BİLGİSAYAR İLE İLGİ BİLGİLER
Bilgisayar Nedir, Tarihi, Kapasite Birimleri, Asci Kodları
Bilgisayar Donanımı
Merkezi İşlem Birimi (CPU)
Ana Bellek (RAM)
Ön Bellek (Cache Memory)
BİOS (Basic İnput Output System)
Anakart
Bilgisayar Kasası
Sabit Disk (Hard disk) ve Disketler
CD-ROM Sürücü
Monitör (Ekran)
Klavye
Mouse (Fare)
Yazıcı (printer)
Çizici (plotter)
Tarayıcı (scanner)
Modem
Bilgisayarda Bilginin Birimleri
Bilgisayarla Yapılan İşlemler
Bilgisayar ağı (network)
Bilgisayar Yazılımları
Uygulama Yazılımları
Genel Amaçlı Uygulama Yazılımları
Özel Amaçlı Uygulama Yazılımları
Sistem Yazılımları
İşletim Sistemi Yazılımları
Hizmet Yazılımları
Zararlı Yazılımlar
Virüslere Karşı Aşı
Programlama Dilleri
Bilgisayar Açıldığında Ne Olur?
İşletim Sistemlerinin Genel Yapısı
DOS İşletim Sistemi
DOS İşletim Sisteminin Bilgisayarın Açılışında Yüklenişi
DOS Komutları
Diğer DOS Komutları
Bilgisayar, kullanıcıdan aldığı verilerle aritmetik ve mantıksal işlemleri yapabilen ve yaptığı işlemlerin sonucunu saklayabilen, sakladığı bilgilere istenildiğinde ulaşılabilen elektronik bir makinedir. Bu işlemleri yaparken veriler girilir, işlenir, depolanabilir ve çıkışı alınabilir. Bilgisayar işlem yaparken hızlıdır, yorulmaz, sıkılmaz. Bilgisayar programlanabilir. Bilgisayar kendi başına bir iş yapmaz.
Bilgisayarın elektronik kısmına donanım (hardware),
program kısmına ise yazılım (software) denir.
Bilgisayarın gelişiminde şu 4 unsur hiç
değişmemiştir.
1. Bilginin Girişi (Giriş birimleri: Klavye,
mouse, kamera, scanner,
fax-modem vb.)
2. Bilginin saklanması (Hafıza:
Harddisk, disket, cd-rom
vb.)
3. Bilginin işlenmesi (Beyin: Merkezi işlem
birimi-Central Processing
Unit-CPU)
4. Bilginin çıkışı (Çıkış birimleri: Monitör/ekran, Printer/yazıcı, plotter/çizici, modem):Bilgisayar tarafından üretilen rapor yada belgelerdir. İşlenmiş sonuçların yazılı olarak ekrandan veya diğer çıkış birimlerinden çıkarılmasıdır.
Bir bilgisayar sistemi donanım ve yazılım sistemlerinden oluşur:
Bilgisayar donanımı (hardware): Bilgisayarların fiziksel kısımlarına donanım denilmektedir. Elle tutulabilirler. Ekran, klavye, Sabit disk (harddisk), fare, yazıcı, bellek, mikroişlemci, tarayıcı gibi bileşenler donanımdır.
Bilgisayar yazılımı (software): Donanımı kullanmak için gerekli programlardır. Bilgisayarın nasıl çalışacağını söylerler. Belirli bir işlemi yapmak üzere bilgisayarda çalışırlar.
Bilgisayar yazılımı iki ana bölüme ayrılır: Sistem programları ve paket programlar. Sistem programları, işletim sistemi ve diğer destek programlarıdır. Örneğin Windows işletim sistemi bir sistem yazılımıdır. Paket programlara örnek olarak ise bir ticari programı gösterebiliriz. Paket programlar faturanın kesilmesini gibi kullanıcı için bir işlemin yapılmasını sağlar.
BİLGİSAYARIN TARİHİ
Bilgisayarlar, bir program temelinde işlemleri yerine getiren elektronik aygıtlardır. Bilgisayarın tarihi insan oğlunun aritmetik ve matematik alanındaki çalışmalara paralel olarak gelişmiştir.
İnsan oğlunun kullandığı ilk hesaplama aracı olan abaküs, bilgisayarın (computer) atası sayılır. Daha sonra bu alanda yapılmış çok sayıda mekanik aygıt bilgisayarın bugünkü haline gelmesine neden olmuştur.
Ardından 1945 yılında ENIAC adı verilen ilk elektronik bilgisayar Amerika'da bir Üniversite de geliştirilmiştir. ENIAC, 30 ton ağarlığında, 20,000 vakum tüpünden oluşan dev bir makineydi.
ENIAC dahil bütün bilgisayar aygıtlarının amacı verileri işlemekti. Veri işlemek (data processing): verileri (input) almak ve üzerinde değişik işlemleri yapmak. Ardından da çıktı (output) olarak ekranda ya da kağıt üzerinde sonucu vermekti.
Ancak zaman içinde daha küçük bilgisayarlar geliştirildi. 1980 yılında IBM firması, Microsoft MS-DOS ile çalışan IBM PC bilgisayarını piyasaya sürdü. Bu adımın ardından bilgisayar donanımı ve yazılım artık büyük bir endüstri haline gelerek bugünlere geldi.
BİLGİSAYARIN FONKSİYONLARI
Bir bilgisayar, verileri işler ve çıktı (bilgi) olarak elde etmemizi sağlar. Bilgisayarların temel fonksiyonları şöyle özetlenebilir: girdi, işlem, depolama, çıktı, kontrol vb işlemler.
Girdiler bilgisayara kullanıcı tarafından girilen verilerdir. Bilgisayarlar klavye, fare, tarayıcı gibi birimlerden alınan girişleri kabul ederler. İşlemci (processor) tarafından işlenen bu veriler daha sonra ekran, yazıcı gibi çıktı aygıtlarıyla kullanıcıya iletilir.
Bir bilgisayarın temel fonksiyonlarını yerine getirmede kullanılan temel birimlerine bir bakalım:
Ana işlem birimi:
(CPU) Bu birimde bütün işlemler denetlenir. Aritmetik işlemler, bellek
yönetimi bu birim tarafından yerine getirilir. Mikro işlemci diye de anılır.
Komutları işler, hesaplamaları yapar, bilgisayarın içindeki bilgi akışını
kontrol eder ve yönetir.Mikro işlemcilerin her yeni kuşağı bir öncekinden
çok daha güçlüdür. 286, 386 ve 486 kuşakları artık demodedir. Günümüzde
pentium ve
daha üst işlemciler geçerlidir.
Aritmetik/Mantık birimi: Toplama, çıkarma gibi aritmetik işlemler ve mantık işlemlerinin yapılmasını sağlar.
Ana Bellek(RAM): Verilerin, komutların ve ara sonuçların saklandığı alan.
Ana bellek veya rastgele erişimli bellek (Random
Access Memory-RAM), bir giriş cihazından veya
bir ikincil depolama cihazından okunan veri ve programların, çalıştırılan
programlardan elde edilen sonuçların ve bir ikincil depolama cihazına veya
bir çıkış cihazına gönderilmeye hazır olan çıktıların tutulduğu yerdir.
Buradaki “rastgele erişim” ifadesi bilgisayarın
bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan gidip bilgileri
okuyabileceği veya yazabileceği anlamında kullanılmaktadır. Ana bellekte
veriler geçici olarak tutulur; başka bir deyişle bilgisayar kapatıldığında
bu veriler silinir. Çok kullanıcılı sistemlerde bilgisayar bir kullanıcı
için herhangi bir işi yapmayı bitirdiğinde, ana bellekteki aynı kısma diğer
kullanıcılar için işlenmesi gereken veri ve programlar yerleşir. Ana bellek
diğer bilgi saklama araçlarına oranla biraz daha pahalıdır.
Ana belleğin temel görevleri şöyle özetlenebilir.
1.Halihazırda çalışan programların program deyimleri ve bu
programların ihtiyaç duyduğu verileri tutmak.
2.İşletim sistemi yüklendikten sonra ana bellekte sürekli
olarak kalması gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak.
3.Programlar tarafından üretilen sonuçları tutmak.
4.Sabit disklere veya harici bir cihaza gönderilmeye hazır
olan çıkış bilgilerini tutmak.
Bellekte yerleşik olan veri ve programlara ihtiyaç halinde tekrar
ulaşabilmek için ana bellekteki her bölgenin bir adresi vardır.
Ana belleğin büyüklüğü; aynı anda çalışabilecek program sayısını ve programların çalışma hızını etkiler.
Ön Bellek (Cache Memory):Ana bellek ile merkezi işlem birimi
arasında görev yapan ve ana bellekten çok daha hızlı olan bir bellektir. Bu
bellek birimi; işlem esnasında çok sık kullanılan bilgisayar talimatları ve
geçici olarak tutulan bilgiler için bir “yaz-boz tahtası” olarak kullanılır.
CPU ’nun ana bellekten veri alırken harcadığı
zamanı azaltır; bu da bilgisayarı hızlandırır. CPU, ana bellekten veri
alması gerektiğinde, bu verinin dahili ön bellekte olup olmadığına bakar.
Dahili ön bellek, CPU’nun en son işlediği verilerin bir kopyasını saklar.
Aranan veri dahili ön bellekte bulunamazsa harici ön belleğe bakılır.
Harici ön bellekte de bulunamayan veriler ana bellekten alınır. Bu, ön
belleğe göre daha yavaş bir süreçtir.
Kontrol birimi: Diğer bileşenleri uyumlu hale getirir.
BİOS (Basic İnput Output System)
: BİOS yongası (entegresi), bilgisayarın açılışı sırasında
parçaları kontrol eden ve onları çalışmaya hazır duruma getiren bir program
içerir. ROM (Read Only
Memory) türündeki bellek üzerinde kaydedilmiş bir
programdır. Bu tür bellekteki bilgiler bilgisayarı kapattığınızda silinmez.
Not:BIOS bugün üretilen anakartların çoğunda,
Flash ROM üzerine kayıtlıdır. Bu türdeki belleğin
içeriği bilgisayarı kapadığınızda silinmez ama gerektiğinde özel bir program
çalıştırılarak değiştirilebilir.Böylelikle BİOS un içerdiği hatalar
giderilebilir.BIOS’ un ilk görevi, bilgisayarın açılışı
sırasında bellek gibi çeşitli parçaları kontrol ederek,bir problem varsa
kullanıcıyı uyarmaktır.Bilgisayarın açılışı sırasında özel bir tuşa
(genellikle DEL tuşu) basarsanız, karşınıza BIOS setup
ekranı gelir. Bu ekranda gerekiyorsa, sabit disk sürücülerinin tipi gibi çeşitli
bilgileri ve ayarları değiştirebilirsiniz.
Giriş/Çıkış birimi: Veri girişini ve işlenen bilgilerin kullanıcıya gösterilmesini sağlayan işlemleri yönetir.
ASCII KOD
Bilgisayar içinde karakterleri bir bayt olarak temsil etmek için standart olarak kullanılan sisteme ASCII (American Standard Code for Information Interchange) kodlama sistemi denir. Böylece Örneğin F karakterini temsil etmek için 11010100 gibi bir baytı ya da sekiz biti kullanmak standart hale gelmiştir. Asci Kodlari için Tıkla
BİLGİSAYAR KAPASİTE BİRİMLERİ:
Bilgisayarda bilgiyi ( datayı) temsil eden 2 kavram vardır.
BIT: O Ve 1’lerden oluşan bilgidir. En küçük kapasite birimidir.
BYTE: 8 Adet bit’ in yan yana gelmesinden oluşan bilgi birimidir. 1 byte ile 28 bit’ lik yani 256 karakter ifade edilir. Grafik, karakter gibi bilgileri üzerinde toplar.
KILOBYTE: 1024 byte’ ten oluşur.= 210 bit
MEGABYTE: 1024 byte’ ten oluşur. = 220 bit
GIGABYTE: 1024 Mbyte’ ten oluşur.= 230 bit
TERABYTE: 1024 Gbyte’ ten oluşur. = 2 40 bit
HARDWARE (DONANIM) : Bilgisayarın bünyesinde bulunan her türlü mekanik ve elektronik cihazları (donanım) oluşturur .
Donanım
bilgisayarı oluşturan her türlü fiziksel parçaya verilen
verilen addır. Donanım bir merkezi işlem biriminden (Central
Processing Unit-CPU) ve
bu birime bağlı çevre birimlerinden oluşur. Çevre birimleri de ayrıca giriş
birimleri (input devices)
ve çıkış birimleri (output
devices) olmak üzere iki kısma ayrılır.
Bilgisayarın içindeki temel elemanıdır. Mikro işlemci
diye de anılır. Komutları işler, hesaplamaları yapar, bilgisayarın içindeki
bilgi akışını kontrol eder ve yönetir.
Mikro işlemcilerin her yeni kuşağı bir öncekinden çok
daha güçlüdür. 286, 386 ve 486 kuşakları artık demodedir. Günümüzde
pentium ve daha üst işlemciler geçerlidir.
Mikro işlemciler; İntel ,
IBM, AMD ve Cyrix gibi firmalar tarafından üretilir.
İntel’in mikro işlemcileri yaygın olarak kullanılır.
Ana bellek veya
rastgele erişimli bellek (Random Access
Memory-RAM), bir giriş cihazından veya bir ikincil
depolama cihazından okunan veri ve programların, çalıştırılan programlardan elde
edilen sonuçların ve bir ikincil depolama cihazına veya bir çıkış cihazına
gönderilmeye hazır olan çıktıların tutulduğu yerdir. Buradaki “rastgele
erişim” ifadesi bilgisayarın bellek içerisindeki herhangi bir adrese doğrudan
gidip bilgileri okuyabileceği veya yazabileceği anlamında kullanılmaktadır. Ana
bellekte veriler geçici olarak tutulur; başka bir deyişle bilgisayar
kapatıldığında bu veriler silinir. Çok kullanıcılı sistemlerde bilgisayar bir
kullanıcı için herhangi bir işi yapmayı bitirdiğinde, ana bellekteki aynı kısma
diğer kullanıcılar için işlenmesi gereken veri ve programlar yerleşir. Ana
bellek diğer bilgi saklama araçlarına oranla biraz daha pahalıdır.
Ana belleğin temel görevleri şöyle
özetlenebilir.
1.Halihazırda çalışan programların
program deyimleri ve bu programların ihtiyaç duyduğu verileri tutmak.
2.İşletim sistemi yüklendikten sonra ana
bellekte sürekli olarak kalması gereken işletim sistemi bileşenlerini tutmak.
3.Programlar tarafından üretilen
sonuçları tutmak.
4.Sabit disklere veya harici bir cihaza
gönderilmeye hazır olan çıkış bilgilerini tutmak.
Bellekte yerleşik olan veri ve programlara ihtiyaç
halinde tekrar ulaşabilmek için ana bellekteki her bölgenin bir adresi vardır.
Ana belleğin büyüklüğü; aynı anda çalışabilecek
program sayısını ve programların çalışma hızını etkiler.
Ana bellek ile merkezi işlem birimi
arasında görev yapan ve ana bellekten çok daha hızlı olan bir bellektir. Bu
bellek birimi; işlem esnasında çok sık kullanılan bilgisayar talimatları ve
geçici olarak tutulan bilgiler için bir “yaz-boz tahtası” olarak kullanılır. CPU
’nun ana bellekten veri alırken harcadığı zamanı
azaltır; bu da bilgisayarı hızlandırır. CPU, ana bellekten veri alması
gerektiğinde, bu verinin dahili ön bellekte olup olmadığına bakar. Dahili ön
bellek, CPU’nun en son işlediği verilerin bir kopyasını saklar. Aranan veri
dahili ön bellekte bulunamazsa harici ön belleğe bakılır. Harici ön bellekte de
bulunamayan veriler ana bellekten alınır. Bu, ön belleğe göre daha yavaş bir
süreçtir.
BİOS yongası (entegresi), bilgisayarın
açılışı sırasında parçaları kontrol eden ve onları çalışmaya hazır duruma
getiren bir program içerir. ROM (Read
Only Memory) türündeki
bellek üzerinde kaydedilmiş bir programdır. Bu tür bellekteki bilgiler
bilgisayarı kapattığınızda silinmez.
Not:BIOS bugün
üretilen anakartların çoğunda,
Flash ROM üzerine kayıtlıdır. Bu türdeki belleğin içeriği bilgisayarı
kapadığınızda silinmez ama gerektiğinde özel bir program çalıştırılarak
değiştirilebilir.Böylelikle BİOS un içerdiği hatalar giderilebilir.
BIOS’ un ilk görevi, bilgisayarın açılışı sırasında
bellek gibi çeşitli parçaları kontrol ederek,bir problem varsa kullanıcıyı
uyarmaktır.
Bilgisayarın açılışı sırasında özel bir tuşa
(genellikle DEL tuşu) basarsanız, karşınıza BIOS setup
ekranı gelir. Bu ekranda gerekiyorsa, sabit disk sürücülerinin tipi gibi çeşitli
bilgileri ve ayarları değiştirebilirsiniz.
Veriyolu,
bilgisayarın içindeki değişik birimler arasında bilgileri taşıyan bir sistemdir.
Bir bilgisayarın temel devre kartıdır.
Bilgisayardaki tüm elektriksel bileşenler
anakarta
bağlanmıştır.
Genişletme yuvaları, genişletme
kartları(ses, görüntü-ekran, modem,
network-ağ
kartları)nın
takılabileceği anakart
üzerindeki soketlerdir. Genişletme kartları, bilgisayarınıza yeni yetenekler
kazandırır. Daha güzel grafikler, CD kalitesinde ses, modem ile iletişim,
bilgisayar ağlarına(internet’e)
bağlanmak ... Bunlar, bilgisayarınıza ekleyebileceğiniz özelliklerden sadece
birkaçı. Genişletme yuvalarının tipini, bilgisayarın
veriyolu belirler.
Bilgisayarı oluşturan parçaların içine
takıldığı ve parçaları bir arada tutan metal ve/veya plastik bir kutudur.
Önceleri Desktop ve slim
kasa adı verilen yatık kasalar kullanılırken son yıllarda Mini
Tower diye adlandırılan dik tip kasalar
kullanılmaktadır. Ancak IBM, HP ve Compag gibi
firmalar daha çok desktop tipi kasaları tercih
ediyorlar. Server(sunucu) veya ana bilgisayar olarak kullanılmak üzere
tasarlanan bilgisayarlarda genişleme olanakları fazla olan kasalar
kullanılmaktadır.
Kasanın en önemli bileşeni güç kaynağıdır. Güç
kaynağı, normal şehir cereyanını bilgisayarın kullanabileceği elektrik
enerjisine dönüştürür. Bilgisayar parçalarının fazla ısınmasını engellemek üzere
güç kaynağının içinde bir soğutucu fan bulunur. Genellikle mikroişlemcilerin
üzerinde de ayrıca bir soğutucu fan bulunmaktadır. PC (Personal
Computer) lerde güç
kaynağının kapasitesi ortalama 200-250 watt’tır.
Elektrik cereyanındaki dalgalanmalar ve elektriğin
kesilmesi bilgisayarınıza zarar verebilir. Makinenizi ve bilgilerinizi korumak
için kesintisiz güç kaynağı kullanabilirsiniz.
Kesintisiz Güç Kaynağı, elektrik enerjisindeki dalgalanmalara karşı; çıkışında bilgisayarınıza
sürekli aynı voltajda temiz bir enerji verir ve kesinti durumunda, içindeki
akülerin kapasitesine göre bilgisayarınızı 5 dakika ile birkaç saat arasında
çalıştırır.
Bilgisayar Kasasında, bilgisayarı kolayca açmak ve “reset”
yapmak için tuşlar bulunur
Açma/Kapama (Power On/Off)
tuşu, bilgisayarı açıp kapamayı sağlar.
Reset
tuşu, açma/kapama düğmesine basmadan
bilgisayarı yeni açılmış haline getirir. Özellikle makine komutlarınıza
uymuyorsa veya kilitlendiyse kullanılır.
Sabit disk sürücü ışığı,
bilgisayar sabit diske bir şey yazdığı veya ondan bir bilgi aldığı(okuduğu)
zaman yanar. Bu ışık yanarken bilgisayarı sakın kapamayın ve oynatmayın yoksa
diskteki bilgiler bozulabilir.
Bilgisayar Kasasının arkasındaki
Portlar :
Seri Port,
“Erkek Konnektör” olarak da adlandırılan bu
portlarda 9 veya 25 iğne(pin)
bulunur. Seri portlara fare(mouse),
modem, tarayıcı(scanner) bazen de yazıcı bağlanır.
Bilgisayar her seri portu COM etiketiyle
görür.(COM1, COM2 ...)
Paralel Port,
“dişi konnektör” olarak da bilinen bu
portlarda 25 delik bulunur. Paralel
portlara yazıcı ve teyp birimleri takılır.
Bilgisayar her paralel portu LPT etiketiyle görür.
Monitor(Ekran)
Portu, monitörü
bağlamak içindir.Görüntü kartının üzerinde bulunur
Klavye portu,
klavyeyi ve mouse portu
da fareyi bilgisayara bağlar.
USA (Üniversal Seril Bum) portu,
yeni bir standart olan USA; fareden klavyeye tüm cihazları zincirleme şekilde
birbirine bağlıyor. USA portları ile 127 adede kadar
cihaz bilgisayara kolayca eklenebilir.
Oyun portu,
joystick’leri bilgisayara bağlar. Genellikle ses
kartının üzerinde bulunur.
Yukarıda belirtildiği gibi bilgiler
bilgisayarın belleğinde işlenip değerlendiriliyor. Bilgisayarın kapatılması veya
elektriğin kesilmesi halinde bellekteki bilgiler siliniyordu. Bellekte geçici
olarak saklanan bilgileri kalıcı olarak saklamak için bilgilerin manyetik bir
ortama aktarılması gerekir.
En çok kullanılan manyetik ortamların
başında ise hard disk ve disketler gelmektedir. Disketler bilgisayara takılıp
çıkartılabilirken, hard diskler bilgisayarda sabit olarak kalıyor. Disketlerin
hem kapasiteleri düşük hem de disketten bilgi okuma ve yazma hızı hard disklere
göre son derece düşüktür. Ayrıca hard diskler disketlere göre daha dayanıklı ve
uzun ömürlüdür. Yani hard (sabit) disk sürücü bir bilgisayarın bilgi depolamak
için kullandığı en temel birimdir. Veriler bir dizi dönen diskte manyetik olarak
saklanır(Kaydedilen bilgiler Dosya adını alır).
Bilgisayarınızda birden fazla sabit disk
sürücü bulunabilir veya bir sabit disk iki yada daha fazla bölüme ayrılabilir.
İlk sabit disk, C sürücüsü diye adlandırılır. Daha sonra takılan hard diskler
sırasıyla D,E,F... harflerini alır.
Not: D harfi genellikle CD-ROM sürücüsü için
kullanılır.
Bir sabit diskin saklayabileceği bilgilerin miktarı,
MB(Mega Byte) ve GB(Giga
Byte) ile ölçülür.Günümüzde sabit disklerin
kapasitesi 10-50 GB arasındadır.
Not : 1 GB = 1024 MB olmakla birlikte, bazı sabit
disk üreticileri 1 GB = 1000 MB olarak tanımlamaktadır.
Disket (floppy
disk), verileri manyetik ortamda saklayan taşınabilir bir araçtır. Bir
disketi(ve hard diski) ilk kez kullanmadan önce biçimlendirmek (formatlamak)
gerekir. Formatlama, disketi iz ve sektörlere ayırarak
onu kullanıma hazır duruma getirir.
Disketler, boyutlarına göre ikiye
ayrılmaktadır: 3.5” ve 5.25”. Bugün kullanılan 3.5” disketlerin veri saklama
kapasiteleri için iki yaygın standart kullanılıyor:
1.Çift yoğunluklu (Double
Density-DD) : 720 KB
2.Yüksek yoğunluklu (High
Density-HD) : 1.44 MB
Bilgisayarlarda disket sürücü A (varsa
ikinci sürücü B) diye adlandırılır.
CD-ROM (Compact
Disk - Read Only
Memory) sürücü, kompakt
disklerdeki sayısal bilgileri okuyan araçtır. CD-ROM sürücülerde okuma işlemi
lazer ışını ile yapılır.
CD-RW’larda okuma için
ayrı yazma için ayrı lazer ışını kullanılır.
CD-ROM’lar alüminyumdan üretilmiş, üzerleri şeffaf
polikarbonat maddesiyle kaplanmış ve üzerine
koruyucu bir cila çekilmiş disklerdir.CD’ler diğer kayıt birimlerine göre daha
güvenilirdir. Bir CD’nin bilgi depolama kapasitesi yaklaşık 650-750 MB
arasındadır.
Monitör (veya ekran) bilgisayarın
mikroişlemcisinden gönderilen sinyalleri gözün görebileceği şekilde görüntüye
dönüştüren cihazdır. Yani CPU tarafından işlenilen bilgilerin kullanıcıya
iletildiği ortamdır; bir çıkış birimidir. Monitörlerin en önemli özelliklerinden
birisi ekrandaki görüntülerin netliği veya çözünürlüğüdür.
Çözünürlük (resulation),
yatay ve dikey olarak ekrandaki nokta sayısıyla ölçülür. Çözünürlük yükseldikçe
ekrana daha fazla bilgi sığar, ama ekrandaki görüntüler küçülür.
Multisync monitörler, değişik çözünürlüklerde
çalışabilirler(640x480, 800x600, 1024x768, 1280x1024 gibi). Böylece ekrandaki
görüntüleri amaca göre genişletip daraltabiliriz.
Büyüklük : Monitör
büyüklüğü, ekranın köşegen uzunluğuyla ölçülür. Standart monitörler 14” veya 15”
(inç) büyüklüğündedir. 1024x768’den daha yüksek çözünürlüklerde rahat
çalışabilmek için 17” veya daha büyük bir monitör seçilmelidir.
Nokta aralığı :
Görüntü netliği, ekran yüzeyindeki noktaların arasındaki uzaklığa bağlıdır.
Nokta aralığı ne kadar küçükse görüntü o kadar net olur. Eski monitörlerde bu
0.39 mm iken şimdiki monitörlerde genellikle 0.28 veya daha küçüktür.
Ekran tazeleme :
Ekrandaki görüntü saniyede en az 60 kez tazelenmelidir. Ekran tazeleme frekansı
yükseldikçe daha sabit bir görüntü elde edilir. “Non-interlaced”(titreşimsiz)
denilen monitörler ekranı tek seferde tarayabildiği için gözü daha az yorar.
Monitör ve görüntü kartı, ekranda görüntülerin
sergilenebilmesi için birlikte çalışırlar..
Görüntü kartı, ana karta bağlanan bir genişleme
kartıdır. Bir kablo, görüntü kartı ile monitörü birbirine bağlar.
Monitörde görüntülenebilen renklerin
sayısı görüntü kartındaki bellek miktarıyla sınırlanır. Görüntü kartındaki
bellek yongaları, bilgileri monitöre göndermeden önce geçici olarak saklar. Renk
sayısı, ekrandaki görüntülerin kalitesini doğrudan doğruya etkiler. Daha fazla
renk, gerçeğe daha yakın ve daha iyi görüntü demektir.
Klavye, üzerinde harf, rakam, özel
karakterler ve özel fonksiyon tuşlarının bulunduğu bir bilgisayar giriş
birimidir. Bilgisayar temelde klavye aracılığıyla yönlendirilir ve kumanda
edilir. Klavyenin tuşlarına basıldığında, basılan tuşun kodu bilgisayarın CPU’su
tarafından değerlendirilmek üzere belleğe aktarılır ve yankısı yada neticesi
ekrana gelir.
Klavyeler üzerindeki harf tuşlarının
diziliş şekline göre F veya Q tipi olurlar. Farklı firmaların ürettiği
klavyelerde bazı farklı tuşlar bulunabilir.
Klavyenin üzerinde bulunan bazı tuşlar, ekrana bir
karakterin yazılmasına neden olmazlar. Çünkü bu tuşlar bir görüntüden öte bir
etki oluştururlar. Ancak bu tuşların işlevleri programdan programa değişiklik
gösterebilir. Örneğin bir çok programda F1 tuşuna basıldığı zaman o sırada
çalışan program veya yapılan işleme bağlı olarak ekrana yardımcı bilgi
getirilmektedir.
Enter
tuşu : Bilgisayara bir işi yapmasını söylemek,
bir komutu çalıştırmak için kullanılır. Kelime işlemcilerde ise yeni bir
paragrafa geçmeyi sağlar.
Esc
(Escape) tuşu : O
sırada yapılan işi yarıda kesmek, vazgeçmek veya geriye dönmek amacıyla
kullanılır. Windows uyumlu programlarda Esc tuşu
genellikle iptal düğmesini temsil eder.
Fonksiyon tuşları :
Bu tuşlar belirli bir işlemi çabucak yapmak için kullanılır. Örneğin F1 tuşu
çoğu programda yardım bilgilerini ekrana getirir.
Tab
tuşu : DOS ortamında bu tuşa basıldığı zaman
imleç veya ekleme noktası 5 karakter genişliği kadar sağa gitmektedir. Başka bir
deyişle DOS ortamında 5 kez boşluk tuşuna basmak yerine bir kez
tab tuşuna basmak aynı etkiye sahiptir. Kelime işlem
programlarına paragraf girintisi için, windows’ta
iletişim kutusu pencerelerinde ise düğmeler arası geçişte
kullanılır.
Caps
Lock tuşu : Bu
tuşa bir kez basınca (klavyenin sağ üst köşesinde ilgili ışık yanar ve)
klavyeden hep büyük harf girebilirsiniz. Bir kez daha basarsanız, yine küçük
harf moduna geçilir.
Shift
tuşu : Bu tuşa bir harf tuşu ile birlikte
basıldığında, o harfi büyük yazmakta veya bir rakam tuşu ile birlikte
basıldığında ise o rakam tuşunun üst kısmında belirtilen özel karakteri
yazmaktadır.
Ctrl
ve Alt Tuşları : Başka tuşlarla birlikte aynı
anda bastığınızda, belirli işlemleri yapmaya yarar. Örneğin bazı programlarda
Ctrl+S dosyayı kaydeder, Ctrl+Alt+Del
bilgisayarı resetler.
Alt Gr tuşu : Q
dizilişine sahip klavyelerde Türkçe’ye özgü ç,ş,ü ve ö gibi harflere yer
bulabilmek için bazı tuşlara 3. bir görev verilmektedir. Bu 3. görevi
kullanabilmek Alt Gr tuşu basılı iken söz konusudur.
Windows tuşu : Bu
tuş Windows işletim sistemlerinde “Başlat” menüsünü
açar. Ayrıca başka tuşlarla birlikte kısa yol tuşu olarak kullanılır. Klavyenin
sol alt köşesinde Ctrl ile Alt tuşları arasındadır.
Sağ fare tuşu :
Windows’ta sağ fare tuşu ile aynı görevi görür. Klavyedeki yeri boşluk tuşunun
sağındaki Ctrl tuşunun solundadır. Bu arada
Ctrl, Shift ve
Enter tuşları kullanım kolaylığı düşünülerek klavye
üzerinde ikişer adettir.
Back
Space (Geriye Silme) tuşu : Klavyede rakamların bulunduğu sırada en sağda olan bu
tuş, ışıklı göstergenin(imlecin) solunda bulunan karakteri silmek için
kullanılır. İmlecin solundaki karakter silindiği için sağında bulunan bütün
karakterler bir karakter genişliği kadar sola kayarlar.
Del (Delete) tuşu :
Del tuşu ise imlecin sağındaki karakteri siler.
İns
(İnsert) tuşu :
İnsert tuşu
açık/kapalı mantığıyla çalışır. İnsert açıkken
yazılan karakterler sağdaki karakteri ileri doğru iterek araya yerleşir.
İnsert kapalı iken ise yazdığımız karakterler daha
önceki karakterlerin üstüne yazılır.
Home
tuşu : Bu tuş satırın başına gitmemizi sağlar.
End
tuşu : Bu tuş satırın sonuna gitmemizi sağlar.
Page
Up tuşu : Bu tuş
bir sayfa yukarı çıkmamızı sağlar.
Page
Down tuşu : Bu tuş
bir sayfa (bir ekran görüntüsü kadar) aşağı inmemizi sağlar.
Pause
tuşu : Bu tuş yapılan işlemin bir tuşa basana
kadar durdurulmasını sağlar. Bir tuşa basınca işlem kaldığı yerden devam eder.
Print
Screen tuşu : DOS
ortamında çalışırken bu tuşa basmanız halinde o sırada ekranda ne görülüyorsa
yazıcıya gönderilir. Windows ortamında bu tuşa bastığınızda yine ekranın resmi
çekilir. Ancak ekranın resmi yazıcı yerine, geçici bilgi saklama ortamı olan ve
Pano adı verilen ortama aktarılır. Daha sonra panoda saklanan resmi
Paint gibi bir boyama programına aktarıp istediğiniz
gibi kullanabilirsiniz.
İmleç tuşları : Bu
tuşlarla imleci ekranda istediğiniz yere götürebilirsiniz.
Nümerik klavye :
Num Lock ışığına bağlı
olarak, buradan rakamları girebilir veya imleci kontrol edebilirsiniz.
Num Lock ışığını “Num
Lock” tuşu yakar veya söndürür.
Bunlardan başka yeni tip klavyelerde
Sleep(Stand-by/Bekleme
uyuma modu), Power
(açma-kapama) gibi bazı tuşlar da vardır.
Ekrandaki öğeleri (icon’ları)
seçmenizi ve hareket ettirmenizi, bu icon’ların
temsil ettiği işlemleri (sol tuş ile bir veya iki kez tıklayarak) yaptırmanızı
sağlayan bir giriş aygıtı’dır
Fare, klavyenin yerini almak için geliştirilmiş bir
aygıt değil aksine kullanıcının imleci hareket ettirme kabiliyetini geliştiren
bir aygıttır.İki veya üç tuşlu olabilir.
Farenin çalışması bir topun hareketine dayanır. Fare
düz bir yüzeyde hareket ettirildikçe topun hareketi ekrandaki işaretin
hareketine dönüştürülür.Farenin iyi çalışması için, ara sıra bu topu çıkarıp
temizleyin.
Mouse Pad
(farelik) farenin hareketi için uygun ve iyi bir yüzey sağlar.
Seri fareler COM
portuna, PS/2 tipi fareler fare portuna
bağlanır. Bu iki tip konnektörü birbirine çeviren
dönüştürücüler vardır.
Bilgisayardaki bilgilerin kağıt üzerinde
gösterilmesini sağlayan çıkış birimlerinden en önemlisi yazıcılardır. Yazıcılar
basımda kullandıkları teknolojiye göre üç sınıfa ayrılırlar.
1.Nokta vuruşlu (matris) yazıcılar :
Sayfa üzerine harfleri ve şekilleri minik noktacıklarla oluştururlar. Yazma
kafası, mürekkepli bir şeride vuran küçük iğnelerden (9 veya 24
pin) oluşur. Bu yazıcılar vuruşlu oldukları için
oldukça gürültülüdür.
Nokta vuruşlu yazıcılar, özellikle aynı
anda birden çok kopya alınması gereken durumlarda kullanışlıdır. Genellikle
sürekli form kağıt kullanırlar. Sürekli formun kenarında, yazıcıya takılmasını
sağlayan delikler vardır.
2.Mürekkep püskürtmeli (inkjet)
yazıcılar : Nokta vuruşlu yazıcılardan daha kaliteli baskı yaparlar ve daha
sessiz çalışırlar. Renkli mürekkep püskürtmeliler, normal kağıda baskı
yapabilirler, ama özel kağıt kullanılırsa daha iyi sonuç verirler.
3.Lazer yazıcı : Sayfa görüntüsünü
oluşturmak için lazer ışınlarını kullanan, yüksek hızlı bir yazıcıdır. Lazer
yazıcılar, yüksek kalitede belge üreten bir fotokopi makinesi gibi çalışır.
Çiziciler özellikle grafik çıktıların
alınmasında kullanılan aygıtlardır. Renkli kalemler kullanılmak suretiyle renkli
çıktılar alınabilir. Çiziciler genellikle mimarlık ve mühendislik
uygulamalarında kullanılır.
Tarayıcılar fotoğraf, grafik ve düz
yazıları okuyup bilgisayara aktaran aygıtlardır. Bilgisayara aktarılan resim ve
grafikler üzerinde değişiklik yapılabilmektedir. Düz yazılar ise kelime işlem
programları(OCR optik karakter tanıma programı) ile değiştirilebilmektedir.
Tarayıcıların masa üstü tipi olduğu gibi el ile
tarama yapmayı gerektiren el tipi tarayıcılar da vardır. Tarayıcılar bilgisayara
ya SCSI bir kartla bağlanmakta ya da yazıcının takıldığı paralel çıkışa
bağlanır. Paralel çıkıştan bilgisayara bağlanan tarayıcılar daha ekonomiktir. Bu
tip tarayıcılarda ayrıca yazıcılar için bir çıkış bulunmaktadır.
Bilgisayarınızın telefon hatlarını
kullanarak iletişim kurmasını sağlar. Modem terimi, Modulation-demodulation
kelimelerinin kısaltılması ile oluşturulmuştur. Modem, bilgisayardan aldığı
digital(sayısal) veriyi analog
veriye çevirerek göndermek ve aynı şekilde karşı taraftaki bilgisayardan gelen
analog veriyi tekrar digital
veriye çevirerek bilgisayara iletmektir. Bu digital-analog
çeviri işleminin gerekli olmasının sebebi, bilgisayarları birbirine bağlamak
için kullanılan hatların digital veriyi
taşıyamamalarıdır.
Bir modem kullanarak, internet
ve BBS gibi bilgi ağları ve hizmetlerine erişebilirsiniz. Faks yeteneği de olan
bir fax/modem cihazıyla bilgisayarınızdan faks
çekebilir ve size gelen faksları alabilirsiniz. Ses(voice)
özellikleride olan bir modem telesekreter görevi
görebilir.
Harici tip Modemler bilgisayara seri
port ile bağlanır.
Bilgisayarda Bilginin Birimleri
Bit (binary
digit) : 0
ve 1’lerden oluşmuş, bilgisayarda bir anlamı olan en küçük bilginin adıdır.
Byte
: 8 bitin birleşimiyle oluşmuş 1 karakterlik
bilgidir.
Karakter : Harf,
rakam veya semboller. Her birine 1 karakter denilir.
1 Byte = 1 Karakter = 8
Bit
1024 Byte = 1 Kilo
Byte(KB), 1024 KB = 1 Mega Byte(MB),
1024 MB = 1 Giga Byte(GB)
Bir bilgisayarla yapılan işlemler üç
temel faaliyetten ibarettir: Giriş/çıkış işlemleri, veriler üzerinde yapılan
işlemler ile veri yada bilgilerin saklanması ve nakli işlemleri.
1.Giriş/çıkış işlemleri : Bir bilgisayar
çeşitli giriş ve çıkış cihazları vasıtasıyla toplanan verileri alma ve işlenen
verileri de sunma kabiliyetine sahiptir.
2.Veriler üzerinde işlemler yapılması :
Aşağıdaki işlemler bilgisayar tarafından veriler üzerinde icra edilebilir.
a. Sınıflandırma :
Sınıflandırma genellikle veriler için önceden tespit edilmiş kısaltma veya
kodlar vasıtasıyla yapılır. Kod türleri; nümerik (111,112,113 gibi), alfabetik
(A,B,C gibi), ya da alfanümerik (A1,B1,C1 gibi rakam
ve harflerin karışımı şeklinde) olabilir.
b. Aritmetik ve mantıksal işlemler : Aritmetik işlemler verilerin toplama, çıkarma, çarpma
ve bölme gibi işlemlere tabi tutulmasıdır. Bilgisayar ayrıca mantıksal
karşılaştırmalar yapma kabiliyetine de sahiptir. Örneğin A ve B şeklinde ifade
edilen iki veri birimi karşılaştırıldığında sadece üç muhtemel sonuç söz
konusudur.(1) A, B’den küçüktür (A<B); (2) A,
B’ye eşittir (A=B) (3) A, B’den
büyüktür (A>B). Bu karşılaştırma kabiliyeti bilgisayarın önemli bir özelliğidir.
Çünkü çoğu karmaşık problemler karşılaştırmalar yapmak suretiyle çözülebilir.
c. Sıralama :
Veriler mantıksal bir sıra içerisinde düzenlenmişse bunlarla çalışmak ve analiz
etmek daha kolay olur. Örneğin nümerik veriler küçükten büyüğe veya büyükten
küçüğe, alfabetik veriler ise A’dan
Z’ye veya Z’den
A’ya şeklinde düzenlenebilir. Bilgisayarın mantıksal
karşılaştırmalar yapmak suretiyle gerçekleştirdiği bu düzenlemeye sıralama
denir.
d. Özetleme (grafik) :
Veri yığınlarının daha kısa ve kullanılabilir şekle indirgenmesine özetleme
denir. Bilgisayarın çeşitli grafik programları yardımıyla verilerden pasta veya
sütun grafikler çıkarması özetlemeye bir örnek oluşturur.
3.Saklama ve nakletme işlemleri :
Saklama, veri ve bilgilerin daha sonraki kullanım için bir
harddisk, disket, CD-ROM veya bir manyetik bant gibi bir aygıtta
saklanmasıdır. İstenildiğinde bu veri ve bilgilere çabucak ulaşılabilir ve
kullanılabilir. Ayrıca bilgisayarlar veri ve bilgileri bir yerden başka bir yere
transfer etme kabiliyetine sahiptir. İletişim, herhangi bir elektronik iletişim
aracı ile yapılabilir.
Bir bilgisayar ağı,iki veya daha fazla
bilgisayarın bir iletişim aracı üzerinden(kablolu veya kablosuz), tüm iletişim,
yazılım ve donanım bileşenleri ile birlikte bağlanarak meydana getirilen sistem
olarak tanımlanabilir. Bilgisayar ağı en az bir sunucu bilgisayar (server) ve
bir istemci (client) bilgisayar (terminaller), modem
veya ethernet (network)
kartı, iletişim protokolü ve benzeri iletişim araçlarını bünyesinde bulundurur.
Böyle bir ağa bağlı kullanıcılar bir çok yazılım ve donanımı paylaşabilirler.
Network
sistemleri yakın ve uzak bağlantılar olmak üzere iki ana başlık altında
incelenir.
Yakın mesafelerde olan bilgisayarların
birbirlerine bağlandığı network sistemlerine LAN (Local
Area Network), uzak
mesafelerde olan bilgisayarların birbirlerine bağlandığı
network sistemlerine ise WAN (Wide
Area Network) adı
verilir.
Bilgisayar ağları;bilgisayar kaynakları ve elektronik
nesne paylaşımını amaçlayarak başladı ve bir iletişim, paylaşım, dayanışma ve
ortak çalışma ortamına dönüştü. Bir kullanıcı
masasındaki PC-terminal iş istasyonu ile ağ üzerindeki kaynakları
kullanabilmektedir. Bu ise kullanıcıya bilgisayarından bağımsız bir
arayüz olanağı sağlamaktadır. Diğer bir deyişle;
belirli bir programı veya veri tabanını kullanmak için o programın yüklü olduğu
bilgisayarın başında olmak gerekmiyor, veritabanını kullanıcının kendi
bilgisayarında çalışan bir program kullanabiliyor veya uzaktan kullanım ile
(telnet, remote login)
ilgili bilgisayar da program ve veritabanını kullanabiliyor.
Bilgisayar ağlarının en büyüğü ve bir anlamda toplamı
olan İnternet tüm dünyayı kapsayan, irili
ufaklı her türden milyonlarca bilgisayardan oluşmakta, 200 civarında ülke ile
elektronik posta,100 civarında ülke ile online
elektronik nesne değişimine izin vermektedir.
Yazılım, kullanıcıların bilgisayarda
işlerini yapmalarına imkan veren tüm programlara verilen genel addır. Yazılımlar
:
1.Sistem Yazılımları
2.Uygulama Yazılımları
olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Uygulama
yazılımları; programlama dilleriyle yazılan kullanıcıya yönelik yazılımlardır.
Sistem yazılımları ise uygulama yazılımlarının belli bir donanım grubu üzerinde
pürüzsüz olarak çalışmasını sağlayan zemin programlarını içerir.
Kullanıcıların belli başlı bazı işlemleri
yapmalarına imkan veren yazılımlardır. Uygulama yazılımlarının geliştirilmesi
için programlama dilleri ve diğer bazı uygulama geliştirme araçları kullanılır.
Uygulama yazılımları genellikle belli bir işletim sistemi altında çalıştırılmak
üzere hazırlanır. Örneğin, Macintosh işletim sistemi altında çalıştırılmak üzere
hazırlanan bir kelime işlem programı DOS veya WINDOWS işletim sistemini kullanan
kişisel bilgisayar(PC-Personal
Computer)larda çalışmayacaktır. Bununla
birlikte, çoğu durumlarda ticari uygulamalar; diğer bir çok işletim sistemi
altında da çalışabilecek şekilde hazırlanmaktadır.
Günümüzde bilgisayar sistemleri için
geliştirilmiş çok sayıda genel amaçlı uygulama yazılımı mevcuttur. Bunların
sayısı ve özellikleri her geçen gün hızla artmaktadır. Bu yazılımlardan kişi ve
kurumlarca en yaygın olarak kullanılanları; kelime işlem programları, elektronik
hesap tablosu programları, sunum programları, dosya yönetim ve veri tabanı
yönetim programlarıdır.
Kelime İşlem Programları : Bilgisayarın, çok güçlü özellikleri olan bir daktilo
makinesi gibi kullanılması özelliğini sağlayan programlardır. Hazırlamak
istediğiniz belgede grafik, tablo, resim, dipnot ve belgeyi birden fazla sütun
halinde düzenlemek gibi özellikleri sağlarlar. Bu programlar diğer genel amaçlı
uygulama yazılımlarına oranla çok daha yaygın kullanılmaktadır. Bazı kelime
işlemciler, masa üstü yayıncılık, elektronik takvim, ve elektronik posta gibi
özelliklere sahip olan entegre ofis sistemlerinin temelidir(Word,
WordStar, WordPerfect,
PW-Professional Write gibi).
Hesap Tablosu Programları : Hesap tablosu
programları bilgisayar sistemini son derece özellikli bir elektronik hesap
makinesine dönüştüren programlardır. En basit özelliği verileri oldukları gibi
tablo şeklinde listelemek olduğu gibi, verileri alıp çeşitli türlerde grafiklere
dönüştürme özelliğine de sahiptirler(Excel, Lotus 123,
Quattro Pro gibi).
Sunum Programları : Belli bir konuda
yapılan araştırmanın ve/veya hazırlanan raporların sonuçlarını bilgisayar
yardımıyla diğer kişilere anlatmak için kullanılır. Sunum genellikle bilgisayara
bağlı bulunan bir projeksiyon/data shov cihazı
yardımıyla yapılır. Bu uygulamalar her türlü grafik, ses ve video görüntülerinin
kullanılmasına imkan verir.
Dosya Yöneticileri ve Veri Tabanı Yönetim
Programları : Büyük miktardaki verileri
depolayıp bu verilere hızlı bir erişim ve bu verilerden raporlar hazırlanmasına
imkan veren programlardır(Access, Database/Dbase,
FoxBase/FoxPro, Oracle,
File Maker gibi).
Bu yazılımlar genellikle üretici firmalar tarafından
birleştirilerek MS-Office, Star Office(Sun), Open
Office(ücretsiz) gibi tek bir ofis paketi halindedirler.
Özel amaçlı uygulama yazılımları belirli
bazı işleri yapabilmek için geliştirilen, dolayısıyla sınırlı amaçları olan
yazılımlardır. Aşağıda bazı özel amaçlı yazılım türleri kısaca belirtilmiştir.
Analiz ve karar verme : Belli işlemleri
yapmaktan çok; problemlerin çözümünde yöneticilere yardımcı olmak amacıyla
geliştirilmiştir. Matematiksel modellerden faydalanmak üzere istatistik ve
yönetim bilimi yazılımlarını birleştirir.
Planlama, programlama, koordinasyon ve
organizasyon: Finansal planlama, bütçe, masraf ve
satış raporları hazırlama, toplantı gündemlerinin hazırlanması ve randevuların
ayarlanması gibi işler “masa üstü düzenleyici”de
denilen özel uygulama yazılımları ile yapılır.
Ayrıca “akıllı binalar”, “Hastane Otomasyon
Sistemleri” ve proje yönetimi yazılımları da vardır.
İletişim :
İletişim programları, bilgisayar ağları arasında iletişim kurulmasına imkan
veren yazılımlardır. Günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan
İnternet hizmetlerinden yararlanmak için
geliştirilmiş olan her türlü program iletişim programları içerisinde
düşünülebilir.
Eğitim :
Bilgisayarlar eğitimde her geçen gün gittikçe artan bir oranda kullanılmaktadır.
Bugün piyasada olan programların çoğu öğreticileriyle birliktedir, yani program
içindeki yardım menüsünde programın kullanım
bilgileri bulunmaktadır. Ansiklopedik bilgiler içeren, belli bir yer veya konuda
hazırlanmış olan tanıtıcı programlar, yabancı dil veya herhangi bir dersle
ilgili olarak yardımcı olmak üzere hazırlanmış, internette
online veya asenkron
eğitim için hazırlanmış programlar eğitim amaçlı programlardır.
Uygulama yazılımları ile bilgisayar
donanımı arasında aracılık eden yani bilgisayar sisteminin pürüzsüz bir şekilde
çalışmasını sağlayan yazılımlardır. Bu kısımda İşletim Sistemi (Operating
System) ve Hizmet (Utility)
yazılımları kısaca incelenecektir.
Bir işletim sistemi, bilgisayar
kaynaklarının yönetimi ve kontrolünü sağlayan yani bilgisayar sisteminin
yapacağı işleri yöneten programlar bütünüdür. Kullanıcıya bilgisayarın
kaynaklarını mantıksal bir ortamda yönetme ve yönlendirme imkanı verir, pek çok
fonksiyonu ise kullanıcının haberi bile olmadan kendisi üstlenir. Diyelim, bir
yazı yazdınız ve diske kaydediyorsunuz. Kelime işlemci(yazıyı yazdığınız
program), doğrudan diskle ilgili bir iş yapmaz, sadece işletim sisteminin diskle
ilgili fonksiyonlarını kullanır.
Bir işletim sisteminin gerçekleştireceği
temel işlemler;
1.Merkezi
İşlem Birimini farklı işlere yönlendirmek, yönetmek,
2.Ana belleği yönetmek,
3.Harici kayıt cihazlarını yönetmek,
4.Giriş/çıkışları kontrol etmek,
5.Bilgisayar sisteminin güvenliği ve
kontrolünü sağlamaktır.
Bugün kişisel bilgisayar dünyasında
değişik işletim sistemleri kullanılıyor. Microsoft’un IBM uyumlu PC’ler için
ürettiği MS-DOS, Windows, Windows NT, Windows2000 işletim sistemleri ayrı,
Apple Macintosh’un
işletim sistemleri ayrı, yine IBM uyumlu PC’lerde kullanılan IBM OS/2
Warp, Linux ve Unix işletim sistemleri ayrı. Üstelik
her birinin farklı sürümleri var. Bunlardan günümüzde IBM uyumlu PC’lerde en
yaygın kullanılanı Microsoft Windows olmakla birlikte son yıllarda Linux
kullanımı da artmıştır. Önceleri çeşitli sürümleri ile DOS (Disk
Operating System)
işletim sistemi üzerine yüklenen bir Grafik Kullanıcı Arabirimi (GUI-Graphical
User Interface) olan,
yani PC’mizi DOS üzerinde daha rahat kullanabilmemiz için grafiksel öğeler
getiren Windows, uzun bir süre sonra Windows 95 sürümü adıyla işletim sistemi
unvanını edindi(aslında Windows NT, gerçek anlamda ilk Windows işletim
sistemidir). PC’lerin ağ ortamında kullanımı içinse Novell
Netware gibi işletim sistemleri geliştirildi. Ancak
daha sonra Windows NT ve Windows 95’e gelişmiş ağ özellikleri eklendi.
Genelde bir işletim sisteminde
kullandığımız uygulama diğerinde çalışmaz(farklı sürümlerini kullanmak
gerekebilir). Ayrıca bir işletim sistemini kullanma alışkanlıkları diğer işletim
sistemi ile uyuşmayabilir(fare kullanımı, menüler,
arabirim, alıştığımız klavye kestirmeleri, komutlar vs.).
Hizmet (Utility)
yazılımları, genel sistem destek işlemlerini yapmak için kullanılan
programlardır. Diskleri biçimlendirmek, dosyaları kopyalamak,
disklerdeki programları yedeklemek, dosya sıkıştırma, dosya transfer(ftp),
klavye düzenleme, disk yüzeyini düzenleme(fdisk,
partition magic), virüs
temizleme gibi işlemleri yaparlar. Çoğu işletim sistemi hizmet yazılımlarının
yaptığı işlerin çoğunu yapmaktadır. Fakat bazı durumlarda hizmet yazılımları
ayrı bir paket olarak daha güçlü özelliklerle üretilmektedir.
Buraya kadar anlattığımız faydalı
yazılımların yanı sıra, faydalı yazılımlara zarar veren yada kullanıcı dosyaları
üzerinde tahribat yapan zararlı yazılımlar da vardır. Bu yazılımlara genel bir
ifadeyle zararlı yazılımlar yada “bilgisayar virüsleri” denir. Bilgisayar
virüsleri kendi kendilerini çoğaltabilen, bir bilgisayardan diğerine yayılabilen
ve çoğu kez bilgisayar sistemlerine kasten zarar vermek için yazılmış
programlardır.
Bir bilgisayar virüsünün üç temel karakteristiği
vardır:
1.Kendi kendini çoğaltma mekanizması,
aşağıdaki fonksiyonları yapar;
· Enfekte etmek
için diğer programları arar,
· Bir program bulduğu zaman, daha önce
enfekte edilip edilmediğini tespit eder,
· Gizli talimatları program içerisinde bir
yere ekler,
· Programın veya dosyanın
enfekte edildiğini gösteren bir işaret ekler. İşaret (flag)
gerekli olabilir. Aksi takdirde işaret olmadan programlar tekrar
tekrar enfekte edilir
veya çok anormal şekilde büyüyebilir.
Kendi kendini çoğaltma mekanizması dosyaların
enfekte edildiğinin gizlenmesine yardım edecek olan
diğer bazı fonksiyonları da icra eder. Mesela dosyaların üzerinde değişiklik
yapıldığı son tarihi tekrar eski değerine ayarlayabilir.
2.Aktivasyon
mekanizması, bazı olayların ortaya çıkmasını kontrol eden bir mekanizmadır. Olay
vuku bulduğu zaman virüs amacını yerine getirir. Eğer aktivasyon mekanizması
amacını icra etmeden önce belli bir tarihin veya zamanın gelmesini kontrol
ediyorsa, ona zaman bombası (time bomb) denir. Bir
programın önceden tespit edilmiş bir sayıda icra edilmesi gibi belli bir
faaliyeti beklerse, buna da mantık bombası (logic
bomb) denir. Bunun birçok varyasyonu olabileceği
gibi, herhangi bir programın ilk defa icra edilmesiyle de aktivasyon
mekanizmasının devreye girmesi söz konusu olabilir.
3.Amaç, genellikle
istenmeyen ve tahrip edici bazı olayların meydana getirilmesidir. Bugüne kadar
yaşanan olaylarda virüsler taşıdıkları amaçlarda farklılıklar göstermişlerdir.
Bazen ekranda ortaya çıkan sinir bozucu fakat zararsız mesajlar, bazen
dosyaların ve programların silinmesi veya değiştirilmesi ve bazen de sistem
donanımının farklı bir şekilde davranmasına sebep olunması şeklinde ortaya
çıkmışlardır. Bazen virüsün sebep olduğu zarar tüm sistem yazılımlarının ve
verilerin yeniden yüklenmesini gerektirir.
Bir truva atı
virüs programı gerçekte bilgisayara veya sisteme zarar vermek amacında olmasına
rağmen faydalı bir fonksiyon icra ediyormuş gibi görünen bir programdır. Bir
truva atının yazarı ya faydalı gibi görünen bir
program yazar yada diğer kullanıcılara cazip görünen faydalı bir programın
kaynak koduna erişim kazanıp faydalı fonksiyonun yanı sıra zararlı bazı
fonksiyonlar da yerine getiren bir kod ekleyerek amacına ulaşır.
Ağ solucanı denilen virüs programları ise sistemden
sisteme yayılmak için ağ bağlantılarını kullanırlar.
Virüslere karşı aşı tabiriyle kastedilen,
anti-virüs yazılımlarıdır. Anti-virüs yazılımları bir bilgisayardaki davetsiz
misafirleri “yakala ve yok et” misyonuna göre çalışan programlardır. Görünüşte
anti-virüs programı, bir elektronik koruyucu ilaç gibi anlaşılabilir; gerçekte
ise bir virüse karşı en iyi savunma onu sisteme bulaştırmamaktır. İkinci olarak
da aktif hale gelip yayılmadan ve tahribatını yapmadan ilk adımda onu yok
etmektir. Virüs faaliyetlerini tespit etmek amacıyla sistemi izleyen programlar
kullanılmalıdır. Kusurlu anti-virüs yazılımlarının virüsleri yok edeceği yerde,
bilgisayardaki verileri tahrip edip bilgisayarları çalışamaz duruma getirdiği
çok görülmüştür. Daha olgun bir hale gelen anti-virüs programları bu tehlikeleri
minimize etmiştir.
Anti-virüs yazılımlarının kullanılması
düşünüldüğünde aşağıdaki faktörler göz önünde bulundurulmalıdır.
1. Anti-virüs
yazılımları ne kadar itibarlı ve güvenilir kaynaklardan alınırsa o kadar etkin
ve emniyetli sonuçlar alınır. Büyük üniversitelerde özenli ilmi değerlendirmeler
den geçen programların satın alınmasında fayda vardır.
2. Bu yazılımların
bütün meseleyi halledeceği düşünülmemelidir. Bir virüs insanlar tarafından
yazılıp insan hatası veya ihmal nedeniyle sisteme girmesine imkan verilmiş olan
bir üründür. İnsan faktörünün ihmal edilmesini gerektirecek kadar güçlü ve
emniyetli anti-virüs yazılımı yoktur. Yani bunlar felakete karşı mutlak bir
sigorta değil sadece bir ihtiyat tedbiridir.
Netice olarak koruma, tedaviden daha iyi bir
seçenektir.
Genel amaçlı olsun özel amaçlı olsun tüm
uygulama ve sistem yazılımları programlama dilleriyle yazılır. Bir
programlama dili, insanların bilgisayara çeşitli işlemler yaptırmasına imkan
veren her türlü sembol, karakter ve kurallar grubudur. Programlama dilleri
insanlarla bilgisayarlar arasında tercümanlık görevi yapar. Programlama dilleri,
bilgisayara neyi, ne zaman, nasıl yapacağını belirten deyim ve komutlar içerir.
Programlama dilleri zaman içerisinde gelişerek günümüzde çok kabiliyetli bir
duruma gelmiştir. Burada programlama dillerinin gelişme süreci kısaca
incelenecektir. Programlama dillerinin tarihi gelişimi Tablo 1.1.de verilmiştir.
Kuşak |
Programlama Dili |
Periyod |
1 |
Makine dili |
1940 – 1950 arası |
2 |
Assembly
dili |
1950’li yıllardan itibaren |
3 |
Yüksek seviyeli diller |
1960’lı yıllardan itibaren |
4 |
Çok yüksek seviyeli diller |
1970’li yıllardan itibaren |
5 |
Yapay zekaya yönelik diller |
1980’li yıllardan itibaren |
Tablo 1.1.Programlama Dillerinin Tarihi Gelişimi
Düşük seviyeli diller :
Bilgisayarların ilk dönemlerindeki programlama dilleri, kullanımı çok zor olan
makine dili ve assembly dilleriydi. Makine dili,
geliştirilen ilk programlama dilidir ve ilk kuşağı temsil eder. Makine
dilinde yazılan tüm komutlar 0 ve 1 lerden oluşur.
Bütün talimatlar en detaylı bir şekilde tanımlanır ve iki tabanlı sayı sistemi
kullanılarak kodlama yapılır.
Assembly
dilleri : İkinci kuşak dilerdir ve geliştirilmesine 1950’li yılların başlarında
Grace Hopper tarafından
öncülük edilmiştir. Bu dillerde makine dili talimatları daha kolay bir
şekilde anlaşılabilecek ve hatırlanabilecek olan sembollerle ifade edilir.
Düşük seviyeli diller grubundan sayılmasına rağmen, makine diline göre bir adım
daha ileride olan assembly dilleri günümüzde bile
programcılar tarafından kullanılmaktadır. Çünkü bu dillerle yazılan
programlar genellikle çok hızlı çalışır ve daha az depolama yüzeyi
gerektirirler. Bununla birlikte bu dillerle programlama yapmak çok yorucu,
sıkıcı ve zaman alıcı olduğundan cazibesini kaybetmektedir.
Yüksek seviyeli diller : Üçüncü kuşak da
denilen yüksek seviyeli programlama dilleri öğrenilmesi daha kolay, program
yazılması daha az zaman alan, daha iyi sonuçlar sağlayan programlama dilleridir.
Yüksek seviyeli dillerden birinde yazılan bir kaynak program makine diline
çevrilmek zorundadır. Dönüştürme işini gerçekleştiren programa derleyici
(compiler) denir. Basic,
Cobol, Fortran ve
Pascal dilleri bu kategorideki programlama dillerine
birkaç örnek oluşturur.
Çok yüksek seviyeli diller : Bu diller
programlama işini çok daha kolaylaştırmıştır. Bu dillerdeki temel özellik
kullanıcıların bilgisayara bir şeyin nasıl yapılacağını değil, ne yapılacağını
ifade edebilmelerine imkan vermesidir. Örneğin; sayıların sıraya
dizdirilmesi işlemini yapabilmek için bir yüksek seviyeli dil ile karmaşık bir
mantık kullanarak 15-20 satırlık bir program yazmak gerekir. Bunun aksine bir
çok yüksek seviyeli(dördüncü kuşak) dil ile bir kullanıcının yapacağı iş; sıraya
dizilecek alanı, sıralama işleminin küçükten büyüğe mi yoksa büyükten küçüğe mi
yapılacağını belirlemek ve ekrandaki bir ikona tıklayarak yada bir mönüden
“sırala” komutunu seçerek sıralama işlemini gerçekleştirmektir.
İlk geliştirilen dördüncü kuşak diller
ile daha sonraları geliştirilen diller arasında bile takip edilen prosedürler ve
kullanılan metotlar bakımından büyük farklılıklar vardır. Yeni geliştirilen
diller çok daha karmaşık işleri daha kolay bir şekilde yapmaya imkan
vermektedir.
Hangi PC’yi açarsanız açın, siyah ekran
üzerinde bir takım yazıların kayıp gittiğini görürsünüz. İşletim sisteminiz DOS,
Windows 3.x, Windows 9x, NT, Windows 2000, Unix veya Linux olabilir. Tümünde de
bu yazıları görürsünüz. İşletim sistemi daha sonra otomatik olarak veya siyah
ekranda yazdığınız bir komutla devreye girer.
Peki nedir işletim sisteminden önce
devreye giren bu satırlar?
Daha önce BIOS’tan
bahsetmiştik. Temel Giriş Çıkış Sistemi (Basic
İnput/Output
System) anlamındaki BİOS,
anakart üzerindeki bir yongada yüklü, küçük bir yazılımdır aslında. Bu
yazılım donanımların diğer bileşenler ve işletim sistemi tarafından tanınması
için ilk adımları atar, sistem açıldığında bazı donanımların düzgün çalışıp
çalışmadığını test eder, donanımların belirli özelliklerinin ayarlanmasını
sağlar. İşte BIOS’un sisteminizi açmak için
gerçekleştirdiği bu ilk işlemlerin gerçekleştirildiğini, PC’nizi açtığınızda
siyah ekranda görünen bu yazılardan anlarsınız. Bu yazılar ekrana gelirken
BIOS’unuzun yaptığı bu işlemlere POST –
Power On Self
Testing/Otomatik açılış testleri adı verilir.
Bilgisayarı her açtığınızda,
BIOS’taki POST yordamı (rutini), PC’nizin temel
kaynaklarını kontrol eder: Bellekler çalışıyor mu? Giriş/çıkış birimleri yerinde
duruyor mu? İşletim sistemi olması gereken yerde mi? Çevre birimleriyle ve
iletişim portları ile yeniden ilişki kurulur. Her
şey iyi gidiyorsa, bir mesele yok. Ama herhangi bir birimde sorun varsa, test
işlemi durdurulur, bize acı haber ekrandan bildirilir...
PC’nin ekranında izlenilebilen bu test
işlemi, en çok RAM bellek üzerinde yoğunlaşır; ne kadar çok ana bellek varsa,
POST o kadar uzun sürecektir. Temel giriş/çıkış programlarının başlangıç
adresleri de RAM’a aktarılır, böylelikle kullanacağımız uygulama yazılımlarının,
giriş/çıkış birimlerini standart olmayan yollardan kullanmalarına da izin
verilmiş olur.(Bazı PC’lerde açılış sırasında temel giriş/çıkış programları,
olduğu gibi ROM dan RAM’a aktarılır.)
Görüldüğü gibi sistem açılışında pek çok
işlem yapılmaktadır ve sisteminize bağlı donanımlar, yüklü yazılımlar
değiştikçe, anakartın özelliğine ve BIOS
ayarlarınıza da bağlı olarak, açılış süresi değişebilir. Çoğu kullanıcı sistem
performanslarını bu açılış süresi ile değerlendirmeye eğilimlidir. Ancak
görüldüğü gibi açılışta tanınan donanımlar ve yüklenen yazılımlar nedeniyle bu
süre çok değişken olabilir, dolayısı ile PC’nin performansı açılış süresi ile
ölçülmez.
Not : 1.
Sisteminizi ilk açtığınızda yazılar ekranda hızla kayıyorsa ve aradığınız bir
bilgiyi okumakta güçlük çekiyorsanız klavyenizde
Pause tuşuna basarak kayan yazıları durdurabilirsiniz.
Enter
tuşuna bastığınızda işlemler devam edecektir.
2. Sisteminizdeki
donanımların doğru çalıştığından eminseniz, BIOS Setup’dan
bazı POST işlemlerini iptal ederek sisteminizin açılışını hızlandırabilirsiniz.
BIOS Features
Setup bölümünde “Quik
Power On Self Test”
seçeneğini “Enabled”
konumuna getirdiğinizde özellikle açılıştaki bellek sayma işlemi iptal olacak ve
sisteminiz daha hızlı açılacaktır.
BIOS tam anlamı ile bir işletim sistemi
sayılmaz; donanım ile işletim sistemi arasındaki köprü görevi yapar. Elektronik
devreler, CD sürücüler, işlemci, grafik kartı... onca para ödediğimiz donanım
bilgisayarın yarısıdır! Giriş bölümünde, öbür yarının yazılım olarak
adlandırıldığını belirtmiştik. Bilgisayar genel amaçlı bir aygıttır, o kadar
genel amaçlıdır ki, sorduğunuzda tanımlanmış bir işlevi ve görevi yoktur: “Ne iş
olsa yapar”. İşte yazılımların görevi masanızın (ya da dizinizin) üzerinde
öylece duran gövdeyi harekete geçirmek ve bu genel amaçlı aygıta tanımlanmış
fonksiyonlar kazandırmaktır. Yazılımın bir işlevi daha vardır Son derece
karmaşık bir aygıtı kolayca kullanmanızı sağlamak, elektronik devrelerle
aranızda bir köprü oluşturmak... Kabaca, bu işlevlerden ilkini destek ve
uygulama yazılımlarının, ikincisini ise “sistem yazılımlarının” üstlendiğini
söyleyebiliriz. Kullanıcı bilgisayarın iç işleyişine karışmaz, ancak bu işleyişi
yönlendirebilir. Bu yönlendirme, piramidin tepesinden tabanına doğru inersek,
uygulama yazılımları ve onların çalışmasını sağlayan sistem yazılımları ile
mümkün olabiliyor. “Sistem yazılımı” başlığı altında toplanan yazılımlardan en
önemlisi işletim sistemidir. İşletim sistemi buraya kadar anlattığımız bütün o
karmaşık donanım birimlerinin çalışmasını birtakım komutlarla veya resim ve
ikonlarla temsil eder. İşlemci, BIOS veya belleğin
temel çalışma ilkelerini bilmeden de PC’nizi kullanabilirsiniz, ama işletim
sistemini bilmeden bilgisayarınıza hakim olamazsınız. DOS kullanacaksanız DOS’u,
Windows’unuz varsa Windows’u, Unix veya Linux’unuz varsa onları veya Mac’iniz
varsa MacOS’u bilmemek olmaz!
Zaten bu nedenledir ki, yazılımcılar
giderek daha kolay kullanılan işletim sistemleri ve grafik kullanıcı
arabirimleri geliştirmeye çalışıyorlar... DOS, Windows, OS/2, Linux gibi sistem
yazılımları sayesinde sabit diskinizde neler döndüğünü, CD-ROM’un nasıl
çalıştığını ve işlemcinin nasıl işlem yaptığını bilmek zorunda kalmıyorsunuz.
Sizden sadece birkaç komutu bilmeniz ya da ekranınızdaki simgelere fare ile
tıklamanız bekleniyor...
Bir işletim sistemi, bilgisayarın
temel işlevlerini (verileri dış ortamdan almak, işlemek, ekranda göstermek,
yazmak ya da telefon hattı aracılığı ile göndermek vb.) nasıl ele alacağını
belirleyen geniş kapsamlı bir programdır. Bilgisayarın kaynaklarının etkin
bir şekilde kullanımı için, kaynak yönetimi ve koordinasyonunu işletim sistemi
üstlenir. Hangi ortamda nasıl saklanırsa saklansın, nasıl yüklenirse yüklensin,
bütün işletim sistemleri bu görevi yerine getirir.
PC (Personal
Computer-Kişisel Bilgisayar)’lerde
kullanıla gelen işletim sistemini eski işletim sistemlerinden, artık çoğu
kullanıcı doğrudan kullanmasa da Windows PC’lerimizin hala bir kenarında öyle
veya böyle duran MS-DOS’tan başlayacağız. Kimi işletim sistemi kavramlarını da
DOS’u anlatırken ele alacağız. Onun için, DOS kullanmasanız bile DOS sayfalarına
bir göz atmanız iyi olur.
DOS’un, kullanıcıya sistemi değişik
şekillerde kontrol etme olanağı veren kesimi, “User
Command Processor”
(Kullanıcı Komut İşlemcisi) olarak adlandırılır. DOS, makinenin değişik
bileşenlerine ve giriş/çıkış birimlerine yönelik bir dizi fonksiyon ve özel
komut da içerir. Bu komut ve fonksiyonların bir kısmını kullanıcılar doğrudan
kullanabilir, bir kısmı ise uygulama yazılımları tarafından kullanılırlar.
Bazıları da herkes tarafından.
Diyelim, bir yazı yazdınız ve diske
kaydediyorsunuz. Kelime işlemci (yazıyı yazdığınız program), doğrudan diskle
ilgili bir iş yapmaz, sadece işletim sisteminin diskle ilgili fonksiyonlarını
kullanır. Dolayısıyla bu fonksiyonun DOS’ta herhangi bir şekilde değiştirilmesi,
bütün yazılımları doğrudan etkiler. Bazı yazılımlar, işletim sistemini atlayıp,
doğrudan donanım bileşenlerine erişerek işlem yaparlar.
PC’nizde kurulu olan DOS işletim sistemi,
şu modüllerden oluşur:
· ROM-BIOS : ROM’da (salt okunur bellek) saklı
temel giriş-çıkış sistemi.
· AÇILIŞ KAYDI : Diskte bulunan ve
bilgisayarın “bootstrap” işlemini
gerçekleştirebilmesini sağlayan küçük ve basit bir kayıt. Bu kayıt kalıcı
değildir, yani PC’niz çalışırken, RAM’da durmaz.
· IO.SYS ile MSDOS.SYS (ya da IBMBIO.COM ile
IBMDOS.COM) : DOS’un sistem dosyaları. ROM-BIOS’taki
programların ekleri olarak görülebilecek bu dosyalar, çevre birimleriyle ilgili
ek işlemleri yerine getiren programları içerir. Diskinizin ana dizininde bulunan
bu dosyalar gizlidir, yani DIR (listele) komutuyla onları göremezsiniz.
· COMMAND.COM : Bu dosyanın içerdiği sistem
programının temel işlevi, DOS üzerinde çalışırken kullandığımız komutları
yorumlamak ve yerine getirmektir. COMMAND.COM, disk üzerinde bulunur, gizli bir
dosya değildir, yani DIR komutuyla görünür. Ana bellekte, makine çalıştığı
sürece saklanan COMMAND.COM’unuz silinir ya da
bozulursa, PC’niz açılmaz...
Dikkat : Bir
kullanıcı olarak sizin bu sistem dosyalarıyla herhangi bir şey yapmanız söz
konusu değildir. Sadece kavramsal olarak, bu dosyaların ne işe yaradığını
bilmeniz yeter. Her ihtimale karşı, bu sistem dosyalarının bir yedeğini
alırsanız, çok iyi edersiniz...
CONFİG.SYS DOSYASI : Sistemle ilgili
dosyaları ve bilgisayarın kullanabileceği donanım parçalarını tanıtmak için
açılışta yüklenen dosyadır. Herhangi bir kelime işlemci ile dosya çağrılır ve
kullanıcı tarafından gerekli değişiklikler yapılabilir.
AUTOEXEC.BAT DOSYASI : İşletim sistemi
yüklendikten sonra çalıştırılmak istenen programlar ve komutlar bu dosyada
bulunur. Herhangi bir kelime işlemci ile dosya çağrılır ve kullanıcı tarafından
gerekli değişiklikler yapılabilir.
Bilgisayar ilk açılışında ROM bellek test
edilir ve okunur. Daha sonra RAM belek test edilir, sorun çıkarsa ekrana mesaj
verir ve işletime geçmez.
Bellek testinden sonra A disket
sürücüsünü kontrol eder ve takılı disket yok ise C diskinden işletim sisteminin
belleğe yüklenmesi işini yapar ve var olan aygıtlarının tanınmasını sağlayan
IO.SYS ve MSDOS.SYS gizli dosyalarını yükler.
Konfigürasyon dosyası olan CONFIG.SYS
yüklenir. Daha sonra COMMAND.COM dosyasını ve AUTOEXEC.BAT dosyasını yükler.
Bilgisayar açılmış olur ve ekrana C:\> çıkacaktır. Bundan sonra DOS komutlarının
uygulanması yapılabilir.
Şayet A sürücüsünü test ederken disket
takılı ise ve DOS işletim sisteminin dosyaları mevcut ise A sürücüsünden açar ve
ekrana A:\> yazar.
A sürücüsüne takılı diskette DOS işletim
sistemi yüklü değilse ekrana şu mesajı verir.
Non-System
Disk Error
Replace
and press
any key
when ready
Bu mesajdan sonra A sürücüsünde sistem
disketi olmayan disket çıkartılır; ya bir tuşa basılır ve C sürücüsünden
bilgisayarın açılması sağlanır ya da DOS işletim sistemi yüklü olan disket
takılır ve bir tuşa basılarak A sürücüsünden bilgisayarın açılması sağlanır.
Bilgisayarın C sürücüsünden açılmaması :
DOS işletim sistemi yüklenmemiş olabilir. DOS işletim sisteminin dosyaları
bozulmuş olabilir ve yeniden yüklenmesi gerekir veya disk bozulmuş olabilir.
Bilgisayarı açarken C sürücüsünde veya A
sürücüsünde takılı olan diskette AUTOEXEC.BAT dosyası bulunmuyor ise ekrana
tarih ve zaman bilgisi gelir ve ENTER tuşuna basılarak bu satırlar
geçilir ve bilgisayar açılır.
Sürücü Değiştirme
C sürücüsünde iken A sürücüsüne
geçmek için A: yazılır enter
tuşuna basılır.
A sürücüsünde iken A sürücüsüne
geçmek için C: yazılır enter
tuşuna basılır.
Dosyalara İsim Verilmesi
DOS işletim sisteminde dosyalara en az 1
karakter en fazla 8 karakterlik isim ve uzantısı 3 karakter olarak verilir.
Dosyalara uzantı ismi verilmeyebilir ancak bazı durumlar var ki mutlaka uzantı
ismi vermek zorunludur. Dosya ismi ile uzantısı arasına mutlaka nokta (.)
karakteri konulmalıdır. Dosya adı içerisinde ve uzantısında boşluk karakteri
kullanılmaz.
Dosya uzantısı bize o dosya hakkında
bilgi verir. Bazı dosya uzantılarının kısaca anlamı şöyledir:
EXE : Uzantısı bu olan programlar
doğrudan çalışırlar.
COM : Bu programlarda doğrudan
çalışırlar.
BAT : Toplu işlemler için DOS komutlarını
içeren programlardır.
SYS : DOS işletim sisteminde sistem
dosyası.
TXT : Yazı (text)
içeren dosya.
DAT : Veri (data) içeren dosya.
HLP : Konu ile ilgili açıklamalar, yardım
bilgileri içeren dosya.
* ve ?
karakterleri DOS komutlarında, dosya veya uzantı ismi içerisinde yer alırlar.
Joker karakter olarak kullanıldıklarında :
1. * karakteri, dosya isminde 1 ila 8 arası
karakteri; dosya uzantısında kullanılıyor ise 1 ile 3 arası karakteri temsil
eder ve ne olursa olsun anlamını verir.
2. ? karakteri, bulunduğu pozisyondaki bir tek karakteri temsil eder ve ne olursa olsun anlamını verir.
WINDOWS İŞLETİM SİSTEMLERİ
10 Kasım 1983'te Microsoft tarafından tanıtımı yapılan Microsoft Windows, MS-DOS® işletim sisteminin geliştirilmiş bir şekli olarak PC kullanıcıları için grafik görünümlü bir işletim ortamı sunuyordu. Microsoft, Windows 1.0 ürününü, bit eşlem görüntüleri ve işaretleme aygıtı olarak fare kullanan uygulamaları geliştirmek ve çalıştırmak için tasarlanmış yeni bir yazılım ortamı olarak adlandırdı. Windows ile birlikte, Microsoft'ta grafik görünümlü kullanıcı arabirimi (GUI) dönemi başlamıştı.
2001 yılında piyasaya sürülen Windows XP, daha önce ayrı olan iki Windows masaüstü işletim sistemi öğesini bir araya getirerek Windows masaüstü işletim sistemi ailesinde bir kilometre taşı oldu.
Sunucu tarafına baktığımızda ise, Microsoft Windows .NET Server ile, neredeyse on yıl önce 1993'te Microsoft Windows NT® Server ürününün ilk sürümü ile başlattığı sunucu işletim sistemi döneminde büyük bir devri tamamlamış olacak.
Windows Masaüstü İşletim Sistemleri
1985: Windows 1.0
1987: Windows 2.0
1990: Windows 3.0
1993: Windows for Workgroups 3.11
1993: Windows NT 3.1
1993: Windows NT Workstation 3.5
1995: Windows 95
1996: Windows NT Workstation 4.0
1998: Windows 98
1999: Windows 98 Second Edition
2000: Windows Millennium Edition (Windows Me)
2000: Windows 2000 Professional
2001: Windows XP
2006: Windows Wista
2009:Windows7
2012:Windows8
2015:Windows10
V. ERGONOMİ
Ergonomi başlığı altında bilgisayar kullanımını inceleyecek olursak, özellikle yoğun çalışma dönemlerinde dikkat edilmesi gereken bazı hususları şu şekilde sıralayabiliriz:
1.İç (internal)
Komutlar
Bilgisayar açıldığında RAM belleğe
yerleşen komutlardır. Bilgisayar kapatıldığında RAM bellekten silinir.
Bilgisayar tekrar açıldığında RAM belleğe yükler.
2.Dış (external)
Komutlar
Bu komutların çalışabilmesi için
bilgisayarın diski veya disketinde dosyalarının mevcut olması gerekir.
En Çok Kullanılan DOS Komutu : DIR
İlk öğrenilen ve en çok kullanılan komut
olan DIR istenilen sürücüdeki dizin veya altındaki dosyaların listelenmesini
yada dosya aranmasını sağlar.
DIR komutunun kullanım formu ve
parametreleri şöyledir (Bu parametrelere ek olarak
DubleSpace ile
kullanılan parametreler
dee mevcuttur.) :
DIR [sürücü harfi:][\dizin adı][\dosya
adı][/P][/W][/A[[:]atamalar]] [/O[[:]sıralama]] [/S][/B][/L][/C[H]]
· /P Sayfa
sayfa görüntüler.
Ekranda dosya adı, dosya kapasitesi, dosyanın işlem gördüğü tarih ve saat gibi
ilgili ayrıntıları görebiliriz. Listelenecek dosyalar bir ekrana sığmayacak
kadar çoksa ekran dolduğunda; diğer dosyaların listesini görmek için bir tuşa
basarız.
· /W Yalnızca dizin ve dosya adlarını her
satırda 5 isim olacak şekilde listeler.
· /A Dosya atamalarına göre listeler.
Atamalar :
o D Dizinler (directory)
o R Yalnızca okunabilir (read
only) dosyalar
o H Gizli (hidden)
dosyalar
o A Arşivlenmesi gereken dosyalar
· /O Sıralama şekli :
o N Adına göre (alfabetik).
o S Dosya büyüklüğüne göre .
o E Uzantısına (soyadına) göre (alfabetik.
o D Tarih ve saate göre.
o G Dizinler başta
· /S Dosya veya dizin arama, alt dizinlerle
birlikte listeleme.
· /B Üst başlık olmadan yalnızca ad ve
uzantıları listeleme
· /L Küçük harflerle listele.
Sürücü adı ve dizin belirtilmezse geçerli sürücü ve
dizin adı olarak aktif (o an bulunulan) sürücü ve dizin kabul edilir.
Örnekler:
C:\>dir c:\windows\command\*.com
C sürücüsünde
windows dizini
içindeki
command adlı alt
dizindeki ismi ne olursa olsun uzantısı com olan dosyaları bulur ve listeler.
Bulamazsa ekrana File Not Found
(dosya bulunmadı) mesajını verir.
C:\>DIR KEYBTK.COM/S
C sürücüsünde bütün dizinlerde ve alt dizinlerde
bulunan
keybtk.com
dosyasının hangi dizinde olduğunu arar.
C:\>DIR *.EXE/S/P
C sürücüsünde bütün dizinlerde ve alt dizinlerde
bulunan ismi ne olursa olsun uzantısı EXE olan dosyaları arar ve sayfa
sayfa listeler.
C:\>DIR A:
C sürücüsünde iken A sürücüsüne takılı olan
disketteki dosyaları görüntüler. Disket yok ise disketi okuyamadığını belirten
mesajı ekrana yazar:
Not
Ready
Error
Reading
Drive A
Abort,
Retry, Fail
Abort
: Başlangıç harfi
A’yı seçerek
işlemden vazgeçilir ve DOS komut satırına dönülür.
Retry
: Başlangıç harfi R ile cevap verecek olursak disketi takarız. Vermiş olduğumuz
komutun işletilmesini sağlarız.
Fail : F harfi ile cevap verirsek yine DOS komut
satırına geri dönülür.
Format Komutu
Bir disketin yada diskin bilgisayarda
kullanılabilir hale getirilmesi(biçimlendirilmesi)
dir. Kullanılmış
disketler veya diskler tekrar formatlanabilir. Ancak içerisinde mevcut olan
bilgiler silinir. Bilgilerin yanlışlıkla silinmemesi için Format komutunu
kullanırken dikkatli olunmalıdır. Kullanım formu :
Format <sürücü adı:>/q/u/s/f:büyüklük
Q : Hızlı formatlama yapar.
U : Tam bir formatlama yapar ve silinmiş
bilgileri kurtarmak için
unformat
komutunun çalışmasına izin vermez.
S : Disketi “sistem disketi” olarak
formatlar, iki gizli dosya olan IO.SYS, MSDOS.SYS dosyalarını ve COMMAND.COM
dosyasını diskete veya diske kopyalar.
F : Disketin büyüklüğünü belirler.
Geçerli büyüklükler 720 KB, 1.2 MB, 1.44 MB dır.
C:\>FORMAT A:/S
A sürücüsünde bulunan disketi formatlar
ve sistem dosyalarını yükler. Bu disketle bilgisayar açılabilir. Disketi bu
şekilde formatlamaktan dolayı disketin belli bir bölümü kullanılmış olur.
MD (Make
Directory-Dizin
Oluşturma) Komutu
Birbiriyle ilgili dosyaları bir arada
tutmak için dizin oluşturulur. Dizin adı en fazla 8 karakter olmalıdır. MD
komutu yeni bir dizin oluşturmak için kullanılır. Örnekler :
C:\>md
fakulte
C sürücüsünde
fakulte adlı
dizin oluşturulur.
C:\>md
fakulte\bolum
C sürücüsünde
fakulte dizini
içerisinde bolum dizini oluşturur.
C:\>md a:\hesap
A sürücüsünde hesap dizinini oluşturur.
CD (Change
Directory-Dizin
Değiştirme) Komutu
Dizin içerisine girmek yada başka bir
dizine
geçmek için
kullanılır.
CD.. : Bir üst dizine geçer.
CD\ : Ana dizine döner.
Örnekler : C:\>CD FAKULTE
C sürücüsünde bulunan
fakulte adlı
dizinin içerisine girer. DOS komut satırı
C:\FAKULTE> şeklinde olur.
C:\fakulte>cd bolum
Fakulte adlı
dizin içerisindeki bolum adlı dizine geçmiş oluruz. DOS komut satırı
C:\fakulte\bolum> şeklinde olur.
C:\FAKULTE\BOLUM>CD..
CD..komutu ile bir üst dizine döner ve
DOS komut satırı c:\fakulte> şeklinde olur.
C:\FAKULTE>CD..
cd.. komutu ile
ana dizine döner ve DOS komut satırı c:\> şeklinde olur.
C:\FAKULTE\BOLUM>CD\
CD\ komutu ile ana dizine döner ve DOS
komut satırı c:\> şeklinde olur.
C:\FAKULTE\BOLUM>CD\COBOL
CD\COBOL komutu ile c sürücüsünde
bulunan
cobol dizinine
geçer ve DOS komut satırı C:\COBOL> şeklinde olur.
RD (Dizin Silme) Komutu
Bir dizin siler. Bu komutla dizinin
silinebilmesi için silinecek dizinin içerisinde başka bir alt dizin ve
dosyaların olmaması gerekir. Örnekler:
C:\>RD TIP
C sürücüsünde bulunan TIP adlı dizini
siler.
C:\>RD FAKULTE\BOLUM
C sürücüsünde bulunan FAKULTE dizini
içerisindeki BOLUM adlı dizini siler.
COPY (Kopya) Komutu
Bir yada birden fazla dosyayı bir yerden
diğer bir yere kopyalar. Kopyalanan dosyanın aynısı (veya aynı adlı) kopyalanan
dizinde veya sürücüde mevcut ise bize üzerine kopyalanıp kopyalanmayacağını
sorar. Kullanım formu :
Copy
<sürücü1:><dizin1><dosya adı> <sürücü2:><dizin2>
Örnekler:
C:\>COPY *.* A:\
C sürücüsünün ana dizininde bulunan bütün dosyaları
A sürücüsündeki diskete kopyalar.
C:\>COPY C:\COBOL\*.* A:\YEDEK
C sürücüsündeki COBOL dizininde bulunan bütün
dosyaları A sürücüsündeki YEDEK adlı dizine kopyalar.
C:\DBASE>COPY *.EXE C:\DATA
C sürücüsündeki DBASE dizininde bulunan uzantısı EXE
olan dosyaları C sürücüsündeki DATA adlı dizine kopyalar.
ATTRIB |
Dosya atamalarını gösterir, değiştirir. |
BACKUP |
Disketlere dosyaları yedekler |
CHKDSK |
Sabit disk ve disketler hakkında bilgi
verir, bozulmaları kontrol eder ve onarır |
CLS |
Ekranı siler, temizler. |
DATE |
Tarihi gösterir ve değiştirir. |
DEFRAG |
Disk üzerindeki dosya parçalanmalarını
düzeltir, düzenler, diski hızlandırır. |
DEL |
Dosyaları silmek için kullanılır. Bu
komutu kullanırken dikkatli olunmalıdır. |
DELTREE |
Dizinleri, dosyaları ve alt dizinleriyle
siler. |
DISKCOPY |
Bir disketi başka bir diskete aynen
kopyalar. |
DOSKEY |
DOS komut satırında yapılan işlemleri
kolaylaştırır. |
DOSSHELL |
DOS komut satırında yapılabilecek
işlemleri menülerden yapmayı sağlar. |
EDIT |
Yazı yazmaya ve düzeltmeye yarayan bir
editördür. |
EMM386 |
Expanded
bellek desteği verir. |
FASTHELP |
MSDOS komutları hakkında özet bilgi verir. |
FDISK |
Sabit disk bölümleri oluşturmaya yarar. |
FIND |
Dosyalar içinde bir karakter dizisi arar,
bulduğu satırları ekrana getirir. |
HELP |
DOS komutları hakkında bilgi veren yardım
sistemi. |
INTERLNK |
Paralel veya seri
portlardan iki bilgisayarı bağlamaya yarar. Bağlantı kurulan |
INTERSRV |
Bilgisayarlardan birinde INTERLNK
diğerinde INTERSRV komutu çalıştırılır |
KEYB |
Klavyeyi bir dile göre düzenlemeye yarar. |
LABEL |
Diske etiket adı verir veya değiştirir. |
LH |
Üst belleğe bir program yükler. |
LOADHIGH |
Üst belleğe bir program yükler. |
MEM |
Bellek ile ilgili rapor verir. |
MORE |
Ekrana gelenleri sayfa
sayfa görüntüler. |
MOVE |
Dosyaları bir yerden başka bir yere taşır,
dizin adlarını değiştirir. |
MSAV |
Virüs taraması yapar. |
MSBACKUP |
Yedek almak ve geri yüklemek için
kullanılır. |
MSD |
Bilgisayar hakkında teknik bilgi verir. |
PATH |
Çalıştırılabilir dosyalar için arama yolu
tanımlar, tanımlı olanları gösterir. |
PROMPT |
DOS komut satırı
prompt’unu değiştirir. PROMPT $P$G |
QBASIC |
Quick
BASIC dilinde program yazmak için kullanılır. |
REN |
Dosyaların adını değiştirir. |
RESTORE |
BACKUP ile disketlere alınmış olan
yedekleri geri yükler. |
SET |
DOS çevre değişkenlerini gösterir,
oluşturur, değiştirir veya siler. |
SETVER |
Değişik MS-DOS versiyonlarındaki
programları çalıştırabilmek için kullanılır |
SYS |
DOS sistem dosyalarını bir diskete veya
sabit diske yükler. |
TIME |
Saati gösterir ve değiştirir. |
TREE |
Dizinleri grafiksel olarak listeler. |
TYPE |
Bir text
dosyasının içeriğini görüntüler. |
UNDELETE |
DEL ile silinmiş dosyaları geri
getirir.Silinme işleminden hemen sonra kullan |
UNFORMAT |
Formatlanmış bir diski geri
döndürür.Formatlamadan hemen sonra kullan. |
VER |
Çalışmakta olan MS-DOS’un versiyonunu
verir. |
VOL |
Diskin etiketini ve seri numarasını verir. |
VSAFE |
TSR olarak bellekte kalır ve virüsleri
tespit eder. |
XCOPY |
Dosyaları ve dizinleri istendiğinde alt
dizinleriyle birlikte kopyalar. |
KAYNAK
: A’dan Z’ye Pratik Bilgisayar Ansiklopedisi, Beta BASIM YAYIM DAĞITIM A.Ş.
BİLGİSAYAR EĞİTİMİNE GİRİŞ, Mehmet KARAHAN, İnönü Ü. Eğitim Fak. Bilgisayar ve
Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü
PC-WORLD Türkiye Dergisi Herkes İçin PC ve Upgrade Rehberi CD’si
PC-WORLD Dergisi Bilgisayar Okulu Fasikülleri
Gazi FEYZA BİLGİSAYAR Kurs Notları Chip Dergisi Mayıs 1997 sayısı