ASANSÖR SORUNLARI BASIN BİLDİRİSİ Ülkemizde kentleşme alanındaki dikey yapılaşma yönündeki gelişmelerle bağlantılı olarak konfor, ekonomiklik ve güvenlik faktörleri ön plana çıkmaktadır. Yapılaşma sürecinin vazgeçilmez bir aktörü olarak Asansör ve Yürüyen Merdiven sektörü bu faktörlerden doğrudan etkilenmektedir. Ancak AB Teknik Mevzuatının uyumlaştırılması, standartlara uygun üretim ve haksız rekabet koşullarının giderilmesi gerekmektedir. Ülkemizde; 2006 yılı itibarıyla kullanımda olan asansör sayısı 135.000 civarında olup her yıl yaklaşık 7000 adet asansör üretilmektedir. MMO’dan Büro Tescil Belgesi alan 600 firma asansör tasarım, imalat, montaj ve bakım süreçlerinde hizmet vermekte ve bu firmalarda 650 civarında makina mühendisi ve bir o kadar da elektrik mühendisi istihdam edilmektedir. Herhangi bir yetki almadan, korsan olarak çalışan firma sayısı ise yaklaşık 1000 civarındadır. Makina Mühendisleri Odası Asansör Mühendis Yetkilendirme Yönetmeliği uyarınca ülke genelinde Eğitim Kursları açılmakta ve kurslar sonrası yapılan sınavlar sonucunda başarılı olan mühendisler belgelendirilmektedir. MMO tarafından, kullanılan asansörlerin periyodik kontrollerinin yapılması için çeşitli belediyelerle protokoller yapılmış ve uzman mühendislerce onbinlerce asansörün periyodik kontrolleri yapılarak olası kazaların önüne geçilmiştir. Bu kontroller sonucunda ortaya çıkan gerçek şudur: 1 ilimizdeki ilgili belediye sınırları içinde kullanımda olan sansörlerin yaklaşık %63’ü eksik, %12’si kullanılamaz durumda olup yalnızca %25’i standartlara uygundur. Bu tablo halkımızın can güvenliğinin nasıl büyük bir tehlike içinde olduğunun göstergesidir. Yapılan bu periyodik kontrollerde asansörlerin büyük bir çoğunluğunun kuyu dibinin temiz olmadığı, kabin karşı ağırlık tamponlarının olmadığı, korozyonların oluştuğu, regülatör halatının elektriksel denetiminin olmadığı, kuyu içi elektrik tesisatının uygun olmadığı, kabin altı tampon çarpma plakasının olmadığı vb. gibi birçok olumsuzluklar tespit edilmiştir. Asansörler, kaldırma iletme makinaları içinde son derece emniyetli bir taşıma aracı olmak zorundadır. İnsan sağlığı ve can güvenliğini doğrudan etkileyen ürün grupları içerisinde yer alması nedeniyle asansörler; tasarım, imalat, montaj, işletmeye alma, ruhsatlandırma ve kullanım aşamalarında ülkemizde zorunlu standartlar ve yönetmelikler kapsamına alınmıştır. Aynı şekilde asansörler, AB ülkelerinde de riskli ürün grubu listesinde yer alarak, CE İşareti Standardı’na tabi tutulmuştur.
Ülkemizde asansörlerin projelendirilmesi, montajı ve bakımı Sanayi ve Ticaret
Bakanlığı tarafından 15.08.2004 tarihinde yürürlüğe giren Asansör Yönetmeliğine
göre yapılmaktadır. Yeni Yönetmelikte asansör avan ve uygulama projelerinin elektrik ve makina mühendislerince çizileceği ve bu projelerin Belediye ve Valiliklerce asansörlere işletme ruhsatı verilmesi aşamasında isteneceği belirtilmekte, ancak imalat, montaj ve bakım firmalarının mühendis istihdamı konusunda herhangi bir açıklık getirilmemektedir.
• İlgili kamu kuruluşları ile yerel yönetimler, asansör periyodik kontrollerinin düzenli olarak yaptırılması konusunda daha duyarlı davranmalı, bu konuda Meslek Odaları ile denetim süreçlerinde işbirliğini arttırmalıdır. • Makina ve Elektrik Mühendisleri tarafından çizilen asansör projeleri, Odaların Mesleki Denetiminden geçmeden ilgili makamlarca kesinlikle işlem yapılmamalıdır. • Mesleki denetimin olmazsa olmaz koşulunun “uzmanlık ve belgelendirme” olduğu bilinmelidir. • Makina Mühendisleri Odası’nın “Uzmanlık ve Belgelendirme Yönetmeliği” kapsamında gerçekleştirdiği MİEM çalışmaları geliştirilerek sürdürülmelidir. Bu çalışmalarda üniversitelerin ve kaldırma iletme makinaları sektörünün desteği arttırılmalıdır. • Asansör yönetmeliğinde, halen kullanılmakta olan asansörlere ilişkin bir yaptırım bulunmamaktadır. Yeni yapılan asansörlerde uygulanmakta olan güvenlik kriterlerinin, kullanımda olan asansörlere de uygulanması yönünde düzenleme yapılmalıdır. • Ülkemizde bina asansörlerinin uygulama projelerine uygun olarak yapılmasını denetleme ve yapı kullanım izinlerini verme yetkisi, yürürlükteki yasalarla yapı denetim kuruluşlarına, yerel yönetimlere ve mücavir alan sınırları dışında valiliklere verilmiştir. Ancak bu süreçlerde meslek odalarının dışlanması nedeniyle, bütünlüklü bir denetim yapılamamaktadır. Bunun bedelini asansör kazaları şeklindeki sonuçlarda yaşamaktayız. Binalarda asansörlerin bilimsel teknik esaslara, sağlık kurallarına uygun olarak yapılması amacıyla, yerel ve merkezi yönetimler ile meslek odalarının koordinasyon içerisinde çalışabilmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. • Ülkemiz asansör ürün ve malzemeleri açısından bir ithalat cenneti haline gelmiştir. Planlı sanayi politikalarının olmaması, ekonomik krizler, tutarsız ihracat ve ithalat politikaları, yatırım malları ithalatında korumacılık faktörüne öncelik verilmemesi ve yatırımlarda sektöre öncelik tanınmaması bu durumun başlıca nedenleridir. Yerli üretimin ulusal ve uluslar arası rekabet ortamında etkinliğinin arttırılması için AR-GE ve yüksek üretim teknolojilerine yönelik yatırımlara destek verilmesi devlet politikası haline getirilmelidir. • Engelli standartlarına uyum, bir ülkenin aynı zamanda çağdaşlığının da bir göstergesidir. Engelli vatandaşlarımız için gerek iş merkezlerinde gerekse Karayolu üzerinde bulunan üst geçitlerde uygun asansörlerin konulması sağlanmalıdır. İlimizde yaşayan tüm insanlarımızın can ve mal güvenliğinin sağlanması, olası kazaların önlenmesi için önemli bir adım atılacağını umar, saygılarımızı sunarız.
|