ALABALIK HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER
Bu resimlerdeki balıkların hepsi Salmo trutta'dır ancak renk
ve desenlerindeki farklılıklar hemen göze çarpmaktadır.Bununla birlikte Türkiye'de yerel olan ve en çok bulunan tür
Salmo trutta ve bu balığın alt türleri, melezleri ile sadece Türkiye'ye özgü
coğrafi türleridir. Bu sayfada alabalık deyince ben bu balığı kast ediyor ve bu
balığın genel hayat hikayesini anlatıyorum. (Şunu da belirtmek isterim ki;
son zamanlarda bir tartışmada konu ile bilimsel anlamda ilgili ve sportif
balıkçı Sn. Halim Diker "Türkiye'de yaşayan tüm alabalıklar Bu konu daha çok bilim adamlarının ilgi alanı olduğundan alabalığın peşinde olan biz amatör balıkçılar tartışmaları takip edeceğiz ama avcılığa da devam tabii.) Arada da Türkiye'de bulunan ve yaşayan coğrafi ve alt türlerin resim ve kısa tanımlarını bulacaksınız ki bu türlerin hayat hikayesi asıl türün (Salmo trutta) hikayesinden farklı olabilir. Bildiğiniz tamamen başka bir tür varsa ve resmiyle birlikte bildirirseniz yayınlar bilgiyi paylaşırız. Ayrıca 1960' lı yıllarda Türkiye' ye getirilip ticari amaçlı olarak üretilen, bu arada çeşitli şekillerde doğal ortama da çıkan Gökkuşağı alabalık vardır ki yaşam hikayesi ve alışkanlıkları önemli farklılıklar gösterdiğinden bu türe de altta kısaca değinilmektedir.
Kafası iridir, alt ve üst çenesinde birer sıra keskin diş bulunur, ayrıca damağında ve dilinin üstünde içe dönük pütürler, dişler vardır. Ayrıca gırtlağının orta yerinde yine içe dönük sert bir dikenle yakaladığı avının kaçmamasını garantiler. Rengi yaşadığı yere göre değişir, genelde sırtı yeşil veya kahverengi-yeşil tonlarında, yanlara doğru sarı-yeşil; sırtı ve yanları beneklerle, hareli lekelerle süslüdür. Fikir edinmeniz için üstte pek çok desen ve renk örneği var. Erkek balığın alt çenesi yukarı doğru kıvrımlıdır. bazı türlerde bu kıvrım çok bariz olabilir (yukarıdaki resimlerden alt sırada soldaki balık erkek). Yurdumuz da Karadeniz ve kuzey Marmara' nın yüksek rakımlı dere (örneğin Saray ilçesi velika, pabuç, aksicim dereleri) ve göllerinde; Trakya'da Istranca dağlarındaki derelerde, Sapanaca'daki derelerin yüksek kesimlerinde; İzmit, Adapazarı dağlarındaki derelerde; Gemlik ormanlarıyla Biga dağlarındaki temiz kalmış derelerde; Manavgat çayında; Sivas'ta Gürün ilçesinde, Pınarbaşı deresi ve Gökpınar gölünde, Divriği Kemaliya arasındaki derelerde; Bingöl ve Tunceli' deki bütün derelerde ve tabii pek çoğunu sayamadığım serin, temiz ve yerleşimden uzak yerlerdeki dere ve göllerde bol miktarda bulunur. En meşhur alabalık tabii ki Bolu Abant gölünde ve yedi göllerde bulunan Abant alasıdır. Bu balık sadece Türkiye'ye özgü olup salmo trutta'nın bir alt türü olan Salmo trutta abanticus adı ile bilinen balıktır.
Bu nadir balığın resmini nihayet
usta balıkçı Vedat ABAYOĞLU sitemize kazandırdı. Yukarıda resmini gördüğünüz 47
santimlik bu güzel balığın hikayesi de resimler sayfamızda. Abant alasının en
ayırt edici özelliği kırmızı beneklerinin bulunmamasıdır. Ayrıca yine sadece
yurdumuzda bulunan Salmo platycephalus (Behnke 1969) 1969 yılında
Seyhan nehrinde Pınarbaşı ilçesinin 30 km. güneyinde tespit edilmiştir. Salmo
Trutta' nın alt türü veya melezi sanılmaktadır. Bu tür yabancı
kaynaklarda yüksek derecede soyu tükenme tehlikesine
maruz olarak sınıflandırılmaktadır. Alabalık tatlı suların deniz
bağlantılı acı sularına veya denize çıkıp yılın bir kısmını orada geçirirken
(aşağıda
Alabalık (salmo
trutta) bulunduğu sulardaki, larvalar, su üzerindeki böcekler, uçan haşereler,
balık yumurtaları, solucanlar, kabuklular, küçük balıklarla beslenir. Güçlü bir
etoburdur. Büyüklerinin nadiren de olsa irilerinin kurbağa, kuşlar, küçük
memelilerle beslendiği de bilinir. Ekim ayından itibaren Şubat'a kadar yumurta
dökmeye başlar. Yumurta dökümü tam bir maceradır. Alabalıkla
Denize çıkan ve deniz alası olarak adlandırılan bu balıklar üç yıl kadar da denizde kalır ve tekrar üremek üzere, yumurtadan çıktıkları yüksek rakımlı sığlıklara doğru tehlikelerle dolu yola çıkarlar. Normalde 2 - 3 yaşlarında cinsel olgunluğa erişirler. Ömürleri ortalama 7 - 14 yıldır, 18 yaşında olduğu tahmin edilenler yakalanmıştır. Maksimum 140 cm. boy ve 50 kilo ağırlığa kadar çıkarlar. Yurdumuzda değil tabii.
Kısaca gökkuşağı
alaya bakarsak. Bu balık yerel balıklarımızdan değildir. Yurdumuza ticari amaçlı
üretilmek üzere 1960 yılında getirilmiştir. Ama bir şekilde doğal ortama çıkarak
yurdumuzun kuzey kısımlarındaki serin sularda yaşamaya başlamıştır. Şimdilerde
Orman Genel Müdürlüğü bu balığı ürertip, yaşamasına uygun sulara salmaktadır.
Sıcaklığı yazın 12 dereceyi geçen sularda yaşayamaz. Yabancı kaynaklarda rainbow
trout, radujnıy farel, forelle, steelhaed (göllerde
Akıntı altında dişi ve erkek dibi birlikte kazarak yuvayı hazırlar, daha sonra çift vücutlarını bükerek dişi yumurta dökerken erkek de yumurtaları döller. İkinci bir erkek balık da çoğu zaman bu işleme katılır. Dişi yuvayı kapatarak akıntıya karşı yüzer yeni yeniden bir yuva hazırlanır. Bu işlem dişi tüm yumurtalarını dökene kadar sürer. Bir dişi bir sezonda yaşına bağlı olarak 700 ila 4000 arası yumurta bırakabilir. Yumurta dökümünden sonra balıklar önemli miktarda kilo kaybederler. Erkekler 2 dişiler 3 yaşlarında cinsel olgunluğa erişirler.Tanıtıcı resimlerden üstteki ve alltaki resimde altta görünen balık erkek. Bunu alt çenelerinden anlıyoruz. Ömürleri 11 yıl kadar tahmin edilmektedir. Eti lezzetlidir, ekonomik değeri çok yüksektir. 120 cm. boy ve 24 kilo olanları yakalanmıştır. Avlanmaları alabalık ile karşılaştırıldığında daha kolay oltaya vururlar. Onlardan farkı daha sert ve hızlı akıntılarda yaşamayı sevmeleridir. Bununla birlikte aynı takımlarla bu balığıda yakalamak mümkündür.
NERELERDE BULUNUR
Yağmurda böcekleri bulamayan ve beslenemeyen alalar, yağmur ile yükselen ve kararan (bulanan değil dikkat) sularda av aramaya başlarlar. Büyük balıklar dahi saklandıkları yerlerden çıkarak sığlıklara sokularak yemlenirler. Derinleşen dip yamaçları, akıntı altları alabalılğın bu dönemde bolca bulunabileceği yerler olabilir. Yalnız alabalık avında dağlardaki veya dağ eteklerindeki derelerin kenarında yağmurla oluşacak ani su yükselmeleri ve taşkınlara karşı tedbirli olmakta yarar vardır. Dibi çamurlu bulanık sularda alabalık avlamaya girişmek zaman kaybı olacaktır. Herkesin gidip yollarını aşındırdığı yerlerde alabalık yakalamak sadece şanstır; daha uzak, tenha, zor ulaşımı ile pek çok kimsenin gitmek istemeyeceği yerleri seçin.
ALABALIK AVLANMASI "Bir kez alabalık avlarsan başka balık avlamak istemezsin", .kendi bildiğimiz kadarıyla alabalık avı nasıl yapılır anlatalım.
1. Yapay Yemlerle Avcılık
Alabalık avı söz konu olduğunda diğer balık avlarından fazla ustalık gerekir. Alabalık suyun dışını gayet iyi görür, ayrıca temel besin kaynağı olarak etrafta uçuşan böcek ve haşerelerle beslendiği için suyun dışında olan bitenleri de takip eder. Böyle olunca atış anında görüntü vermemek, sessiz olmak en önemli taktikler olarak ortaya çıkar. Atıp çekmede kullanılacak yapay yemler döner kaşıklar, sabit kaşıklar, yumuşak plastikten balıklar veya tvisterler, minik yapay balıklar olabilir. Ufak boyda sasiler de derelerde iyi sonuç verebilir. Dere ve göllerde yine de en etkili araç kesinlikle döner kaşıklardır. Sabit kaşıklar ve yapay balıklar daha çok denizde ve büyük göllerde alabalık avlarında etkilidir, bu yöntem yurdumuza pek uygun değildir. Yumuşak plastiklerle yani sasi (tvister) ve plastik balıklarla ben göllerde alabalık yakaladım, yine de daha çok döner kaşık kullanmayı tercih ederim. Yandaki Mepps ve Bluefox firmalarının alabalık avında kullanılabilecek döner kaşıklarını görüyosunuz. Özellikle Mepps gökkuşağı ala ve alabalık desenli kaşıklar üretmektedir. Bu tip kaşıklarla da alabalık yakaladım. Mepps' in ayrıca Thunder Bug madeli de alabalık avında kullanılmaya çok uygundur. Bu kaşıkla ben henüz alabalık yakalayamadım ama devam edersem iyi sonuçlar alacağımdan eminim. En iyi sonucu gümüş renkli kırmızı benekli kaşıkla aldığını söylüyor; kulak vermekte yarar var. O kaşığın burada örneği yok ama Black furry' nin tüysüz modeli ve kaşığı gümüş renkli benekleri gene kırmızı olanıdır. Yandaki kaşıkların hepsini (1 numara veya 4 gr civarında olanlarını) alabalık avında deneyebilirsiniz en etkili olanı denemelerle bulacaksınız. Bir durumda gayet etkili ve verimli olan kaşık başka bir gün veya başka şartlarda sonuç vermeyebilir. Tabii tüm kaşıklar bununla da sınırlı değil, Mepps black furry de en eski ve klasik alabalık kaşıklarındandır. Genel tavsiyeler olarak sezon başında küçük kaşıklar kullanmakta yarar vardır. Mesela Mepps kaşıkların 1 numarası boyunda olanları. Derin koyu sularda daha parlak benekleri olan kaşıkları, daha açık renkli sularda bakır veya bronz renkli kaşıkları deneyin. Yazları daha derinleri, sert akıntı altında kalan kayaların etrafını özellikle arkasını deneyin. Yazları en iyi saatler sabah güneşin doğuşunu takip eden birkaç saattir.
Gelelim alabalık avında kullanılacak takıma. Alabalık takımı
hafif veya çok hafif sınıftan olmalıdır. Genelde 2 - 15 gr. veya 5 - 25 gr.,
hatta bazen 1-7 gr., atma kapasiteli; 1,9 ile 2,4 metre arasıdır. Derelerde
alabalık avında en etkili kaşığın 1 numara Mepps olduğu, bununda 4 - 4,5 gr.
civarında olduğu düşünülürse neden hafif sınıf kamış gerektiği ortaya çıkar.
Orta veya ağır sınıf kamışları kullanarak (mesela 20 - 60 gr. testli) o kadar
hafif kaşıkları uzun mesafeye isabetli atmak hemen hemen imkansızdır. Makina 025
misinadan 100 metre alabilecek kapasitede olmalı; misina da 025'i geçmemelidir.
Hatta 012 veya 014 fusion örgü ipleri tavsiye ederim. Makinanın 1:5,2 veya daha
yüksek turlu olmasında yarar vardır. Akıntı ile çekilen kaşığın, akıntıdan
geride kalmadan dönüşünü sürdürerek düzgün gelmesi için bu gereklidir; elimizde
seri makina yoksa sarma kolunu akıntıya göre seri şekilde çevirmek işi size
düşecektir. Ben 5 - 25 gr. testli, 1,90 boyunda kamış ve 012 Berkeley fusion
örgü olta ipi kullanıyorum. Aslında 2,10 boyunda kamış almak istemiştim ama
bulamayınca 1,90 aldım. Böyle bir takımla bana denk düşmedi ama 7 kiloluk
alaların yakalandığını gördüm. Alabalığın doğal yaşama ortamında derelerin
Göllerde avlanmak olunca bazı farklılıklar ortaya çıkar. Havaların ısınması ile göl sularının ısınan üst tabakaları alabalıkların derine inmelerine neden olur. Derindeki balığın bulunması ve avlanması da oldukça zordur. Bulduk diyelim hangi yeme daha iyi vurduğunu tespit etmek için denemeler yapmak gerekir. Derinlik de söz konusu olunca derelerde kullanılandan daha büyük daha ağır sahte yemler kullanılır. Sasi, sabit ve döner kaşıklarla, ufak yapay balıklar iyi sonuç verebilir. Göllerde kıyıdan avlanmalar pek verimli olmaz. Bu yöntem kullanılacaksa orta klass (10 - 30 gr) ve uzun kamışlar ( 3 - 3.3 m.) tercih edilmelidir. Makina normal devirli ve misina 025 olabilir. Daha verimli olacak yol ise sandaldan avlanmaktır. Baharla birlikte ısınmaya başlayan göllere serin sular taşıyan ve kısa süre sonra alabalıkların yumurta dökmeye gireceği derelerin ağzı da iyi alabalık barındırır. Denizalası avlarında hem balık daha iri hem de şartlar daha ağır olduğundan orta sınıf kamışlar mesela 10 - 30 gr. testli 2,7 veya 3 metre boya kadar kullanılabilir. Ayrıca zaten deniz avında kullanılan kaşıklar da daha iri ve ağırdır. Misina yine de 025 olsa yeter. İri balıklarla karşılaşma ihtimali varsa 027 veya 030 üst sınır olabilir.
Bu yöntem alabalık avlama yöntemi olarak değilde "alabalık avlama sanatı" olarak adlandırılsa daha doğrudur. Gerçekten yapay yemlerin yapılışı, atış, balığı çekme sırasında, yaratıcılık, her iki elin uyumu, vücudun dengelenmesi, isabetli atışlar seyredene sanatsal bir görüntü sunar. Gerçekten de zor, zor olduğu kadar da zevkli bir yöntemdir. Bu yöntemi kullanıp, balık da yakalayan amatör, fly avcılığının tutkunu olacaktır. Türkiye' de pek kullanılmayan ama dünyada alabalık deyince ilk akla gelen yöntem budur. Bildiğimiz klasik avlanmalardan oldukça farklı malzeme, teknik bilgi ve beceri gerektirir. Avrupa ve Amerika' da fly fishing kurslarında saat ücreti 75 - 100 dolar arasında fly ile avlanma teknikleri dersi verilmektedir. Bu yönteme öncelikle malzemeyi tanımakla başlayalım. Fly Fly kelimesi Türkçe' ye sinek olarak çevrilebilse de aslında
burada tam olarak sadece sineği temsil etmez. Çevredeki suda
Kuru (Dry) ve ıslak (wet) olarak iki ana gruba ayrılır. Kuru
tipler atıldığında su yüzünde kalan, batmayan. su dışında, hemen üzerinde
yaşayan veya suya Flylar hazır olarak alınabileceği gibi kendiniz de
yapabilirsiniz. Bunun için epeyce donanım ve malzemeye ihtiyacınız olacaktır. Bu
donanım ve malzeme hazır olarak satılmaktadır. Tabii bu malzemeyi alıp masaya
oturu Fly genelde alabalık avı ile birlikte anılmakla birlikte tatlı su levreği, sudak ve son zamanlarda turna gibi balıkların avında da kullanılmaya başlanmıştır. Bence turna, sudak gibi daha çok su içindeki doğal yemlerle beslenmeye alışmış yırtıcı balıkların avında fly ile sonuç almak rastgeledir; yine de özellikle turna avında fly takımı kullanılması gittikçe yaygınlaşmaktadır. Tabii her balık için kullanılan fly ve olta takımı farklıdır. Mesela turna ve sudak için batan (ıslak), boyut olarak daha iri flylar kullanılmaktadır. Fly Olta İpleri
Her şey gibi fly olta ipleri de bildiğimiz olta iplerine göre
farklıdırlar. tarihleri bugünkü klasik olta ipleri ile aynıdır yani at
kuyruğundan örme ile başlarlar. Günümüzde modern olta ipleri örgü teknolojsi ile
üretilmiş çekirdek ve üzerindeki kaplamadan oluşur. Bazen çekirdeği dacron veya
fiberglass malzemeler de ol Fly iplerinin boyları
genelde olta ipinin şekline bağlı olarak değişmekle beraber genelde 25 - 30
metrelik boylarda satılırlar. Bu boylarına rağmen fiatları çok yüksektir. Zaten
makaraya da öyle yüzlerce metre sarılmalarına gerek yoktur. Makaraya önce alt ip
(backing) sarılır buna fly ipi eklenir böylece makaranın üst kenardan bir kaç mm
altına kadar sarım yapılması
Genel kural fly ipinin kopma değerinin alt ipin kopma değerinden az olmamasıdır. Fly ipinin ucuna beden bağlanır. Bedenler düz ve şekilli olmak üzere ikiye ayrılır. Düz bedenler normal monofilament olta ipinden yapılabilir ancak bu tür takımlar alabalık avında pek başarılı değildir; yine de ilk başta çok fazla masrafa girmemek için bu şekilde başlanabilir. Atış sırasında yapılan savurma hareketlerinden ortaya çıkan enerjinin maksimum şekilde flya aktarılması ve flyın mümkün olacak en doğal şekilde görünmesi bedenin işidir; bu amaçlarla düz beden yerine çoğunlukla şekillendirilmiş bedenler kullanılır. Bu bedenlerin farklı bölgelerinde kalınlıkları farklıdır; mesela en kalın ve ağır yeri fly ipine bağlandığı kısımdır. Beden uzunluğu 2,5 - 3 metre civarındadır, ustalar 4,5 metreya kadar beden kullansalar da bu nadirdir. Beden uzunluğu uç bedeni de kapsar. Uç bedeni, bedenin uzantısı olabileceği gibi, bedene bağlanacak bir monofilament de olabilir. Kalınlığı 020, boyu 50 - 80 cm arası olabilir. Bunun ucuna da fly bağlanır. Fly Makaraları
Fly avında kullanılan makaralar da normal takımlarda kullandıklarımızdan farklıdır. Seçiminde ne tür fly ipi kullandığınız, fly kamışınızın nasıl olduğu gözönüne alınmalıdır. Makarayı alırken mutlaka ne tür takımız olduğu ve ne tür fly ipi ile kullanacağınızı kararlaştırın. Fly makaralarının üzerinde ne ağırlık için uygun oldukları yazar. Ağır ipler için kullanılacak makaralar büyük olurken hafif fly ipleri ile kullanılacak olanları daha küçüktür. Yani tüm takım birbiri ile tam bir uyum içinde olmalıdır. sarma teli yoktur. sarma kolu çevrildiğinde fly ipi doğrudan makaranın göbek miline sarılır. Bu neden le yukarıda anlatıldığı gibi eğer fly ipi ve alt ip az olursa daha hızlı sarma ve daha fazla sarma turu yapılması gerekir. Doğrusu üst kenardan birkaç milimetre alta kadar sarmaktır. Alabalık tipi, somon tipi, tuzlu su tipi gibi kullanıldıkları farklı yerler ve amaçlara göre farklı isim alırlar. Sarma işlemi genelde 1:1 dir; yani sarma kolunun bir turunda makara da bir tur dönerek olta ipini sarar. Bazı modelleri ise 2:1 devirlidir; yani sarma kolunun bir turunda makara iki tur döner. Bu tipler daha pahalıdır ve pek geniş uygulama alanı yoktur. Sert akıntılarda veya büyük balık avlarında fazlaca boşalan ipin seri bir şekilde sarılmasına yardımcı olur ki, Türkiye sularında pek kullanılmasına gerek olacak yer yoktur. Pek piyasada görülmeyen otomatik modelleri olsa da bunlar daha çok küçük balık avlarında kullanılır. Fren sistemleri de farklıdır çoğu
modelde sabitlenmezler, balığın yüklenip olta ipi alması esnasında cır cır
tertibatı ile balığı yorar; aynı zamanda cır cır tertibatı çıkardığı sesle de
balığın ne zaman yüklendiğini, kaloma alıp almaya devam etmediğini de amatöre
bildirir . Ağır modellerde makara sabitlenir balığın olta ipi alma Fly Kamışları Yapı itibari ile bunlar da diğer kamışlardan farklıdırlar. Yukarıda anlatılan fly takımının diğer elemanları ile tam uyum içinde olmalıdır. Yani kullanılan ipin ağırlığı, makara , beden ve kamış en iyi atışı yapabilecek şekilde dengelenmelidir. Fly kamışlarında savurma hareketi ile atışın rahatlıkla yapılabilmesi için makara kamışın en alına, ele tutma yerinin altına montelidir. El tutma yeri genelde mantardan olur ve muhtelif şekilleri vardır. Hafif olmaları şart olduğundan günümüzde modern ve kaliteli fly kamışları karbon esaslı malzemeden üretilmektedir. Ucuz ve daha düşük kaliteli olanlar ise fiberglas malzemeden yapılır. Fly kamışlarının da diğer kamışlar gibi, hızlı, orta ve yavaş refleks sınıfları vardır. Fly kamışları atışa en önemli rolü oynadığından ipi yönlendirici halkalar önem kazanır. Pek çok fly kamışında sadece en alt kılavuz halka bildiğimiz türdendei, bazı kamışlarda bu sayı üçe kadar çıkarken bazılarında tamamı halka şeklinde olabilir.
Artık malzemeyi tanıyoruz sıra geldi fly ile avlanmaya, ama bu iş o kadar kolay değil. Hadi takımı doğru ve dengeli kurduk desek bile, atış, flyı balığı kandıracak şekilde çekebilmek ve yakalanan balığın çekilmesi ustalık ve beceri gerektir. Fly Takımını Kullanma Alabalığın yaşadığı doğal ortamlarda genellikle derelere
yanaşmak ve başarılı atışlar yapmak oldukça zordur. Amatör zaten zor olan fly
atışı için çeşitli yollar bulmalı, açık arazide sık sık değişik şartlara göre
denemeler yapmalıdır. Bu da zaman gerektirdiğinden fly takımı elinize alır almaz
başarı beklemeyin. Sabır balıkçının en önemli yeteneğidir.
Pek çok farklı atış yöntemi olmakla beraber ne yazık ki burada hepsini anlatmak
mümkün değil. Bunu yapsam da denemeden veya uygulamasını görmeden başarmanız çok
zor. Ben burada iki temel tip atışı izah etmeye çalışacağım bundan sonrası size
kalmış.
Fly takımı yanda görüldüğü gibi tutulur. Baş parmağınızı tutma yerine sarmayın ve çok sıkı tutmayın bu çabuk yorulmanıza neden olur. Üstteki resimin 1 numaralı çizimi doğru tutuşu gösteriyor. Kamışı tutan el atışı yapan eldir, diğer el yardımcıdır. Bu elle fly geri çekilir balığa yemin hareket ettiği hissi verilir. Bu işte kamış ucu hafifçe yqardımcvı olabilir ama makara kesinlikle kullanılmaz. Yardımcı el ayrıca olta ipini işaret ve orta parmaklar arasında sıkıştırarak gerekirse kaloma almaya çalışan balığa karşı frenleme de yapar. (Üstteki resimde 2 numaralı çizim) Atış öncesi hazırlık olarak atılacak mesafeye uygun miktarda ip yardımcı elle makaradan sağılarak açılır, bu esnada cır cır tertibatını açmanız da yarar vardır. Bu kısma geri dönmek üzere atışı yaptığımızı kabul edelim. Fly suya düştüktek sonra yardımcı elle fly ipi yavaş yavaş geri çekilir; bu şekilde flya bir hareket verilmiş olur. her çekişten sonra atış elinin işaret ve orta parmakları ile ip sabitlenir. Geri çekilen fly ipi yere, teknenin içine veya suda iseniz suya serilir. Yalnız bu işlem yere serilen ipin karışmasına neden olabilir; hele bu arada iri bir balık vurup kaloma almak isterse karışık olta ipi nedeniyle balığı kaçırabilirsiniz. Bunu önlenek için bazen olta ipi yanda görüldüğü gibi 8 şeklinde ele sarılır buna "8 sarma" denir. Yalnız bu yöntemi iri balıklarla karşılaşma ihtimali olan yerlerde ihtiyatla kullanmak gerekir. Sebebine gelince; balık vurduğunda tasmalanıp iğneye oturtulduktan sonra olta ipi çok fazla geri çekilmemişse veya balık ufaksa yardımcı elle ip çekilerek balık alınır. Balık iriyse veya henüz fazla geri sarılmamışsa atış eli ipi frenleyip gerekirse kaloma verirken yardımcı el süratle fazla olta ipini makaraya sarar ve balığın kullanılmasına makara yardımı ile devam edilir. İri balıkları yardımcı elle idare etmek zor olur. Buraya kadar atışı yapmadan oltayı topladık hadi bakalım atış nasıl yapılacakmış. Su kıyısındaki şartlara göre pek çok değişik atış şekli uygulanabilir ama hepsinde genel kural aynıdır, yeteri kadar fly ipini serbestçe açmak yardımcı elle bedene kadar serbestçe geri toplamak, sonra atış eli ile kamışla savurma hareketleri yaparak takıma enerji kazandırmak, her ileri savurmada bir miktar olta ipinin alınmasını sağlamak ve son ileri savurmada takımın tamamını bırakmak. İşte attık ama uygulamada bu iş o kadar kolay değil tabii. Başüstünden Savurma Atış (Overhead casting) |
|||||||||||||||||||
Geriye savrulan ipin düzlenmesi için kısa bir an beklendikten sonra kamış seri bir hareketle ileri doğru savrulur ve bu defa saat 1 civarında gene durdurulur. Bu noktada da istenirse harekete devam etmeden takımın suya serilmesi sağlanır veya aynen geri gidişteki gibi kısa bir an beklenerek seri bir şekilde tekrar geri harekete geçilir. Bu işlemde ileri geri hareketlerde yön değiştirmeden oltanın kamışı tamamen yüklenmesini temin etmek atışın başarısı için önemlidir. Fly atışının en büyük başarısı kamışın doğru şekilde yüklenmesini sağlamaktır. Atıştan önceki bu savurmalar bazen iki bazen üç dört kere tekrarlanır. Eğer ilk savurmada takım serilmez ise takip eden savurmalarda istenirse hafifçe dönülerek akıntı üstüne doğru da atış yapılabilir yani atış yönü değiştirilebilir. Bu atışta tek el, yani kamışı tutan el kullanılmaktadır. Direk atış imkanı olmayan sık ağaçlık yerlerde kıyıdan benzer teknikle yatay atış da yapılabilir. Çember savurma atışı (Roll casting) Bazı hallerde derelerin durumu kıyıdan atışa izin vermez veya kıyıdan çalışmak pek verimli değildir ya da arkamızadki bitki örtüsü geriye savurma yapmamıza engeldir bu durumda suyun içinden atış yapılması gerekir. Öncelikle 5 metre kadar fly olta ipi suya açılır. Kamış saat 1 istikametinde gözler hizasında tutulur. Kamış yumuşak bir hareketle geriye doğru kaldırılır; saat 11 istikametine getirilir. Fly ipinin dirseğin az arkasına gelmesi sağlandıktan sonra; bu noktadan ileriye doğru sert ve kuvvetlice ileri savrulur. Bu anda açık fly ipi neredeyse bir çember oluştururken yük kamışın ucuna bindirilir. İleri savurma kamış tekrar saat 1 istikametine gelene kadar sürer, bu anda suya bırakılan fly ipi ve beden neredeyse sudan kesilmiştir. İleri hareket ile öne doğru savrulan fly ipi havada çember çizerken sudaki beden ve olta ipini çemberie dahil ederek çemberi büyütür (A). Çember oluşturma hareketi devam ederek beden ve flyın sudan kesilmelerini sağlar (B). Son durumda çemberin balıkçı tarafından itibaren kendiğinden suya serilmesi başlar; beden ve fly gittikçe ufalan bir şekilde çember çizmeye devam ederek suya serilirler. Fly en uç nokta olarak suya iner (C). Özellikle kuru fly avında ve kısa mesafe atışlar için tercih edilir ama daha ileri tekniklerle birleştirilerek bu yöntemle de oldukça uzun mesafe atışları yapılabilir. Bu atışta da sadece kamışı tutan el kullanılmaktadır. |