Cinsellik 4 Cinsel Sözlük |
Hamile olmayan kadınlarda, ergenlik çağından menopoza kadar ayda bir vajinadan gelen kan. AĞIZ YOLUYLA İLİŞKİ Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin ağızla temas etmesi. ANAL Makat veya makat bölgesiyle ilgili. Psikanaliz teorisinde, psikoseksuel gelişmenin ikinci aşaması olup, makat bölgesinden haz duyma duygularının algılanmasının başladığı dönem olarak tanımlanır. ANAL İLİŞKİ Bir eşin cinsel organlarının, öbür eşin anüsüyle temas etmesi. ANALİNGUS Ağızla anusun yalanması, okşanması. ANÜS Makat. AREOLA Meme başı etrafındaki renkli halka. ASEKSÜEL Sekse karşı ilgisiz veya isteksiz olan. AVUÇLAYIŞ Bütün bir eli vajinaya veya anüse sokmak. BAKİR Cinsel ilişkide bulunmamış erkek. BAKİRE Cinsel ilişkide bulunmamış kadın. BAŞTAN ÇIKARTMAK Birini cinsel ilişkide bulunmaya ikna etmeye çalışmak. BEKARET Bakir veya bakire olma durumu. BESTIALITY Bir insanın bir hayvanla cinsel ilişkide bulunması. BİSEKSÜEL Hem kadınlarla hem de erkeklerle cinsel ilişkide bulunma isteği olan. Hem erkek hem de kadınla cinsel ilişkide bulunan. BULÛĞ ÇAĞI İnsanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem. CİNSEL ÇEKİCİLİK Fiziksel güzellik veya kişinin karakterinin bir başka kişiyi cinsel açıdan uyarması. CİNSEL İLİŞKİ Kadın ve erkek, erkek ve erkek veya kadın ve kadın arasındaki cinsel birleşim. CİNSEL KİMLİK Cinsel kimlik ya dişi ya da erkek'tir, ve tamamen yaratılış özelliğidir (insanların beynine kazınmıştır). CİNSEL ROL Ne kadar kadınsı ya da ne kadar erkeksi olduğunuzla ilgilidir, yani başkalarının sizi nasıl gördüğü ile ilgilidir, bu sonradan kazanılan - öğrenilen - bir özelliktir. CİNSEL TACİZ İstek dışı, itici, cinselliğe dayalı davranışlar veya sözler. Karşı cinsi küçük düşürücü, aşağılayıcı, rahatsız edici davranışlar veya sözler. CİNSEL TERCİH Cinsel tercih ise cinselliğinizi yaşarken hangi objeye yöneldiğinizle ilgilidir. Kimi kendi cinsini tercih eder kimi karşı cinsi tercih eder, kimi sadece kendini tercih eder. Kimi cansız objelerse yönelir, kimi hayvanlara yönelir daha ötesi zarar vermeye ve dolayısıyla cinsel sapmalara kadar gider. CİNSELLİK İnsanların belli fiziksel özelliklerinden dolayı erkek veya kadın olarak ikiye ayrılmaları. Cinsel kimlik veya cinsel güç. CUNNİLİNGUS Ağızla vajinayı yalamak. DİLDO Cinsel ilişki esnasında kullanılan yapay penis. DİYAFRAM Kubbe şeklinde, plastikten oluşur. Cinsel ilişki esnasında rahim boynunu kapatıp spermlerin rahime girmelerini önler. DÖLÜT İnsanlarda, gebe kalındıktan sonra sekiz haftadan, doğmadan önceki döneme kadar anne karnında olan bebeğe verilen ad. DÜRTÜ Tabiatta bulunan, doğuştan gelen davranış özelliği olup çevreden gelen uyarıcılara tepki göstermek. OİDİPUS KOMPLEKSİ Psikanaliz teorisinde, özellikle erkek çocuğun annesine duyduğu cinsel istek ve aynı zamanda babasına, annesine duyduğu duygulardan dolayı, düşman kesilmesi. ELLE İLİŞKİ Bir eşin cinsel organlarına öbür eşin elle temas etmesi. EMBRİYON Erken gelişme safhasında olan ve özellikleri belli olmayan bir organizma. ENSEST İki kişinin, yakınlık derecesinden dolayı, evlenmeleri kanunen yasak olup, bu iki kişinin cinsel ilişkide bulunması. EPİDİM Meni üreten tüpçük ya da borucuklarda devamlı oluşan sperm hücreleri. EREKSİYON Yumuşak olan bir bölgenin etrafındaki dokuların kan ile dolması sonucu sertleşmesi. Özellikle penis ve klitoris durumu için kullanılır. ERGENLİK İnsanın gelişme safhasında çocukluktan yetişkinliğe girdiği dönem. EROS Yaşama içgüdüsü. Tüm cinsel dürtüleri ve istekleri kapsayan. EROTİK Cinsel istekliliği uyandırıcı. Cinsel aşkın egemenliği. EŞCİNSEL Hemcinsine cinsel arzu duyan. Hemcinsinle cinsel ilişkiye giren. FAHİŞELİK Para karşılığı erkek veya kadının karşısındakine cinsel ilişkide veya cinsel lütufta bulunması. FANTEZİ Herhangi bir isteğin veya psikolojik ihtiyacın karşılanabilmesi için kurulan düşler veya bir dizi zihinsel görüntülerin hayal edilmesi. FELLATİO Penisi ağız ile yalamak. FETİŞİZM Herhangi bir cansız objeden veya vücuttaki cinsel organlar haricinde herhangi bir bölümden tahrik olmak ve bazen de bunsuz cinsel hazza ulaşamamak. FROTTAGE Bir erkeğin, eşinin vücuduna karşın kendi vücudunu ovması. GERANTOFİLİYA Bir erkeğin, yaşlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmeyi tercih etmesi. GOWPER BEZİ Cinsel coşku veya orgazm öncesi, erkeklerde, saydam alkalin bir sıvı salgılayan bez. HERMOPHRODITIC Hem kadın hem de erkek cinsel organları olan. HİMEN Rahim ağzını kapayan deri. Kızlık zarı. İKTİDARSIZ Cinsel ilişkide bulunamama. Çoğu zaman ereksiyona ulaşılamamasından ortaya çıkan bir durum. JENİTAL İLİŞKİ Bir eşin cinsel organlarının, öbür eşin cinsel organlarıyla temas etmesi. KISIRLIK Gebe bırakamama veya gebe kalamama durumu. KLİTORİS Kadının en hassas dış cinsel organı, vulvanın üst bölümünde. LABİA Kadının tenasül uzvunda dudak şeklinde kısım, dudak. LEZBİYEN Eşcinsel kadın. MASTÜRBASYON Kişinin kendisini cinsel tatmine ulaştırması. MAZOŞİST Fiziksel veya duygusal açıdan hakaret edildikçe cinsel tatmine ulaşabilen. Fiziksel veya duygusal açıdan hakaret edilmekten hoşlanan ve bu hakaretleri edebilecek kişileri arayan. NEKROFİLİYA Ölüm ve cesetlere saplantı halinde ilgisi olan. Cesetlerle cinsel ilişkide bulunmak. ORGAZM Cinsel ilişkide ulaşıla bilinecek en üst düzey heyecanlılık. Cinsel ilişkinin doruk noktası. OTOEROTİZM Bir erkeğin kendiyle sevişmeyi tercih etmesi. PEDOFİLİYA Bir erkeğin, sevişmek için çocukları seçmesi durumuna verilen ad. PİGMALİONİZM Bir erkeğin, heykelle sevişmeyi tercih etmesi. PORNO Cinsel ilişkiyi genelde güç ve şiddetle bağdaştıran yazılı, görsel malzemeler. REGL Hamile olmayan kadınlarda, ergenlik çağından menopoza kadar ayda bir rahimden gelen kan. PREZERVATİF İnce lateks, plastik veya hayvan derisinden yapılan, cinsel ilişki esnasında penisin üzerine giyilen madde. Amaç, hem hamile kalma olasılığını önlemek, hem de cinsel ilişki yoluyla bulaşabilecek hastalıkları. SADİST Fiziksel veya duygusal açıdan bir başkasına hakaret ederek/acı vererek cinsel tatmine ulaşabilen yada hakaret etmekten/acı çektirmekten hoşlanan. SADİZM Sadist olma durumunu anlatan. SEKS Cinsel arzunun veya isteğin davranışlarla gösterilmesi. SİBER SEKS Bilgisayarla iletişim esnasında cinsel aktiviteler veya cinsel dürtü. SODOMY Eşcinsel ilişki, aynı zamanda anal seks demek. SPERMA BANKASI Spermanın hassasiyetle korunduğu yerler. SPERMİSAL Herhangi bir döllenme olasılığını kaldırmak için sperm öldürücü olarak kullanılan kimyasal maddelere verilen isim. SÜBYANCI Erişkin insanın çocuğa cinsel tacizde yada cinsel ilişkide bulunması. SÜNNET Penisin uçundaki deriyi ameliyatla almak. TACİZ Bir kişiyi sürekli olarak rahatsız edip, ızdırap çektirmek. TECAVÜZ Bir başka kişiyi zorlayarak cinsel ilişkide bulunma suçu. TRANSSEKSÜEL Cinsel tercihini karşı cinsiyetten oluşturan. Cinsel kimliği ile cinsel organları uyumsuz olarak doğmuş insan. (Cinsel organları cinsel kimliğine uydurulana dek kişi ne erkek ne de dişidir. Transseksüeldir. Cinsel organları cinsel kimliğine uydurulan kişi artık transseksüel değil ya erkek ya da dişidir.) Tıbbi müdahale ile cinsiyet değiştiren. TRAVESTİ Karşı cinsin giysilerini kullanarak ve cinsel rolünü üstlenerek cinsel hazza ulaşan kişi. Cinsel tercihini karşı cinsin giysilerini kullanarak ve cinsel rolünü üstlenerek oluşturan kişi. TROLİZM Bir erkeğin cinsel beraberlik için iki veya daha fazla kadını seçmesi. UROLOGNİA Eşinin veya kendinin sidiğiyle oynamak. VİBRATOR Elektrikli suni penis. VULVA Kadının dış cinsel organına verilen ad. |