum ışığında bir akşam yemeğine ne dersin?" demiş adam ve devam etmiş "Sonra da benim evime gidelim. Eski günleri analım. Biraz şarap içip, hafif bir müzik eşliğinde nasıl söyleyeceğim ama özlemlerimizi giderip sevişmeyi denesek. Ne dersin?" "Ancak cesedimle sevişebilirsin!" demiş kadın. "Off tatlım!" demiş adam, "Seks yapma şeklini hala değiştirmemişsin!" Kardinal Adamın biri İtalya'ya gelir. Bütün derdi Vatikan'a geçip Papa'yı görmektir. Fakat, havaalanından itibaren bir muhabbet tellalı peşine takılır: "Bayım, kadın ister misiniz? Kadınlar, genç kızlar..." Adam her seferinde onu: "Hayır, ben buraya Papa için geldim", diyerek başından savar. Bir gün adam otelin lobisinde otururken muhabbet tellalı neşeli bir şekilde içeri girer: "Bayım, Papa reddetti. Ama elimde bir kardinal var kiii!.." Tahlil Yaşlı bir adamla karısı, adamın yıllık genel kontrolden geçmesi için doktora gitmişler.

Doktor adamı tepeden tırnağa muayene etmiş ve sonra karısına dönmüş: "Beyefendiden bir idrar örneği, bir sperm örneği, bir de büyük abdest örneği almam gerekiyor." Kulakları iyi duymayan adam odanın bir ucundan karısına sormuş: "Ne istiyo, ne istiyo?" Karısı cevap vermiş: "Külodunu istiyo!.."

ORKİDELİ ÇEŞİTLEMELER
Üç farklı ülkenin ajan adaylarına sınav sorusu: - Altı ay ıssız bir adada kalsaydınız yanınıza ne alırdınız ?
İngiliz ajan:
- Malt viski (nedense?)
Fransız aday:
- Metresini
Temel:
- Orkid
Şaşıran yetkililer Temel'e sorarlar:
- Sen kadın bile değilsin, orkidi ne yapacaksın?
- Orkidle insan tenis oynay, ata biney, dağlarda taşlarda koşturup eş dosta hava atay...
TÜLEYMAN !!
Ögretmen bir gün ögrencilerine söyle bir soru sormus :- Insanlarda istem disi çalisan sey nedir ?
Ögrencilerden biri parmak kaldirip cevap vermis :- Tik tir hocam...
Ögretmen soruyu bilen ögrencisine :- Aferin oglum senin adinne? diye sormus.
Ögrenci :- Tüleyman hocam... demis...
UNUTKANLIK
Adamin biri evlenmeye karar vermis ama yasi 75. Kiz da 22 lik fistik gibi hatun.Çocuklari, torunlari evlenmesin diye durmadan ikna etmeye calisiyorlarmis;
"Babacim bak yasin ilerledi. Kalbin dayanmaz." diye. Neyse, adam kimseyidinlememisve kizla evlenmisler. Gerdek gecesi olmus, sabah olmus, oglu kapida bekliyor, yeni evliler hala iceride. Aradan birkaç saat geçtikten sonra kiz bitkin bir vaziyette disariya çikmis ve yasli adamin oglu hemen endise ile sormus :
- Neler oldu? Babam iyi mi?
Kiz : Evet cok iyi idi. Ben yoruldum. biraz mola verdik...
Çocuk : allah allah!.. 75 yasinda adam, nasil oluyor da bu kadar aktif?
Kiz : Eee... Kocam bunak. Yapiyo unutuyo, yapiyo unutuyo...
ADAM, SEKRETER VE BATTANİYE
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri arabalarını terk etmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş ve ıslanmış durumdayken bir kulübe bulurlar. Kulübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir suru battaniye bulunmaktadır. Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen olarak, yatağı sekreterine verir, "Ben yerde uyku tulumunda uyurum" der.
Sekreter yatağına yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir sure sonra tam uyumak üzereyken, sekreterinin sesini duyar. "Efendim, ben çok üşüyorum".
Adam fermuarı acar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer, tam uyumak üzereyken yine sekreterinin sesini duyar;
"Efendim, ben hala çok üşüyorum". Adam yine fermuarı indirir, tulumdan çıkar, bir battaniye daha alıp kadının üstüne örter, uyku tulumuna girerek fermuarı çeker. Tam uykuya dalacağı sırada yine duyar;
"Ben yine çoooook üşüyorum". Adam yattığı yerden;
"Bir fikrim var" der. "Burası issiz bir yer. Neler olduğunu kimse göremez, istersen evliymişiz gibi davranabiliriz". Genç kadın kıkırdar; "Tamam, bana göre hava hoş".
Adam yattığı yerden avazı çıktığı kadar bağırır;ÖYLEYSE KALK VE KAHROLASI BATTANİYEYİ KENDİN AL!!!!!
ZAM !!
Kalabalık bir IETT otobüsünde kadının biri arkasındaki adama "ne oluyor ha bire arkamdan yükleniyorsun" der... genç adam gayet sakin...

Otobüs fren yapınca yani şey pardon der. Az sonra kadın yine uyarmak zorunda kalır bre yüklenip duruyorsun.... genç adam yine sakin "madam fren fren ... fren yapınca ... " derken kadın sözünü keser "iyide o pantolonundaki sertlik ne oluyor ? "... bizimki yine yüzsüz yüzsüz "madam maaşımı yeni aldım onlar para tomari" diye yanıt verir madam da bos durmaz ... "bre bu nasıl maaştır taksimden beri her frende zam geliyorrrrrr''

TANRI VE ŞEYTAN
Yaşlı kadın oldukça dini bütün bir insanmış. Her sabah kapisinin önüne çıkar ve bağıra bağıra dua edermis:
- "Tanrım bize verdiklerin icin sana sükürler olsun" ve ardindan her seferinde de yan komşusunun sesi duyulurmuş:
- "Tanrı yok kadiiin Tanrı yok!!!" Yaşlı teyze ne kadar sinirlense de yine her sabah dua edermis,öteki komşu da inadından her seferinde ona öyle bağırırmış.
Bir aksam, komşusu yaşlı teyzeye bir oyun etmeye kalkmış. Markete gidip bir sürü meyve sebze ekmek vs. alip torbalara doldurmuş, yaşlı teyzenin kapisinin önüne bırakmış. Ertesi sabah teyze kapıyı açıp da yiyecekleri
görünce çok şaşırmış ve sevincle bagirmis:
- "Sana şükürler olsun Tanrım, bu gönderdiğin yiyecekler için sana şükürler olsun!!!" Ve ağacın arkasindan onu seyreden komşusu seslenmis:
- "Tanrı yok kadiiiin Tanri yok!!! O yiyecekleri ben aldiiiim!!!" Yaşlı teyze hic istifini bozmamış:
- "Yüce Tanrım sana ne kadar şükretsem azdır!!!! Hem bu yiyecekleri göndermişsin hem de parasını şeytana ödetmişsin!!!"
TEMEL VE DENİZ
Bir İngiliz bir Alman bir de Temel sahilde güneşleniyorlarmış,Alman birden ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz bekledikten sonra: -Hımm, suyun sıcaklığı 32 derece Celsius, demiş. Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış,deniz kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz bekleyip: -Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32.3 derece Fahrenheit, demiş ve gelip yerine oturmuş. Temel altta kalır mi? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş. Aradan beş Dakika geçtikten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar: -Ee,sen ne ölçtün?
-Valla suyun sıcaklığını bilmem de derinliği 70cm!
PATLAYACAKSIN !!!
Kaslı mi kaslı bir vücuda sahip biri barda bir bayanla tanışır. Bir kaç içkiden sonra bir otele gitmeye karar verirler. Odaya girer girmez isteği oldukça artan adam soyunmaya baslar ve diğer taraftan da kaslı vücudunu kadına göstererek "bu kolları görüyor musun, bunlar 1000 kiloluk dinamit gücünde" der. Pantolonunu çıkarır ve "bu bacakları görüyor musun bunlar da 1000 kiloluk dinamit gücünde" der. Nihayetinde donunu çıkarttıktan sonra kadın hızla giyinir, çantasını alır tam kapıdan çıkacakken adam sorar "nereye?" kadın da cevap verir "korkarım 2000 kiloluk dinamitle ve bu kadar kısa bir fitille her an patlayabilirsin." :))))))))))
BİZİM ÜLKEDE BÖYLE...
Ülkelerin çalışma koşullarına bakış açısını karşılaştırmak üzere bir organizasyon düzenlenir. Almanya , İtalya ve Türkiye bu organizasyona katılır.Bir oda içerisine çok güzel bir bayan, ütü ve gömlek konulur.
Önce Alman odaya girer ve gömleği ütüler daha sonra kadınla beraber olur.Komite Alman'a niçin böyle yaptığını sorar ve Alman ; "Bizim Ülkemizde önce iş, sonra zevk gelir" der..
İkinci olarak İtalyan odaya girer, önce kadınla birlikte olur ve sonra gömleği ütüleyip dışarı çıkar.Komite aynı soruyu sorar. İtalyan;"Bizim ülkemizde önce zevk sonra iş gelir" der.
Son olarak Türk odaya girer. Kadına gömleği ütületir ve daha sonra onunla birlikte olur. Komite şaşkın bir şekilde niçin böyle yaptığını sorar. " Eeee , ne yapalım bizim ülkede Çalışanı...."

Geri


KAPAT[X]