Bütün bunlar göz önüne alındığında aile planlamasının amaçlarını
şöyle sıralayabiliriz ;
Bireyleri ve aileleri, üreme sağlığı konusunda eğitmek
Anne ölümlerini önlemek ve sağlığını korumak
Bebeklerin sağlıkla doğmalarını ve yaşamalarını sağlamak
Yüksek riskli gebelikleri önlemek
İstenmeyen gebelikleri önlemek
Çocuk sahibi olmak isteyenlere tıbbi yardım sağlamak
Bireyleri aile planlaması yöntemleri konusunda eğitmek.
Türkiye'de aile planlaması hizmetleri; Sağlık Bakanlığı'na bağlı olan
sağlık ocakları, ana-çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezleri ve
hastanelerin yanında SSK hastaneleri, üniversite ve diğer kamu
kuruluşlarının hastaneleri ve özel sağlık merkezlerinde verilmektedir. Kamu
kuruluşlarında, kondom ve doğum kontrol hapları ücretsiz dağıtılmakta, rahim
içi araç (RİA) ücretsiz ya da çok düşük bir ücret karşılığında
uygulanmaktadır.
Aile planlaması yöntemleri
Aile planlaması amacı ile gebeliği önleyici yöntemler, etkinliği yüksek
sağlıklı modern yöntemler ve etkinliği düşük eski yöntemler olarak iki
grupta incelenmektedir.
A. Etkinliği yüksek, sağlıklı, modern yöntemler
1. Prezervatif (kondom, kılıf)
Erkek tohum hücrelerinin (spermlerinin) vajina(hazneye) dökülmesini,
dolayısı ile sperm ve yumurtanın karşılaşmasını engelleyerek gebeliği önler.
Bir başka özelliği de cinsel yolla bulaşan hastalıkların bulaşmasını
engelleyen tek yöntem olmasıdır. (örn: AIDS, sifiliz, bel soğukluğu vs.)
Halk arasında kılıf diye de bilinir. Cinsel ilişki öncesi erkek tarafından
doğru şekilde kullanıldığında koruyuculuk oranı % 95 - 98 ‘ dir. Her bir
prezervatif bir defa kullanılmalıdır. Sağlığa hiçbir zararı yoktur.
2. Vajinal bariyerler (diyafram, sperm öldürücü krem, köpük,
fitil)
Diyafram rahim ağzına takılarak spermlerin içeriye geçmesini engeller. Sperm
öldürücüler, vajinadaki tüm spermleri işe yaramaz hale getirir.
Diyafram ve sperm öldürücüler bir arada ve doğru kullanıldığında etkinlikleri
artar. İlişkiden önce kadın tarafından yerine yerleştirilir. İlişkiden sonra
en az 6 saat yerinde bırakılmalıdır. Sağlığa bir zararları yoktur.
3. Rahim içi araçlar (spiraller)
Rahim içine uygulanarak yumurtanın rahim içine naklini, spermlerin
yumurtanın yanına gitmesini ve döllenme olsa bile rahim içinin özelliklerini
bozarak döllenmiş yumurtanın yerleşmesini engeller. Çıkarıldığında
doğurganlık geri döner. Yan etkileri yok denecek kadar azdır, kontrolleri
düzenli olarak yapılrsa 10 yıl süre ile % 98 oranında korur.
4. Hormonal yöntemler (doğum kontrol hapları, iğneleri)
Hemen hepsi, yumurtlamayı durdurur, rahim ağzı tıkacını kalınlaştırarak
spermin rahim içine girmesini engeller, rahim içi zarı inceltir.
Haplar ağızdan alınır, 21 ile 25 gün kullanılanları vardır.
İğneler aylık ya da 3 aylık iki ayrı formdadır. Enjeksiyon iğne tipine
göre her ay, ya da 3 ayda bir kas içine yapılarak uygulanır. Kullanımları
bırakıldığında doğurganlık geri döner.
Hormonal yöntem kullanmadan önce mutlaka bir muayeneden geçip hangi
yöntemin nasıl kullanılacağı hekim ve çift tarafından kararlaştırılmalıdır.
Koruyuculuk oranları doğru kullanıldıklarında % 100’e çok yakındır.
Özellikle 5 yıldan uzun süre hap kullanan kadınlarda kullanmayanlara
nazaran rahim ve yumurtalık kanseri görülme sıklığı yaklaşık yarı yarıya
azalmaktadır!.
5. Tüp ligasyonu (kadınlarda kordonların (rahim kanalları)
bağlanması)
Kadınlarda yumurtanın geçtiği rahim kanallarının kapatılması ya da
bağlanması işlemidir. Genellikle genel anestezi ile yapılan küçük bir
ameliyat gerektirir. Böylece sperm ve yumurtanın karşılaşması engellenir.
Geri dönüşü olmayan bir yöntemdir. Herhangi bir şekilde adet bozukluklarına
ya da hormonal değişime, cinsel istek azalmasına neden olmaz. Kesinlikle bir
daha çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler tercih etmelidir.
6. Vasektomi (erkekte sperm kanallarının bağlanması)
Erkekte lokal anestezi ile spermin geçtiği kanalların kesilmesi veya
bağlanması işlemidir. Geri dönüşü yoktur. Ancak erkeklik gücünde ya da
cinsel ilişkide herhangi bir azalmaya veya değişmeye neden olmaz.