NE KADAR YALNIZSINIZ...?

    Çevrende insan olması güzel ama nereye kadar... İnsan yalnız kalması, kendini dinleyecek zamana da ihtiyacı olduğunu unutmamak gerek.Kendine ne kadar vakit ayırdığını test etmeye ne dersin?
    (Size uyan maddeler kaç tane ?)

  • 1- Arkadaşlarınla beraberken arada yalnız kalmak istediğin olur.

    2- Evden her çıkışında bir şeyi unuttuğun hissine kapılırsın.

    3-Bugüne kadar sevgililerinin arkadaşları senin hep iyi arkadaşın olmuştur.

    4- Öğretmenlerin hep daha rahat ve kendine güvenli olman konusunda sana uyarıda bulunur.

    5- Yalnızca uyuduğun zamanlar yalnız kalırsın.

    6- Annen saat başı kontrol için seni arar.

    7- Küçücük şeyler bile seni deli etmeye yeter.

    8- Kendi fikirlerinden çok arkadaşlarının fikirlerine güvenirsin.

    9- Arkadaşların sana eşlik etmiyorsa hiçbir aktiviteye katılmazsın.

    10- Boş vakitlerini arkadaşlarını arayarak değerlendirmeyi tercih edersin.

    Not : Yukarıda maddelerden kendine uygun olanları belirle.Belirlediğin her madde için kendine 1 puan ver.

    Değerlendirmesi.


    0-3

    Kendi kendine yetebildiğinin farkındasın.Okulda arkadaşlarınla birlikte stres atıyorsun.Yalnız kaldığında seni mutlu eden ne varsa yapmak istiyor ve odaklanıyorsun.Bu durum genel karar verme mekanizmanın da çalışmasını da sağlıyor.Ayrıca arkadaşlarından ayrı olarak yapabileceklerini düşünmek bile, seni mutlu etmeye yetiyor bazen.Yeterince yalnız kalabiliyorsun ama, arkadaşlarından da çok uzak kalmamaya dikkat et.


    4-6

    Arkadaşlarından ve yaptığınız aktivitelerden biraz bunalmışsın.Bundan sonra bir davet aldığında hemen kabul etmek yerine biraz düşün ve gerçekten isteyip istemediğine karar verdikten sonra davete cevap ver.Yalnız kaldığın zamanlarda günlüğüne nelerden, kimlerle beraber olmaktan hoşlandığını not al ve yaşadıklarınla karşılaştır.Böylece gerçekten ne zaman mutlu olduğunu daha rahat anlayabilirsin.


    7-10

    Senin durup, bir nefes almaya ihtiyacın var.İnsanın yapacak bir çok programının olmadı tabii ki çok güzel ama bir noktadan sonra bu durumdan sıkıldığında bir gerçek.Çevrendekilere söz verdiğin için kendini onlarla beraber olmaya programlayıp, canını sıkmaya değmez.Sen şu sıralar kendi kendine kaldığın süre hafta da yarım saatten fazla değil.Bir süre kendini dinlenmeye çekmen de fayda var.

    YALNIZLIK !!

    Oysa sevmek dokunmaktir... Bilgisayar ekranindan meçhul dostlara selam yollamak ya da sanal bir oyuncakla sahte asklar yasamak...
    "Yalniz Kalpler Kulübü" yüzyili, uzaktan sevmeyi kutsayarak kapatiyor.Oysa eski yüzyil, Adem ile Havva'dan beri tanidigimiz bir iliski türünü fisildiyor kulagimiza:
    "Sevmek dokunmaktir...!"
    Birkaç yil önce yayinlansa bilim-kurgu romani zannedebilecegimiz bir öykü, gerçek bir olay olarak karsimizda iste...21. yüzyilin esiginde oyuncak bebeklerin, evcil hayvanlarin ve yakin dostlarin yerine ikame edilen Japon icadi Tamagotchi ile bilgisayarlar hayatimizi alabildigine kusatiyor..."Yalnizliklar çagi"nin sanal sevgilisi, kimsesiz kalplere sevda insert'lemek üzere görev basinda. Ancak çagimizin iliski biçimlerine göre kodlanan bilgisayarlar, zamanla gerçek bir partnerin tepkilerini veriyor... Her seye ragmen, bilgisayarlar muhafazakar kiz babalari için "ehven-i ser". Ergenlik çagindaki kizlarini "kötü niyetli" delikanlilardan uzak tutmaya çalisan ebeveyenler, onlari sanal sevdalarla oyalamayi tercih ediyorlar ve bilgisayar sektörünün en iyi müsterileri oluyorlar.
    AIDS çagina özgü ideal bir iliski türü gibi görünüyor degil mi?
    Nedense bilgisayarlar bende gelecege dair tuhaf bir karamsarlik ve kuskuya yol açiyor. Çok yakin bir gelecekte, birbirleriyle iletisimi kopmus milyonlarca yalniz çocugun, sevgiyi, bilgisayar ekranlarindan yansiyan sahte asklarda arayacaklarini hayal etmek, bana korkunç trajik geliyor.Tipki uzun gecelerde kendine internet ekraninda laflayacak bir dost arayan "Yalniz kalpler kulübü" üyeleri gibi... Ya da ilk cinsel bilgilerini televizyon ekraninda Tutti Frutti yarismalarindan alan yeni yetmelerin hali gibi...Farkinda misiniz bilmem, ana babalarin "çocuklari yatirsak da erotik birseyler seyretsek" dedikleri dönem çoktan kapandi. Simdi çocuklar, ana babalarini yataga yollayip, sifresini ezbere bildikleri "kilitli televizyonlar"inin ekranindan ergin hayatinin gizli dünyasini kesfe çikiyorlar.Bütün bu kesifler, iliskiler, dostluklar bir ekran basinda yasaniyor.Dokunmadan... Sevmenin dokunmak oldugunu bilmeden...Arkadaslarini, evcil hayvanlarini, oyunlarini oldugu gibi simdi sevgililerini de sanal dünyadan seçmeye basliyorlar. Bilgisayarda yasanan sahte asklar ve cinsel deneyimler...
    Iste AIDS'in çaresini bulduk, sira yalnizliginkinde...